RaV3N
Kayıtlı Üye
Ruhsal enerjiler her durumda rehberlik edici ve destekleyicidir. Negatif anlamda ne kadar baskı varsa, ruhsal etkilerden faydalanılması için bir o kadar da pozitif anlamda imkan vardır. Şimdi, enerjinize ilave olarak dışardan bir enerjinin bedeninize nüfuz ettiğini düşünün, bu enerji sizinkiyle karışır, sinir sisteminizi kullanır ve onu kontrol altına alır. Eğer enerji bunu dikkatle yapar, mevcut imkanları ve sağlığınızı göz önünde bulundurursa fayda sağlayıp güçleneceğinizden emin olabilirsiniz. Ama sağlığınız dikkate alınmadığı takdirde, günün birinde bedeninize verdiği zararın ortaya çıkacağını ve bunu hiçbir doktorun teşhis edemeyeceğini bilmelisiniz.
Ruhsal bir etkinin pozitif veya negatif oluşu, etkiyi gönderen ruh varlığının iyi veya kötü, olgun veya geri kalmış olduğunu göstermez. Daha çok etkiyi gönderen varlığın enerjisinin kişinin enerjisiyle etkileşimini, organizma üzerindeki etkisinin pozitif ya da negatif olduğunu gösterir. Olağanüstü başarılar kazanmış bazı ünlülere bakınca bunu görmek mümkündür. Bazıları kendilerini aşırı derecede zorlamışlardır. Örneğin Beethoven işitme duyusunu o denli zorlamıştır ki, maddi ton ve vibrasyonları alamaz hale gelmiştir. Bu yeteneğini kaybetmiş olmasına rağmen ruhsal bir varlığın zihninde ürettiği tonları işitebilmiştir. Organik yönden özürlü oluşu, ona ilham veren ruhsal varlığı engelleyememiştir. Bu olayda, doğanın insanlar için koyduğu sınırların aşıldığını görüyoruz.
Elbette dış etkilerin aşırı baskısı altında kalmayan sanatçılar da vardır. Goethe böyle bir sanatçıydı, en iyi eserlerini dünyayla ilişkisini kesmeden kısa bir süre önce verdi. Ruhsal enerji dengesini kurmayı iyi biliyordu. Schumann’ın hayatı farklı bir konudur. Onun çok iyi yardımcıları vardı, sonsuza kadar değer taşıyacak eserler üretti. Ama beste yapmaya duyduğu aşırı tutkuyu fizik bünyesiyle dengeye getiremedi. Bu yüzden kısa zamanda sağlığı bozuldu, zihinsel güçleri tükendi ve kendisiyle ilgilenen varlıkların ilhamlarını alacak yeteneği kalmadı. Sanatçı beyin gücünü yitirdiği zaman ruhsal yardımcıları geri çekildiler, ama o çalışmaya devam etmek istiyor, yaratıcı yeteneğinin sona erdiğini kabullenemiyordu. Eğer beste yapmaktan vazgeçecek olsaydı yakınları buna tepki göstereceklerdi. Acil yardım çağrıları sadece canını sıkan geri düzeyli varlıkları cezbediyordu. Sonunda kafası karışmış bir halde obsesyona yenik düştü.
İnsan dünya enkarnasyonu sırasında zaman ve mekanla sınırlanmıştır, normal ve sağlıklı bir hayat sürmek istiyorsa bu kısıtlamaları kabul etmek zorundadır. Defalarca söylediğim gibi geceler uyumak içindir, çünkü bu saatlerde insan bilmediği alemlerden gelen enerjilerle şarj edilir. Bunu unutmayın ve her türlü medyumik bağlantıyı önce bu ölçüye göre değerlendirin. İyi bir sanatçının bazen çalışmaktan vazgeçerek içindeki çağrıya nokta koyması gerekir, çünkü aşırı taleplerle sonuna kadar başa çıkamaz. (Sayfa: 29-35)
KRYON
Ruhsal bir etkinin pozitif veya negatif oluşu, etkiyi gönderen ruh varlığının iyi veya kötü, olgun veya geri kalmış olduğunu göstermez. Daha çok etkiyi gönderen varlığın enerjisinin kişinin enerjisiyle etkileşimini, organizma üzerindeki etkisinin pozitif ya da negatif olduğunu gösterir. Olağanüstü başarılar kazanmış bazı ünlülere bakınca bunu görmek mümkündür. Bazıları kendilerini aşırı derecede zorlamışlardır. Örneğin Beethoven işitme duyusunu o denli zorlamıştır ki, maddi ton ve vibrasyonları alamaz hale gelmiştir. Bu yeteneğini kaybetmiş olmasına rağmen ruhsal bir varlığın zihninde ürettiği tonları işitebilmiştir. Organik yönden özürlü oluşu, ona ilham veren ruhsal varlığı engelleyememiştir. Bu olayda, doğanın insanlar için koyduğu sınırların aşıldığını görüyoruz.
Elbette dış etkilerin aşırı baskısı altında kalmayan sanatçılar da vardır. Goethe böyle bir sanatçıydı, en iyi eserlerini dünyayla ilişkisini kesmeden kısa bir süre önce verdi. Ruhsal enerji dengesini kurmayı iyi biliyordu. Schumann’ın hayatı farklı bir konudur. Onun çok iyi yardımcıları vardı, sonsuza kadar değer taşıyacak eserler üretti. Ama beste yapmaya duyduğu aşırı tutkuyu fizik bünyesiyle dengeye getiremedi. Bu yüzden kısa zamanda sağlığı bozuldu, zihinsel güçleri tükendi ve kendisiyle ilgilenen varlıkların ilhamlarını alacak yeteneği kalmadı. Sanatçı beyin gücünü yitirdiği zaman ruhsal yardımcıları geri çekildiler, ama o çalışmaya devam etmek istiyor, yaratıcı yeteneğinin sona erdiğini kabullenemiyordu. Eğer beste yapmaktan vazgeçecek olsaydı yakınları buna tepki göstereceklerdi. Acil yardım çağrıları sadece canını sıkan geri düzeyli varlıkları cezbediyordu. Sonunda kafası karışmış bir halde obsesyona yenik düştü.
İnsan dünya enkarnasyonu sırasında zaman ve mekanla sınırlanmıştır, normal ve sağlıklı bir hayat sürmek istiyorsa bu kısıtlamaları kabul etmek zorundadır. Defalarca söylediğim gibi geceler uyumak içindir, çünkü bu saatlerde insan bilmediği alemlerden gelen enerjilerle şarj edilir. Bunu unutmayın ve her türlü medyumik bağlantıyı önce bu ölçüye göre değerlendirin. İyi bir sanatçının bazen çalışmaktan vazgeçerek içindeki çağrıya nokta koyması gerekir, çünkü aşırı taleplerle sonuna kadar başa çıkamaz. (Sayfa: 29-35)
KRYON