Masonluk budur:

egedesouza

Kayıtlı Üye
Masonluk nedir?

Günümüzdeki Masonluk, Rönesans ve Reform süreçlerini izleyen Aydınlanma Çağı’nda kurulmuş; akılcılık, bilimsellik ve insanlığın oluşumundan bu yana ortaya çıkarak, insanlığın gelişimine ve bilgi birikimlerine katkıda bulunmuş bir kültür ve fikir üst yapı kurumudur. Masonluğun amacı; semboller ve alegoriler aracılığı ile aşıladığı yüksek ahlâk ilkeleri ve erdemleri özümletmeye çalışarak olgunlaşmalarına yardımcı olduğu üyeleri masonlarla, dünyada din, dil ve ırk ayırımı olmaksızın tüm insanların eşitlik ve barış içinde kardeşçe yaşayacakları bir sevgi düzeninin kurulmasını sağlamaya çalışmaktır. Masonluk, bu yüce ülküsünü İnsanlık Mabedi inşası olarak tanımlar, ve bu amaca uygun düzenli bir şekilde ulaşmak için tüm üyelerini uyması gereken temel ilkeler koymuştur.
-Hur ve Kabul Edilmis Masonlar Buyuk Locasi

Bana Göre Masonluğun Tanımı.

Bu soruya oncelikle kendi kisisel yorumumu ve tanimimi yazmak isterim.
Masonluk; hayat boyu suren, olgunlasma, erdemlik, bilim yolunda isigi arama, herkesin esit olarak tek cati altinda elit, mutlu ve kaliteli olarak yasamasini amaclayan bu yolda egiten bir okuldur. Baslica hedeflerinden bazilari;
Yarini daha guzel bir gun yapmak bunun icinde iyi kisileri daha iyi kisiler haline getirmektir. Saygılarımla Arz Ederim.
 
Haklısın kardeş, çok cesurca yazıyorsun, özellikle senin yazılarını merakla bekliyorum ve takip ediyorum. Senin yazdıklarından birşeyler öğreniyorum ve tarafsız düşünme yeteneğimide geliştiriyorum, olaylara farklı açıdan bakabiliyorum artık. At gözlüğümü çıkardım.
 
Haklısın kardeş, çok cesurca yazıyorsun, özellikle senin yazılarını merakla bekliyorum ve takip ediyorum. Senin yazdıklarından birşeyler öğreniyorum ve tarafsız düşünme yeteneğimide geliştiriyorum, olaylara farklı açıdan bakabiliyorum artık. At gözlüğümü çıkardım.

:D Benim cesur yazı yazma veya başkalarını yönlendirme gibi bir amacım yok ama güzel yorumların için teşekkür ediyorum. Forumda olaylara farklı açılardan bakanlarında olması sevindirici tabi .
 
Masonlar iyi insanlar demek ki sadece mutluluk ve barış için varlar ...
Bana göre ise yahudilerin hükmetmediği yerlerde oluşturulmuş bir tarikat... Tüm dinleri kapsadığı söylensede tamamen yahudilik ve kabala öğretilerinde Siyon'a hizmet için kurulduğu aşikar. Ayin ve ritüellerini izlerseniz bunu çok rahat anlayabilirsiniz...
 
Sayın egedesouza;

Masonluğun kökeni ni açıklmanız'da eksiklikler görüyorum...Neden mi?Hasan Sabbah'ın Tepliye(Tapınak)Şovelyerleini eğittiği ve "BATINİ" ilmini öğrettikten sonra ortaya çıkan bu oluşumun terihini çok iyi araştırın.

Saygılarımla...
 
Var oldukları devletlerin düzenini bozmaya çalıştıklarını herkes görüyor. Çünkü hangi devlet üzerinde olursa olsun, kökü israildedir ve oraya hizmet eder.
ATATÜRK'te bu yüzden kapattı tüm mason localarını.

“Türkiye Mason cemiyeti, memleketimizin sosyal tekamülü ve günden güne artan muazzam terakkilerini nazarı itibare alarak faaliyetlerine nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halkevlerine teberrüü muvaffak görülmüştür.”

Atatürk olsaydı, şimdi Türkiyede bir tane bile mason locası bulunmayacaktı ama Atatürkten sonrakiler öyle yapmadı malesef.

Atatürk'ün zekasına her şeyden çok güvenirim, o tehlike sezdiyse kesinlikle doğrudur. Masonluğun kötülük saçtığını gören Atatürk, tüm mason localarını kapatıp, bu locaların tüm mal varlıklarına hükümet olarak el koyuyor..
 
