Riyazetli olarak günde 1000 ayetel kürsi okumaya başladım.

Daha önce Ayetel Kürsi ile tecrübesi olanlar paylaşabilir mi?

Bu kadar yükü alan kişi zannımca tecrübe ettiğini paylaşmaz.Vede hangi niyetle yaptığıda önemli bir husus belki sizden farklı bir niyeti olabilir buna takiben yaşadıkları farklılaşır.Belki hiçbirşey yaşamayabilir.Esenlikle kalın.

Niyetiniz hadim mi? Eğer böyleyse kesinlikle uğraşmayın.

Sayın yasinly hadim mi demişsiniz merak ettiğim yanlış anlamazsanız neden hadimse vazgeçin dediniz ? Medyumlukta en iyi çalışma yöntemlerinden biri hadim tabi bu hadimden hadimede değişiyor lakin genel olarak öyle biliyoruz ki ibadetlerle yaratılmış bizim gibi cinlerle çalışanların çoğunun sonu hüsranlıkla bitiyor . Cinni kitaplara konulmuş hadimlerden bahsetmiyorum , Ben ki cahilim çalışılan varlıklardan en mükemmeli ermiş (dünyada belli makama gelip el veremeyip ölmüş ) tabi söylediklerimde yanlışda biliyor olabilirim benim dediklerim kulaktan duyma veya kitaptan okuduklarım halk çevresindede genelde bu şekilde bilinir
Şerli hadimlerden bahsettiyseniz fikirlerinize bir nebze katılabilirim bu konu hakkında ve varlık hususunda en rahmani olanını tartışırsakta memnun kalırım Sevgiyle ..

YasinLY' Alıntı:

Niyetiniz hadim mi? Eğer böyleyse kesinlikle uğraşmayın.

Genişletmek için tıkla ...

Keşif. Ancak 40 70 yada 120 gün diye bir sınırlama koymadım. İnşallah keşif açıldıktan sonra hadimler için devam edeceğim.

Hadmi hasılı basit mi sanıyorsunuz? Hadim bir üstad izni ve müsadesi altında olmalıdır. Aksi halde hiç bir kimse iflah olmamıştır, öyle sanıldığı gibi değildir.

Riyazat nedir? En başta azimetlere sonra ruhsatlara sarılmak, hayvansal gıdaları terk etmek, gözü dahi haramdan korumak hatta malayani ne varsa terk edebilmek "bunları hadim için değil" Allah rızası için yapmaktır. Aksi olduğu takdirde yüzlerce kişi pişman olmuştur.

Azimetler nelerdir, ruhsatlar nelerdir, sünneti seniyye ile alakamız nedir, edep ve helal lokma nedir bunlar meselenin ta kendisi. Kesin emirler mükellefe farz olan fürû ne varsa alakamız olmadan bu işlerle uğraşmak hüsrana götürmüştür hep. Ne yazıkki henüz 5 vakit namazı bile eda edemeyip, sünnetler farzlar gibi meleke haline gelememiş, bazı emeller peşinde bu işle uğraşanlar perişan oldular bunu samimi ve iyiliğiniz için diyorum.

Keşfin açılmasını mı istiyorsunuz? Azimetler, ruhsatlar, sünneti-i seniyye, helal lokma, edep bunlar için çaba gösterilmeli Allah'ın izniyle hayatınız değişecektir garantide vardır. Bunlar olmadan şu uygulama, bu uygulama uyanık olunmalı. Şunu da unutmayın en üstün varlık insandır. Bir gürûh şeytan yolunda dereceler elde edip ruhunu verdiğinde boyutlarını aşıyor bazı haller zuhrediyor da? Allah yolunda nefsini tezkiye eden dereceler kateden bir insan mı bazı hallere vakıf olamasın? Neden cin, huddam? Melekler Allah dostları varken bunlar daha kolay ve Allah katında rızası olan şeyler bundan kimsenin şüphesi olmasın...

Cin, hadim, keşif denildiğinde nefse hoş geliyor de' mi? Peki nefsi tezkiye yolu ile bir takım hallerin Allah'tan lütfedilmesini arzu etmek hayır yönünde bu uygulamalara atılmak niye hoşumuza gitmiyor? Bende hadim, irtibat meraklısı idim sizlere samimi hatta çıkarlı tavsiyelerimi sunuyorum.

