Kendimi bu çağa uygun hissetmiyorum

Talgaran

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2020
Mesajlar
247
Tepkime puanı
115
Sizde de oluyor mu bilmiyorum ama benim yıllardır içimde olan birşey umarım reenkarnasyon falan vardır ya cidden ben kendimi hep ortaçağda yaşayan bir insan olarak hissediyorum bu dönem yabancı geliyor bana tüm dünya için yani bu keşke 400,500 yıl önce doğmuş olsaydım.
 
Ü

Üye silindi 76175

Ortaçağdan hiç farkı olmayan bir dönemde yaşıyoruz. Yönetimler 500 yıl öncesi ile aynı, taraflar 500 yıl öncesi ile aynı, problemler 500 yıl öncesi ile aynı. Kıyafetler ve bineklere dair tercihlerimiz değişti sadece, tabii dilersen at binip kılıç kuşanabilirsin.

Umarım içine bir nebze su serpmişimdir.
 

lightofgoddess

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Tem 2019
Mesajlar
225
Tepkime puanı
297
Sizde de oluyor mu bilmiyorum ama benim yıllardır içimde olan birşey umarım reenkarnasyon falan vardır ya cidden ben kendimi hep ortaçağda yaşayan bir insan olarak hissediyorum bu dönem yabancı geliyor bana tüm dünya için yani bu keşke 400,500 yıl önce doğmuş olsaydım.
Sen yine en azından kendini kronolojik olarak uygun hissetmiyorsun ben direk bu evrene ait hissedemiyorum:/
 
P

Panagiotis

Sizde de oluyor mu bilmiyorum ama benim yıllardır içimde olan birşey umarım reenkarnasyon falan vardır ya cidden ben kendimi hep ortaçağda yaşayan bir insan olarak hissediyorum bu dönem yabancı geliyor bana tüm dünya için yani bu keşke 400,500 yıl önce doğmuş olsaydım.
Demirin tuncuna, insanin p... una sahip olunan bir cag d yasadigin icindir bu durum. Soyledigin donemleri masal gibi okudugun icin bu donem de yasananlar sana agir gelmis olmali
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
Sizde de oluyor mu bilmiyorum ama benim yıllardır içimde olan birşey umarım reenkarnasyon falan vardır ya cidden ben kendimi hep ortaçağda yaşayan bir insan olarak hissediyorum bu dönem yabancı geliyor bana tüm dünya için yani bu keşke 400,500 yıl önce doğmuş olsaydım.
Vinland Saga adlı bir anime var. Konusu kısaca şöyle:
Binlerce yıldır Vikingler, şiddet yanlısı en güçlü soylardan biri olarak kendilerine ad yapmışlardır. Vikinglerin en iyi savaşçılarından birinin oğlu olan Thorfinn, derinden beslediği intikam arzusunu yerine getirmek için yeteneklerini geliştireceği savaş alanlarında çocukluğunu geçirir.

Karakterin gelişimini izlerken, aslında o çağlarda da yaşamanın çok hoş bir şey olmadığını tüm çıplaklığıyla görüyoruz. Ama yine de tavsiye ederim, güzel bir seri. Hatta İstanbuldan bir karakter de içeriyor son bölümlerinde 😄 (ikinci sezonda yani)
 
Ü

Üye silindi 76175

Vinland Saga adlı bir anime var. Konusu kısaca şöyle:
Binlerce yıldır Vikingler, şiddet yanlısı en güçlü soylardan biri olarak kendilerine ad yapmışlardır. Vikinglerin en iyi savaşçılarından birinin oğlu olan Thorfinn, derinden beslediği intikam arzusunu yerine getirmek için yeteneklerini geliştireceği savaş alanlarında çocukluğunu geçirir.

Karakterin gelişimini izlerken, aslında o çağlarda da yaşamanın çok hoş bir şey olmadığını tüm çıplaklığıyla görüyoruz. Ama yine de tavsiye ederim, güzel bir seri. Hatta İstanbuldan bir karakter de içeriyor son bölümlerinde 😄 (ikinci sezonda yani)
Ortaçağ şövalyesi olma hayalleri kurarken, bir demircinin çocuk yaşta sakat kalmış ve arkadaşlarından sürekli dayak yiyen, henüz yirmi yaşına da varmadan vebadan ölen oğlu olma şokunu yaşama ihtimali de var. :D
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,176
Tepkime puanı
4,875
Sizde de oluyor mu bilmiyorum ama benim yıllardır içimde olan birşey umarım reenkarnasyon falan vardır ya cidden ben kendimi hep ortaçağda yaşayan bir insan olarak hissediyorum bu dönem yabancı geliyor bana tüm dünya için yani bu keşke 400,500 yıl önce doğmuş olsaydım.

Çık bu yanilgidan.

500 yıl geri gitsen o zaman da neden köleyim de derebeyi değilim derdin.

Filmlerde gördüğün gibi değil hiçbir devir.

İnsanlar bu devirde benmerkezci oldular ve bu durum malesef ruhani bağları kopardığı gibi egosal bariyerler ve kırmızı restleșme çizgileri de olușturdu insan ilişkilerinde. Ruhun yerini ego aldığı için de ortak paydamız çok çok daraldı. Ego dar alanda tanrı olmayı severken, ruh tamamın içinde herşeyi aynı anda olabilmeyi sever. Ruhu terkettik malesef. Ego ise asla butunkeștirici değil, hatta ilk fırsatta ihanet edicidir.


Herkes herkesten bir noktada hainlik bekliyor artık. Ama gafil avlanmamak için de bunun bir ön koșullandırması olarak herkese karşı potansiyel ikiyüzlülermiș gibi mesafeli ve ipleri koparmaya hazır davranıyorlar. Bu çok korkunç bir gerilim. Ama bu kollektif enerjiyi biz kendimiz besliyoruz günlük tavırlarımızla.

Paradoxlu bir dönemdeyiz. Şikayet ettiğimiz şeyi bile isteye talep edercesine bir enerji yayıyoruz.
 
Son düzenleme:

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
7,695
Konum
Nirvana
İş
Witch
Ben de farklı boyut varlığı olmak isterdim ama büyü vb şeyler için insanlara kölelik yapmayacak kadar güçlü..
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,176
Tepkime puanı
4,875
İnsanın her boyuta hitap eden bir katmanı yok mu?
Var ama sır perdesi ile ayrılıyor tüm boyutlar birbirinden.

Üst boyut çoğalsın istersen vermeyi alışkanlık edin der; alt boyut biriktir, elinde tut der..

Üst boyut kendi hayatındaki bir düğümü çözmek için affedemediğin birini, birșeyi, affet der, gönül koyduysan serbest bırak der, alt boyut bir daha o çıkmaz duruma düşmemek için herkesi kilitlemeyi, bozmayı, perişan etmeyi öğren ki elin güçlensin, kısmetin açılsın der.


Üst boyut olayları enerji kümeleri olarak gör der, alt boyut kimlik ve kurumlara, suretlere șartlan ve onlara göre davran der.

Özetle üst boyut alt boyutu yönetir. Alt boyutun hiçbir maddi ayarlaması ile üst boyutun hükmüne karşı koyamayız.

Bereket üst boyuttur. Bereketin yoksa alt boyutta lotoyu da tuttursan paran kısa sürede yok olur gider.
 
Ü

Üye silindi 76175

Var ama sır perdesi ile ayrılıyor tüm boyutlar birbirinden.

Üst boyut çoğalsın istersen vermeyi alışkanlık edin der; alt boyut biriktir, elinde tut der..

Üst boyut kendi hayatındaki bir düğümü çözmek için affedemediğin birini, birșeyi, affet der, gönül koyduysan serbest bırak der, alt boyut bir daha o çıkmaz duruma düşmemek için herkesi kilitlemeyi, bozmayı, perişan etmeyi öğren ki elin güçlensin, kısmetin açılsın der.


Üst boyut olayları enerji kümeleri olarak gör der, alt boyut kimlik ve kurumlara, suretlere șartlan ve onlara göre davran der.

Özetle üst boyut alt boyutu yönetir. Alt boyutun hiçbir maddi ayarlaması ile üst boyutun hükmüne karşı koyamayız.

Bereket üst boyuttur. Bereketin yoksa alt boyutta lotoyu da tuttursan paran kısa sürede yok olur gider.
Sağlıklı bir yolculukta olduğunu var saydığımız ortalama bir insanın doğumundan ölümüne dek ziyaret etmesi beklenir bu katmanlardan her birini, nihayetinde selamete erdiğinde geride kalmışlara seslenip sorar; “Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?” diye. (müddessir 42)
 

yoel34

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Şub 2023
Mesajlar
11
Tepkime puanı
14
Bende de benzer bir durum var aslında. Önümde rahat bir yol varken, ısrarla dar kapıdan girmem yönünde telkinler alıyorum. Benim için direkt 2000 sene öncesini işaret ediyor bu durum.
 

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,783
Tepkime puanı
3,998
İnsansız hava sahasına ihtiyacımız var. Garip garip kimliklerle uğraşıyoruz. Mesela "hayır" demeyi öğreniyoruz, bu sefer karşımıza "hayır" kelimesinin anlamını bilmeyen, kabul edemeyen geberikler çıkıyor.

Tekamülde öğrenmek kadar öğretmek de zor. Bir başkasının karmasının bedeli "bu çağda yaşamak istemiyorum" ile başlayıp, aynı çağda saç yolduruyor.

Pff
 

karatay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
131
Tepkime puanı
127
Çık bu yanilgidan.

500 yıl geri gitsen o zaman da neden köleyim de derebeyi değilim derdin.

Filmlerde gördüğün gibi değil hiçbir devir.

İnsanlar bu devirde benmerkezci oldular ve bu durum malesef ruhani bağları kopardığı gibi egosal bariyerler ve kırmızı restleșme çizgileri de olușturdu insan ilişkilerinde. Ruhun yerini ego aldığı için de ortak paydamız çok çok daraldı. Ego dar alanda tanrı olmayı severken, ruh tamamın içinde herşeyi aynı anda olabilmeyi sever. Ruhu terkettik malesef. Ego ise asla butunkeștirici değil, hatta ilk fırsatta ihanet edicidir.


Herkes herkesten bir noktada hainlik bekliyor artık. Ama gafil avlanmamak için de bunun bir ön koșullandırması olarak herkese karşı potansiyel ikiyüzlülermiș gibi mesafeli ve ipleri koparmaya hazır davranıyorlar. Bu çok korkunç bir gerilim. Ama bu kollektif enerjiyi biz kendimiz besliyoruz günlük tavırlarımızla.

Paradoxlu bir dönemdeyiz. Şikayet ettiğimiz şeyi bile isteye talep edercesine bir enerji yayıyoruz.
Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi işliyor. Bundan sonraki seviye çok daha iyi olacak fakat bencilliği aşmak epey sancılı...
 
Üst