sayin urumhamatayil in yanitlamasiyla

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

prensess

Kayıtlı Üye
Katılım
12 May 2013
Mesajlar
159
Tepkime puanı
6
merhaba...

ben belli bir süre belli zikirleri yaptım.
evet belli sesler duydum, belli karartılar gördüm,
evet burnuma bazen çok güzel , bazen inanılmaz pis kokular geldi.
hepsi doğrudur.

ama bunları fikir muhakkemesi için soruyorum...

belki bu varlıklar belli sıkıntılar yaratabilir.
ama bu kadar vahim sonuçlar****
çıkarabilmesi beni bazı sorulara itti.

tmm ben dua veya zikir yaparken.
iyi ve kötü varlıklar bununla devreye giriyor.
eyvallah...

peki ben Allah ı andım diye veya dua ettim diye...
bana zarar vermeye kalkarken.
iyi varlık; melek veya görevli neyse.
eli kolu bağlı mı durcak?
zaten bu dediğiniz varlığın amacı o duayı bir daha yaptırmamak olsa gerek.
zikri bıraktırmaya çalışmak değil midir?


neden dua veya esma da izin alınmalı.
ben avcumu açıp, izni Allah dan alırsam.
yada Efendimize salavat getirip.
onu mürşidi kamil kılarsam. yani ondan rica edersem ne olcak.

ayrıca AYETEL, NAS , FELAK, YASİN ,VB dua veya esmalar.
okunduğunda bu varlıklar kaçmıyor mu?
insan bu şekilde korunmuyor mu?
bu dualar okunduktan sorna bile.
nasıl zara verebilirler.
üstelik sedece dua ettiğimiz için.****

ben daha öncede zor durumlar yaşadım.
ama cinlere yormadım.
bugünlerde de yaşıyorum.
mesala dün duasız yattım.
sabah da sağ kulağım da...
hayatımda ilk defa oldu.
siyah bir pislikle kalktım.
belki onlar, belki böcekler.

ama kulun en son yapması gereken duayı ve zikri bırakması...
yani kalp gözümüz açılırda deniliyor; onlar görülürde deniyor...
zaten hep etraftalar ben onları görsem ne olcak.
zaten bu varlıklar enerji değil mi?
yaptıkları herşey zihne ve beyne yönelik değil mi?
yani herşey bilinçte değil mi?

ben bir mürşidi bulacak durumda değilsem.
ve dua etmek istiyorsam ne olcak.

ben kimseye yiğitlik yapmak istemiyorum.
sadece mantıki bir sonuca varalım diyorum.

Allah heryerde değil mi?
bizim yanımızda melekler yok mu?
Efendimize salavat getirdiğimizde iletimiyor mu?
yani ondan ricamız ona ulaşmıyor mu?
bu dualarda görevli,
kudretli
iyi ruhaniler yok mu?
onlar bütün bunlara izin mi vercek?

yok cin carpar.
yok şu olur demek.
işin bir tarafı değil mi?

mutlaka bir sıkıntı olur.
bir durgunluk olur.
ne bileyim.
bir enerji yükü hissedersin;
ama bütün bunlar...
riyazet.
islamı kişilere endekslemez mi?
evet imkanı olan gitsin.
riyazet alsın.
nasihat alsın.
dua alsın.
ama olmayanlar terk mi etsin zikri?

bu dediklerim eleştir değil.
fikir telakisidir. yargı değildir.

ama ters birşey yokmu?
yani bizler,
birşeyleri hafife almıyor muyuz?

her daim birçok sıkıntıya maruz kalabilirken bizi ALLAH korumuyor mu?
yani varsa böyle birşey yaşanmıyacak mı?

ben şunu derdim.
ederim dua mı?
ALLAH derim.
sonra ne olursa olsun.****

ama şimdi.
öyle şeyler duyuyorum ki?
bu varlıklar.
hastalıklar, akıl bozuklarına neden oluyor deniyor.

ya insan en şerefli varlık değil mi?
dua ettiği an.
kulluk vazifesini yerine getirdiği an.
enerji olarak en güçlü kul olmuyor mu?

eee
o zaman niye,
bu kadar engel konuluyor.
İslam kolaylık dini değil mi?
İslam kulla Allah arasında değil mi?

niye peki ibadet için riyazet gerekir.
musallat denilen şey her an olmuyor mu?
her daim onlar bizlerle olmuyor mu?
peki bizi Allah korumuyor mu?

neden peki.
ben bir mürşidi kamili
kötü varlıkların korkusuna değil?
duasını ve nasihatını almak için gitmeyim.

evet böyle bir sıkıntı vardır.
ama zaten her daim var.
ve bizi her daim ALLAH korur.
ben Rabbime ibadet ettim diye.
bana zulmetçek bir kulu;
insan, cin, iblis herneyse.
ne yapabileceğini merakla bekliyorum.

