Ölüme Şahit Olmak ve Anlam Arayışı

February23

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
2
Tepkime puanı
2
Selamlar, iyi akşamlar ve sağlıklı yarınlar dilerim.
10 yılı aşkın süredir üyeliğim olmadan forumu takip etmekteyim. Güzel bilgiler edindim, bir çok merakımı bu platform sayesinde giderdim.

Nasıl başlasam bilmiyorum. Biraz iç dökme birazda fikirlerinizi isteme niyetindeyim.

Geçtiğimiz dönem yakın bir zamanda babamı kaybettim. Hoş bir biçimde gerçekleşmedi.
Aramız hep limoniydi, son zamanlarda iyi olacak gibiydi. Bir umut hayatımı sonunda yoluna koyuyor gibi hissetmiştim uzunca bir zamandan sonra.
Okul kazanmak istedim, yeni kararlar ve yeni bir hedef belirledim. Aynı zamanda işimizi büyütmek ve dünyaya açılmak gibi gayelerim vardı.

Hayat şamarı bir kez daha çok ağır vurdu suratıma. Babamı kollarımda kaybettim.
Üstelik daha sabah yep yeni bir dükkana taşınmıştık. Her şey güzel olacaktı...
Aile fertlerimin acil müdahaleye şahit olmaması adına tüm süreci ve travmayı ben yaşadım.
Bir yandan entübe edilirken öteki yandan adrenalin iğneleri ve kalp masajları, ardından elektro şok sesleri derken bir saat kadar evde, yarım saat kadar hastane ortamında ambulansta dahil olmak üzere tüm sürece maalesef şahit oldum.

Babamı kaybettikten sonra hayatım alt üst oldu ve ben çok ciddi anlamda manevi bir sorgulama evresine girdim.
Yaşadığımız hayat, dünya, sistem, insan, düşünce, her şey o kadar anlamsız ve saçma gelmeye başladı ki.
Artık eskiden severek yaptığım hiç bir şeyi yapamıyorum, her şey anlamsız geliyor.
Travma sonrası stres bozukluğu yaşadığım gerekçesiyle terapi ve ilaç tedavisi almaya başladım. Anksiyete krizlerimi ve panik ataklarımı nispeten yoluna soktu.
Ancak halen sağlık konusunda, ambulans sireni duyduğumda veya en basitinden midem bulandığında dahil krize giriyorum, panik atak geçiriyorum, nefesim kesiliyor.

Bir bakıma dertleşmek istedim veya benzer şeyler yaşayan varsa akıl almak istedim. Belki bir kitap tavsiyesi yada meditasyon tavsiyesi gelebilir umuduyla.

Bu koca anlamsızlığı nasıl dolduracağımı bilmiyorum. Ölüm fikrine hazırım zannediyordum ancak ilk elden canın çekilişine şahit olunca pekte düşündüğüm gibi bir şey olmadığına şahit oldum.

Anksiyeteye iyi gelir, hayatını düzene sokmanda yardımcı olur dediğiniz ne varsa zevkle not alıyor olacağım. Teşekkür ederim.
 

rima vita perfetto

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eki 2011
Mesajlar
44
Tepkime puanı
46
Selamlar, iyi akşamlar ve sağlıklı yarınlar dilerim.
10 yılı aşkın süredir üyeliğim olmadan forumu takip etmekteyim. Güzel bilgiler edindim, bir çok merakımı bu platform sayesinde giderdim.

Nasıl başlasam bilmiyorum. Biraz iç dökme birazda fikirlerinizi isteme niyetindeyim.

Geçtiğimiz dönem yakın bir zamanda babamı kaybettim. Hoş bir biçimde gerçekleşmedi.
Aramız hep limoniydi, son zamanlarda iyi olacak gibiydi. Bir umut hayatımı sonunda yoluna koyuyor gibi hissetmiştim uzunca bir zamandan sonra.
Okul kazanmak istedim, yeni kararlar ve yeni bir hedef belirledim. Aynı zamanda işimizi büyütmek ve dünyaya açılmak gibi gayelerim vardı.

Hayat şamarı bir kez daha çok ağır vurdu suratıma. Babamı kollarımda kaybettim.
Üstelik daha sabah yep yeni bir dükkana taşınmıştık. Her şey güzel olacaktı...
Aile fertlerimin acil müdahaleye şahit olmaması adına tüm süreci ve travmayı ben yaşadım.
Bir yandan entübe edilirken öteki yandan adrenalin iğneleri ve kalp masajları, ardından elektro şok sesleri derken bir saat kadar evde, yarım saat kadar hastane ortamında ambulansta dahil olmak üzere tüm sürece maalesef şahit oldum.

