Merhabalar, yaklaşık 2 yıldır kendi içimde kaybolmuş gibi hissediyorum. Hem maddi hem manevi olarak yapmam gereken şeylerin farkında olmama rağmen asla harekete geçecek gücü, isteği kendimde bulamıyorum. Bir şeyler yapıyor olsam da genelde anlık oluyor. Bu durum hem akademik hayatımı hem de ruhsal durumumu gerçekten kötü etkiliyor. Hayatıma dışarıdan baktığım zaman çözülemeyecek bir sorun yok çok şükür. Buna rağmen uzun süreli duygu yaşayamıyorum. Mutluluk, üzüntü, sevinç, sinir hepsi anlık olarak hayatımda yer ediyor. En kötü şey ise eğer gerçekten harekete geçebilirsem çok fazla şey başarabileceğimin farkındayım hem maddi hem manevi olarak, çünkü geçmişte yaptım. Yine yapabilirim. Ama bunun bilincinde olmak bile beni motive etmeye 1-2 saatten fazla yetmiyor. Düz, hissiyatsız, amaçsız ve sade hayatıma geri dönüyorum. Artık yıpranmaya başladım ve bu durumdan çıkması git gide daha da zor olacak gibi geliyor. Sanki yaşama beni gerçekten bağlayacak bir şey, amaç, hedef vs bulsam eski motivasyonum her alanda yerine gelecek gibi.. Ama bulamıyorum. Belki benzer süreçten geçmiş ve aydınlığa ulaşmış kişiler vardır. Daha önce düşünemediğim bir yol, tavsiye, öneri istiyorum sizlerden bu çukurdan çıkabilmek için...
Işıkla kalın.
Ben de aynı durumu yaşadım, hatta yaşamaya devam ettiğimi söyleyebilirim. Siz de sanırım bu paylaşımınızı içinde bulunduğunuz durumun pik noktasında yapmış olmalısınız.
Şuna inanıyorum ki yaşantılarımızın kontrolü bizim elimizde değil. Değiştirmek istediğimiz çok şey var. Bir akış var... O akış bize çizilmiş bir akış...
Bir şey gerçekleşmiyorsa henüz doğru zaman gelmemiştir diye bir söz vardır hepimiz duymuşuzdur.
Ben de bunu düşünerek kendimi rahatlatmayı ve yapamadıklarım için kendimi suçlamayı bıraktığımı düşünüyorum.
Aksi halde kendimi istemsizce derin bir depresyona sürükleyeceğimin farkındayım.
Pek çok şeyi değiştiremememin, idealimdeki yaşam tarzımı kuramamış olmamın en büyük nedenlerinin başında maddi durum ve aile bağları geliyor. Bir güç var ve o güç benim aile bağlarımı keserek, bağımsız hareket etmemi engelliyor. İstesem bulunduğum yerden ayrılıp, herşeyi terkedip sadece kendi hedefime odaklanabilecek gücüm olduğu halde bunu şu an yapmamam gerektiğinin farkındayım. Yani doğru zaman benim için henüz gelmedi.
Hatta şunu da bilemem belki de kendim için doğru zannettiğim yol da doğru tercih olmayabilir. Her şey iyi olacak derken, o yoldan giderken daha da zorlanabilirim. Böyle bir ihtimali de göz ardı etmiyorum.
Bir başka açıdan kendi özeleştirimi yaptığımda ise en büyük takıntılarımdan birinin
mükemmeliyetçilik olduğunu keşfettim.
Mükemmeliyetçilik kulağa iyi bir şeymiş gibi gelse de hiç de iyi bir şey değil! Bunu aşmaya kırmaya çalışıyorum. Hepimizin hataları günahları var, olmaya da devam edecek. Bizi biz yapan, güzel yapan hatalarımızı kabullenmeliyiz.
Diğer bir noktada
kişisel ataleti yenmek, başka bir deyişle tembellik halimizi kırarak harekete geçme eyleminde bulunmak.
Bu konularda youtube üzerinde bazı psikologların güzel videoları var. Onları izlemek de bana pozitif anlamda katkıda bulundu.
Dileyenlere böyle bir öneride bulunabilirim.
Sonuç olarak öğrendiğim hayatımla ilgili ne tek başına aklımla, ne tek başına kalbimle hareket etmemeyi, her ikisinin de sesini dinleyip ve harmanladıktan sonra yoluma devam etmeye çalışıyorum.