Yani bu Allah a birazcıkda haksızlık olmuyor mu?
Allah bütün bunlara izin mi verecek?
ayrıca yaşanan bütün sıkıntılarda.
bu varlıların bizim zikri terk etmeye çalıştırmasından başka birşey değildir.

amacım yargı değildir
sadece yorumumdur.
bilmeden yanlışım olduysa affola

sevgilerle...****

Konu bilinçsiz formül ve rastgeke tesbih cekmek

yazmayı unuttum Özür
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,099
Tepkime puanı
4,981
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Benim yanıtlamam mi istenmiş tam olarak anladım,
dua, ibadet ile havas ilmi aynı şey değildir.
Nasıl istiyorsanız, hangi dilde istiyorsanız o şekilde dua edebilirsiniz. Duanın bir sınırlanması yoktur.
İbadet ise farz olanlara ek olarak istediğiniz şekilde yine yapabilirsiniz. Farz olanlar nasıl anlatılmışlarsa o şekilde yapılmalıdır. Islâmiyet Anadolu'da eski Türk dini Uygulamaları ile karışmış durumdadır. Eski Arap uygulamalarını, Iran uygulamalarını, Mısır uygulamalarını ve hatta Ortodoks uygulamalarını bile görebiliriz. Çok kültürlü bir yapı olduğu için bu son derece normal. Ben tamemen hiç bir ek olmadan islamiyete göre yaşamak istiyorum diyorsanız. Sadece ve sadece Kuran ı Kerim ı okuyacaksınız. Hiç bir yorum yapmadan ne diyorsa onu yapacaksınız. Hadisler zira belli değil ki zaten Kuran'ın ben ap açık bir kitap olduğu ve hiç bir ek bilgiye ihtiyaçı olmadığına dair ayetler vardır. Alimlerin kuran yorumlarını da bırakacaksınız ve hiç kimseye din hakkında soru sormayacaksanız. Kuran size yeter.

Havas ilmi ise çok başka bir ilimdir. Kuran ı Kerim in Sırlar barındırdığına inanır ve bi sırları çözmeye çalışır. Antik Mısır ve Kabala sistemlerinden doğmuş ve İslam ile gelişmiştir. Bu Sırlar harf, kelime, ve ayet ve süreler için ayrı ayrıdır. Diğer alem, öteki alem ve gayb alemi , ruh, insan, bitki, hayvan ve diğer Varlıkların sırlarını çözmeye Çalışır. Havas araştırma, deneme, Gözlem, deney ve kişisel ve grup tecrübeleri ilerleyen bir ilimdir. Bir kimya Laboratuvarı düşünün. Eldivenler, maskeler, özel giysiler, alet ve araçlar vardır. Bazı deneyler için izinler gerekir. Deneyi yapan kimyagerler ve deney yapılan yer korunmalıdır.

Havas ilmi içerisinde yapılan bir Çalışmada da aynı şekilde özel giysiler, araçlar, çalışma yöntemi, çalışmayı yapanı ve çalışma yapılan yeri koruma ilkleri ve bazı çalışmalar için izin gereklidir. Nasıl bir kimyager uzun yıllar eğitim alıyorsa aynı şekilde havas içinde uzun yıllar eğitim gerekir.

Havas bir din ya da dinin uygulanma Şekli değildir. Bu ikisini birbirine karıştırmayınız. Dua edin, ibadet edin hiç bir şey olmaz. Havas ilmine girdiğiniz an ciddi bir eğitim alıp ne gerekiyorsa onu yapmak zorundasınız. Bazı Eğitimsiz mucitler gibi, doğal yetenekli insanlar da vardır elbetteki, Eğitimsiz mucit zor cahil değildir. Düzenli bir eğitim almamış fakat zekası ile Keşif yapmıştır ve kendini geliştirmiştir. Aynı şekilde doğal yeteneğe sahip olan bir kişide bende yetenek var diye hiç bir şekilde kendini geliştirmeden ilerleyemez. Eğitim Şart.

