Neler yeni
"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Sınırlarımızı Çizmeli mıyız?

Absoluta Virtute

Absoluta Virtute

Burada yokum.
Elit Üye
1684312850150.png
(1974), Sırbistanlı ressam ve performans sanatçısı Marina Abramović'in en ünlü ve duygusal açıdan karmaşık performanslarından biridir.


Napoli'deki Morra galerisinde , sanatçı masaya 72 eşya koydu: bir gül, üzüm, bir bıçak, bir kırbaç ve hatta dolu bir silah. Marina, eylemlerde kendisine "pasif" bir rol verdiğine, bedenin alacağı hasar konusunda tüm sorumluluğunun yalnızca kendisine ait olduğuna ve altı saat boyunca tamamen koşulsuz ve şartsız seyircilere kendini adadığına dair bir kağıt imzalar.


Yapılan ilk eylemler çok dikkatli ve hassastı. Birkaç saat sonra kalabalık "daha cesur hale geldi" ve ardından cezasızlığını hissederek tamamen çılgına döndü. Merakın yerini saldırganlık aldı. Abramoviç'in kıyafetlerini kestiler, çıplak vücudunu sivri uçlarla çizdiler ve çıplak vücuduna bıçak sapladılar, ziyaretçilerden biri kızın eline dolu bir tabanca koyup boynuna dayadı.
Bu performans, ahlakı, insanlığı ve nezaketi birkaç dakika içinde unutabilen insanların gerçek doğasını gösterdi.


Marina, "Bir şeyi göstermek istedim: Bir insanın, eğer izin verilirse, bu kadar çabuk vahşi mağara adamına durumuna dönebilmesi inanılmaz," diye açıkladı.
1684312994738.png
 
Absoluta Virtute' Alıntı:
Cezasılıgın bizi nerelere götürdüğünü açık bir göstergesi...
Genişletmek için tıkla ...

Eğitim şart diye bir söz var. Asla bu söze katılmıyorum.

Eğitim şart evet, ama asla yeterli değil. Caydırıcı ceza hukuku da şart.

Eğitim ruhani bir eğitim olsa bile yaratılıştan gelen iblis faktörü var. Şeytan ayrıntıda gizlenir. O yüzden de şeytan azapta gerek demişler.

Yani en kaliteli eğitimden geçse bile nasiplenemeyecek olan bir kitle illa olacaktır. Bu haktır. Farzdır. Ademin dünyaya güvenli iniş yapması ile başlayan ve kıyamete kadar devam edecek bir çekişmedir. İblis kendi soyu ile insanları illa bir noktada saptırarak narsistler çıkarmaya devam edecektir. O halde herşey en baştan hesaba katılmalıdir. Eğitim asla tüm tedbirleri sağlamaz. Şeytan eğitenlerin arasına da saklanır çünkü.


Eğitim şart diye diye kendini paralayan insanlar, en ufak bir yanlışlık görünce hesap sormaya kalkışıyorlar. Eğitim demek, hata yapma payı birakmak, affetmek, kasıtlı kötülük yaptığını anlayana kadar herkesi masum saymaktır. Hani nerde ?

Depremzedelere keşke hepiniz geberip gitseydiniz diyen aydın gençler var. Hepsine sorsan hepsi eğitim yok bu ülkede , eğitim şart bu ülkeye diye feryadı basarlar. Halbuki en hesap sorucular ve eğitim özlemi ile bağdaşmayan yıkıcı ve dışlayan davranışları gösterenler yine kendileridir.
 
Son düzenleme:
Absoluta Virtute' Alıntı:
Sizi severim, ama sınırlarım olduğu yerdedir. Aydın kelimesi olmadı.
Genişletmek için tıkla ...

Öncelikle ben de sizi seviyorum. O yüzden de yazdığımı 7 kere daha okudum.

Absoluta Virtute' Alıntı:
Zeki adamsınız.
Genişletmek için tıkla ...

Ama yine hiçbirşey anlamadım. Sert yazmak gelmiş içimden, sitem etmek gelmiş.

Forum kurallarını çiğnediysem gereği yapılsın tabi ki. Belki de çiğnememişimdir. O yüzden İyi bir sosyal medya kullanıcısı tarafından yargılanmayı telep edebilirim ama.
 
Son düzenleme:
Absoluta Virtute' Alıntı:
Forum kuralları çiğnemiş olduğunuz. Zeki adamsınız. o yüzden kasıtlı bir kışkırtma olarak görüyorum.
Genişletmek için tıkla ...

Kışkırtma falan yok tabi ki, sitem ve öz eleştiri niyetiyle yazdım. Kışkırtma belki şöyle olabilir : internette gördüğüm görüntüler dolayısı ile kendim bașkalarının kışkırtmasına gelmiş te olabilirim.

Depremzedelere yaptıkları yardımları haram edenler, bir daha yardım mardım yok size, inşallah bir deprem daha olur da komple ölüp gidersiniz diyenleri gördüm.
Öfke ve nefret toplumunun başını çekenlerin "eğitim şart" diye acımadan cahillikle eleștirdikleri insanlara karşı asla "eğitilebilir" kimseler nazarıyla bile bakamadıklarını gördüm. Duygu durumum buradan patlak verdi.
 
Eylemin cesurlaştığı noktada ilk oku atana değil de ikinciye bakmak bana her zaman daha mantıklı gelmiştir.

Bando vagonu dediğimiz çoğunluk etkisi için, çoğul bir benzerliğe ihtiyaç var :
* İlk birey içsel negatiftir ( bastırılmış öfkenin dışa vurumu )
* İkinci birey taklittir.
* 3(+) tam anlamıyla sürü psikolojisine döner.

Burada kilit nokta ikinci şahsın taklitle çoğunluğu kışkırtması diyebiliriz.

Fakat, sorulması gereken şu olmalı :

Sınır koymadığımızda karşılaşacağımız negatif özgürlük, bireysel özgürlüğümüzde kısıtlayıcı rol oynar mı ?
 
Elnora_alila' Alıntı:
Sınır koymadığımızda karşılaşacağımız negatif özgürlük, bireysel özgürlüğümüzde kısıtlayıcı rol oynar mı ?
Genişletmek için tıkla ...
Sınır koymayan insanın bireysel özgürlük kısıtlamak ile kalmaz, maddi manevi ve fiziki zarar da görebilirler.

Örneği kocalarından dayak yiyen kadınlar, zamanında sınır koymadikları için bu noktaya gelmişler. Hiç bir ilişkide hemen tanışır tanışmaz erkek kadının yanlış bir herekete şiddetle cevap vermez. Önce bir sesini yükseltir, kadın susar, sonra bir hakaret eder, kadın susar, sonra da vurur, bir daha ki sefere evire çevire döver. Yani bir bakıma kadın kendine böyle davranması müsade etmiş oluyor.
Yalnız yorumum yanlış taraflara cekilmesin, kadına olan şiddete karşıyım.
 
Absoluta Virtute' Alıntı:
Sınır koymayan insanın bireysel özgürlük kısıtlamak ile kalmaz, maddi manevi ve fiziki zarar da görebilirler.

Örneği kocalarından dayak yiyen kadınlar, zamanında sınır koymadikları için bu noktaya gelmişler. Hiç bir ilişkide hemen tanışır tanışmaz erkek kadının yanlış bir herekete şiddetle cevap vermez. Önce bir sesini yükseltir, kadın susar, sonra bir hakaret eder, kadın susar, sonra da vurur, bir daha ki sefere evire çevire döver. Yani bir bakıma kadın kendine böyle davranması müsade etmiş oluyor.
Yalnız yorumum yanlış taraflara cekilmesin, kadına olan şiddete karşıyım.
Genişletmek için tıkla ...
Sınırlar konusunda bu sitede çok tartıştık....Bu konu üzerine şöyle bir benzetme okumuştum bir yerde...Ülkelere girmek için nasıl ki herkesin pasaport,vize gibi belli kuralları var ,insanların da olmalı....Hepimiz biliyoruz ki yabancı bir ülkeye giderken bu evrakları almak için belli kurallar ve şartlar koyuluyor ,öyle elimizi kolumuzu sallayarak o ülkelere giremiyoruz...Bazı ülkelere girmek ne kadar zor ve bu yüzden o kadar değerli görünüyor gözümüze...Burada insan ile ülkeyi karşılaştırıyorlar ve bu örnekten yola çıkıyorlardı...Sizin de kendinizi bir ülke olarak düşünüp ilişkilerinize bu şekilde yaklaşmanızı öneririm ''Sınırlarımız''tahmin etmediğimiz kadar önemli...
 
