Ori
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 18 Ocak 2010
- Mesajlar
- 3,256
- Tepkime puanı
- 3,159
Adını "Saksağan" - "Pica"dan alan Pika Sendromu/ Pica Sendromu, yabancı madde yeme hastalığıdır. Latince "Pika" kelimesi Saksağan demekken, saksağanlar her şeyi yeme özellikleriyle tanınırlar.
Genellikle kadın ve çocuklarda görülen bu sendrom mineral eksikliğinden kaynaklanırken, otizm ve şizofrenlikle birlikte, aile eksikliği olan çocuklarda da görülür. Kadınların diyet olarak da tokluk hissi yarattığı için bu maddeleri tükettiği bilinirken, en sık gebelikte görülmektedir. İleri şekilde Pika hastalığı psikolojik rahatsızlık olarak geçerken, gebelikte kısa süreli bir pika durumu yaşanmaktadır. Kansızlık sebebiyle vücudun ihtiyacı olan maddelere karşı aldığı bir çeşit önlem olup, hamilelikte maksimum 13. haftaya kadar görülmektedir. Pika Sendromu'nda kil, cam, kağıt, metal, tebeşir, kum gibi besleyici olmayan maddeler tüketilirken deterjan, saksı bitkileri, izmarit, kum, saç hatta dışkı tüketildiği de gözlemlenmiştir. Çocuklardaki pika 1 aydan uzun sürerse tekrarlama riski yüksek kabul edilip, 2 yaşın üzeri çocuklarda normal dışı kabul edilmektedir. Ek olarak küçük bebeklerde her objeyi ağzına götürmesi pika altında incelenmemektedir. Bazen de etnik, dini ve kültürel sebeplerden dolayı Pika Sendromu yaşanırken, bu durum Afrika'nın bazı bölgelerinde yaygın olarak görülmektedir.
Pika sendromu teşhisi için 1 ay gıda dışı madde tüketilmesi ilk belirtiyken, kurşun zehirlenmesi en sık görülen hastalıktır. Bunun dışında kıl gibi maddelerin tüketilmesi de bağırsak tıkanmasına neden olmaktadır. Genelde psikolojik tedaviler uygulanırken sakız, patlamış mısır gibi yiyecekler zihin uyarıcı olarak kullandırılmaktadır. Ağza yerleştirilen pika kutusu da bir çözüm olurken, pika odası da yaygın olarak uygulanmaktadır. Çiğnenmez oda olarak literatürde yer alan odayı ilk kullanan otizm hastası Zach Tahir isimli bir çocuktur. 6 yaşındayken taş, kağıt ve güneşlikleri yiyen Tahir için para yardımı toplanmış ve yiyeceği hiçbir şey olmayan özel oda yapılmıştır. En sevdiği yiyecek yosun olduğundan bahçe tamamen pika sendromu engelleyecek şekilde tasarlanmıştır.
ALıntı
Genellikle kadın ve çocuklarda görülen bu sendrom mineral eksikliğinden kaynaklanırken, otizm ve şizofrenlikle birlikte, aile eksikliği olan çocuklarda da görülür. Kadınların diyet olarak da tokluk hissi yarattığı için bu maddeleri tükettiği bilinirken, en sık gebelikte görülmektedir. İleri şekilde Pika hastalığı psikolojik rahatsızlık olarak geçerken, gebelikte kısa süreli bir pika durumu yaşanmaktadır. Kansızlık sebebiyle vücudun ihtiyacı olan maddelere karşı aldığı bir çeşit önlem olup, hamilelikte maksimum 13. haftaya kadar görülmektedir. Pika Sendromu'nda kil, cam, kağıt, metal, tebeşir, kum gibi besleyici olmayan maddeler tüketilirken deterjan, saksı bitkileri, izmarit, kum, saç hatta dışkı tüketildiği de gözlemlenmiştir. Çocuklardaki pika 1 aydan uzun sürerse tekrarlama riski yüksek kabul edilip, 2 yaşın üzeri çocuklarda normal dışı kabul edilmektedir. Ek olarak küçük bebeklerde her objeyi ağzına götürmesi pika altında incelenmemektedir. Bazen de etnik, dini ve kültürel sebeplerden dolayı Pika Sendromu yaşanırken, bu durum Afrika'nın bazı bölgelerinde yaygın olarak görülmektedir.
Pika sendromu teşhisi için 1 ay gıda dışı madde tüketilmesi ilk belirtiyken, kurşun zehirlenmesi en sık görülen hastalıktır. Bunun dışında kıl gibi maddelerin tüketilmesi de bağırsak tıkanmasına neden olmaktadır. Genelde psikolojik tedaviler uygulanırken sakız, patlamış mısır gibi yiyecekler zihin uyarıcı olarak kullandırılmaktadır. Ağza yerleştirilen pika kutusu da bir çözüm olurken, pika odası da yaygın olarak uygulanmaktadır. Çiğnenmez oda olarak literatürde yer alan odayı ilk kullanan otizm hastası Zach Tahir isimli bir çocuktur. 6 yaşındayken taş, kağıt ve güneşlikleri yiyen Tahir için para yardımı toplanmış ve yiyeceği hiçbir şey olmayan özel oda yapılmıştır. En sevdiği yiyecek yosun olduğundan bahçe tamamen pika sendromu engelleyecek şekilde tasarlanmıştır.
ALıntı