Eğitim alma şansı olmayanlar ne yapsın gibi bir soru mantıksızdır. Dünya da herkes Eşit yaşam Hakkı'na sahip değil. Herkes herşeyi öğrenmek zorunda da değil. Eğer konu din ise her yerde kuran ı kerim var. Okuma yazma yok ise. Ses kayıtları var. Görme engelliler için kitaplar var. Ücretsiz olarak da ulaşabilirsiniz. Bu yüzden benim öğrenme şansım yoktu demek doğru olmaz. Dediğim gibi dua ve ibadet ile havas ilmi çok başka konular.
 

magicex

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eki 2012
Mesajlar
185
Tepkime puanı
128
ben bir mürşidi bulacak durumda değilsem.

“Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah’ın yardımıyla elde edilir.”
İbrahim Ethem tacı tahtı terk ediyor. Seneler sonra seyr-ü sülûkünü tamamladıktan sonra Belh şehrine tekrar geliyor. Kendi yaptırdığı camide yatsı namazı kılıyor. Dışarıda sulu kar, yağmur, soğuk… “Şurada kıvrılayım da sabah olunca giderim” diye düşünüyor. Kayyum geliyor, camide saklandığı yerden buluyor, çıkarıyor. “Ne yapıyorsun” diyor. “Müsaade et, şurada yatayım. Sabah namazından sonra Belh’e gireceğim” diyor. Kayyum bacağından tutuyor onu “İbrahim Ethem, senin gibi çulsuzlar için yaptırmadı bu camiyi” diyor ve bacağından sürükleye sürükleye, kafasını merdivenlere vura vura atıyor onu dışarıya. İbrahim Ethem “Ben bu camiyi yaptırdım” diyemiyor. Çaresiz, şehre gidiyor. Her taraf kapalı, sadece bir yer açık. Bir fırın. Kapıyı çalıyor ve sabaha kadar oturma müsaadesi istiyor. Orada çalışan işçi, “Geç otur” diyor. Aradan bir-iki saat geçiyor. Sabah ezanı okunmaya başlıyor. Okunduktan sonra işçi dönüyor “Hoşgeldiniz, nereden gelip nereye gidiyorsunuz, isminiz ne” diyor. İbrahim Ethem de “Ben iki saattir burada oturuyorum, şimdi mi geldi aklına sormak” diyor. Fırıncı diyor ki: “Ben bu fırında işçiyim. İki çocuğum var, iki de yetime bakıyorum. Ben onlara şimdiye kadar haram lokma yedirmedim. Senin geldiğin vakit benim mesai saatim dahilindeydi. Ezan okundu, mesaim bitti. Seninle istediğin kadar konuşabiliriz, şimdi kazancıma haram karışmaz.” İbrahim Ethem “Sen ne güzel adammışsın. Sen Allah’tan bir şey isteyip de olmadığı vaki oldu mu?” diye soruyor. “Ben Allah’tan ne istediysem verdi. Fakat Allah’tan bir şey istedim. Onu bana vermedi. Allah’a yalvardım, bana İbrahim Ethem’i göster diye, bana onu göstermedi” diyor. “O Allah, öyle bir Allah ki,” diyor İbrahim Ethem, “İbrahim Ethem’i bacağından sürükleye sürükleye, kafasına vura vura getirir sana gösterir ve senin gözünün önünde ruhunu teslim ettirir” diyor ve Allah diyerek ruhunu teslim ediyor.​
 

mehmett35

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Mar 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
adminim bu kadar güzel açıklamayı sözde "hoca"yım diyenlerden bile duymadım çok teşekkürler tekrardan.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Sadece Kurana bakıp bakmama meselesi biraz karışıktır bazı noktalarda sadece kurana bakılır bazı noktalarda tefsirlere bakma gereği vardır ( bilmem kaç milyon hadisi araştırmak istemiyorsanız)

Şöyle ki bir kişi diyorsa ben sadece Allaha daha iyi kulluk edebilmek için Kurana bakmak istiyorum bu kişiler için Kurandan başka bir kitaba bakmalarına gerek yoktur.
Ama bir kişi güzel kulluk yapabilmenin yanında Kuranıda her alanıyla öğrenmek istiyorsa mecburen başka şeylerede bakması gerekecektir.
Ama birinci derecedeki insanlara urumun tavsiyesi çok yerindedir mesela birisi Allaha daha iyi kulluk yapabilmek için Kuranı alıcak yanına birde alimlerinde görüşlerini okuycak , şuna garanti veririm ki alimlerin farklı açıklamalarından dolayı kafayı yemekten kulluk yapmaya takati kalmaz insanın,şu dünyada din alimleri kadar birbirine düşmüş başka bir gurup yoktur diye düşünüyorum,kendileriyle beraber başkalarınıda sürükleme sevdasında oldukları için amaları sadece Allaha daha iyi kulluk etmek olanların urumun tavsiyesine mutlaka uymaları gerektiğini düşünüyorum
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst