Kaygılı Reddedilme Duyarlılığı-Duyguları İçe Yöneltme

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,252
Tepkime puanı
3,150
Downey’in “kaygılı reddedilme duyarlılığı” olarak adlandırdığı, duyguları içe yöneltme durumunda, kişi reddedilmeye kaygıyla yaklaşmakta ve gelebilecek kaçınılmaz bir tehdide karşı korunmak amacıyla, kendisini ilişkilerden uzak tutmaktadır. Bir başka deyişle, kişi “kaçma” davranışında bulunmakta ve sonuç olarak duygularını içe yöneltmekte, bu da kişide depresyon, sosyal kaygı ve yalnızlığa neden olabilmektedir (Ayduk ve ark. 2001).

Yapılan çalışmalar irdelendiğinde, reddedilme duyarlılığının depresif semptomları arttırdığı ve bunun her iki cinsiyet için de geçerli olduğu (Mellin 2008, Chango ve ark. 2012) ve yakın arkadaş ilişkilerinde sosyal yetersizliğe yol açtığı bildirilmektedir (Marston ve ark. 2010). Watson ve Nesdale (2012) tarafından yapılan bir çalışmanın sonucunda ise, yüksek reddedilme duyarlılığına sahip kişilerin, reddedilme ihtimali olan sosyal ilişkilerden kendilerini çektikleri için çok daha fazla yalnız kaldıkları ve bu kişilerin kendine güvenlerinin ve öz yeterliliklerinin daha az olduğu belirtilmektedir.

Stres faktörlerinin reddedilme duyarlılığına etkisini inceleyen başka bir çalışmada ise, strese neden olan faktörler, bağımlı stresörler (kişinin kendi davranışlarının ve duygularının neden olduğu) ve bağımsız stresörler (kişinin kendi kontrolü dışında yaşanan strese neden olan) olarak ikiye ayrılmıştır (Liu ve ark. 2014). Sonuçta, reddedilme duyarlılığı yüksek olan kişilerin bağımlı stresörlere, bağımsız stresörlere nazaran daha fazla atıfta bulunduğu; aynı zamanda bağımlı stresörlerin reddedilme duyarlılığı ile depresif semptomlar arasında aracı bir rol oynadığı rapor edilmektedir. Bu bağlamda, kaygılı reddedilme duyarlılığına sahip olan kişilerin yaşadıkları bu durum, sosyal ilişkilerini olumsuz anlamda etkilemektedir (Liu ve ark. 2014).

Konu ile ilgili yapılan benzer başka bir araştırmada da, reddedilme duyarlılığının, sosyal ve duygusal uyum problemlerine (depresyon ve sosyal kaygı belirtileri) neden olduğu ileri sürülmektedir. Araştırmanın sonucunda, yüksek derecede reddedilme duyarlılığına sahip olan kişilerin daha fazla depresyon ve sosyal kaygı belirtileri gösterdikleri ve reddedilme tehditlerine karşı daha çok üzüntü ve geri çekilme davranışları sergiledikleri görülmektedir (Rudolph ve Zimmer‐Gembeck 2014).

Anılan araştırma bulguları toplu olarak değerlendirildiğinde, kaygılı reddedilme duyarlılığına sahip kişilerin daha fazla yalnızlık, sosyal kaygı ve depresyon belirtileri gösterdikleri görülmektedir. Ancak, ilgili literatür incelendiğinde, bu ilişkide koruyucu faktörlerin de olabileceği, bunlardan en önemlisinin arkadaş desteği olduğu bildirilmektedir. Nitekim konu ile ilgili yapılan çalışmalar, kaygılı reddedilme duyarlılığı ile sosyal kaygı ve depresif semptomlar arasında anlamlı bir ilişki olduğunu; ancak bu ilişkide arkadaş desteğinin koruyucu faktör olarak rol aldığını göstermektedir (McDonald ve ark. 2010, Seboková ve Popelková 2014).

Alıntı.
 
Üst