Seçilmişlik Kavramı

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
Yahudi halkına göre seçilmiş olmanın tanımı

Tora (Tevrat) yaratılış planının yansımasıdır. Tora öğrenimi ; bu planın özünün kavranması anlamına gelir.

“Eğer gündüz ve gece [boyu yerine getirilen] Antlaşmam [= Tora öğrenimi ] olmasaydı , göklerin ve yeryüzünün kanunlarını koymazdım” (Yirmeyau 33:25).

Tora’yı Tanrı’dan doğrudan alma, onun direktiflerini yerine getirmekle yükümlü kılınma ve dünyevi varoluşun en karanlık köşelerindeki kutsiyet kıvılcımlarını keşfetme ayrıcalığı, Bene-Yisrael’e tanınmıştır. Böylelikle Tora ve Yisrael, Yaratılış’ın iki ayrılmaz amacı haline gelmişlerdir. Yahudiler’in “Seçilmiş Halk” oldukları kavramı, özellikle Yahudi karşıtları tarafından fazlasıyla çarpıtılmıştır. Yahudiler kendilerini hiçbir zaman insanüstü birer varlık, dünyanın hakimleri ya da benzeri sıfatlarla tanımlamamışlardır.

Yahudiler’in Tanrı’nın kendilerine Bizzat hitap etmesi ve Tora’yı vermesi ile belirli bir ayrıcalığa sahip oldukları tarihi bir gerçektir. Bu açıdan bakıldığında Yahudiler seçilmiştirler.

Tanrı bu konuda şöyle demektedir: “Ve siz, Benim için bir Koenler krallığı ve kutsal bir halk olacaksınız” (şemot 19:6).

Bene-Yisrael içinde, Koenler’in görevi Tanrı ile halk arasındaki bağlantıyı sağlamak, Bet-Amikdaş’taki kutsal hizmeti gerçekleştirmek ve en önemlisi halkı eğitmekti. Yahudilerin dünyanın diğer halklarla olması beklenen ilişkisi de bu şekilde gerçekleşmelidir. Kutsal bir halk olarak Tanrı’nın Varlığını dünyada hissettirmeli, diğer uluslara Tanrı’yı tanıtmalı ve kutsiyet konularında rehberlik görevini üstlenmelidir.

Yahudi, bir “öğretmen” olarak seçilmiştir. Yahudilikteki “seçilmişlik” kavramı budur; ve daha fazlası değildir. Yahudiler bu görevi tarih boyunca aktif ya da pasif olarak yerine getirmişler ve dünya bugünkü Tanrı bilincine ulaşmıştır.

Yaratılanın Yaratıcısını tanıması… Tarihin temel amacı da budur…


* Tora ve Aftara / Bereşit kitabından alıntı.
 

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
702
Tepkime puanı
1,221
Mâide 51 : Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.
Hep böyle konular olduğunda böyle ayetler aklıma geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu ayetle ilgili?
 
Ü

Üye silindi 58480

Ana akım yaratıcı gücün güncellenmiş direktifleri, geçerli aktual yasalar ve sorumlu tutulacagimiz meseleler konusunda islamiyetten ödün vermeyin diyor ayet. Tedavülden kaldırılmıș para birimine değişmeyin tüm alemlerde geçerli olan paranızı diyor.

Dost edinmeyin demekten kast budur. Yani edilgenleșmeyin. Etken bir ilişki kurun, temsil kabiliyetiniz olsun diyor.

Dost olunca birbirine meyletle olur çünkü. Güçlü olandan zayıf olana hallenmeler geçer. Allah olumlu ilişki kurmayın demiyor. Kişisel alanınızı muhafaza edin diyor. 21. Yy da batıda görüp o bayıldığımız personal distance kavramından bahsediliyor ayette. Yani hem mesafe koyun hem de iyi geçinin diyor.
 
Ü

Üye silindi 58480

İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.