Yasin bey çok güzel açıklamış diye düşünüyorum fakat şunları da ekleme gereksinimi duyuyorum. Öncelikle kısaca kendimi tanıtmama müsade edin. Ben tüm dinlere karşı saygılı anlamaya çalışan kendimi hiç bir dinin mensubu olarak görmeyen çünkü ibadetlerini uygulamadan ben o dine mensubum demeyi doğru bulmayan biriyim. Ailem ve benim cinlerle irtibatımız hep olmuştur. Şuan 19 yaşındayım bu yaşıma kadar gerek rüyalar gerek birebirde ancak cinlerin istediği ve gerçekten ihtiyaç olduğunu düşündüğüm anda göremeden duyamadan hissettiklerimle burada kontrol sağlamaktan kastı olan anlatımların bir çoğunu da uygulamış bulunmaktayım. Hatta yazmadıklarınızıda. Paralı bakımlara hep karşı olmuşumdur. Allahın kuranın adını kullanarak bir hükmekte arzusuna da. Hadislerin ayetlerin şeytanlaşmış yöntemleri ile ben iyi şeyler yapıyorum yapıcam diyen insanları da hep sevmişimdir. Nedenini anlatmak istiyorum mutlaka karşıma çıkıyor kendine medyum hoca sıfatı takıp bir takım insanları dolandıran belki yaptıkları bir takım olaylar da var ama işin aslı bu büyük gücün altında ezilmişlik gerek fiziki gerek ruhani çöküşün içinde insanlara medet aşılayan insanların karşımda hiç bir ayet hiç bir dua bilmeden yaptıklarımı gördüklerini gerçekten hep sevmişimdir. Şuna da değinmek istiyorum artık eski zamanlarda gerçek etkili yöntemlerin yaşayan örneklerine ne yazık ki çok az sahibiz. Öğrenmek isterken öğretilmek isteneni öğreniyoruz. Bu sitede diğer siteler de yazılı kaynaklar da gerek sosyal medyada gerek kitaplarda çok daha örnek var ne yazık ki sokakta gördüğün bir insanda. Ama gerçeği bir insan ancak kendisi öğrenebilir eğer ki konu ruhsal boyutta bir başarı, bir hüküm ise. Geçmiş zamanlarda yaşayan bir çok gerçek medyum anlatılanlara göre doğduğu andan medyum oldum ben diyene kadar yaşadıkları kendisi tarafından değil bir başka varlık tarafından aralıklı zaman ve işaretlerle o kişiye bu sıfatı kabullendirmiş ve gerçek olduğunu göstermiştir insanlara. Şunu da demek istemiyorum. Şu yöntemler insana faydasız bu başarı sağlamıyor. Demek istediğim bu gücü kullanabilecek insanları insanlar, kitaplar değil varlık ve yöneten seçiyor. İnsan her ne kadar en üstün varlık olsa da aynı zamanda en alt varlıktır. Güç, şehvet, kin, vb. duygular bizi en etkisiz canlıdan en zararlı canlıya dönüştürebiliyor. Eğer ki konu ruhsal bir gelişimin psikolojik çöküşüyle birleşirse vay o insanın haline. Yazımın başından beri anlattığım etki elemanı biz insanlar. Hiç kimse bir varlığa suç atamıyor. Sorumluluğu ona yükleyemiyor. Biz bunu kabul edip biz doğru ve yanlış şekilde gerekli uygulamaları gerektiği şekilde yapıyoruz. Yani sorulması gereken soru şu bence medyumlukta. Bunu kim için yapmak istiyorsun? Neyi değiştirmek istiyorsun? Kim olmak istiyorsun? Ve kimse kusura bakmasın kim olduğunu sanıyorsun? Ve sen kimsin? Basit sorular aslında bunlar. Yaradının yasakladığını yaradanın ayetleri ile uygulamaya çalışıyorsunuz. Yaradanın istemediğini yaradandan değil yarattığından bekliyorsunuz. Bu noktada yaradan nerede? Kendi hırslarınız yüzünden onu kullanmak dışında ne yapıyorsunuz? Ben denemediğim için bu konunun ne getirisi ne götürüsü olur bilemiyorum. Elbette ki bir getirisi olacaktır. Bir çöküş, bir azap bunlar bu dünyada ki olacak tahminlerim sadece. Diğer dünyada yukarıda sorduğum soruların bir anlamı olmayacağı için kendinizi de bunları göze alarak daha büyük sorular karşısında bir cevabınız olabilecek mi yada size soru sorulma gereksinimi duyulacak mı. Bunu da bir düşünmenizi istiyorum. Umarım doğru anlaşılmışımdır.

Sayın Yasinly ; Nefse tatlı ve süslü bir gelin gibi geliyor bu işlerle uğraşmak tamamiyle nefs ve dostu şeytandan şüphe hele hele ibadetten amelden rızadan önce geliyorsa işte nefsten oldugunun en açık delili ...
Ve 5 vakit namazı eda edemeyip demişsiniz ordada aynı fikirdeyiz manevi kuvvetli olmassa mecazi olarak zırh olmassa yol geçen hanı gibi olur
Ozaman toparlamak gerekirse ilk nefis terbiyesi ve ve kulluk sonra bu işler yani sıralamayı karıştırmamak lazım Elinize sağlık