Psişik Bağ

L'altrá

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Eki 2018
Mesajlar
10
Tepkime puanı
2
İş
Öğrenci
Merhaba öncelikle, acaba birine psişik bağ ile bağlanabilir miyiz? Ya da doğru soru, öyle bir şey var mı? Onun hissetiklerini falan hissedebilmek için. Eğer böyle bir şey varsa nasıl yapılıyor?
 
Ü

Üye silindi 55028

Bilinçsiz olanlardan örnek veriyim.Evli çiftlerin birbirinin aklını okuması veya işaretleri okuması örnek verilebilir.Aynı evde bulunan kimselerin hisleri paylaşması örnek verilebilir.Başka bir ortamdaki enerji değişikliği bunu az çok kanıtlayabilir.
Psikolojide duygu bulaşıcılığı diye geçiyor.Evdeki iyi ve kötü duygular insanı etkiliyor.Bu hisler paylaşılıyor.Ayna nöronları denilebilir buna.Bu nöronlar insan düşünce ve his bulaşıcılığını açıklıyor.Karşınızdaki veya çevrenizdeki kişileri taklit etmeyle alakalı bu nöronlar.Hatta dil öğrenmemizin bu nöronlar sayesinde olduğu söyleniyor.Ayna nöronlarını araştırabilirsiniz. Gestalt psikolojisine göre çevrenin insan üzerindeki etkisidir.
 

D3mon

Kayıtlı Üye
Katılım
22 May 2016
Mesajlar
11
Tepkime puanı
11
Merhaba. Bu konuyu uzun bır zaman bende merak etmiştim. Böyle birşeyin mümkünlüğünü kendim ilkel deneme yanılma yoluyla deneyerek öğrenmeye çalıştım. Yaklaşık 6-7 yıl bır süreyle farklı ınsanlarlar uzerındne kendımce deneme yaptım. Bu ınsanlar daha bayanlar oldu. Flort yoluyla belli bır evreye geldıkten sonra bu psişik bağı çoğu kez test ettim ve belli lginç sonuclarla karşılatım ve tesaduf denemeyecek kadar bellı baslı hadıseler oldu. Kısacası vardığım sonuç bu bağın bariz bir şekilde var oldugu.
 

D3mon

Kayıtlı Üye
Katılım
22 May 2016
Mesajlar
11
Tepkime puanı
11
Dıger hıs konusunda merak ettıklerıne gelince; hissler ilk önce anlamsız gelır. Fakat muhattabınla muhabbet ettıkce ve bu hısslerını zamanında dogru bır skeılde muhattabına actıgında, herşey o zaman yerlı yerıne oturmaya başlıyor. Bu durumu hokkabazlıga benzetilmemesini tavsiye ederim çünkü karsındakının hıslerı yaşanan olaya ve karsıdakının de bu olay içine tüm benliğiyle dahil olmasıyla karşindakinin hislerini anlamaya ve yaşamaya başlarsın. Bu durum empatiye benzetilebir belki ancak empati tanımadığın kişiler de bile yapabilirsin bu durum beli bir olay ve sürece bağlı olarak gelişir.
 

D3mon

Kayıtlı Üye
Katılım
22 May 2016
Mesajlar
11
Tepkime puanı
11
Nasıl yapıldıgına gelince; yapmak istiyorum demekten önce senin bu duruma ne kadar hazır olduguna bağlı. Ruhunla aklin birleşmesine izin vermeyi bilmelisin. ön sezi yeteneğini ve mantığının senkronunu sağlamalısın. vb ....
 

L'altrá

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Eki 2018
Mesajlar
10
Tepkime puanı
2
İş
Öğrenci
Nasıl yapıldıgına gelince; yapmak istiyorum demekten önce senin bu duruma ne kadar hazır olduguna bağlı. Ruhunla aklin birleşmesine izin vermeyi bilmelisin. ön sezi yeteneğini ve mantığının senkronunu sağlamalısın. vb ....

Peki nasıl yapabilirim? Bunun için belirli çalışmalar önerebilir misiniz?
 

D3mon

Kayıtlı Üye
Katılım
22 May 2016
Mesajlar
11
Tepkime puanı
11
Peki nasıl yapabilirim? Bunun için belirli çalışmalar önerebilir misiniz?
Önerebileceğim en kapsamlı çalışma; kendini gerçek anlamda tanıma ve global kültüre dışardan bakabilme. Bunların da nasıl yapıldığı da senin gerçek istek ve arzuna bağlı. Sonrasında zaten istediğin sonuca ulaşmış olursun.
 
