Korku genetik mi?

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 55028
  • Başlangıç tarihi
Ü

Üye silindi 55028

Korku her insanın bir gün hissettiği bir duygu.İlk insandan bu yana var olan bu duygu, genetik mi yoksa koşullanma yoluyla mı olmaktadır.Bir çok kişi örümcekten ve yılandan korkmaktadır.Bu kişiler arasında ünlüler ve film karakterleri de vardır.Peki bu insanlar üzerinde deney yaparsak sorumuzun cevabını bulabilir miyiz?Tabi ki hayır çünkü deneğin koşullanıp koşullanmadığını bilmiyoruz ama bebeklerde durum farklı.

Bebeklerde bir korku deneyi yapılıyor ve sırayla örümcek yılan ve gergedan resimleri gösteriliyor.Deneyin sonunda bebeklerde örümcek korkusunun kalıtsal olduğu ortaya çıkıyor.Bu deneyin sonuçlanmasını sağlayan bilgi,küçükken oynadığımız elimizi karşımızdakinin gözüne yaklaştırarak karşımızdaki kişinin korkup korkmadığını nasıl anladığımızla alakalı.Göz kırpmak korkunun en basit insani tepkisidir.Bebekler üzerindeki deneyde bebeklere örümcek fotoğrafı gösterildiğinde göz kırpmış ve göz bebeklerinde fark edilir seviyede değişme olmuştur.Aynı tepkiyi gergedan resmine vermemişlerdir.
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Genel korku, paranoyadan söz edecek olursak birçoğumuzun yakın ataları çevreye aşırı duyarlıydı(ürkekti diyebiliriz), bugünkü insanlarda obsesiflik(takıntı) dediğimiz şeylerin birçoğu geçmişte atalarımızın hayatta kalmasını sağlamış, daha sonra o takıntılara ihtiyaç duymadan da soylarını devam ettirdikleri için bugün o takıntılara gereksiz hatta "hastalık" diyoruz. Mesela örümcek fobisi, ilk ortaya çıktığı atalarımızda zehirli örümceklerden kaçmalarını sağladığı için soyları devam edebilmiş, örümcekten korkmayanlar ölmüş. Mesela temizlik takıntısı, bunun araştırması var mı okumadım ama evrimsel olarak düşünürsek bakteri gibi insanın en büyük düşmanlarından birine karşı atalarımızı korumuştur diye tahmin ediyorum. Nüfusun azımsanmayacak bir kısmında babaannelerimiz gece uyku sorunu çekerler, bunun evrimsel avantajı geçmişte kabile yaşantısında gençler yorucu işler sonrası gece derin uykuya daldıkları için dışarıdan gelen tehlikelere açık olmuşlar, ancak babaanneler uyumadığı için gözcü görevi görmüşler ve tüm kabilenin hayatta kalması sağlanmış.
 
Üst