Sırlı Dualar Ve Faziletleri!

Ruhaniyet

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Haz 2019
Mesajlar
14
Tepkime puanı
51
1. Bir kimse, "Allahümme einnî alâ şükrike ve zikrike ve hüsnü ibâdetik" derse duada lazım gelen gayreti yapmış olur.
Ravi: Hz. Ebû Said (r.a.)

2. Bir kimse, "Lâilâhe illâ ente sübhâneke amiltü sûen ve zalemtü nefsî fetüb aleyye inneke entet' tevvabür rahim" diye tevbe ederse, cepheden kaçmış bile olsa günahları mağfiret olur.
Ravi: Hz. İbni Abbas (r.anhüma)

3. Bir kimse Lâ yı uzatarak (hakkını vererek) "Lâ ilahe illallah" derse onun dörtbin büyük günahı yıkılır.
Ravi: Hz. Enes (r.a.)

4. Bir kimse üç kere, "La ilahe illallahül halimül kerim, subhanellahi Rabbis semavatis seb'î ve Rabbil Arşil Azim" derse, Kadir gecesine erişmiş gibi olur.
Ravi: Hz. Zuhri (r.a.)

5. Bir kimse muhlisen, "Lâ ilahe illallah" derse Cennete girer. Denildi ki: "Halka söyliyeyim mi?" Buyurdu ki, Ben tembelliğe düşmelerinden korkuyorum.
Ravi: Hz. Enes (r.a.)

6. Bir kimse, "Lâ ilahe illallah" derse Allah indinde bu kelime sebebiyle ona "bir ahid" yazılır. Kim de , "Subhânallahi ve bi hamdihi" derse ona da yüzyirmi dört bin hasene yazılır.
Ravi: Hz. İbni Ömer (r.anhüma)

7. Bir kimse her gün üç kere, "Selavatullahu ala Ademe" derse, günahları deniz köpüğünden daha çok olsa da Allah onun günahlarını mağfiret eder ve kendisi Cennette Adem (a.s)a arkadaş olur.
Ravi: Hz Ali (r.a.)

8. Bir kimse sabah kalkınca, "Euzu bi kelimatillahi tammati elleti la yücavizühünne berrün vela facirün min şerri ma haleka ve berac ve şera'e derse akşama kadar ins ve cinin şerrinden muhafaza olunur. Sokulsa ona bir şey zarar vermez. Eğer bu sözü akşamleyin söylerse bu husus sabaha kadar devam eder.
Ravi: Hz. Abdurrahman (r.a.)

9. Bir kimse yahudi, hıristiyan, mecusi ve yıldıza tapanların toplantılarında, "Eşhehüenla ilahe illallah ve enne ma dünellahi merkubun makhurun" derse, allah ona o taifenin sayısınca sevap verir.
Ravi: Hz. İbni Abbas (r.anhüma)

10. Bir kimse güneş doğmdan yüz defa, "Sübhanellahi ve bihamdihi" derse, ve güneş batmadan evvel de gene yüz kere "Subhanellahi ve bi hamdihi" derse bu onun için yüz deve kurban etmesinden daha efdal olur.
Ravi: Hz. Abdullah İbni amr (r.a.)

11. Bir kimse on bir kere, "Lâ ilahe illallahu vahdehû lâ şerike lehu ilahen vahiden sameden lem yelid velem yûled velem yeküllehu küfüven ehad" derse kendisine iki milyon sevab yazılır. Kim artırırsa Allah da ona artırır.
Ravi: Hz. Ebû Evfa (r.a.)

12. Bir kimse sabahleyin üç kere "Eûzu billahissemiil alîmi mineşşeytânirracîm" der de "Haşr" süresinin sonundan üç ayet okursa Allah ona yetmiş bin melek vekil eder ki; onlar akşama kadar kendisine dua ederler. Eğer o gün ölürse şehid olarak ölür. Akşamleyin söylerse yine bu menzilede olur.
Ravi: Hz. Ma'kil ibni Yesar (r.a.)

Tekbir: Allahü ekber,

Tahmid: Elhamdülillah,

Tesbih: Sübhanallah,

Tehlil: La ilahe illallah,

Temcid: La havle vela kuvvete illa billah demektir.

Ey âdemoğlu, duâ senden icâbet benden; istiğfar senden, bağışlamak benden, tevbe senden, kabul etmek benden, sabır senden fazlasıyla vermek benden, sabır senden, yardım benden... Ne istedin ki benden, sana vermedim."

İşte böyle buyuruyor Allah Teâlâ bir hadis-i kudside. Kulluk ile rububiyetin en geniş mânâda ve en kısa şekilde anlatımı yapılmıştır bu güzel sözlerle. İbâdetin özü duâdır, istemektir. Bu isteyiş namazla ile en güzel sûretini bulmuştur. Kulun Rabbine en yakın olduğu an secdede olduğu andır. 0 sırada kalbinden ne geçirirse hepsi kabul olunur. Yeter ki istemesini bilsin.

Duâ, sözlük itibarıyla çağırmak mânâsındadır. Dindeki mânâsı ise Allah'tan, belirli sözlerle, belirlenmiş vakitlerde, O'nun rızâsının dışına çıkmadan isteklerde bulunmaktır.

Duâ, bir kulluk vazifesidir, kulun kendi arzularını Rabbine bildirmesidir, benliğini terk etmesi, Rabbine yönelmesidir, O'nun verdiği nimetlere şükretmektir, kulluğunu öne çıkartmaktır, imanın gıdasıdır, çığlığını, yakarışını edeple Allah'a duyurmaktır, vasıtasız Allah ile irtibata geçmektir, sevenin sevdiğine niyazıdır, merhamet dilemektir, ruhun cilasıdır, ibâdettir, kısacası;"Duâ Mü'minin Silâhıdır."

Allah (celle celâlühü) buyuruyor ki:

"(Habibim] de ki: (Ey insanlar!] Sizin duâ ve ilticanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi?" (Furkan Sûresi: 77)

Bu âyet-i celîle, duânın kıymetini ne kadar güzel ifade edi*yor. Duâsı ve ilticası olmayana Cenâb-ı Hakk'ın kıymet vermediği beyân ediliyor. Zira duâ tanımaktır.

Allah (celle celâlühü] buyuruyor ki:

"(Habibim] kullarım beni sana sorunca (haber ver ki] işte ben yakınımdır. Bana duâ edince, ben o duâ edenin dâvetine icabet ederim. O hâlde onlar da benim dâvetime icabet ve bana imanda devam etsinler. Tâ ki (o sayede] doğru yola ulaşmış olalar."

Eğer senin dertlerine derman olacak, düştüğünde seni kaldıracak, senin sırrını kendi sırrı gibi saklayacak bir arkadaş bulamazsan, o zaman kendinle arkadaş ol!
 
Üst