4
43887
Oğlak Burcu’nda ilerleyen Merkür birkaç gündür Pluto’nun yakınlarında geziyor. 2-3 gün daha da oralarda dolanır. Bu arada da Chiron ve Akrep’teki Venüs ile 60’lık açılar, Lilith ve Uranüs ile de kare açılar alır…
Bu durumda bizim geçeceğimiz köprü ne mi olur?
Hepimiz kendimizi İYİ İFADE ETMEK isteriz. Bunun altı türlü türlü doldurulabilir
))
Çoğu kez biz İYİ İFADE ETMEK’ten;
Karşımızdaki tarafından iyi anlaşılmak,
Söylemek istediklerimiz de eksik nokta bırakmamak,
Sözlerimizin arkasındaki mantığı ortaya koyup haklı bulunmak ve dikkate alınmak,
gibi şeyleri anlarız…
Yukarıda tanımladığım gökyüzü görünümleri bu arzularımızı LAFLA DÖVMEK boyutuna taşıyabilir
)))
Hepimizin ”Salak mıyım La Ben! Neler olduğunu görmüyor muyum?” diye gıcık ola ola sineye çektiğimiz durumlar vardır. İşte bu ara böyle içe atık gerilimleri, dile dökme eğilimimiz pek yükselebilir.
Ama dile dökerken, üzüm yemek değil bağcı dövmek modunda davranmamız ve iletişim ağlarını hırsımızla yakarak, muhtemel kazanımları çöpe atıyor olmamız da mümkün!
HAKLI olmak bize her şeyi içimizden geldiği gibi dile dökme hakkını vermez… Hele de dile dökme şeklimiz karşımızdakilerin ALGISINI DURUMA AÇMAK yerine KALPLERİNİ BİZE KAPATMAK boyutuna getirecekse, bunun kimseye bir faydası olmayacağı açıktır.
Evet biliyorum içinizden bir ses ”Kopar Şunun Kafasını” diyor ama o kafa size lazım
)))
Ayrıca bir sıkıntıyı dile getirmeye hakkımız olduğuna kendimizi inandırmak için, bazen abartılı hikayeler de yazıyor olabiliriz. Saldırmadan önce, işin boyutlarını net olarak anlamanın bir yolunu bulmak lazım. Mesnetsiz bir yerden saldırıya geçmek, haklı olduğumuz konularda da altımızı boşaltır.. Aman dikkat!
Hala yıkılan köprüleri toplamak ve hala asıl derdimizin ne olduğunu, çözümü bulmaya odaklı bir yaklaşımla ifade etmek için şansımız var. Bu arada yapılmış bir iletişim hatası varsa, kullanmış olduğunuz dil hakkında bir kısa özür, sizin konu hakkında geri adım atmadan yol almanızı sağlayacaktır.
Kalbinize güvenin,iyi konuşun iyi olsun.
alıntı; juno
Bu durumda bizim geçeceğimiz köprü ne mi olur?
Hepimiz kendimizi İYİ İFADE ETMEK isteriz. Bunun altı türlü türlü doldurulabilir

Çoğu kez biz İYİ İFADE ETMEK’ten;
Karşımızdaki tarafından iyi anlaşılmak,
Söylemek istediklerimiz de eksik nokta bırakmamak,
Sözlerimizin arkasındaki mantığı ortaya koyup haklı bulunmak ve dikkate alınmak,
gibi şeyleri anlarız…
Yukarıda tanımladığım gökyüzü görünümleri bu arzularımızı LAFLA DÖVMEK boyutuna taşıyabilir

Hepimizin ”Salak mıyım La Ben! Neler olduğunu görmüyor muyum?” diye gıcık ola ola sineye çektiğimiz durumlar vardır. İşte bu ara böyle içe atık gerilimleri, dile dökme eğilimimiz pek yükselebilir.
Ama dile dökerken, üzüm yemek değil bağcı dövmek modunda davranmamız ve iletişim ağlarını hırsımızla yakarak, muhtemel kazanımları çöpe atıyor olmamız da mümkün!
HAKLI olmak bize her şeyi içimizden geldiği gibi dile dökme hakkını vermez… Hele de dile dökme şeklimiz karşımızdakilerin ALGISINI DURUMA AÇMAK yerine KALPLERİNİ BİZE KAPATMAK boyutuna getirecekse, bunun kimseye bir faydası olmayacağı açıktır.
Evet biliyorum içinizden bir ses ”Kopar Şunun Kafasını” diyor ama o kafa size lazım

Ayrıca bir sıkıntıyı dile getirmeye hakkımız olduğuna kendimizi inandırmak için, bazen abartılı hikayeler de yazıyor olabiliriz. Saldırmadan önce, işin boyutlarını net olarak anlamanın bir yolunu bulmak lazım. Mesnetsiz bir yerden saldırıya geçmek, haklı olduğumuz konularda da altımızı boşaltır.. Aman dikkat!
Hala yıkılan köprüleri toplamak ve hala asıl derdimizin ne olduğunu, çözümü bulmaya odaklı bir yaklaşımla ifade etmek için şansımız var. Bu arada yapılmış bir iletişim hatası varsa, kullanmış olduğunuz dil hakkında bir kısa özür, sizin konu hakkında geri adım atmadan yol almanızı sağlayacaktır.
Kalbinize güvenin,iyi konuşun iyi olsun.
alıntı; juno