Bu ayette yahudi ve hristiyanlarin kozmik bilince ulasimlarinin engelli olduğundan ve bu yüzden de bilinç tabakalarının blokajli olduğundan bahsediliyor.

Hristiyanlar Hz isayi putlastirdilar. Yahudiler ise kendi ırklarını put haline getirdiler. Kitapları artık bu yönde șirke teşvikli olduğu için bu ögretilerle kozmik bilince ulaşmanın, dna sarmali açmanın ve tekamül etmenin mümkün olmadığını söylüyor ayet.

Yani enerji kanallarına kısa devre yaptırdılar ve o kapalı devreye de ilahi feyzler bu yüzden inmiyor diyor ayet. Allah bu yüzden zulmedenlere doğru yolu göstermiyor. Çünkü doğru yol Ayetel kursideki gibi Hayy esmasi ile gelir. Yani diri ve canlı olmakla. Yani en yüksek farkındalıkla. O yüksek şuuraya ulaşmak için tüm enerji kanali ana akım enerjiyle tam senkron olmalıdır.
 

Enneagram

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2019
Mesajlar
587
Tepkime puanı
985
Konum
DAİMON
Açılan konuyla alakalı hatta paylaşılan yazı ile alakalı söylenecek çok şey var.
Yahudi seçilmişligi bir kaç paragraflar anlatılacak bir mesele degildir.

Tavsiyem, bu tür konuları tek bir millet gözüyle degil de çeşitli yönlerden ele almanız en isabetli tercih olurdu. Dolayısıyla başlık havada kalmış. Şimdi kim ne dese ne kadar açıklasa ucu açık. O yüzden hiç bir şey yazıp konuya dahil olmak istemiyorum çünkü neresinden başlasam kaç sayfa sürmesi gerekir.
(Milletimizin okumaya tahammülü yok o da başka bir mevzu.)

Bu mesele Yahudiler in kendilerini istedikleri gibi ifade etmek adına her türlü çabayı gösterdikleri bir alan. Tv gazete köşeleri, yazarlar satın alınıyor. İnternet sosyal medya üniversite çalışmaları hepsi Yahudilerce servis ediliyor.

Ben açıkçası meraklılarının öğrenmek için binlerce makaleyi yl doktora tezlerini yazılan kitapları arayıp bulacaklarına inanıyorum.
Geniş perspektiften bakabilmek adına bu bir zarurettir.
 
Ü

Üye silindi 58480

aslinda @aNAkSaRatE dogru tespit yapmis bence.

Cunku islamiyetten onceki din olan yahudilik cok buyuk mucizeler gormustur. Hz. Suleyman ile dunya capinda bir hakimiyet, ilimde ve teknikte oldgu kadar metafizikte ve metapsisik alanda da cok gizli ilimler bakiye olarak yahudilere gecmistir.

Biz nasil gecmisten guc alarak bir neo-osmanli sevdasindaysak, yahudiler de gecmisteki dunya hakimiyetlerini bir neo akim ve birtakim ilimler ile yeniden insa etmek sevdasindalar o yuzden. yani gecmiste bunun oldugunun ozguveni artik genlerinde var.


Ne var ki Islamiyet ile birlikte ana akim enerji destegi yahudilerden artik kesilmistir. Kabalistik olan butun ogretiler aslinda saptirilmis ta olsa gizli ilimlerdir. Zikir ve tetragramaton da buna dahildir. Ebced buna dahildir. Simyasindan, ust alemlerin komutanliklarina hersey islamiyetten once yahudiligin tekelindeydi. Yani anaksarata aslinda ilmi bir kulliyatin varligindan bahsediyor ki son derece dogrudur.


Melese bu okultist ilimler tamamen Islamiyetin tevhid ve arinik olma yasasina uyarlandigi vakit gercek marifetini buluyor. Islamiyet bu yonu ile, hali hazirdaki olan ama islev kayiplari olan ilimlere dogru dokunusu yapan bir anahtardir.

