Kendini gerçekleştiren kehanet

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Ori
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Ori

🌙
Moderator
Kendini gerçekleştiren kehanet, bir kişinin ya da grubun bir olayın belirli bir şekilde gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanç geliştirmesi ve bu inanç doğrultusunda davranmaya başlaması sonucu, söz konusu olayın gerçekten o yönde gelişmesidir. Yani bir şeyin olacağına inanmak, farkında olmadan onu gerçekleştirecek adımların atılmasına neden olur. Örneğin bir öğrenci, bir sınavda başarısız olacağına inanıyorsa, bu inanç kaygı düzeyini artırabilir, dikkatini dağıtabilir ve çalışma motivasyonunu düşürebilir. Bu da sınav performansını doğrudan olumsuz etkiler. Sonuçta öğrenci gerçekten başarısız olur ve bu, başlangıçtaki olumsuz beklentiyi doğrular. Bu durum yalnızca bireysel değil, sosyal ilişkilerde de görülebilir. Bir kişiye güvenilmez muamelesi yapılırsa, bu kişi dışlandığını hisseder ve zamanla gerçekten soğuk ya da uzak davranmaya başlayabilir. Bu tür kehanetler, olayların doğasını değil, onlara karşı geliştirilen tutum ve davranışları etkiler. Kendini gerçekleştiren kehanet, olayları objektif gerçeklikten çok, beklenti temelli bir çerçevede yönlendirdiğimizi gösterir. Bu nedenle, sahip olduğumuz düşünce biçimleri yalnızca iç dünyamızı değil, dış dünyadaki gelişmeleri de şekillendirme gücüne sahiptir.
 
''Kendini gerçekleştiren kehanet''olumlu olaylar için de geçerlidir....Sınavdan tam puan alacağına inanan kişi de dersine çok çalışır...Onun stresi olumlu yöndendir...Ya da %100 Düşünce kitabında kambur prens hikayesi vardır....Adam bahçesine dimdik ayakta duran bir heykel yaptırır ve her gün onun önüne giderek aynı şekilde durmaya çalışır....Gerçekten de kamburu düzelir...Bu daha çok ''inancın gücü ''olarak geçiyor ama bir nevi kendini gerçekleştiren kehanet oluyor...Gerçekten de neye inanırsak o yönde hareket edeceğimiz için zihnimiz,inançlarımız ,düşünce şeklimiz bu kadar önemli...
 
''Kendini gerçekleştiren kehanet''olumlu olaylar için de geçerlidir....Sınavdan tam puan alacağına inanan kişi de dersine çok çalışır...Onun stresi olumlu yöndendir...Ya da %100 Düşünce kitabında kambur prens hikayesi vardır....Adam bahçesine dimdik ayakta duran bir heykel yaptırır ve her gün onun önüne giderek aynı şekilde durmaya çalışır....Gerçekten de kamburu düzelir...Bu daha çok ''inancın gücü ''olarak geçiyor ama bir nevi kendini gerçekleştiren kehanet oluyor...Gerçekten de neye inanırsak o yönde hareket edeceğimiz için zihnimiz,inançlarımız ,düşünce şeklimiz bu kadar önemli...
Hayatında neyi çok dillendirirsen ya da neyin olacağına inanırsan onu çekiyorsun şu heykel kambur insan olayına çok şaşırdım inancı ve umudu çok yüksekmiş istemiş olacağına inanmış ne güzel
 
İçimizde inanca dayalı bir yaratma gücü var. Ama insanların bu konuda başarısız oldukları bir girift nokta var. O da şu : inandığınız zaman yaratım başlıyor ama sırf yaratmak için inanmaya kalkışırsanız da ters tepiyor. Halbuki evren önce inandığını görmek ister. Sense önce evrenin sana verdiğini görmek istiyorsun, inancının devamını şarta bağlıyorsun yani. Hayır. Olmaz. Sen aslında evreni farkında olmadan sınıyorsun bakalım inanırsam gerçekten olacak mı diye. Test ediyorsun evreni. Test edenlerde ne olur? Sözlüye kaldıran Öğretmenlerde ne olur ? Şüphe ile yaklaşma olur. Sınayan taraf herzaman şüphe ile yaklaşır çünkü konumu gereği 50/50 onay vermeye veya reddetmeye de hazırdır. İyi bir sınayıcı için sınamanın sonu herzaman çok olasılıklıdır. Ama iyi bir sınanan herzaman 100/100 emin olmalıdır.

