"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
Musallat tedavisi
- Konbuyu başlatan Beylane
- Başlangıç tarihi
Beylane
Kayıtlı Üye
Celcelutiye İmam Gazali 1987 basımlı kitap
Beylane
Kayıtlı Üye
Beylane
Kayıtlı Üye
Ekli dosyalar
Retro
Elit Üye
Musallat inatçıdır. Kendi zekası ile hareket eder. Sıradan bir doğru akım (kablo elektriği gibi) enerji değildir ki musallat bir okumada onu fişten çekip etkisiz hale getirebilesin. O enerjinin aklı ve şuuru var. Senle satranç oynayarak ve seni her an izleyip hamlelerini görerek kendi hamlelerini yapar. Ne diyor ayette sen onu göremezsin ama onlar seni görürler diyor cinler için.
İnsanların çoğunda başarılı bir şekilde musallattan korunma işlemi şu şekilde olur: ona zemin oluşturmamak için dikkatli davranırsın ve en az bir deneyimin varsa da musallat olan enerjilerilerin o toxic ve düşük enerjisine gerilememek sureti ile moral ve modunu sürekli yüksek tutmaya çalışırsın. Tamamen korumacı tıb gibi yani.
Ama bir kere o varlık sınırlarından içeri girmeyi başarırlarsa artık sen onun düşüncelerini kendi düşüncelerin olarak yaşarsın ve kendini ruhu satılmış bir deli ilan etmektense onunla beraber yaşamaya razı olursun. Buradan kaybediyor insanlar. Cinnet geçirişlerini bile sahiplenmek ve özümsemek zorunda kalıyorlar.
Şimdi bu durum okuma ile öyle kolay kolay geçmez. Bunu bilir kişi by pass ederek geçirebilir.
Okumalar hayati öneme sahiptir : en baştan zemin hazırlamamak için, musallat girer gibi olduğunda hemen kendini helal ve korunmuş daireye geri çekmek için okumalar sürekli yapılmalıdır.
Ama okutmayan musallatlar artık ırz ve namusa göz diktiği için gerekirse nefsi müdafa ruhsatı ile öldürülmeli ve nefsi müdafanın meşrutiyeti öteki aleme bir elçi ile beyan edilmelidir. Bayanat olmazsa intikam almaya gelirler. Bilir kişiler Allahın bir rahmeti olarak halk arasında bu işe adanmış hayatlar olarak vardırlar ve bu devirde de sayıları çoğalmıştır. Devre göre hastalıklar, yine devre göre alimleri de beraberinde getirir.
İnsanların çoğunda başarılı bir şekilde musallattan korunma işlemi şu şekilde olur: ona zemin oluşturmamak için dikkatli davranırsın ve en az bir deneyimin varsa da musallat olan enerjilerilerin o toxic ve düşük enerjisine gerilememek sureti ile moral ve modunu sürekli yüksek tutmaya çalışırsın. Tamamen korumacı tıb gibi yani.
Ama bir kere o varlık sınırlarından içeri girmeyi başarırlarsa artık sen onun düşüncelerini kendi düşüncelerin olarak yaşarsın ve kendini ruhu satılmış bir deli ilan etmektense onunla beraber yaşamaya razı olursun. Buradan kaybediyor insanlar. Cinnet geçirişlerini bile sahiplenmek ve özümsemek zorunda kalıyorlar.
Şimdi bu durum okuma ile öyle kolay kolay geçmez. Bunu bilir kişi by pass ederek geçirebilir.
Okumalar hayati öneme sahiptir : en baştan zemin hazırlamamak için, musallat girer gibi olduğunda hemen kendini helal ve korunmuş daireye geri çekmek için okumalar sürekli yapılmalıdır.
Ama okutmayan musallatlar artık ırz ve namusa göz diktiği için gerekirse nefsi müdafa ruhsatı ile öldürülmeli ve nefsi müdafanın meşrutiyeti öteki aleme bir elçi ile beyan edilmelidir. Bayanat olmazsa intikam almaya gelirler. Bilir kişiler Allahın bir rahmeti olarak halk arasında bu işe adanmış hayatlar olarak vardırlar ve bu devirde de sayıları çoğalmıştır. Devre göre hastalıklar, yine devre göre alimleri de beraberinde getirir.
Son düzenleme:
Retro
Elit Üye
Yeni giren bir musallat kolayca bedenden kovulabilir.
Ama soydan gelenler hiç acele etmezler. Kendilerini gizlerler. Ve ölümcül direnirler.