Absoluta Virtute' Alıntı:
Peki, karşınızdaki insanlar zamanında sınır koymamış olsaydı biz ne hale gelebilirdik?
Genişletmek için tıkla ...
''İyi insan mıyız''bilmem ama birisi bana sınırsız iyilik yapıyor ya da çok saygılı davranıyor diye hiçbir zaman aşağılamaya ya da kullanmaya çalışmamışımdır ya da kabalaşmamışımdır....Karşımdaki buna meyilli olsa da ben eziyet edemem...Sizin de öyle olduğunuzu düşünüyorum....Çevremde çok gördüm,elinden her iş geliyor diye her yere çağrılan,en ağır işi o kişiye yaptırılan ama o kişinin insan yerine konulmadığı ve herkesle eşit olduğu halde arkadaştan bile sayılmadığı,sadece işe yaradığı için orada bulunmasına dikkat edilen insanları çok gözlemledim...Bir kişi fazladan bir şey yapmaya kalktığında bundan rahatsız bile olabiliriz...Çünkü bilerek eziyet etmek hem benim inançlarıma uymuyor hem de merhamete sığmıyor....Sizlerin de böyle olduğunu düşünüyorum...Zaman ne gösterir bilemem...Herkes gibi bizim de psikoloijk arızalarımız vardır ama bu konuda şimdiye kadar yapım gereği birine duygusal zarar vermekten ya da yardım istemekten çekinen bir insanım..Ama artık yardım istemekle kullanmak arasındaki farkı öğreniyorum....İnsan gibi yardım istemek başka her seferinde bir insanı kullanmaya çalışmak başka....Kısacası normalde karşı taraf sınır koysa da koymasa da sınırları varmış gibi davranıyoruzdur eğer herkese eşit sevgi ve saygıyla yaklaşıyorsak....''Sınırları çizmek '' ya da ''sınırlarını çizmek''zorunda bırakıldıklarımızın narsistik kişiliklerde olduğunu düşünüyorum...İnsanlığı,merhameti,duyguları gelişmiş insanlar mesafeyi kendiliğinden ayarlıyor zaten...Ne zaman ki doyumsuz,açgözlü,memnuniyetsiz,teşekkür etmeyi bilmeyen,vermeden sürekli almaya çalışan ,duygu vampiri insanlarla karşı karşıya olduğunuzu anlarsanız bu sınırlar çok önemli işte...İnsanları tanımak için bazen 3 saat yeter,bazıları yıllarca farkına varamıyor ama insanlar o kadar aleni belli ediyor ki ;biz sadece görmezden geliyoruz...Objektif yaklaşmak ve sezgilerimizi uyanık tutmak burada devreye giriyor...
 
Buradan çıkardığım sonuç :

Çok uzun bir tahlil ama tek cümleye sığdırarak ben de kendime ișkence yapayım :

(Șu an işkencemi biraz olsun azaltmak için uzattım lafı tmm biliyorum kısa yazma özürlüyüm)


Sonuç :

Vallahi de benzer enerjiler birbirini çekiyor ve evren herkese adil davranıyor!!!

Bu deney bana bunu gösterdi. Dip dalgadaki enerjiler mutlaka anahtar kilit uyumuna göre birbirini bulacaklardır. Enerji hata yapmaz.
 
Retro' Alıntı:
Buradan çıkardığım sonuç :

Çok uzun bir tahlil ama tek cümleye sığdırarak ben de kendime ișkence yapayım :

(Șu an işkencemi biraz olsun azaltmak için uzattım lafı tmm biliyorum kısa yazma özürlüyüm)


Sonuç :

Vallahi de benzer enerjiler birbirini çekiyor ve evren herkese adil davranıyor!!!

Bu deney bana bunu gösterdi. Dip dalgadaki enerjiler mutlaka anahtar kilit uyumuna göre birbirini bulacaklardır. Enerji hata yapmaz.
Genişletmek için tıkla ...
"Enerji hata yapmaz" . Sevdim bu sozu👍
 
Absoluta Virtute' Alıntı:
Ekli dosyayı görüntüle 2735
(1974), Sırbistanlı ressam ve performans sanatçısı Marina Abramović'in en ünlü ve duygusal açıdan karmaşık performanslarından biridir.


Napoli'deki Morra galerisinde , sanatçı masaya 72 eşya koydu: bir gül, üzüm, bir bıçak, bir kırbaç ve hatta dolu bir silah. Marina, eylemlerde kendisine "pasif" bir rol verdiğine, bedenin alacağı hasar konusunda tüm sorumluluğunun yalnızca kendisine ait olduğuna ve altı saat boyunca tamamen koşulsuz ve şartsız seyircilere kendini adadığına dair bir kağıt imzalar.


Yapılan ilk eylemler çok dikkatli ve hassastı. Birkaç saat sonra kalabalık "daha cesur hale geldi" ve ardından cezasızlığını hissederek tamamen çılgına döndü. Merakın yerini saldırganlık aldı. Abramoviç'in kıyafetlerini kestiler, çıplak vücudunu sivri uçlarla çizdiler ve çıplak vücuduna bıçak sapladılar, ziyaretçilerden biri kızın eline dolu bir tabanca koyup boynuna dayadı.
Bu performans, ahlakı, insanlığı ve nezaketi birkaç dakika içinde unutabilen insanların gerçek doğasını gösterdi.


Marina, "Bir şeyi göstermek istedim: Bir insanın, eğer izin verilirse, bu kadar çabuk vahşi mağara adamına durumuna dönebilmesi inanılmaz," diye açıkladı.
Ekli dosyayı görüntüle 2736
Genişletmek için tıkla ...
 
Mazoşist desem değil cesaret isteyen sosyal bir deney acı ama mantıklı bir deney onlara bu fırsatı vermiş içlerindeki canavar ortaya çıkmış hiç bir insana tam anlamıyla iyi ve kötü diyemeyiz ilkel vahşi agresif taraflarımız vardır geçmişte katillerin zeki insanların beyin lobları incelenmiş çok çeşitli bilimsel deneyler var bunun önüne geçilecek çözüm daha tam bulunmadı yukarda bir yorumda eğitimli insanlarda bile yanlış eğilimler var demiş yüzde yüz doğru Eğitim teknik bir araç ehliyetttir kültür başka bir şey huzuru sağlayacak güvenli araçlarda bunun bir parçası agresif saldırgan ahlaksız dengesiz aileden gelen bir şekil patlak veriyor çünkü beyin bunu kayıt etmiş normalde Anormal karşılanacak bir şeyi Aile oturduğu semt mahalle arkadaş çevre kültürü gayet normal karşılarsa Anomali durum sayılır çözüm Anormal gelen bir şeyi nötr doğal karşılamayacaksın kollektif bilinç aile toplum bilinci bir bütündür herkesi bir paydada birleştirecek insanların güvende yaşayacağı ortam olmalı şiddet kötülük normal karşılanmamalı burada toplum bilimciler, psikologlar,şiddetin neden olduğunu bilen Adli tıp uzman eski polis avukat uzmanlar birlikte çözüm sunacaklar maslow hiyerarşisinde pramitte ilk şey güvenlik barınma saygıdır dünya bitene kadar da maslow tezi hep doğrudur .
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Geri
Üst