Matem-Muharrem Orucu

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Alevi- Bektaşi inancında oldukça önemli bir yere sahip olan Muharrem orucu uzun bir geçmişe sahiptir. Muharrem ayı Kerbela faciası yaşanmadan önce kurtuluş ve şükür ayı olarak kabul görürken bu faciadan sonra matem ayı ilan edilmiş, on iki imam ya da yas-ı matem orucu gibi adlarla Kerbela olayına dayandırılmıştır. Muharrem orucu iki temel fonksiyona sahiptir. Bunlardan birincisi, Kerbela’da yakıcı güneşin sıcağında zulüm gören Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beytin susuz kalışı bu günlerde tutulan susuzluk orucu ile içselleştirilir. İkincisi ise onların anısını akıllarda ve gönüllerde canlı kılmak amacıyla yas tutulmasıdır. Bu anlayışın bir sonucu olarak bu oruç Muharrem ayının birinci günü başlar ve Hz Hüseyin ile on iki imamı sembolize etmek için on iki gün tutulur ve on üçüncü günde aşure ve (lokma) etli pilav pişirilerek komşulara dağıtılır. Muharrem orucunun sayısı ve oruç sonrası uygulamalarında farklılıklar olduğunu belirten De- debaba Bedri Noyan şu ifadelere yer vermektedir:

"Türkiye’de ve dünyada yaşayan tüm Bektaşi ve Aleviler, Muharrem ayının birinci gününden, onuncu günü öğle vaktine kadar, su orucu tutarlar. Onuncu gün öğleyin oruç biterse de,matem on ikinci günü sabahına kadar sürer. Muharrem orucunu sadece su tahsis etmeksizin tam oruç olarak tutanlar da vardır. Fakat on gün devamlı olarak gece gündüz su içilmez. Sulu gıdalar alınabilir. Bu orucu on ikinci ya da on yedinci gecesine kadar tutanlar da vardır. Muharrem matemi içerisinde sakallar tıraş edilmez, şahadet gününe kadar eğlence yapılmaz, karı kocalık ilişkileri kesilir, hatta çamaşır bile değiştirilmez. Eskiden dergâhlarda, bir-on iki muharrem günlerinde yere yalnız sofra bezleri serilir; bunun üzerine sofra tahtası konulmadan, sofraya çatal, bıçak, kaşık getirilmeden lokma edilirdi. On iki Muharrem günü mersiye okunduktan sonra yine yere yalnız sofra bezi serilir, çorba yani aşure bunun üzerinde yenilirdi. Sonraları sofra tahtaları da konularak sofralar kurulmaya başlandı. Zaten son zamanlarda bazı dergâhlarda yemek masalarında sandalyelerde oturularak lokma edilmeye de başlanmıştı. Muharrem ayında, matem günlerinde, Bektaşîler birbirlerine rastlayınca, ziyarete gidince karşılıklı niyaz etmezler, yalnız: ‘‘Ya İmam! ” derler. Karşısındaki de, “Ya Hüseyin... ” diye karşılık verir. Bu günler de birbirlerine mektup da yazmazlar. ‘Bazı yerlerde On Muharrem Günü akşamı ayin-i cemler başlar. Talipler varsa nasip verilir. Hem de o gece nasip almak makbul sayılır.”

Alevi-Bektaşi geleneği üzerine önemli çalışmalara imza atan Soyyer’de Alevilik-Bektaşilik için Muharrem ayının taşıdığı önemi şu şekilde dile getirmektedir:

“Hz. Hüseyin, muharrem ayının onuncu günü Kerbela çölünde şehit edilmiştir. Onun için Bektaşiler için muharrem töreni oldukça önemlidir. Bütün Bektaşiler bu ayın ilk on gününde oruç tutarlar. Bu günlerde doyasıya yemek yemezler, şeffaf kaplardan su içmezler, hatta hiç su içmeyenler de vardır. Hamama gidilmez, çamaşır değiştirilmez, tırnak kesilmez, çalgı çalınmaz, lüzumsuz şeyler görüşülmez, daima Hüseyin’in hatırası düşünülür, kurban kesilmez, babalara da niyaz edilmez. ‘Muharremin onuncu günü mutlaka tekkelerde bulunulur. Herkes yiyecek içecek bir şeyler getirir. Getirilen şeyler arasında buğday, fıstık, üzüm, badem, hurma vesaire bulunur, bunlar aşure yapımında kullanılır. Muharremin onuncu günü büyük kazana bütün bu aşure malzemeleri konur ve altı yakılır. Kazan akşamdan sonra kaynamaya başladığı zaman önde baba olduğu halde bütün müritler aş evine girerler. Burada mersiyeler ve nefesler okunmaya başlanır. Kazanın içinde tahtadan yapılmış büyük bir kepçe bulunur. Bu kepçeyi ilkin postnişin olan baba eline alarak aşureyi karıştırır. Ondan sonra diğer babalar ve dervişler, daha sonra da bütün bulunanlar karıştırır. Bulunanlar, aşureyi sırayla karıştırarak, sabahı ederler. Sabaha karşı kazan öze bir törenle indirilir. Ortaya getirilir, bütün canlar kazanın etrafına dizilirler. Önce bir can mersiye okur, bunu takiben baba tarafından tercüman okunur. Şehitlerin başı Hz. Hüseyin’in ruhundan şefaat dilenir. Baba aşureyi büyük karavana kaplarına taksim eder. Her karavana on ikişer kişilik hazırlanır. Yemekler yenildikten sonra o gün dinlenilir ve ertesi gece yapılacak âyin-i ceme hazırlanılır.”

Muharrem orucunun başlaması ile birlikte Aleviler, Hz. Hüseyin’in Kerbela faciasındaki zor şartlarına saygının bir göstergesi olarak birtakım ihtiyaçlarından kendilerini uzak tutmaya gayret gösterirler. Su içmemek, et yememek, tıraş olmamak, kurban kesmemek, cinsel ilişkiye girmemek ve hiçbir eğlenceye katılmamak bunların başında gelmektedir. Matem günlerinin gecesinde genelde Fuzuli’nin Hadikatu’ş-Şuheda isimli eseri, Kumru ve Faziletname gibi manzum eserler okunur, mersiyeler ve nefesler söylenir. Orucun sona ermesi ile birlikte gücü yetenler kurban keserler. Pişirilen kurban etleri ve hazırlanan tatlılar herkese dağıtılır. Kurban ve aşure merasiminin temelinde İmam Zeynel Abidin’in Kerbela’da ölümden kurtulması ve onun vesilesi ile Ehl-i Beytin soyunun devam etmesine duyulan sevinç bulunmaktadır. Bununla birlikte Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beytin Kerbela’da çektikleri acı ve sıkıntıyı hissetmek amacıyla tutulan matem orucu, hem Türkiye hem de Avrupa’da geniş bir katılımcı kitlesine sahip olup, oruç günlerinde ve sonrasında On İki İmam ve Kerbela şehitlerini anmak için cemler düzenlenir.

Alıntı
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bildiğim kadarıyla muharrem orucunın tarihi hz muhammed dönemine kadar gitmektedir tabi adı muharrem orucu değildi.Ramazan orucu farz olmadan önce tutulan bir oruçtu.

Güzel paylaşım.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Peki Aleviler, Ramazan orucu tutuyor mu?
Kimisi tutuyor kimisi tutmuyor.
Bazısı kendi geleneklerinin öğretisini baz alarak ramazan orucu tutmuyorlar.

Birtane alevi arkadaşım çok derin araştırmalar yaptı 12 imama dair ve onların ramazan orucu tuttuğunu öğrenince oda tutmaya başladı
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Peki Aleviler, Ramazan orucu tutuyor mu?
Bilgim kadarıyla alevi inancında ramazan orucu yoktur. Hızır orucu ve muharrem (matem) orucu dışında 48 perşembe orucu vardır. Tabi bu orucun tutanları bir hayli azdır. Şahsi olarak her zaman herkesin inancı kendine gibisinden düşünmüşümdür. İsteyen ramazanı, isteyen matem orucunu tutsun. Biz iyi birer insan olalım da gerisi Allah'ın takdiri.
 

