Mutlu adamın hikayesi olmaz

  • Konbuyu başlatan 43887
  • Başlangıç tarihi
4

43887

SmartSelectImage_2020-06-28-16-16-00.png



Kadın frengi hastası, 8 çocuğu var. Çocukların üçü sağır, ikisi kör, biri zeka engelli. Kadın hamile ve doğan çocuk;
9. senfonisini sağırken besteleyen Beethoven, işitme bozukluğu vardı.
Astım hastalığından muzdarip olan Beethoven çalışmalarından önce kafasını soğuk suyla dolu kovaya sokardı.
Obsesif de olan Beethoven'da Asperger Sendromu da vardı. BEETHOVEN

Sarhoş baba, hasta anne, yatılı okullarda geçen yalnız bir çocukluk, bitmeyen depresyon ve sara hastalığıyla mücadele eden bir dahi; DOSTOYEVSKİ

6 çocuktan ilki, iki erkek kardeşi bebekken ölüyor, üç kızkardeşi Nazi zulmünde ölüyor. Baba baskıcı, geçimsiz. O ise hep yalnız, adı; KAFKA

11 yaşında babasını kaybediyor, dedesi sert kişilik. Evden gönderiyor. Yoksul aile, 11 yaşında tersanelerde çıraklığa başlıyor; GORKİ

Babasından sürekli kemerle dayak yiyen bir çocuk... çoğu geceler sokakta yatıyor. Cildi hasta, karaciğerinden muzdarip; BUKOWSKİ

13 yaşında annesi ölüyor, okula gidemiyor, hayatı boyunca ruhsal hastalığının tekrarlayan ataklarından muzdarip. Bir kitap kurdu; VİRGİNİA WOOLF

Babası borçları yüzünden hapishaneye düşünce çalışarak borçları ödemek, ailesine bakmak zorunda kalan, okula gidemeyen küçük bir çocuk kendini yetiştiriyor; Kendisi firengi hastası, manik depresif, bibolar bozukluk, depresyon, duygu durumu bozukluğu ,psikolojik derinlik eksikliği yaşayan CHARLES DİCKENS

Her ikisi de profesyonel oyuncu olan, üç çocuklu bir anne-babanın ikinci çocuğu olarak Boston'da dünyaya geldi. Doğduktan bir yıl sonra babası evi terk etti. Ertesi yıl annesi veremden öldü ve ortanca adını aldığı İskoç tütün tüccarı John Allan'ın himayesi altında büyüdü. Amerikan Gotik edebiyatın öncüsü oldu; EDGAR ALLAN POE. O lanetli yazarlardan biridir. Hastalık, yoksulluk ve ayyaşlıkla geçen kısa yaşamına sarsıcı şiirler, yazın dünyasında çığır açan öyküler, kuramsal yazılar sığdıran bu Amerikalı yazar doğumunun üzerinden 190, ölümünün üzerinden 150 yıl geçmiş olmasına karşın hâlâ güncel, hâlâ ilginç, hâlâ çok okunmakta.


Kendisi şizofreni hastasıydı. Boyadan zehirlenmesi bu etkiyi arttırdı. Bipolar bozukluğu da mevcuttu.Frengi ve Ménière hastalığından da muzdaripti. Van Gogh


Dünyaya geldiğinde beyin felci geçirdi.Doktorlara inat annesinin de eğitimiyle sol ayağını kullanabiliyordu. Epilepsi hastası da olan Brown iyi bir ressamdı. Christy Brown


Histerik Füg hastalığı vardı.Bu rahatsızlık kişiyi gerçek dünyadan koparır.Bu hayal dünyasının Agatha Christie'ye kazandırdıkları göz ardı edilemez.Ayrıca Christie sara hastasıydı. Agatha Cristie

Küçük yaşlarda çocuk felci geçirdi. Uzun süre yatağa bağımlı olduğu için bir bacağı diğerinden inceydi. Omurgasında sorunlar vardı. Hayatının sonlarına doğru sağ bacağı kesildi. Frida Kahlo


21 yaşında henüz tedavisi olmayan ALS hastalığına yakalandı. Motor nöronların yüzde sekseni öldü ve felç kaldı. Stephen Hawking

Bir ressam için en kötü hastalıklardan Parkinson hastasıydı. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu vardı. Neredeyse 48 yaşına kadar cinsellikten oldukça soğuktu ve eşi ile 15 yıl kadar birlikte olmadı. Salvador Dali


Evrim konusunda başarılı çalışmalar yapan Darwin kekemeydi. Bunun yanında Chagas hastası da olan Darwin'in vücudunun içinde yumuşak kanatsız böcekler dolaşıyordu. Tüm bunları hisseden Darwin bu böceklerle ilgili bilgileri bile kitaplarına aktardı.