Şimdi biz sınanan taraf olarak yaratıcıyı kendimizce sınama altına aldığımızı ve bunu yaparak çok büyük bir yanılgıya düştüğümüzü anlamalıyız öncelikle.. "Dua ettim, inandım, zikir çektim ama olmadı" derken yaratıcının gücünü sınıyoruz aslında. Kozmik ölçekte bu çok gülünç bir durumdur. Ancak 3B bilinçteki insanlar bu durumun yukarılardan nasıl gözüktüğünü bir türlü bilemezler.
 
Hayatında neyi çok dillendirirsen ya da neyin olacağına inanırsan onu çekiyorsun şu heykel kambur insan olayına çok şaşırdım inancı ve umudu çok yüksekmiş istemiş olacağına inanmış ne güzel
Bu hikaye Jack Ensign Addington 'un %100 Düşünce Gücü kitabında geçer.Aynı kitapta bir hikaye daha var...Bir kadın etrafına sürekli''Gün gelecek herkes bana hizmet edecek''diye tekrarlıyor....Bir gün kadın felç geçiriyor ve gerekten de çevresindekiler ona bakıyor...O yüzden dileklerimize de çok dikkat etmeliyiz...Beyin ne yapıp ediyor olumsuz da olsa onun yollarını biliyor.Bilinçaltı şakadan anlamıyor...Sistemin ya da evrenin garip bir mizah anlayışı da var...

Bu bana göre yıllar öncesinde bu akımın ilk kitaplarından...Daha bu konular hiç konuşulmazken bir anda herkesin birbirine öenrdiği bir kitap olmuştu...Diğer kitaplar sanki bunun kopyaları gibi.

Bir de çok klasik olacak ama yeri gelmişken Paula Coelho'nun ''Simyacı''kitabı da önemli...Okuyanlar ilham almak için yeniden okuyabilir ,okumayanlara da güzel bir kitap okuma deneyimi olur...
 
Bu hikaye Jack Ensign Addington 'un %100 Düşünce Gücü kitabında geçer.Aynı kitapta bir hikaye daha var...Bir kadın etrafına sürekli''Gün gelecek herkes bana hizmet edecek''diye tekrarlıyor....Bir gün kadın felç geçiriyor ve gerekten de çevresindekiler ona bakıyor...O yüzden dileklerimize de çok dikkat etmeliyiz...Beyin ne yapıp ediyor olumsuz da olsa onun yollarını biliyor.Bilinçaltı şakadan anlamıyor...Sistemin ya da evrenin garip bir mizah anlayışı da var...

Bu bana göre yıllar öncesinde bu akımın ilk kitaplarından...Daha bu konular hiç konuşulmazken bir anda herkesin birbirine öenrdiği bir kitap olmuştu...Diğer kitaplar sanki bunun kopyaları gibi.

Bir de çok klasik olacak ama yeri gelmişken Paula Coelho'nun ''Simyacı''kitabı da önemli...Okuyanlar ilham almak için yeniden okuyabilir ,okumayanlara da güzel bir kitap okuma deneyimi olur...
Herkes bana bakacak derken ayrıntı belli etmeden söylemiş ve farklı olmuş cidden şaşırtıcı ve bazı şeyleri isterken dikkat etmemiz gerekir ...
Birde mevlanın bir sözü vardı sözlerinize dikkat edin vs diye
Söylediğin kitaba bakayım teşekkür ediyorum
Cidden bazı enerjileri kendimiz çekiyoruz
 
Geri
Üst