Ü

Üye silindi 58480

İnsanlar birbirine zaten psişik bağ ile zaten bağlılar.
Başka insanların sırları da kendi içimizdedir.

Kişi kendini bildikçe yaratıcısını da tanımaya başlayacağı şekilde geniş bir uzun yol maratonunda yaratılmıştır. Yaratıcıyı tanıma yolculuğunda zaten beşeri de önce genel hatları ile tanır. Sonra numuneler ile imtihan olur. Sürtüşmeler yaşar. Öfkeyi de sevgiyi de muzipliği de sürprizleri de ikiyüzlülüğü de asalati vs de yolda ögrenir. İlimde ilerledikçe de sarraf olur. Bunun oluşması için de maximum insan çeşitliliğine ulaşmalıdır. Bu ise zihnin otomatik profil isleme merkezindeki kapasitesinin genişletilmesi ile olur. Bir araştırmaya göre insanın en az 150 değişik insan tanıması gerekir ki zihinleri ayırdedebilmeye başlayabilsin. Ama ne var ki başka bir araştırma insanların aynı anda 20 den fazla kişi ile arkadaşlık kurmasının imkansız olduğunu söyler. yani yeni kişilerin hayatımıza girmesi ile biz eski kişilerie bağı otomatik kesmek zorunda kalırız. Bu bilinçaltı kotasının bir gereğidir. Kota dolarsa eski iliskiler zayıflar. Aktif gözlemcilik durur ve bir 150 kişi ile aynı anda başedemeyiz.

O halde doğuştan gelen bir zihin gücü gerekiyor bazı extrem ilimler için.

Ama bütün bunlar kişinin önce kendini tanıması üzerinden başlar. Sürekli haksızlığa uğrayan insan kendisini tanımıyordur. Sürekli aldatılan, sürekli verdiği sevginin karşılığını alamayan vs insanlar kendilerini tanımıyorlardır.

İlimde ilerlemenin en acil yolu kişinin kendisini tanımasıdır. Kapasite olarak hala genişleyebilecek pay bırakmak ise acizlik bilinci ile olur. Bu olmadı mı da kişi bildiklerinden başka yeni bilgi tabanları oluşturacak bilinçte olamaz ve kendisini yeterli görür. Ortak kararlar alınırken kendisinin en iyi bildiğini öne sürer. Daha geniş bakan kişileri önce kendi dar süzgecine sığdırır ve acımasızca eleştirir. Bakınız Yobazlar. Bakınız İsa Tanrının Ogludur diyenler. Bakınız Yahudilerin şeçilmiş olduklarını iddia etmeleri üzerinden yaptıkları.
 
D

DAİMON

Nasıl yapıldıgına gelince; yapmak istiyorum demekten önce senin bu duruma ne kadar hazır olduguna bağlı. Ruhunla aklin birleşmesine izin vermeyi bilmelisin. ön sezi yeteneğini ve mantığının senkronunu sağlamalısın. vb ....
Katılıyorm.

Dıger hıs konusunda merak ettıklerıne gelince; hissler ilk önce anlamsız gelır. Fakat muhattabınla muhabbet ettıkce ve bu hısslerını zamanında dogru bır skeılde muhattabına actıgında, herşey o zaman yerlı yerıne oturmaya başlıyor. Bu durumu hokkabazlıga benzetilmemesini tavsiye ederim çünkü karsındakının hıslerı yaşanan olaya ve karsıdakının de bu olay içine tüm benliğiyle dahil olmasıyla karşindakinin hislerini anlamaya ve yaşamaya başlarsın.
Bunu da destekliyorum.

Örnegin ben sigara içmemesi hususunda söz aldıgım çok samimi bir arkadaşımın sigara içtiğini rüyamda görmüştüm.
Markasına kadarr hemde. Hatta rüyamda da kızar gibiydim şaşkınlıkla karışık bir şeydi.

O dönemde mesela zikir çekiyordum. Mutlak ki aramızdaki bağdan ötürü bir iletişim vardıysa da bana ulaşması belkide benim o anki ruhumun o bilgileri almaya müsait oluşuyla alakalıydı. Çünkü ben normalde öyle kehanetler görmem, rüyaları çıkan biri asla degilimdir hatta rüya bile görmem. Gördüklerimse dönemsel huzursuz ve canım sıkkın oldugu zamanlarda oluyor genelde. Anlayacağınız böyle garip vakıalar dogrusu her insana hayatında bir kaç defa rastlar. Bitki olmadıgımızı boş olmadıgımızı bir ruhumuzun oldugunu yaratıcı bize hissettiriyordur diye düşünüyorum.
 
Üst