Var oldukları devletlerin düzenini bozmaya çalıştıklarını herkes görüyor. Çünkü hangi devlet üzerinde olursa olsun, kökü israildedir ve oraya hizmet eder.
ATATÜRK'te bu yüzden kapattı tüm mason localarını.

“Türkiye Mason cemiyeti, memleketimizin sosyal tekamülü ve günden güne artan muazzam terakkilerini nazarı itibare alarak faaliyetlerine nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halkevlerine teberrüü muvaffak görülmüştür.”

Atatürk olsaydı, şimdi Türkiyede bir tane bile mason locası bulunmayacaktı ama Atatürkten sonrakiler öyle yapmadı malesef.

Atatürk'ün zekasına her şeyden çok güvenirim, o tehlike sezdiyse kesinlikle doğrudur. Masonluğun kötülük saçtığını gören Atatürk, tüm mason localarını kapatıp, bu locaların tüm mal varlıklarına hükümet olarak el koyuyor..

Atatürk ile ilgili hiçbir sözüm ve yorumum olamaz. O ebedi başkomutanımızdır. Ama keşke daha gerilere gidip Osmanlı'ya büyük hizmet eden mason padişah, vezir vs... gibi büyük adamları da araştırıp onları da yazsaydınız...
 
Atatürk ile ilgili hiçbir sözüm ve yorumum olamaz. O ebedi başkomutanımızdır. Ama keşke daha gerilere gidip Osmanlı'ya büyük hizmet eden mason padişah, vezir vs... gibi büyük adamları da araştırıp onları da yazsaydınız...

Osmanlının son zamanlarında kuruldu mason locaları. Ve osmanlının eriyip iyice yok olmasına verdiği katkı da muazzımdır. Osmanlının sonunun parlak olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa? Yarar verse Atatürk kapatır mıydı? Bence bunları da biraz düşünmeliyiz.
 
Öncelikle masonluk hakkında geniş ölçekte sayılabilecek bir araştırmam olduğunu söyleyebilirim. Bu arada sizin düşüncenize saygı duyarım.

Kaba taslak geçmem gerekirse:
Mason kelimesi aslen duvarcı demektir. Bu cemiyet en başında asıl olarak kilise,mabed dini mekanların inşaasında görevli olan işçilerin mensup oldukları bir dernekti. Bu kişiler hristiyanların saygı duyduğu insanlardı. Hayatlarını dini yerlerin inşaasına adamışlardı. Hatta halk tarafından
seviliyorlardı da.
Daha sonra yani günümüzdeki durumuna gelmesinin temeli şöyle:
Not: Mason derneği, aşağıda bahsettiğim tapınak şovalyeleri[tapınakçılar]nden daha yeni bir cemiyettir. Yani tapınak şovalyelerinin tarihi daha eskidir. Şimdi tapınakçıların tarihi için Haçlı seferlerine bakalım. Tapınak Şovalyeleri diğer isimleri tapınakçılar bu kişiler başta 9 kişiydi. Bildiğiniz gibi zamanın papası, fakir ve düzensiz avrupanın kısmende olsa rahatlaması ve doğunun zenginliklerine kavuşmak için hristiyanları kudüse göndermiştir. Buraya giden bazı insanlar avrupaya geri dönmek istememiştir. Bunlardan bir grupta sonradan kendilerine vermiş oldukları isimle TAPINAK ŞOVALYELERİDİR. Aziz Bernard tarafından yüksek yetki verilmiştir. Bu 9 kişi ve daha sonradaki tapınakçılar sadece papaya hesap vericeklerdir. Vatikan tarafından yüksek yetkiye tabi tutulmuşlardı kudüs hristiyanların almasıyla [bknz. Haçlı Seferleri] yalnız tapınak şovalyelerinin tarihi geniş kapsamlıdır ne yaptıklarını uğraşlarını nerelerde bulunduklarını histerik olarak yazamam ama araştırırsanız rahatlıkla bulursunuz. Özetle bu 9 kişi Hz. İsa gibi bir hayat sürdüklerini, kudüste huzuru korumak için din adına bulunduklarını belirterek, çevredeki ve avrupadaki krallıklar, beylikler, asiller, tüccarlar, kervanlar vs gibi bir çok yerden para,mal,güç,uyuşturucu,yetki vs temin etmişlerdir.Tabiri caizse tüm kaynaklar onların elindeydi. Özelliklede pis işler, uyuşturucu insan tacirliği, yağmalama, sihir, büyü, kaçak işler, hukuksuz ve gizli birçok iş. Bunları yapmaktaki amaçları büyük güce ve paraya sahip olmaktı. Daha sonrasında bu 9 kişi tabi sonrasında tapınakçılara birçok kişi eklendi. Din adına birçok yerden para alıyorlardı. Fakat bu maddiyatı hiçbir şekilde din adına kullanmamışlar aksine kendi kasalarını her geçen gün doldurmuşlardır. Hatta hadlerini aşıp dünyaya hükmetmek,insan üstü güçlere, haklara, özelliklere sahip olmak gibi uğraşının içine girdiler ve Kudüs'teki eski kabala[kabala:yahudi mistizmiyle alakaldır özetle 4 elementi kullanarak üstün güçlere ve üstün varlıklara ulaşmanın yoludur] ve yahudi mistizmiyle uğraşan bazı hahamlardan, Eski Mısır Dinleri ve yine Kudüs'te bulunan bazı mistik bilgilerden etkilenerek büyü ayinleri gibi ritüeller oluşturmuşlardır.

Masonlara [duvarcılara] katılmaları:
Aradan geçen 200 küsür sene boyunca tapınakçıların yaptıklarından, vatikanın haberi olmaksızın, verdiği yetkiyle beraber sadece kudüste değil birçok yerde inşaat, deniz yolu ulaşımı,kara yolu,ticaret ve daha birçok konuda iş sahibi bunlara hakim bir teşkilat izliyorlardı.
Fakat 200 sene sonra yeni papanın bazı şeylerden rahatsız olmasıyla tapınakçıların yaptıklarını öğrendi ve bunları hristiyanlıktan afaroz etti. Artı kudüsten kovdu. Tüm yetkileri ve maddi desteği çekti. fakat tapınakçılar Avrupanın çeşitli yerlerine kaçtılar. Gittikleri bazı ülkelerde kabul görmediler. Ayrıca da burada ki bazı baskılar sebeyle daha gizli bir teşkilat olma yoluna girdiler. En sonunda mason derneğini kendilerine en uygun yer olarak gördüler. (bana sorarsanız mason derneğini seçmelerinin sebebi şuydu: Masonlar kilise,mabed, dini yerleri inşa ederlerdi ve dini olaylarla ilgili kendi hallerinde insnlardı ve halk bu kişilere saygı duyar severdi. Onlardan bir kötülük beklemezlerdi ve şu da var tapınakçılar inşaat konusunda bilgiliydiler. Bu da onların bu derneğe üye olmalarını tetiklemiş olabilir. Veya gizli bir amaç çünkü eskilere dayanan birçok manastır, kilise gibi yerlerde tapınak şovalyelerinin izleri görülebilir. Bir mesaj vermek amacıda güdülmüş olabilir.) devam edelim. Bu şekilde mason derneğine girdiler. Daha sonrasında zamanla mason derneği eski yahudi mistizmi,Mısır ezoterizmi ve kabala karışımı [özellikle kabala] ayinlerin amaçların güdüldüğü bir dernek olmuştur. Gerçek masonlar yani duvarcılarda bu insanların içinde etkileşerek onlar gibi bir siyaset izlemek zorunda kalmışlardır. Şu zamanda olan masonluk böyle bir değişimin eseridir.

(Alıntıdır)
 
Osmanlının son zamanlarında kuruldu mason locaları. Ve osmanlının eriyip iyice yok olmasına verdiği katkı da muazzımdır. Osmanlının sonunun parlak olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa? Yarar verse Atatürk kapatır mıydı? Bence bunları da biraz düşünmeliyiz.


Türkiye’de bir çok devlet adamı, sanatçı, din adamı, yazar Masondur. Aşağıda bu isimlerin çoğunu sıraladığımızda normal yaşamlarında birbiri ile halef selef olmuş, değişik siyasi gruplarda yer almış, kimi zaman değişik siyasi yaklaşımları benimsemiş olan kişilerin olduğu kolayca görülebilecektir. Günlük siyasi çekişmelerin, kişiler arası her türlü ayırım ve ayrıcalığın dışında kalmayı ilke edinen Masonluğun insan sevgisi, özgürlük, eşitlik gibi temel ilkeler dışında bir yaklaşımı benimsemesinin mümkün olmadığının belki de en güzel göstergesi budur.
Aşağıda Türkiye’de tanınmış halen hayatta olmayan bazı Masonlar sıralanmaktadır. Bu isimlerin bilimin, düşüncenin evrenselliğini ortaya koyan birer örnek oluşturduğu açıkça görülmektedir.

Devlet Adamları ve Politikacılar 33.Osmanlı Padişahı V.Murad,
Şehzade Kemalettin Efendi,
Şehzade Nurettin Efendi,
5.Murad’ın Başmabeyincisi Ahmet Seyid,
Sadrazam Koca Mustafa Reşit Paşa,
Sadrazam Âli Paşa,
Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa,
Sadrazam Tunuslu Ethem Paşa,
Sadrazam Hayrettin Paşa,
Sadrazam Mithat Paşa,
Sadrazam Ahmet Vefik Paşa,
Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa,
Sadrazam Talat Paşa,
Maliye, Maarif ve Evkaf Nazırı M.Raşit Arer,
Bahriye Nazırı Cemal Paşa,
Maliye Nazırı Cavit Bey,
Maliye Nazırı Tevfik Bey,
Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi Sayman,
Nafia Nazırı Ali Münif,
Posta Nazırı Kirkor Agaton,
Devlet Adamı ve Yazar Ethem Pertev Paşa,
Devlet Adamı ve Musikişinas Prens Mehmet Abdülhalim Paşa, Prens Aziz Hasan Paşa,
Devlet Adamı ve Şair Süleyman Asaf,
Şam Valisi ve Abdülhamid’in Damadı olan Damat Ahmet Nami Bey,
Ankara Valisi Reşit Paşa,
İttihat ve Terakki Fırkası Umumi Katibi Mithat Şükrü Bleda,
Maliye Müsteşarı Faik Süleyman,
Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi,
Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım Özalp,
Başbakan Hasan Saka,
Başbakan Suat Hayri Ürgüplü,
Adalet Bakanı Mümtaz Ökmen,
Başbakan Yardımcısı Akif İyidoğan,
Dışişleri Bakanı Bekir Sami Daça,
Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras,
Dışişleri Bakanı Selim Sarper,
İçişleri Bakanı Mehmet Cemil Uybadın,
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya,
Adalet Bakanı Hasan Menemencioğlu,
Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar,
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati,
Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel,
Milli Savunma Bakanı Münir Birsel,
Milli Savunma Bakanı Hulusi Köymen,
Tarım Bakanı Reşat Muhlis Erkmen,
Çalışma Bakanı Mümtaz Tarhan,
Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe,
Ticaret Bakanı Ahmet Dallı,
Bakan, Milli Emniyet Başkanı Celal Tevfik Karasapan,
Atatürk’ün Yaveri, Bolu Milletvekili Cevat Abbas Gürer,

AskerlerHumbaracı Ahmet Paşa (Comte de Bonneval),
İngiliz Amirali ve Türk Müşiri olan Hobart Paşa,
Abdülaziz’in Başmabeyincisi Namık Paşazade Hüseyin Cemil Paşa,
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa,
Müşir Fuat Paşa,
Cihan Harbi’nde Kafkas Cephesi’nde şehit olan Hüseyin Hüsnü Paşa,
Birinci Ordu Komutanı Ali İhsan Sabis Paşa,
Jandarma Genel Komutanı Ali Remzi Yiğitgüder Paşa,
Hava Kuvvetleri Komutanı Zeki Doğan Paşa,
Münakalat Vekili Yümni Üresin Paşa,
Yüksek Şura Üyesi Eşref Manas Paşa,
Bilim AdamlarıBilgin ve Devlet Adamı Mehmet Tahir Münif Paşa,
Tıp Doktoru Dr.Antranik Gırcikyan Paşa,
Ülkemizde yeni eğitim yöntemlerini getiren Selim Sabit Efendi,
Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kurucularından Mehmet Ali Baba,
Sözlükçü, Yazar Hüseyin Kazım Kadri,
TTK Başkanlığı yapmış olan Hasan Cemil Çambel,
İktisat Profesörü Mustafa Zühtü İnhan,
Tıp Profesörü Neşet Ömer İrdelp,
Coğrafya Profesörü Faik Sabri Duran,
Psikoloji Profesörü Mustafa Şekip Tunç,
İTÜ Rektörü Mustafa İnan,
Tıp Profesörü M.Kemal Öke,
Eğitimci, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Hayrullah Örs,
Hukuk Profesörü Vasfi Raşit Sevig,
Tıp Profesörü, Rektör ve daha sonra milletvekilliği de yapmış olan Besim Ömer Akalın,
Tıp Profesörü Niyazi İsmet Gözcü,
Fen Fakültesi Dekanı Hüseyin Hamit,
Rektörlük de yapmış olan Profesör Mustafa Hulki Erem,
Y.Müh., Rektör Suphi Kamil,
Ord.Prof.Dr. Burhanettin Toker,
Fizik Profesörü Salih Murat Uzdilek,
Ord.Prof.Dr. Fahri Arel,
Prof.Dr.Muzaffer Şevki,
Matematik Profesörü, Dekan Kerim Erim,
Müzikolog Cevad Memduh Altar,
Tıp Profesörü ve Rektör Kazım İsmail Gürkan,
İktisat Profesörü Mehmet Ali Özeken,
Tarih Profesörü ve TTK Başkanı Enver Ziya Karal

Şairler & YazarlarGazeteci ve Yazar Şinasi,
Şair ve Devlet Adamı Ziya Paşa,
Gazeteci ve Yazar Teodor Kasap,
Büyük Vatan Şairi Namık Kemal,
Tiyatrocu ve Yazar Güllü Agop,
Yazar Mehmet Emin Bey,
Yazar ve Gazeteci Ahmet Rasim,
Lügatçı ve Yazar Diran Kelekyan,
Milli Şair Mehmet Emin Yurdakul,
Yazar ve Filozof Rıza Tevfik,
Yazar ve Gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın,
Yazar ve Sosyolog Ziya Gökalp,
Şair ve Noter Mithat Cemal Kuntay,
Yazar ve Gazeteci Ahmet Emin Yalman,
Yazar ve Öğretmen Reşad Nuri Güntekin,
Yazar ve Gazeteci Agah Sırrı Levent,

SanatçılarMüzisyen Şükrü Şenozan,
Ressam Ali Sami Boyar,
Ressam Nazmi Ziya Güran,
Ressam, GSA Müdürü Namık İsmail,
Sahne Sanatçısı Behzat Butak,
İ.Galip Arcan,
Karikatürist Ramiz Gökçe,
Opera Sanatçısı Nurullah Şevket Taşkıran,
Müzisyen Mesut Cemil Tel,
Piyanist Mithat Fenmen,
Sinema Sanatçısı Ayhan Işık,
Orkestra Şefi Orhan Tanrıkulu,
Heykeltraş Haluk Tezonar,

Mason Din AdamlarıŞeyhülislam Musa Kazım Efendi,
Şeyhülislam İzzettin Efendi,
Şeyhülislam Hayri Efendi,
Berlin Sefareti Baş İmamı Mustafa Hafız Şükrü,
Sefaret İmamı Haşim Veli,
Müderris Mahmut Esad Efendi,

Eğitimci MasonlarMuvaffak Benderli,
Yontov Garti,
Hikmet Gürtav,
Mehmet Ali Kırca,
Celal Öget,
Halit Sarıkaya,
Ali Teoman


(alıntıdır.)
 
Masonluğun da hizmet edilen yer veya "şey" olarak kendi içinde ayrıldığı kanaatindeyim. Masonların bizim bildiğimiz veya bilmemiz istendiği şekilde bir kaç yüzyıl önce değil de, köklerinin Mu Kıtasındaki tarikat ve inanışlara dayandığını belirten sağlam deliller ortaya koymuştur James Churchward.

Yani kendilerine Mason diyen bir takım kukla veya piyonlar ve gerçekten insanlığa hizmet etmeyi ülkü edinmiş, belki de kendilerine Mason demeyen fakat bilgi yetersizliğinden bu statüye itilmeye çalışılan/çalıştığımız bir topluluk olabilir. Bunu bilmenin bir yoluna bir gün girebilecek kadar şanslıyızdır umarım.

Medyada boy boy gösterilen, zengin, ünlü, başarılı vb. kimselerin "Ben mason oldum" diyebilmesinin sebeplerini de, yukarıda ilk şıkta bahsettiğim gibi bir amaca hizmet eden kula/piyonların kullanılarak varlıklarından şüphe duymamamız olduğunu sanıyorum. Eğer gerçekten insanlığa hizmet etmeyi ilkeleştirmiş bir topluluk var ise, böyle göz önünde olmanın tehlikelerinden çok da iyi haberdar olduklarından eminim.

Emperyalist güçler zaten dünyaya kan ağlatırken masonlara böyle bir iş düşeceği pek aklıma yatmıyor, tabii ki o güçleri elinde bulunduranlar da böyle bir oluşuma alet değil ise.

Saygılar.
 
Türkiye’de bir çok devlet adamı, sanatçı, din adamı, yazar Masondur. Aşağıda bu isimlerin çoğunu sıraladığımızda normal yaşamlarında birbiri ile halef selef olmuş, değişik siyasi gruplarda yer almış, kimi zaman değişik siyasi yaklaşımları benimsemiş olan kişilerin olduğu kolayca görülebilecektir. Günlük siyasi çekişmelerin, kişiler arası her türlü ayırım ve ayrıcalığın dışında kalmayı ilke edinen Masonluğun insan sevgisi, özgürlük, eşitlik gibi temel ilkeler dışında bir yaklaşımı benimsemesinin mümkün olmadığının belki de en güzel göstergesi budur.
Aşağıda Türkiye’de tanınmış halen hayatta olmayan bazı Masonlar sıralanmaktadır. Bu isimlerin bilimin, düşüncenin evrenselliğini ortaya koyan birer örnek oluşturduğu açıkça görülmektedir.

Devlet Adamları ve Politikacılar 33.Osmanlı Padişahı V.Murad,
Şehzade Kemalettin Efendi,
Şehzade Nurettin Efendi,
5.Murad’ın Başmabeyincisi Ahmet Seyid,Sadrazam Koca Mustafa Reşit Paşa,
Sadrazam Âli Paşa,
Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa,
Sadrazam Tunuslu Ethem Paşa,
Sadrazam Hayrettin Paşa,
Sadrazam Mithat Paşa,
Sadrazam Ahmet Vefik Paşa,
Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa,
Sadrazam Talat Paşa,
Maliye, Maarif ve Evkaf Nazırı M.Raşit Arer,
Bahriye Nazırı Cemal Paşa,
Maliye Nazırı Cavit Bey,
Maliye Nazırı Tevfik Bey,
Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi Sayman,
Nafia Nazırı Ali Münif,
Posta Nazırı Kirkor Agaton,
Devlet Adamı ve Yazar Ethem Pertev Paşa,
Devlet Adamı ve Musikişinas Prens Mehmet Abdülhalim Paşa, Prens Aziz Hasan Paşa,
Devlet Adamı ve Şair Süleyman Asaf,
Şam Valisi ve Abdülhamid’in Damadı olan Damat Ahmet Nami Bey,
Ankara Valisi Reşit Paşa,
İttihat ve Terakki Fırkası Umumi Katibi Mithat Şükrü Bleda,
Maliye Müsteşarı Faik Süleyman,
Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi,
Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım Özalp,
Başbakan Hasan Saka,
Başbakan Suat Hayri Ürgüplü,
Adalet Bakanı Mümtaz Ökmen,
Başbakan Yardımcısı Akif İyidoğan,
Dışişleri Bakanı Bekir Sami Daça,
Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras,
Dışişleri Bakanı Selim Sarper,
İçişleri Bakanı Mehmet Cemil Uybadın,
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya,
Adalet Bakanı Hasan Menemencioğlu,
Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar,
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati,
Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel,
Milli Savunma Bakanı Münir Birsel,
Milli Savunma Bakanı Hulusi Köymen,
Tarım Bakanı Reşat Muhlis Erkmen,
Çalışma Bakanı Mümtaz Tarhan,
Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe,
Ticaret Bakanı Ahmet Dallı,
Bakan, Milli Emniyet Başkanı Celal Tevfik Karasapan,
Atatürk’ün Yaveri, Bolu Milletvekili Cevat Abbas Gürer,
AskerlerHumbaracı Ahmet Paşa (Comte de Bonneval),
İngiliz Amirali ve Türk Müşiri olan Hobart Paşa,
Abdülaziz’in Başmabeyincisi Namık Paşazade Hüseyin Cemil Paşa,
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa,
Müşir Fuat Paşa,
Cihan Harbi’nde Kafkas Cephesi’nde şehit olan Hüseyin Hüsnü Paşa,
Birinci Ordu Komutanı Ali İhsan Sabis Paşa,
Jandarma Genel Komutanı Ali Remzi Yiğitgüder Paşa,
Hava Kuvvetleri Komutanı Zeki Doğan Paşa,
Münakalat Vekili Yümni Üresin Paşa,
Yüksek Şura Üyesi Eşref Manas Paşa,Bilim AdamlarıBilgin ve Devlet Adamı Mehmet Tahir Münif Paşa,
Tıp Doktoru Dr.Antranik Gırcikyan Paşa,
Ülkemizde yeni eğitim yöntemlerini getiren Selim Sabit Efendi,
Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kurucularından Mehmet Ali Baba,
Sözlükçü, Yazar Hüseyin Kazım Kadri,
TTK Başkanlığı yapmış olan Hasan Cemil Çambel,
İktisat Profesörü Mustafa Zühtü İnhan,
Tıp Profesörü Neşet Ömer İrdelp,
Coğrafya Profesörü Faik Sabri Duran,
Psikoloji Profesörü Mustafa Şekip Tunç,
İTÜ Rektörü Mustafa İnan,
Tıp Profesörü M.Kemal Öke,
Eğitimci, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Hayrullah Örs,
Hukuk Profesörü Vasfi Raşit Sevig,
Tıp Profesörü, Rektör ve daha sonra milletvekilliği de yapmış olan Besim Ömer Akalın,
Tıp Profesörü Niyazi İsmet Gözcü,
Fen Fakültesi Dekanı Hüseyin Hamit,
Rektörlük de yapmış olan Profesör Mustafa Hulki Erem,
Y.Müh., Rektör Suphi Kamil,
Ord.Prof.Dr. Burhanettin Toker,
Fizik Profesörü Salih Murat Uzdilek,
Ord.Prof.Dr. Fahri Arel,
Prof.Dr.Muzaffer Şevki,
Matematik Profesörü, Dekan Kerim Erim,
Müzikolog Cevad Memduh Altar,
Tıp Profesörü ve Rektör Kazım İsmail Gürkan,
İktisat Profesörü Mehmet Ali Özeken,
Tarih Profesörü ve TTK Başkanı Enver Ziya Karal
Şairler & YazarlarGazeteci ve Yazar Şinasi,
Şair ve Devlet Adamı Ziya Paşa,
Gazeteci ve Yazar Teodor Kasap,
Büyük Vatan Şairi Namık Kemal,
Tiyatrocu ve Yazar Güllü Agop,
Yazar Mehmet Emin Bey,
Yazar ve Gazeteci Ahmet Rasim,
Lügatçı ve Yazar Diran Kelekyan,
Milli Şair Mehmet Emin Yurdakul,
Yazar ve Filozof Rıza Tevfik,
Yazar ve Gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın,
Yazar ve Sosyolog Ziya Gökalp,
Şair ve Noter Mithat Cemal Kuntay,
Yazar ve Gazeteci Ahmet Emin Yalman,
Yazar ve Öğretmen Reşad Nuri Güntekin,
Yazar ve Gazeteci Agah Sırrı Levent,
SanatçılarMüzisyen Şükrü Şenozan,
Ressam Ali Sami Boyar,
Ressam Nazmi Ziya Güran,
Ressam, GSA Müdürü Namık İsmail,
Sahne Sanatçısı Behzat Butak,
İ.Galip Arcan,
Karikatürist Ramiz Gökçe,
Opera Sanatçısı Nurullah Şevket Taşkıran,
Müzisyen Mesut Cemil Tel,
Piyanist Mithat Fenmen,
Sinema Sanatçısı Ayhan Işık,
Orkestra Şefi Orhan Tanrıkulu,
Heykeltraş Haluk Tezonar,
Mason Din AdamlarıŞeyhülislam Musa Kazım Efendi,
Şeyhülislam İzzettin Efendi,
Şeyhülislam Hayri Efendi,
Berlin Sefareti Baş İmamı Mustafa Hafız Şükrü,
Sefaret İmamı Haşim Veli,
Müderris Mahmut Esad Efendi,
Eğitimci MasonlarMuvaffak Benderli,
Yontov Garti,
Hikmet Gürtav,
Mehmet Ali Kırca,
Celal Öget,
Halit Sarıkaya,
Ali Teoman

(alıntıdır.)


Düşüncelerinize saygı duyarım.Tercihlerinize de öyle.yukarıda bahsi geçen kişiler mason olabilirler bu önemlimidir, kısmen.yalnızca biraz daha araştırmanızı öneririm.bunca zamandır hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını tecrübe etmiş birisi olarak arkadaşça bir tavsiyemdir bu size.

''Masonluğun dine sıcak bir yaklaşımı vardır.'' demek yanlış olucaktır.
Maalesef insanlar dinleri sömürmeye ve yok etmeye çalışıyorlar nedeni herkese göre fikir, yaşayış, kanaat gibi değişebilir.
Bunu şöyle diyeyim:Bu asvalt dökülmüş bir yolun altında toprak yoktur demeye benzer.Görünüşte beton vardır ama onun altında elbette toprak bulunur.Her söylenen her süslenen gerçek olmayabilir.
Kapsamlı araştırmaya her zaman yandaşım. tek önerimde budur. :)
 
Düşüncelerinize saygı duyarım.Tercihlerinize de öyle.yukarıda bahsi geçen kişiler mason olabilirler bu önemlimidir, kısmen.yalnızca biraz daha araştırmanızı öneririm.bunca zamandır hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını tecrübe etmiş birisi olarak arkadaşça bir tavsiyemdir bu size.

''Masonluğun dine sıcak bir yaklaşımı vardır.'' demek yanlış olucaktır.
Maalesef insanlar dinleri sömürmeye ve yok etmeye çalışıyorlar nedeni herkese göre fikir, yaşayış, kanaat gibi değişebilir.
Bunu şöyle diyeyim:Bu asvalt dökülmüş bir yolun altında toprak yoktur demeye benzer.Görünüşte beton vardır ama onun altında elbette toprak bulunur.Her söylenen her süslenen gerçek olmayabilir.
Kapsamlı araştırmaya her zaman yandaşım. tek önerimde budur. :)

Tavsiyelerini dikkate alacağım. Öncelikle bu konu hakkında baya bir bilgi birikimim var. İkinci olarak günümüzde dini sömürmeyen bir kuruluş var mı? (Siyasete girmek istemiyorum.) Asfalt yol örneğiniz çok güzel fakat bu her kuruluş için geçerli bir örnek değil midir ? Hepsinin altında bilmediklerimiz yok mudur? Öyleyse herşeyden şüphe ederek mi yaşamalıyız? "Şüphe etmediğim tek şey şüphe ettiğimdir." Böyle yaşayıp komplo teorilerine mi sığınmalıyız?

saygılarımla...
 
Bunlar gerçekler... Olmadıklarını iddaa editorsanda araştırman ve bizimle de paylaşman düşüncesiyle...Saygılar.

Arkadaşım, benden sana bir öğüt: Her gördüğüne inanma. :)
Canı sıkılan bir zatın, hayal gücünden öte değil bu listeler.
Ama kanıtın varsa söyle de bilelim.
Ayrıca Osmanlı Padişahlarından birinin mason olma ihtimali %0'dır. Mason padişah olsaydı şeyhülislamın tek fetvasıyla tahttan indirilirdi. Alt alta 20-30 kişinin ismini koyup bunlar mason dersen kimse ciddiye almayacaktır. ;)
 
Arkadaşım, benden sana bir öğüt: Her gördüğüne inanma. :)
Canı sıkılan bir zatın, hayal gücünden öte değil bu listeler.
Ama kanıtın varsa söyle de bilelim.
Ayrıca Osmanlı Padişahlarından birinin mason olma ihtimali %0'dır. Mason padişah olsaydı şeyhülislamın tek fetvasıyla tahttan indirilirdi. Alt alta 20-30 kişinin ismini koyup bunlar mason dersen kimse ciddiye almayacaktır. ;)


Sen her komplo teorisine inandığın için bu hale gelmişsin. Masonluk din değildir ayrıca padişahın olması %0 demişsiniz de...Ayrıca komik olan ne biliyor musunuz? "Ayrıca Osmanlı Padişahlarından birinin mason olma ihtimali %0'dır. Mason padişah olsaydı şeyhülislamın tek fetvasıyla tahttan indirilirdi" lafınız:D. Ama listede isimlere bakarsanız onları kim şehülislamlıktan indirecek peki :D:D:D

Şeyhülislam Musa Kazım Efendi,
Şeyhülislam İzzettin Efendi,
Şeyhülislam Hayri Efendi,
Berlin Sefareti Baş İmamı Mustafa Hafız Şükrü,
Sefaret İmamı Haşim Veli,
Müderris Mahmut Esad Efendi,


At gözlüklerini tmalıyız son olarak da...
 
Tavsiyelerini dikkate alacağım. Öncelikle bu konu hakkında baya bir bilgi birikimim var. İkinci olarak günümüzde dini sömürmeyen bir kuruluş var mı? (Siyasete girmek istemiyorum.) Asfalt yol örneğiniz çok güzel fakat bu her kuruluş için geçerli bir örnek değil midir ? Hepsinin altında bilmediklerimiz yok mudur? Öyleyse herşeyden şüphe ederek mi yaşamalıyız? "Şüphe etmediğim tek şey şüphe ettiğimdir." Böyle yaşayıp komplo teorilerine mi sığınmalıyız?

saygılarımla...

tabiki öyle zamanımızda herşey sömürülüyor, iyiye dair.
maksadım masonluk hakkında bilgilerinizin sadece masonlardan öğrendikleriniz olduğunu düşünmemdir.
bende şüpheci birisi olduğum için en ince detaya kadar araştırıyorum. didikliyorum. :D
 
At gözlüğü kelimesini kullanma rekoru kırdınız, tebrikler. :D :D
Tartışma ortamı yaratmaya çalışmayın, sadece fikrinizi yazın.
Sen internette gördüğün listelere inanıyorsan denecek bir şey yok.
Kim öğrenmiş, nereden öğrenmiş, neye göre yazmış, nerden belli, kanıt var mı? Bunların hiç birinin cevabı yok. Sadece liste. Ben de hazırlayayım bir tane liste madem. :D
Bende at gözlüğü yok ayrıca, 1.25 miyop gözlüğü var cam gibi gösteriyor :D :D :D
 
Geri
Üst