Althoughxxx
Kayıtlı Üye
Merhaba.
Çok sempati duyduğum bir tanıdığım vardı. Gerçekten çok iyi ve tatlı bir insandı. Yaşça da benden büyüktür. Amcam gibi severdim. Bir sebepten ötürü onunla görüşebilmek için çabalıyordum. Ancak kendisi de bu süreçte hastaydı. Beyin kanaması geçirip hastanede yattığını öğrendim. Bir gün uyurken rüyamda halk kütüphanesi tarzı bir yerdeydim. Merdivenlerle yukarı katlara çıkılıyordu ve kocaman bir hole bakan merdiven boşluğu vardı. Her katta kitaplıklar ve aralarında berjerler ve orta sehpalar vardı. Bir sohbet alanı gibiydi. Merdivenlerden koşarak çıkıyordum. Nefes nefeseydim. Birini arıyordum ve bu bahsettiğim kişiyi aradığımı rüyamda fark ettim. Sanki bir daha hiç dönmeyecekmiş gibi bir yere gitmiş gibi ona yetişemeyecek ve asla konuşamayacak olmanın endişesiyle katlarda koşturup arıyordum. Sonra bu bahsettiğim gibi, bir duvar dibinde kitaplıkların arasında üç berjer vardı. Ikisinde bu bahsettiğim kişinin yaşıtı iki adam oturuyordu. Güya arkadaşlarıymış. Bir berjer boştu. Bakar bakmaz onun yeri olduğunu anladım. Görünce arkadaşlarına "Gelmeyecek mi, gitti mi?" diye sordum. Normalde birine yetişemeyince başka görüşme alternatifleri gelir aklımıza ama ben o boş koltuğu görünce donup kalmış ve artık asla gelmeyeceğini fark etmiştim. Uyanır uyanmaz öldü mü dedim kendi kendime. Ardından hemen, belki üç dört dakika geçmeden ölüm haberini okudum. Bir yıldan fazla geçti bu olayın üzerinden. Düşündüm, düşündüm, ancak bir anlam veremedim. Bu tarz bir şey anneanneme de olmuştu. Ablası ölmüştü. Haberi biz verecektik. Uyuyordu ve gözlerini açar açmaz ablasının öldüğünü söyledi. Rüyasında görmüş. Baş ucuna oturmuş kafasını okşuyormuş üzülmemesini söyleyerek. Tüm bunlara nasıl bir açıklama getirebiliriz? Değerli görüşlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
Çok sempati duyduğum bir tanıdığım vardı. Gerçekten çok iyi ve tatlı bir insandı. Yaşça da benden büyüktür. Amcam gibi severdim. Bir sebepten ötürü onunla görüşebilmek için çabalıyordum. Ancak kendisi de bu süreçte hastaydı. Beyin kanaması geçirip hastanede yattığını öğrendim. Bir gün uyurken rüyamda halk kütüphanesi tarzı bir yerdeydim. Merdivenlerle yukarı katlara çıkılıyordu ve kocaman bir hole bakan merdiven boşluğu vardı. Her katta kitaplıklar ve aralarında berjerler ve orta sehpalar vardı. Bir sohbet alanı gibiydi. Merdivenlerden koşarak çıkıyordum. Nefes nefeseydim. Birini arıyordum ve bu bahsettiğim kişiyi aradığımı rüyamda fark ettim. Sanki bir daha hiç dönmeyecekmiş gibi bir yere gitmiş gibi ona yetişemeyecek ve asla konuşamayacak olmanın endişesiyle katlarda koşturup arıyordum. Sonra bu bahsettiğim gibi, bir duvar dibinde kitaplıkların arasında üç berjer vardı. Ikisinde bu bahsettiğim kişinin yaşıtı iki adam oturuyordu. Güya arkadaşlarıymış. Bir berjer boştu. Bakar bakmaz onun yeri olduğunu anladım. Görünce arkadaşlarına "Gelmeyecek mi, gitti mi?" diye sordum. Normalde birine yetişemeyince başka görüşme alternatifleri gelir aklımıza ama ben o boş koltuğu görünce donup kalmış ve artık asla gelmeyeceğini fark etmiştim. Uyanır uyanmaz öldü mü dedim kendi kendime. Ardından hemen, belki üç dört dakika geçmeden ölüm haberini okudum. Bir yıldan fazla geçti bu olayın üzerinden. Düşündüm, düşündüm, ancak bir anlam veremedim. Bu tarz bir şey anneanneme de olmuştu. Ablası ölmüştü. Haberi biz verecektik. Uyuyordu ve gözlerini açar açmaz ablasının öldüğünü söyledi. Rüyasında görmüş. Baş ucuna oturmuş kafasını okşuyormuş üzülmemesini söyleyerek. Tüm bunlara nasıl bir açıklama getirebiliriz? Değerli görüşlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.