Prensip Ve Referanslar.

Bizler adlandırsakta adlandıramasakta hepimizin hayatda bazı durumları öngörerek kendimze belirlediğimiz ilkelerimiz vardır. Bizler nelerden ödün veririz nelerden vermeyiz bunu biraz derinleştirmek istedim.

Bizler inancımıza göremi prensiplerimizi belirliyoruz? Yoksa yaşadığımız toplum ve o toplumun etkilerine göremi.

Yani biz nabza göre ne tür şerbeti veriyoruz? Bunun cevabını merak ediyorum.

Benim Prensiplerimde önce vicdan söz konusudur, yapacağım bir hatanın sonradan benden kat kat acısının çıkacağını bildiğim için inancım doğrultusunda doğrudan şaşmamaya çalışır, gayret ederim.

Dedikodu'dan nefret ederim; Kişi hakkında arkasından konuşup gıybet edeceğim kişi hakkında yapacağım kelamların onun hayatına direkt olarak etki edeceğini düşündüğüm için ( Enerjisel boyut'da ) gıybet etmemeye çalışırım.

Bunun haricinde toplumu pek göz önüne alan birisi değilim. Her toplumun bir bireyi yetiştiği toplumun özelliklerini aldığı için ne tür kelam edeceğimi bilemeyeceğimden dolayı Toplum özelliklerini aldığım kişiler ile pek muhabbet etmem. Toplum özelliklerinide yansıtmamaya özen gösteririm.

Sizlerde prensiplerinizi ve aldığınız referansları etkileri ile beraber açıklayabilirseniz memnun olacağım.

Teşekkür ederim.

Ha bide eklemeyi unuttuğum bir durum var. Bizler ilkelerimizi uygularken yada tartıp biçerken öz eleştiriyi ne sıklıkla yapıyoruz? Bunların doğruluğunu hangi tartı sistemine göre tartıyoruz? Farkındalık boyutu ile kıyaslarsak ne kadar farkındayız?

Merhaba benim görüşüm sizin duygularınızın tamamı insan olmanın gereği olmalı zaten. Hangimiz isterizki inancımızı göz ardı edip yaşamayı.Benim felsefem bunu gerektiyor deyip kenara çekilemem, her konuda özeleştiri hatta her an yapılmalı bana göre,ilkelerim doğrultusunda sırf, ben, ben ,ben, olmalıyım dersem ozaman nerde kaldı hak.