"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan embriyo
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

embriyo

Elit Üye
Günün birinde yolu bir dergâha düsen kendi halinde bir adam, dergâhta, bir Mevlevi ile bir Bektaşi''nin sohbet ettiklerini görünce yanlarına yaklaşır. Kendini tanıtır ve dergâhı merak ettiğini, nasıl zikir edildiğini izlemek için geldiğini söyler.

Erenler başlar adama çeşitli nasihatlerde bulunmaya, her biri kendi yolunu mümkün olan en tatlı dille anlatmaya çalışır.
Adam bir yandan onları dinlerken, bir yandan da gözleri onların giysilerine takılır.
Mevlevi'nin giydiği kıyafette kollar o kadar geniş ve uzundur ki hem içine üç kişinin birden kolu sığabilir, hem de uzun olduğu için yalnızca kolları değil, elleri de kapatmaktadır.
Bektaşi’nin kıyafetinde ise tam tersi bir durum vardır.
Elbisenin kolu daracıktır, neredeyse tene yapışmıştır; üstelik kısa olduğu için, eller ta bileklere kadar açıktır.
Bu duruma hayret eden adam, sebebini öğrenmek ister.

Büyük merakla, önce Mevlevi'ye sorar:
"Pirim, kıyafetinizin kolları neden o kadar geniş ve uzun; bunun özel bir sebebi var mı?"
Mevlevi hiç beklemediği bu soru karşısında oldukça şaşırır.
İki kolunu da biraz yukarıya kaldırır, sonra ellerini birleştirerek kollarını daire sekline getirir ve şöyle der:
"Evet, özel bir sebebi vardır. Çünkü biz insanların günahlarını, ayıplarını, kusurlarını örteriz. Başkaları görmesin diye üzerini kapatırız."

Yanıttan oldukça hoşnut olan adam ayni merakla bu kez Bektaşi''ye döner:
"Peki ya siz, pirim? Sizin kıyafetinizin kolları neden bu kadar dar ve kısa?
Siz insanların günahları ve ayıplarını örtmez misiniz?"
Bektaşi kendi kollarına bakar, birkaç saniyelik bir dalgınlıktan sonra gülümser ve adama bakarak şöyle der:
"Biz mi? Bizim geniş kıyafetlere ihtiyacımız yoktur. Çünkü biz insanların günahlarını ve kusurlarını görmeyiz."

ÖZETLE:
Seveceksen öylece sev. Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur. Birincisini zaten bulamazsın, ikincisinde ise, bulduğun her kusur, öğrendiğin her ayıp sahibini değil, seni çirkinleştirir. Her ikisi de seni mutsuz eder. Birincisini bulamadığın için, ikincisini ise bulduğun için mutsuz olursun...
 
Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed(s.a.v.) der ki: "Kim ki kardeşinin bir kusuruna bahane bulur, aynı kusuru işlemeden toprağa girmez."

Çok güzel bir paylaşım olmuş, teşekkürler. Herkesi ve her şeyi olduğu gibi kabullenmeyi ve sevmeyi Yaradan bizlere nasip etsin.
 
Güzel bir paylaşım embriyo . Ne yazıkkı şimdiki zamanda yaşananları gördükçe biz insanlar ne hale geldik demeden alamıyorum kendimi. Herkes birbirinin gözünün içine bakıyorki bir açığı olsa da yüzüne çarpsa , yada onu rencide etse . Birine zarar vererek onu alt etmeye çalışmak bile yeterince kötü. Allah art niyetli insanlardan kötü niyetli insanlarla karşılaşmaktan korusun bizi. :)
 
Kusurlarımızın çoğunu sevdiğimiz insanlara işleriz , öyle büyük tepkilerle dönüşü olur ki bize, yaptığımız şey günah halini alır, yapmamaya çalıştıkça daha çok batarız onun içine. Herkesin algısının farklı olduğu bir hayatta kusur dediğimiz şeyde aslında çok göreceli değilmidir zaten.
 
ÖZETLE:
Seveceksen öylece sev. Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur. Birincisini zaten bulamazsın, ikincisinde ise, bulduğun her kusur, öğrendiğin her ayıp sahibini değil, seni çirkinleştirir. Her ikisi de seni mutsuz eder. Birincisini bulamadığın için, ikincisini ise bulduğun için mutsuz olursun...

Sözün özünü demiş işte erenler. Aşkola. Aşk ile özlerimiz can bula. Huuu
 
paragrafta insanlarn kusurlarının aranmaması gerektiği çok dar anlamıyla anlatılmış. yani erenler soruyu soran kişiye göre cevap vermiş. derin anlamı ise dünyada abest birşeyin olmamasıdır. arkadaşınız birşey mi yapıyor. yanlış birşey yok. doğru birşey de yok.
 
Kusur arayana kusursuz cevap verilmiş.Keşke her insan idrak edebilse.En kötüsü de kişinin kendindeki kusuru görmeden başkaları eleştirmesidir.Ne derler , önce kendini bul kendin ol sonra başkalarının olmasına katkın olabilsin.
 
Geri
Üst