Sessizliği Dinlemek

Red Robit

Banlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
70
Tepkime puanı
255
Konum
𓂀
Ses, evrende asla kaybolmaz.
Sözlerimiz, konuşmalarımız; ağzımızdan çıkan her hece, her cümle ta ki asl’ına dönene dek sonsuzca yankılanır cihanda..
Sesimizdeki enerjinin asl’ına dönmesi, o ânki tavır, rûh hâli ve keyfiyetimizin en basit ifadeyle; en derin benliğimize, Yaradan’a ulaşmasıdır...
Kelimelerimizden örülmüştür dünyamız ve her duvar, her engel; bizim kelimelerimizdir yalnız.
Bu yüzden hiç durmaksızın kendimizle karşılaşır, hep kendimize toslarız..
Söylemi küçümsedikleri için, küçük fanuslarda süregelen yaşamlar deneyimliyor insanlık!
Yüksekten konuşan, yüksek yaşar.
Toksözlü olanın karnı aç kalmaz; çünkü evren, yansıması kelimelerimizin, ne söylediğini bilen birini, asla şaşırtmaz yaşadıkları..
Hem kurallar koyulur, hem oyunlar bozulur sözle; büyü, bir sözdür ve bir kereyi geçen her söylem etkili bir sihirdir.
Söylemek, yaratmaktır bu yüzden.
Susmak, hazmetmek; daha derinden, daha fazla susmak ise, uyanmaktır.
Sessizliğin sesi, eğer ona yeterince izin verilirse; her söyleneni yutar...
Sessizliği dinlemek, Yaradan’ı duymaktır aslında.
O’nu duyan; O olmuştur, tıpkı sırrı bilenin, Sır olması gibi..

«Sessizliği dinlemek» etkili bir farkındalık çalışması aynı zamanda; tüm seslerin ardında ve arkasında sessizlik vardır, orada öylece durmaktadır.. Seslere aldırış etmeyi bırakıp dikkatimizi o’na verir, sessizliğe endekslenirsek; içimizde büyümeye başlarız, ezoterik anlamda, “doğmak” denir buna ve bizler sessizliği dinledikçe, kelimenin anlamıyla, ma’neviyata doğarız...
 
Üst