Babamı kaybettikten sonra hayatım alt üst oldu ve ben çok ciddi anlamda manevi bir sorgulama evresine girdim.
Yaşadığımız hayat, dünya, sistem, insan, düşünce, her şey o kadar anlamsız ve saçma gelmeye başladı ki.
Artık eskiden severek yaptığım hiç bir şeyi yapamıyorum, her şey anlamsız geliyor.
Travma sonrası stres bozukluğu yaşadığım gerekçesiyle terapi ve ilaç tedavisi almaya başladım. Anksiyete krizlerimi ve panik ataklarımı nispeten yoluna soktu.
Ancak halen sağlık konusunda, ambulans sireni duyduğumda veya en basitinden midem bulandığında dahil krize giriyorum, panik atak geçiriyorum, nefesim kesiliyor.

Bir bakıma dertleşmek istedim veya benzer şeyler yaşayan varsa akıl almak istedim. Belki bir kitap tavsiyesi yada meditasyon tavsiyesi gelebilir umuduyla.

Bu koca anlamsızlığı nasıl dolduracağımı bilmiyorum. Ölüm fikrine hazırım zannediyordum ancak ilk elden canın çekilişine şahit olunca pekte düşündüğüm gibi bir şey olmadığına şahit oldum.

Anksiyeteye iyi gelir, hayatını düzene sokmanda yardımcı olur dediğiniz ne varsa zevkle not alıyor olacağım. Teşekkür ederim.
Bitanem Barış musluyu takip et lütfen. Yapman gereken bir çalışma var. Ve çözüleceğini düşünüyorum.
Hatta yakın bir zamanda 5 şubatta demo çalışması yapacak toplu. Instagramdan yaptığı çalışmaları izleyin bir fikriniz olsun. Başka bir tavsiyem yok. Ama bir kere yapıp bırakmayın. İki olsun en az.
 

Absoluta Virtute

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2020
Mesajlar
3,241
Tepkime puanı
7,670
Barış Muslu'nun iki kitabını okudum, verdi tekniklerin hepsini denedim. Gerçekten işe yarıyor.

Benim açtım BSFF konu var, onu okuyun. Belki size uyar. Bana daha uygun çünkü.
 

ibrahimbey

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
32
Tepkime puanı
25
Konum
Ankara
İş
Tercüman
Eğer bu dünyada sürekli kalacak olsaydık ve bu dünya bize bir gün dışarı demeyecek olsaydı bu dediklerinize oturup hep beraber ağlamamız gerekirdi. Bu dünya bir han, geçici bir yer olduğunu düşün. Diğer aleme gittiğimizde sevdiklerimizle, arkadaş ve dostlarımızla buluşacağız. Hem orada dünyadaki gibi sınırlı bir hayatımız olmayacak.

"Nasihat istersen ölüm yeter." diye ne güzel söylemişler. Bak etrafına hiç 100 yıl öncesinden kimse kalmış mı? Tabii ki cevabın hayır olacaktır.

"Ölüm o kadar kat‘î ve zâhirdir ki, bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishâne nasıl ki, mütemâdiyen girenler ve çıkanlar için muvakkat bir misafirhânedir. Öyle de zemin yüzü dahi, acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir hândır. Her bir şehri yüz def‘a mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyâde bizden bir istediği var. İşte bu dehşetli hakîkatin muammâsını Risâle-i Nûr hall ve keşfetmiş. Bir kısacık hulâsası şudur:
Madem ölüm öldürülmüyor. Ve kabir kapısı kapanmıyor. Elbette bu ecel cellâdının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa, insanın en büyük ve her şeyin fevkınde bir endişesi, bir mes’elesidir. Evet, çaresi var.
Kısacık hulâsası şudur ki:

Ölüm, ya i‘dâm-ı ebedîdir; hem o insanı, hem bütün ahbâbını ve akāribini asacak bir darağacıdır. Veyahud başka bir bâkî âleme gitmek ve îmân vesîkasıyla saadet sarayına girmek için bir terhîs tezkeresidir. Ve kabir ise, ya karanlıklı bir haps-i münferid ve dipsiz bir kuyudur. Veyahud bu zindân-ı dünyâdan, bâkî ve nûrânî bir ziyafetgâha ve bâğistana açılan bir kapıdır."


Tavsiyem "Gençlik Rehberi" olacaktır. Bazı kelimeler için sözlük kullanmanızı tavsiye ederim.

Allah rahmet eylesin.
 
Üst