NASA’nın Kepler Uzay Aracı (uzay teleskopu)’nın tespit ettiği mega yapılar, uzayda bir canlı medeniyeti olup olmadığı sorusunu da tekrar akıllara getirdi. Bu söylentilerin ortaya çıkmasındaki ana neden ise yaklaşık 1.500 ışık yılı uzaktaki KIC 8462852 isimli bir yıldızın çevresinde yapılan gözlemler. NASA’nın Kepler Uzay Aracı (uzay teleskopu)’nın tespit ettiği mega yapılar, uzayda bir canlı medeniyeti olup olmadığı sorusunu da tekrar akıllara getirdi.
Gözlemler sonucunda güneşin yaklaşık 1.5 katı büyüklüğünde olan bu yıldızın parlaklığının, düzensiz aralıklarla yaklaşık %20 oranında artıp azaldığı görüldü. Buradaki sıra dışılık ise bu hareketliliğin doğal olaylarla açıklanamayacağı.
4 yıl boyunca gözlemlenen bu yıldızın ışığı hiçbir periyodiklik göstergesi olmadan parlaklaşıp, söndüğü için bilim insanları tarafından konu üzerine farklı farklı açıklamalar geliyor.
Doğal durumlarda, bir yıldızın önünden dev bir gezegen geçtiğinde, o güneşin dünyaya gönderdiği ışık yoğunluğunda %2-3 gibi bir azalma yaşanıyor. Bu sayede astronomlar hangi yıldızın çevresinde kaç gezegen bulunduğunu ve bunların dönüş süresini analiz edebiliyorlar. Kısacası bir yıldızın bu şekilde parlaklaşıp sönmesi için önünden bir gezegen geçmeli. Ayrıca bir gezegen, yörüngesi boyunca yıldızın çevresinde aynı periyodik süre içerisinde döndüğünden, normalde o yıldızın parlaklaşıp sönme olayı da periyodik olmalıdır.
Fakat buradaki durum tam tersi. KIC 8462852 isimli yıldızın ışık artışı ya da azalışı periyodik değil. Bu nedenle bilim insanları bu yıldızın önünden sadece gezegenlerin değil, gezegenlerin boyutunda başka nesnelerin de geçebileceğini iddia ediyorlar.
SETI Projesi kapsamında, son 4 senedir gözlenen bu yıldızın çevresindeki gelişmelerin, uzaydaki medeniyetlerin keşfi konusunda bizlere birçok bilgi vereceği kesin.
Yale Üniversitesi'nden Tabetha Boyajian, KIC 8462852 isimli uzak yıldızın çevresinde hareket eden bu cisimle ilgili, "Şimdiye kadar böyle bir şeye rastlamadık" diyerek aslında bu buluşun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.
SETI Projesinde yer alan birçok alıcının bu yıldıza doğru odaklandığı, bu obje kümesinin de 2016 Ocak’ında tam olarak anlamlandırılacağı söyleniyor.
ALINTI
Nasa'ya güvenmeyen bir ben değilimdir.
Gözlemler sonucunda güneşin yaklaşık 1.5 katı büyüklüğünde olan bu yıldızın parlaklığının, düzensiz aralıklarla yaklaşık %20 oranında artıp azaldığı görüldü. Buradaki sıra dışılık ise bu hareketliliğin doğal olaylarla açıklanamayacağı.
4 yıl boyunca gözlemlenen bu yıldızın ışığı hiçbir periyodiklik göstergesi olmadan parlaklaşıp, söndüğü için bilim insanları tarafından konu üzerine farklı farklı açıklamalar geliyor.
Doğal durumlarda, bir yıldızın önünden dev bir gezegen geçtiğinde, o güneşin dünyaya gönderdiği ışık yoğunluğunda %2-3 gibi bir azalma yaşanıyor. Bu sayede astronomlar hangi yıldızın çevresinde kaç gezegen bulunduğunu ve bunların dönüş süresini analiz edebiliyorlar. Kısacası bir yıldızın bu şekilde parlaklaşıp sönmesi için önünden bir gezegen geçmeli. Ayrıca bir gezegen, yörüngesi boyunca yıldızın çevresinde aynı periyodik süre içerisinde döndüğünden, normalde o yıldızın parlaklaşıp sönme olayı da periyodik olmalıdır.
Fakat buradaki durum tam tersi. KIC 8462852 isimli yıldızın ışık artışı ya da azalışı periyodik değil. Bu nedenle bilim insanları bu yıldızın önünden sadece gezegenlerin değil, gezegenlerin boyutunda başka nesnelerin de geçebileceğini iddia ediyorlar.
SETI Projesi kapsamında, son 4 senedir gözlenen bu yıldızın çevresindeki gelişmelerin, uzaydaki medeniyetlerin keşfi konusunda bizlere birçok bilgi vereceği kesin.
Yale Üniversitesi'nden Tabetha Boyajian, KIC 8462852 isimli uzak yıldızın çevresinde hareket eden bu cisimle ilgili, "Şimdiye kadar böyle bir şeye rastlamadık" diyerek aslında bu buluşun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.
SETI Projesinde yer alan birçok alıcının bu yıldıza doğru odaklandığı, bu obje kümesinin de 2016 Ocak’ında tam olarak anlamlandırılacağı söyleniyor.
ALINTI
Nasa'ya güvenmeyen bir ben değilimdir.