Modern Fiziğin babalarından Einstein Otistik Spektrum Bozukluğuna sahipti. Asperger sendromuna benzese de farklılıkları vardır. Kişi kendini uzun uykulardan alamaz. Sürekli yarı baygın halde dolaşabilir. Beyin loblarının arasında bağlantı sadece yaşamsal faaliyetleri sürdürecek kadar vardır.


Sayıların babası" lakabıyla tanınan Pisagor, matematikçi olmasının yanı sıra filozof olma özelliği ile de ön plana çıkıyor. Sisam adasında dünyaya gelen Pisagor'da, obsesif-kompülsif bozukluk bulunuyordu ve bu bozukluk onda fikirlerinin kesinlikle doğru olduğu düşüncesi oluşturuyordu. Bu yüzden irrasyonel sayıların varlığını kabul etmeyen Pisagor’un, kök ikinin rasyonel olmadığını ispatlayan öğrencisi Hippasus’u denize attırdığı söyleniyor.


İlahi Komedya'nın yazarı Dante'de Norkolepsi ve kas gevşekliği hastalıkları vardı. Norkolepsi gündüzleri sürekli uyuma ihtiyacı hissetmektir. Kas gevşekliği ise bu hastalığın bir sonucudur. Ayrıca Epilepsi (Sara) hastasıydı. Dante




“Mutlu insanın hikayesi olmaz.” demiş Umberto Eco. Adam haklı.

Benzeri hikayesi olan tanınmıs halka mal olmuş öğretileri ile örnek olan kisileri paylaşabilirsiniz. ☺
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Belki de yaşadıkları zorluklar onları hayatta ‘bende varım’ demek için başarıya itmiştir.
Edebiyatçılar bir tarafa, sayılanların hepsi dahiler. Yani zekaları ve bu alanlardan aldıkları zevkle bunları başardılar. Üniversite sınavına ezber çalışılıp girilerek bunlar başarılamaz. Türkiyede toplumda, neyin başarı olduğu ve nasıl başarılı olunduğu neredeyse hiç bilinmiyor. "Hadi toplumda statüm olsun" diyerek zeka ve zevklerle alakasız bir meslek sahibi olununca o alanda başarılı olunamaz, o tipler ancak özenti olur böyle ürünleri ortaya çıkartamazlar. Ülke, o tipler eğitim sisteminde filtre edilemediği için bu halde.
 
Son düzenleme:
Ü

Üye silindi 68553

Edebiyatçılar bir tarafa, sayılanların hepsi dahiler. Yani zekaları ve bu alanlardan aldıkları zevkle bunları başardılar. Üniversite sınavına ezber çalışılıp girilerek bunlar başarılamaz. Türkiyede toplumda, neyin başarı olduğu ve nasıl başarılı olunduğu neredeyse hiç bilinmiyor. "Hadi toplumda statüm olsun" diyerek zeka ve zevklerle alakasız bir meslek sahibi olununca o alanda başarılı olunamaz, o tipler ancak özenti olur bu ürünleri ortaya çıkartamazlar. Ülke, o tipler eğitim sisteminde filtre edilemediği için bu halde.

Güzel konuşmuşsun ancak ne demek istediğimi anladığını zannetmiyorum.
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Einstein kısmına çok şaşırdım. ?
Yazdıkları sendrom doğru mu bilmiyorum ama yazıldığı gibi olumsuz değil tam aksine asperger benzeri otistiklik zekayla ilişkili. Dünyada çok nadir rastlanılır ama einstein'a özgü değil zekası. Einstein'ın hayatı da zorlu geçti hitler'in yahudi katliamından kaçtı. Atatürkle de mektuplaştı bu konuda. Almanyada işkence gören birçok parlak bilim insanı o mektuplar sayesinde Türkiyeye geldiler. Hitler istekli değildi ama Atatürk nota verince bir ya da iki gün içinde onları işkence kamplardan çıkartıp Türkiyeye yollamış. Einstein'ı getirtemedik amerika kaptı.
 
Son düzenleme:
Ü

Üye silindi 70925

Yazdıkları sendrom doğru mu bilmiyorum ama yazıldığı gibi olumsuz değil tam aksine asperger benzeri otistiklik zekayla ilişkili. Dünyada çok nadir rastlanılır ama einstein'a özgü değil zekası.
Otistik olduğunu duydum evet ama bu açıklama beni çok şaşırttı sorguladım doğrusu bi deha dan bahsediyoruz.
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Otistik olduğunu duydum evet ama bu açıklama beni çok şaşırttı sorguladım doğrusu bi deha dan bahsediyoruz.
Bir konuyu küçücük yaşına rağmen çok iyi öğrenmiş, sürekli o konudan bahseden ve kafası normalden biraz büyük bir çocuk görürsen muhtemelen aspergerlidir :D
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
771
Hayatta kolay elde edilen uğruna aşkla hevesle gayret gösterilmeyen herşey er yada geç insanın elinden kayıp gider.......Mevcut şartları kabul etmek belkide gidişatın dahada kötüleşmesine sebep olabilir....

Sezen Aksu 'nun Ünzile şarkısında adı geçen Ünzile vakti zamanında kendisiyle yapılan röportajda "keşke imkanım olsada okuyabilseydim" diyor.... O bunu başaramadı ama çocuk gelinlerin sesi oldu....unutulan Bir gerçeği bize hatırlattı......

Onun içinde kalan bu ukteyi imkansızlıklar içinde tarlada ders çalışarak zamanının ÖSS birincisi kazanarak alınteriyle başardı. ...

Bu ve bunun gibi yaşanan olaylarda insan ya kaderine boyun egecek yada üstün başarı ve azim gösterip çemberin dışına çıkacaktır....

Yaptığımız işlerde illaki bütün dünyaya maal olmuş biri olmaya gerek yok herkes kendi küçük dünyasının efendisidir...ve bunun farkına vardığında çemberin dışına çoktan çıkmıştır...
 
4

43887

Hayatta kolay elde edilen uğruna aşkla hevesle gayret gösterilmeyen herşey er yada geç insanın elinden kayıp gider.......Mevcut şartları kabul etmek belkide gidişatın dahada kötüleşmesine sebep olabilir....

Sezen Aksu 'nun Ünzile şarkısında adı geçen Ünzile vakti zamanında kendisiyle yapılan röportajda "keşke imkanım olsada okuyabilseydim" diyor.... O bunu başaramadı ama çocuk gelinlerin sesi oldu....unutulan Bir gerçeği bize hatırlattı......

Onun içinde kalan bu ukteyi imkansızlıklar içinde tarlada ders çalışarak zamanının ÖSS birincisi kazanarak alınteriyle başardı. ...

Bu ve bunun gibi yaşanan olaylarda insan ya kaderine boyun egecek yada üstün başarı ve azim gösterip çemberin dışına çıkacaktır....

Yaptığımız işlerde illaki bütün dünyaya maal olmuş biri olmaya gerek yok herkes kendi küçük dünyasının efendisidir...ve bunun farkına vardığında çemberin dışına çoktan çıkmıştır...


Halka mal olmak halkın iyiliği icin , halka yarar fayda sağlamak örnek öncü olan kişilerdir. Peki örnekler kimlerden verilmelidir ? Her insanın kendi hayatında yaşadığı zorluklar sınavlar vardır. Kimsenin hayatı dört dörtlük değildir. Ancak örnek gösterilenler dahi beyni farklı calışan ve bu dünyada imzaları olan kisilerdir. Bu dünyaya örnek olmaya insanligin faydasina ögretiler sunmaya geliyorlar. Bu kişiler dünyaya bir daha gelirler mi ? Einstein, Van Gogh , Gorki, Pisagor, Darwin vs. Örneklemeleriniz bile yanlış. Ortak nokta yok. Beyinsel bedensel bir hastalık, sakatlık, zorlayıcı bir durum mu yaşamışlar da bahsettiğiniz kişiler azmetmisler basarmıslar. Engel sadece para ki bu günümüzde dahi kötü ekonomi yönetiminin sonucu yaşanan durumların getirileri yaşayan çok, ama konu bu değil.
Lütfen konu paylaşımı üzerine yazdığım nota göre cevap yazın. Konuyu başka yönlere çekerek konunun işleyişini bozmayalım.
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
771
anlatmak istediğimi tam olarak anlatamadığımı düşünüyorum. Bence burda saydığınız kişilerin hayatı zorluklarla geçmiş büyük sınavlar vermişler....

Babası borçları yüzünden hapishaneye düşünce çalışarak borçları ödemek, ailesine bakmak zorunda kalan, okula gidemeyen küçük bir çocuk kendini yetiştiriyor; CHARLES DİCKENS

Örneğini siz vermişsiniz....Benzer sıkıntılı örnekleri içimizdeki yaşayanlar var burda önemli olan
En üstte yazdığım ve tekrar altını çizdiğim -

" Hayatta kolay elde edilen uğruna aşkla hevesle gayret gösterilmeyen herşey er yada geç insanın elinden kayıp gider.......Mevcut şartları kabul etmek belkide gidişatın dahada kötüleşmesine sebep olabilir...."
Bu insanlar ya mevcut şartları kabul edip sen ben olacaktı yada önce ayakta kalabilmek sonrada öncü olmayı tercih edeceklerdi....
Bu konuda esas olan hepsinin ortak paydasıdır.....Azim, istek, tutku,

Yaptığım açıklamadan memnun olmayabilirsiniz....Konu dallanıp budaklanmadan Biz buna farklı bakış açısı deyip geçelim...
 
4

43887

anlatmak istediğimi tam olarak anlatamadığımı düşünüyorum. Bence burda saydığınız kişilerin hayatı zorluklarla geçmiş büyük sınavlar vermişler....

Babası borçları yüzünden hapishaneye düşünce çalışarak borçları ödemek, ailesine bakmak zorunda kalan, okula gidemeyen küçük bir çocuk kendini yetiştiriyor; CHARLES DİCKENS

Örneğini siz vermişsiniz....Benzer sıkıntılı örnekleri içimizdeki yaşayanlar var burda önemli olan
En üstte yazdığım ve tekrar altını çizdiğim -

" Hayatta kolay elde edilen uğruna aşkla hevesle gayret gösterilmeyen herşey er yada geç insanın elinden kayıp gider.......Mevcut şartları kabul etmek belkide gidişatın dahada kötüleşmesine sebep olabilir...."
Bu insanlar ya mevcut şartları kabul edip sen ben olacaktı yada önce ayakta kalabilmek sonrada öncü olmayı tercih edeceklerdi....
Bu konuda esas olan hepsinin ortak paydasıdır.....Azim, istek, tutku,

Yaptığım açıklamadan memnun olmayabilirsiniz....Konu dallanıp budaklanmadan Biz buna farklı bakış açısı deyip geçelim...


Kendi çağının ses getiren en önemli edebiyatçısı Charles Dichens eveet arada belirtmeyi unutmuşum. O kadar dehanın arasında seçerek alıntı yapmışsınız. Hakkında ekleme yapacağım. Keşke konu ile bağlantılı olarak adminim DİCKENS'in hastalıklarını yazmamışsınız. Kendisinin firengi hastası olduğunu, manik depresif, bibolar bozukluk deprasyon duygu durumu bozukluğu geçişlerini yaşadığını örneklere ekleyebilirsiniz diyebilirdiniz. Ama malesef bu hep bizim şikayet ettiğimiz uyarılarda bulunduğumuz benim düşüncem benim bakış açım diyerek konunun sapmasına neden olan cümleler.. Düzenleme uyarı yapınca da açıklamadan memnun olmayabilrsiniz diyerek kişiselleştirip suçlamaya geçme durumu. Ki verdiğiniz örnekler para kaynaklı sıkıntı çeken kişiler sizin benzetimlerinize örnek doğu da yaşayan okumak için mücadele içinde geçen insanlar eminim daha ağır dönemlerden geçiyordur. Konu da bahsettiklerim alanlarında dahileşmiş ve ölene kadar da beyinden gelen bedenen yaralı hastalıklarla uğraşmışlar. Üstelik yaşadıkları çağda öyle kolay kolay sara(epilepsi) ilaçları, şizofrenik, depresyon ilaçları vs bulmak da güçtür. Konu farklı..Artık konunun açılma amacının anlaşıldığını düşünüyorum.
 
Üst