Ilim Cinde olsa bile alacagiz madem, o halde kabalayi da en guzel sekilde alabilmeliyiz.
 

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
Mâide 51 : Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.
Hep böyle konular olduğunda böyle ayetler aklıma geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu ayetle ilgili?

Dostluk kavramını Dennise çok güzel açıklamış, bana pek bir şey kalmamış :)

Kişisel alan dışında kesinlikle etkileşim içinde olunmalı ki en iyi örneği ticarettir. Yahudi halkının ticari ahlakında din ayrımı olmadan kulun hakkını savunma var. Sizden çaldığı 5 dakikanın ödemesini yapar çünkü hakkınızdan korkar. Yine kendi içlerinde yardımlaşma da en iyi örnek Yahudilerdir. Kazandırdıkça kazanım dengesinin, işe sadık olmanın ve hak gözetmenin ne olduğunu öğrenmek için, örnek alınmalıdır.

Ayrıca eklemek istediğim bir konu daha var. Artık dostluk sadece Hristiyan ve Yahudi ile değil, Müslüman ile de kurulurken dikkat edilmeli. Nedeni ise ; Yahudilerde, Rabbani Yahudiliğe göre Tevrat'ı anlamak için önce Gemarayı sonra da Mişnayı (hadisler) anlamak gerekiyor. Dönemin alimleri de Kuran için aynı yargıya sahip ; Kuran'ı anlamak için fıkıh ve hadis öğrenmek, büyük imamların içtihatlarını okumak gerekiyor. Kısaca mezhepçi İslam öğretisi yayılıyor.

Benzer konularda aynı ayet ile yaklaşım, insanı olduğu yerde sektirir. Örneğin siz insanlar üzerinden yaklaşmışsınız, ben ise kitaplar üzerinden yaklaşıyorum. Nedeni ise ;

'' O sana kitabı, gerçeğin ta kendisi ve öncekileri doğrulayıcı olarak indirmiştir; daha önce insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ve İncil’i indirmişti ; furkan'ı da indirdi. Bilinmeli ki Allah’ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir. '' Ali İmran 3-4

İdrakın idrakına sahipsem ; kimsenin öğretisine ihtiyacım olmamalı. Kendi çemberimde, üst aklım ile sınırsız bilgiye koşmalıyım. Sınırlarımı belirleyen çembere hakimsem, kişisel alanıma sadece Hristiyan, Yahudi değil Müslüman da giremez. Çöp bilgi ile işim olmaz. Aracısız devam ederim. Bu yüzden de okumaya devam ediyorum.

Allah açıkça ; ben sözümü değiştirmedim bakın tasdik ediyorum derken, okumamak olmaz.
 

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
Tavsiyem, bu tür konuları tek bir millet gözüyle degil de çeşitli yönlerden ele almanız en isabetli tercih olurdu. Dolayısıyla başlık havada kalmış.

Kaynak gösterdiğim kitap kendilerine ait olduğu için özellikle yazının başında belirttim : Yahudi halkına göre.
Seçilmişlik kavramına bakış açılarını ne yönde gördüklerine bakabilmemiz içinde paylaşımda bulundum.
Kısaca ; başlık havada değil, kısa ve net açıklama ile akli yaklaşım.

Örneğin ben bu paragrafı okuduğumda ilk gördüğüm, Tanrı katında üstünlük anlayışı oldu. Belki de bu yüzden, paragrafı yazan Haham, Yahudi karşıtlarının laflarını umursamıyor. Biz görev adamıyız diyor ve çekiliyor. Bunu yaparken de öğretmen benzetmesi kullanıyor ki eğitimin üstünlüğü ile kutsansın..

Basit ama etkili açıklama nedir sorusuna, güzel bir örnek seçilmişlik kavramı.
 

abc123

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2019
Mesajlar
129
Tepkime puanı
141
seçilmişlik kavramı; güçlü olmanın, söz sahibi olmanın getirdiği bir sonuç ya da o sonuca gitmeye yarayan bahanedir
 
Üst