Keira

Moderator
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
1,403
Tepkime puanı
361
Konum
İstanbul
Bilgim kadarıyla alevi inancında ramazan orucu yoktur. Hızır orucu ve muharrem (matem) orucu dışında 48 perşembe orucu vardır. Tabi bu orucun tutanları bir hayli azdır. Şahsi olarak her zaman herkesin inancı kendine gibisinden düşünmüşümdür. İsteyen ramazanı, isteyen matem orucunu tutsun. Biz iyi birer insan olalım da gerisi Allah'ın takdiri.
Alevi inancında ramazan orucu vardır, muharrem orucunu nasıl sessizce tutuyorlarsa ramazanda da öyle tutarlar. Bu iki oruç da kişinin isteğine bağlıdır. Hızır orucu da vardır mesela 3 gündür, bu da isteğe bağlı tutulur. Alevilikte önemli olan bana öğretilen yani ne kadar ibadet ettiğin değil eline beline ve diline ne kadar sahip çıktığındır. Başkasının malını çalmamak, kötülük yapmamak, maddi ve manevi zarar vermemek, iftira atmamak kısacası kimseye zarar vermeden temiz şekilde yaşamak tüm ibadetlerden daha önemlidir.
 
Ü

Üye silindi 70925

Hızır orucu da vardır mesela 3 gündür, bu da isteğe bağlı tutulur.
Hızır orucu dediğiniz Hıdrellez ile mi alakalı? O günlerde mi tutuyorlar yani.
Bu arada 48 perşembeyi de açabilir misiniz yeni duydum. 10-12 gün oruç tutulduğunu duymuştum. Et ve su tüketimine sınır getirilerek. Sanırım bu muharrem orucu denilen oruç oluyor. Bunu biliyorum sadece oruç konusunda.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

sabetay

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ocak 2015
Mesajlar
60
Tepkime puanı
44
Çevremden dolayı Alevi inancına mensup bir çok kişiyle diyalog halindeyim bunlar farklı bölgelerden (Tunceli - Erzincan - Sivas - Amasya - Balıkesir - Antalya) yöre farklı olunca gelenekler de farklılık gösterdiği oluyor. Bu yöredekilerin ortak noktası Muharrem Orucunu tutuyorlar. Ramazan orucunu tutanı sadece bir kaç tane gördüm o da (Balıkesir Tahtacı Alevisi) idi.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Çevremden dolayı Alevi inancına mensup bir çok kişiyle diyalog halindeyim bunlar farklı bölgelerden (Tunceli - Erzincan - Sivas - Amasya - Balıkesir - Antalya) yöre farklı olunca gelenekler de farklılık gösterdiği oluyor. Bu yöredekilerin ortak noktası Muharrem Orucunu tutuyorlar. Ramazan orucunu tutanı sadece bir kaç tane gördüm o da (Balıkesir Tahtacı Alevisi) idi.
Doğrudur. Mesela sevgili Keira'nın yukarıda yazdıkları doğru ama tek fark bizim oralarda öğretilen Alevilik inancının içinde ramazan orucu yoktur. Bunu dedelerden ve ehli insanların yorumlarına bakarak söylemiş bulundum. Bundan önce açtığım bir Alevilik inancı konusu vardı mesela orada sizin dediğiniz konu gayet güzel özetlenmiştir. Aleviliğin bölge bölge ayrışmasından bahsediyordu. Alevilik inanç esasları olarak yazılı şekilde günümüze ulaşmadığından bölge bölge farklılıklara uğramıştır.
 

Keira

Moderator
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
1,403
Tepkime puanı
361
Konum
İstanbul
Hızır orucu 13 şubatta tutulmaya başlanır 3 gün sürer ve son gününde lokma yapılır dağıtılır.
Ramazan orucu ile ilgili de Hz. Ali’nin Ramazanda öldürülmesi yüzünden ayrılıklar yaşanır. bu yüzden kimi aleviler yaralandığı ve öldürüldüğü o 3 gün tutar, kimi son 10 gün tutar kimi de tamamını tutar, kimi hiç tutmaz. Kimse de kimseye neden tutuyorsun ya da tutmuyorsun diye sormaz.
 
Ü

Üye silindi 70925

Hızır orucu 13 şubatta tutulmaya başlanır 3 gün sürer ve son gününde lokma yapılır dağıtılır.
Ramazan orucu ile ilgili de Hz. Ali’nin Ramazanda öldürülmesi yüzünden ayrılıklar yaşanır. bu yüzden kimi aleviler yaralandığı ve öldürüldüğü o 3 gün tutar, kimi son 10 gün tutar kimi de tamamını tutar, kimi hiç tutmaz. Kimse de kimseye neden tutuyorsun ya da tutmuyorsun diye sormaz.
Anladım teşekkür ederim cevabınız için.
 

Similar Threads

Üst