Bu şuna benzer :
İki köylü düşünün :
Biri, kamuya ait boş bir araziyi ekip biçerek değerlendirmeye başlıyor.
Öteki de dededen kalma olan tarlasını ekip biçiyor.
İkisi de mahsülünü her sene alıyorlar.
Peki ya 3. bir köylü çıka gelip te ikisinin de tarlalarında hak sahibi olduğunu iddia ederse ? hangisi kendi tarlasını daha cansiperhane bir şekilde savunurdu ?
Tabi ki atalarından gelen tarlayı işleten köylü canını verirdi tarlasını vermezdi. Diğerinin kolayca tarlasından vazgeçebilmesi sağlanırdı.
Cinler işte böyledir.
Bireylerden ziyade onların soylarını sahiplenen, soylarındaki çok daha önemli figürleri bile kayıt altına almayı başarabilen, onların zulmünü arttıran ve soydaki etken varlıklarını iyice pekiştiren cinler vardır. Bu ifrit cinler soydan gelen arınmış ruhları son derece kindar bir şekilde karşılarlar ve onların soyda bir arınma girişiminde bulunmalarına karşı tarla sahipleri gibi cansiperhane direniş göterebilirler. Kişi sadece kendi hayatını kurtarmak isterken, musallat cin soyun tamamı üzerinde hak sahibi olduğundan dolayı bu mücadeledeki psişik güç dağılımı da tamamen ifritlerden yana asimetrik bir şekilde olabiliyor.
Öyle tecrübeli, öyle sinsi, öyle detaylarda gizlenmeyi bilen ifritler vardır ki soylarda, insan asla bu varlıkların güdümünde olduğunu bile anlayamayabilir de. Bir cinni frekans telkini ile zavallı kişi olaya bir anda materyal bazlı yaklaşabilir. Fizik ötesi algılarını cinlere tamamen bloklattığı için artık onların elinde oyuncak olmasına rağmen, dünyalık payını da bu ifrit cinler temin etmeyi ihmal etmezler. Böylece soyun blokajı da kaldığı yerden devam eder.
Duruma asla uayanamazlar yani.
Ayette var bunlar.
Ama soydan gelenler hiç acele etmezler. Kendilerini gizlerler. Ve ölümcül direnirler.
Bu şuna benzer :
İki köylü düşünün :
Biri, kamuya ait boş bir araziyi ekip biçerek değerlendirmeye başlıyor.
Öteki de dededen kalma olan tarlasını ekip biçiyor.
İkisi de mahsülünü her sene alıyorlar.
Peki ya 3. bir köylü çıka gelip te ikisinin de tarlalarında hak sahibi olduğunu iddia ederse ? hangisi kendi tarlasını daha cansiperhane bir şekilde savunurdu ?
Tabi ki atalarından gelen tarlayı işleten köylü canını verirdi tarlasını vermezdi. Diğerinin kolayca tarlasından vazgeçebilmesi sağlanırdı.
Cinler işte böyledir.
Bireylerden ziyade onların soylarını sahiplenen, soylarındaki çok daha önemli figürleri bile kayıt altına almayı başarabilen, onların zulmünü arttıran ve soydaki etken varlıklarını iyice pekiştiren cinler vardır. Bu ifrit cinler soydan gelen arınmış ruhları son derece kindar bir şekilde karşılarlar ve onların soyda bir arınma girişiminde bulunmalarına karşı tarla sahipleri gibi cansiperhane direniş göterebilirler. Kişi sadece kendi hayatını kurtarmak isterken, musallat cin soyun tamamı üzerinde hak sahibi olduğundan dolayı bu mücadeledeki psişik güç dağılımı da tamamen ifritlerden yana asimetrik bir şekilde olabiliyor.
Öyle tecrübeli, öyle sinsi, öyle detaylarda gizlenmeyi bilen ifritler vardır ki soylarda, insan asla bu varlıkların güdümünde olduğunu bile anlayamayabilir de. Bir cinni frekans telkini ile zavallı kişi olaya bir anda materyal bazlı yaklaşabilir. Fizik ötesi algılarını cinlere tamamen bloklattığı için artık onların elinde oyuncak olmasına rağmen, dünyalık payını da bu ifrit cinler temin etmeyi ihmal etmezler. Böylece soyun blokajı da kaldığı yerden devam eder.
Duruma asla uayanamazlar yani.
Ayette var bunlar.
Son düzenleme: