Karmik düğümleri çözme çalışması.

Absoluta Virtute

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2020
Mesajlar
3,242
Tepkime puanı
7,673
Karma- Evren yasası, sebep ve sonuç yasasıdır. Gelin bu yasaya farklı bir açıdan bakalım. Bir kişi hem olumlu hem de olumsuz olabilen karmasını nasıl oluşturur? İnsanlar yıllarca negatif karmik yük toplar, omuzlarına yükler, yük yavaş yavaş ağırlaşır. Zamanla, kaldıramadıkları bir yüke dönüşür. Kişi derslerini anlamayıp, sınavları geçmediğinde karmik düğümler bağlar. Bir eylemde bulunurken, eylemin kendisi Sevgi Yasasını ihlal ettiğinde. Birilerinden minnettarlık veya ödül beklerken.


Negatif karmayı oluşturan şey, bir eylem veya düşünce değil, eylem veya düşünce anında deneyimlediğiniz zihin durumuyla oluşur. Hayat- şu şimdiki andan ibaret. Ruhun şimdiki hali bir sonraki anı oluşturuyor, şimdi veya binlerce, milyonlarca şimdi. Ve bu gelecekteki gelecekte biraz şimdiden var.


Öfke, kafa karışıklığı, depresyon ve diğer olumsuz duygular yaşarsanız, geleceğinizi şekillendirenler onlar olacaktır.


Neden dilekler gerçekleşmiyor? Ya da gerçekten bir şey istediğinizde, tamamen başka bir şey alırsınız ya da ciddi anlamda olumsuz deneyimlerden geçerek alırsınız, dileginizi çoktan unuttuğunuzda ya da artık isteğiniz aktüaliteyı kaybettiğinde. Eğer hayat sizi denemelerden geçiriyorsa, daha önce gecmediginiz derslerden geçmeniz için size fırsat sunuluyor. Geçerseniz istediğinizi kısmen alırsınız. Geçmezseniz - tejrube dışında, birşey alamazsaniz . Karmik düğümlerin çoğu çözüldüğünde arzular yerine getirilir ve sizde hafiflik ve şartsız koşulsuz bir sevgi hissi oluşur.


Karmik düğümler nasıl mı çözülür? Geçmişle çalışarak. Başlangıç olarak, dersler nelerdir ve karmik düğümleri nasıl bağlarız. Dersler tamamen bireyseldir. Bu, belirli karakter özelliklerinin gelişimidir. Birinin kendini savunmayı öğrenmesi gerekiyor. Diğerinin korkuların üstesinden gelmek gerekir. Açgözlülüğü, gururu, zayıflığı vb. ortadan kaldırmak ta olabilir. Dersler sayısız ve her biri kişiye özel.


Hepimizin ortak karakter özelliği kibir, ancak farklı kutupları vardır. Birisi her gün kendi değerine değer katarak kendini yükseltir. "Biliyorsun, çok iş vardı, bunu yapmak zorundaydım ve bu ... Her şeyi çözdüm ve burada bunu yaptım ve orada sunu ... ve benzerlerini." Ya da "evet, zekası, hiç iyi değil ... sıfır zeka, salak ... ne kadar aptalca ... vb". Her seferinde bu şekilde düşünen kişi bir karmik düğüm bağlar.


Kibirin başka bir kutubu daha var - kendini küçümseme. Tamamen veya kısmen kendini sevmeme. "Ben layık değilim, aptalım, çirkinim ... Biri daha yetenekli, daha başarılı, daha akıllı ... vb." Haset ile karışık kendini küçümsemeye dayalı bir tür kokteyl. Bir kişinin yukarıdaki tüm negatif yönlerin üstesinden gelebilmesi için, hayatın ona ders vermesi oldukça anlaşılır bir durumdur. Ayrıca, bir kişi dersi tamamlamış ve gerekli nitelikleri geliştirmişse, davranışı otomatizme getirmek için materyal pekiştirici ek dersler verilecektir.


Geçmişe bir bakın. Derslerin tanınması çok kolaydır. Bunlar hayattaki olaylardır, bir şeyi yapmanın gerekli olduğu ve üstesinden gelmenizin zor olduğu zamanlarda. Örneğin, toplumun önünde konuşmak, ve siz korkudan kaçtınız. Üstesinden geldiyseniz, görevi tamamladınız demek. Reddettiyseniz, bir sürü mazeret bularak - karmik borç sizinle kaldı.


Ya da mental olarak baskı altındasınız ve bir şeyler yapmaya zorlanıyorsunuz. Ruhunuzda direnç hissedersiniz, ancak karşı koyma gücüne sahip değilsiniz. Ve şartlara uyarak, sizden istenilen şeyi yapmaya devam ediyorsunuz. Benliğinizi takip etmeyi öğrenene kadar, her seferinde daha zor durumlarda, daha uzun süre eğitileceksiniz.


Hayatta herkesin çok çeşitli ve değişik durumlar olmuştu. Karmik düğümler nasıl çözülebilir? Kendinizle yalnız kalın. Dünmüş gibi hafızanızda taze olan bir olayı hatırlayın ve onu çözün. Bir kişiyi suçladıysanız - suçlu değildir, ondan size sadece bir ders geldi (onun yerinde başka biri de olabilirdi). Bu, Tanrı'nın iradesine göre gerçekleşti, böylece gerekli karakter özelliklerini öğrenebilir, geliştirebilirsiniz. O zaman ona teşekkür edin, bu durum için Tanrı'ya şükret ve başarısızlığını kabul et - "evet, cevap veremedim , evet, korkaklık gösterdim (zayıf irade), evet, kibirliydim, vb., ama öyle yapmalıydım (olmalıydı). "Duruma göre hangi dersten geçmediğinizi kendiniz belirleyin, zihninizle değil ruhunuzla kabul edin ve af dileyin.


Bitti! Karmik düğüm çözüldü! Bu konuda daha fazla ders olmayacak. Yük, üstünüzden indirildi. Ruhunuzda bir rahatlama ve sevgi hissi oluşacak. Bu olayı hatırlamaya çalışırsanız, o netlik ve parlaklık artık olmayacak, bir örtüyle kaplı gibi görünecek - silik bir görüntü oluşturacak!


Böylece tüm olumsuz durumları çözebilir ve karmik düğümlerden kurtulabilirsiniz. Artık geleceğinizi şekillendirmeyecekler. Kendinizi geçmişle çalışmaya zorlamayın, bırakın bu iş stres olmadan, kolay olsun. Bir durum üzerinde çalıştığınız, daha sonra hazır olduğunuzda bir başka durumu işleme alacaksınız. Yavaş gidin. Ve çok önemli bir nokta daha.


Bir dahaki sefer birine ya da bir şeye kızdığınız zaman kendinize şunu söyleyin:
Kimse benim dostum değildir, kimse benim düşmanım değildir, ama herkes benim öğretmenim. Şimdi ben sakinleşeceyim ve bu kişinin bana ne öğretmek istediğini bulacağım!
 
U

Utopia

İmtihanı kaybetmek ayrı bir tekamül, kazanmak ayrı. Kazanmak başka bir boyuta kapı aralarken kaybetmek ya da kaybettiğini sanmak, o boyutun gerisinde kalmak demek olabiliyor. Ortada çözen de çözülen de yok aslında ama insana merak duygusu verilmiş ya, illa bir şeyleri çözecek. :) ya düğümü ya da gizemi, veya kendisi düğüm olacak kendi gizeminde kaybolacak.
 

Absoluta Virtute

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2020
Mesajlar
3,242
Tepkime puanı
7,673
İmtihanı kaybetmek ayrı bir tekamül, kazanmak ayrı. Kazanmak başka bir boyuta kapı aralarken kaybetmek ya da kaybettiğini sanmak, o boyutun gerisinde kalmak demek olabiliyor. Ortada çözen de çözülen de yok aslında ama insana merak duygusu verilmiş ya, illa bir şeyleri çözecek. :) ya düğümü ya da gizemi, veya kendisi düğüm olacak kendi gizeminde kaybolacak.
Valla, ben kişisel gelişime yıllarımı verdim. Çok faydasını gördüm. Kişiliğim değişti, mutlu ve komplekssiz bir birey oldum.
Hani " hayatınızda hangi olayı değiştirmek isterseniz" sorusuna. İnsanlar " ben hayatımdaki hiç bir olayı değiştirmek istemem! Çünkü bütün bu olaylar beni ben yaptılar" derler ya. Bu yanlış! Çünkü hiç birimiz kusursuz bir kişiliğe sahip değiliz. Kötü huyları kabul etmek değil, yok etmek gerekir.
Yukarıdaki vermiş olduğum teknik, yanlış anladığımız dersleri, doğru anlayarak yanlışları duzeltme tekniği.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,462
Valla, ben kişisel gelişime yıllarımı verdim. Çok faydasını gördüm. Kişiliğim değişti, mutlu ve komplekssiz bir birey oldum.
Hani " hayatınızda hangi olayı değiştirmek isterseniz" sorusuna. İnsanlar " ben hayatımdaki hiç bir olayı değiştirmek istemem! Çünkü bütün bu olaylar beni ben yaptılar" derler ya. Bu yanlış! Çünkü hiç birimiz kusursuz bir kişiliğe sahip değiliz. Kötü huyları kabul etmek değil, yok etmek gerekir.
Yukarıdaki vermiş olduğum teknik, yanlış anladığımız dersleri, doğru anlayarak yanlışları duzeltme tekniği.
Aslında ben aynalama tekniğini araştırırken sizin yazınızla karşılaştım..Sizin yazınızda da almam gerekenler varmış..Aynalama tekniğine göre karşında ne görüyorsan o sende de vardır...Biri seni incitiyorsa aslında sen kendini incittiğin için ya da biri sana öfkeli davranıyorsa sen çok öfkeli olduğun için....Ya da karşıdaki kişide kıskançlık ya da kibir görüyorsak aslında bizim içimizde olduğu için...ve daha bir sürü örnek var bu şekilde...Hepsini anlıyorum ama takıldığım bir yer var...Bunların hepsinin bizde olduğunu kabul etsek bile enerjimizi değiştirmek bu kadar kolay mı?Öfke,kıskançlık,kibir gibi duygular varsa içimizde sadece aklımızla değiştirmek yetmez gönlümüzle değişmemiz gerekiyor ki kısır döngüler,kader ya da durumlar da değişebilsin..''.Ben bu huyumu değştirdim ''demekle olur mu?Somut anlamda neler yapabiliriz?
 

Absoluta Virtute

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2020
Mesajlar
3,242
Tepkime puanı
7,673
.Ben bu huyumu değştirdim ''demekle olur mu?Somut anlamda neler yapabiliriz?
Demekle olmaz tabiki.:) gerçekten değiştirmiş olmak gerekiyor.
Somut anlamda yapabilicegimiz, uyanık olmak(farkındalık denen olgu). Şablon davranışlardan vaz geçmek. Kolay değil tabiki, baştan çoğu zaman yakaliyamazsiniz şablon davranışınızı. Ama pratik ilerledikçe, git gide daha başarılı olmaya başladığınızı göreceksiniz.
Geçmişteki yanlışları düzeltmek te gerekir. Bu yukarıda verdiğim teknik veya başka teknik te olabilir.

Aynalama tekniği çok güzel. Fakat buna da farkındalık ile yaklaşmak gerekir. Örneği, bir kişi aşırı derecede kıskanç ise, onun bu huyunu siz de kıskanç olmadığınız halde görürsünüz. Aslında her kötü veya iyi huydan hepimizde farklı ölçülerde var.
Kötü huyların ölçüsünü azaltmak, iyi huyların ölçüsünü arttırmak gerekir.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,462
Demekle olmaz tabiki.:) gerçekten değiştirmiş olmak gerekiyor.
Somut anlamda yapabilicegimiz, uyanık olmak(farkındalık denen olgu). Şablon davranışlardan vaz geçmek. Kolay değil tabiki, baştan çoğu zaman yakaliyamazsiniz şablon davranışınızı. Ama pratik ilerledikçe, git gide daha başarılı olmaya başladığınızı göreceksiniz.
Geçmişteki yanlışları düzeltmek te gerekir. Bu yukarıda verdiğim teknik veya başka teknik te olabilir.

Aynalama tekniği çok güzel. Fakat buna da farkındalık ile yaklaşmak gerekir. Örneği, bir kişi aşırı derecede kıskanç ise, onun bu huyunu siz de kıskanç olmadığınız halde görürsünüz. Aslında her kötü veya iyi huydan hepimizde farklı ölçülerde var.
Kötü huyların ölçüsünü azaltmak, iyi huyların ölçüsünü arttırmak gerek
@Absoluta Virtute Açıklamanız için çok teşekkür ederim...Biraz içimi de rahatlattınız aslında:)Aynalama tekniğini kabul ediyordum,öğrenmeye çalışıyordum ama dediğiniz gibi bazı rahatsız edici özellikleri karşı tarafta her fark edişimde üzülüyordum..Demek ki sizin dediğiniz gibi hepimizde her huy var ama yüzdesi farklı...Şu anda çok daha iyi anlamış bulundum...Bu konuyla ilgili deneyimlerinizi ya da yaşadığınız açılımları burada paylaşmaya devam ederseniz okurum...Daha doğrusu bu yazıdaki gibi yine ilham gelir de yazıya dökmek isterseniz ne zaman olursa olsun(zamanı önemli değil)paylaşırsanız hepimiz faydalanmış oluruz...
 

Alex06

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Kas 2015
Mesajlar
568
Tepkime puanı
1,187
Bir dahaki sefer birine ya da bir şeye kızdığınız zaman kendinize şunu söyleyin:
Kimse benim dostum değildir, kimse benim düşmanım değildir, ama herkes benim öğretmenim. Şimdi ben sakinleşeceyim ve bu kişinin bana ne öğretmek istediğini bulacağım!
insanın tekâmülu bu olsa gerek.

Bsff teknigi daha bana uygun geldi onu yapıyorum Önümüzdeki günlerde bu tekniği de deneyeceğim.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,172
Tepkime puanı
4,865
Karmik düğümleri çözmenin en etkili yollarından biri köle azad etmektir.
Azad edilen her bir köle, bir karmik düğüm çözer. Günümüzde köle kaldı mı ? Çook.
Köle konumuna düşen, verecekli olan, utancından insan içine çıkamayan, kendi değerini anlamayan, aydınlanma ihtiyacı olan, ezilen, darda kalan, iftiraya uğrayan, hor görülen, özgüvenini tamamen yitiren herkes psikolojik konumu itibari ile köledir. Yani akıbeti toplumun insafına kalmış, maddi manevi imkanlarını yitirerek kaderine teslim olmuş herkes köledir.

Köle azad etmek, yani bir insanı recover etmek, karmik seyrimizde tezaür etmek için gün sayan bir vebal düğümün çözülmesidir. Köle azad edemeyen de başına gelen denk bir sıkıntıya sabrederek karmasının temizlendiğini de umabilir. Haklı olduğu halde haksızlığa uğramanın bile geri planında bir karmik tahsilat vardır.

Özellikle günah keçisi olduğunu düşünen insanların köle azad etmeyi hayat gayesi haline getirmeleri gerekir.
 
Son düzenleme:

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,462
Karmik düğümleri çözmenin en etkili yollarından biri köle azad etmektir.
Azad edilen her bir köle, bir karmik düğüm çözer. Günümüzde köle kaldı mı ? Çook.
Köle konumuna düşen, verecekli olan, utancından insan içine çıkamayan, kendi değerini anlamayan, aydınlanma ihtiyacı olan, ezilen, darda kalan, iftiraya uğrayan, hor görülen, özgüvenini tamamen yitiren herkes psikolojik konumu itibari ile köledir. Yani akıbeti toplumun insafına kalmış, maddi manevi imkanlarını yitirerek kaderine teslim olmuş herkes köledir.

Köle azad etmek, yani bir insanı recover etmek, karmik seyrimizde tezaür etmek için gün sayan bir vebal düğümün çözülmesidir. Köle azad edemeyen de başına gelen denk bir sıkıntıya sabrederek karmasının temizlendiğini de umabilir. Haklı olduğu halde haksızlığa uğramanın bile geri planında bir karmik tahsilat vardır.

Özellikle günah keçisi olduğunu düşünen insanların köle azad etmeyi hayat gayesi haline getirmeleri gerekir.

Size katılıyorum ve yazınızı çok beğendim...Benim de bazı ekleyeceklerim var...Karmayı bir yerde kırmak istiyorsanız ''karmanın iyileşmesine''niyet ederek de bazı iyilikler yaptığınızda yine çözülebiliyormuş...Bir yerlerde size ''iyilik yapma''fırsatları çıkıyorsa sevininiz,çünkü siz aslında verebildiğinizde almaya da açık hale getiriliyorsunuzdur''minvalinde bir cümle okumuştum...Yani biri sizden isteyince ya da birinin ihtiyacı olduğuna inanıp da bir katkıda bulunduğunuz zaman bu niyeti içinizden geçirebilirsiniz.Hesap yaparak iyilik olmaz ama ağır karmalarda bence bunun farkına varıldığında özellikle bunun için davranıldığında işe yaradığını söyleyenler oldu....Youtube'da izlediğim bazı videolarda karmalarınızı çözmek istiyorsanız doğaya,dünyaya,insanlara,hayvanlara....katkıda bulunulmasını öneriyorlardı...Örneğin gelecek nesilleri düşünerek fidanlar ekmek,yaralı bir hayvanı iyileştirmek ya da karnını doyurmak aynı şekilde imkanınız dahilinde bir insanın maddi ya da manevi ihtiyaçlarına el uzatmak...Her zaman söylüyorum,iyilik sadece maddiyatla olmaz...Bir insanı teselli edebilmek dinlemek,bir çocuğun başını okşamak ya da küçücük bir oyuncakla mutlu edebilmek....Küçük adımlar ama sizin enerjinizi değiştirir,değişince de tepkiler de değişir ,yani hiçbir şey olmazsa olumlu duygular içinde huzurlu olursunuz....Çünkü birini sevindirmenin enerjisi hiçbir duyguya benzemez...Günümüzde herkes birbirini üzmek peşindeyken çok kıymetli bir davranış olur...Karma çözülmese bile siz artık eskisi gibi bu karmalara üzülmezsiniz,hayatınızdaki herşeyi daha hafif duygularla atlatırsınız...Sonuçta karma dediğimiz bazen de insanların olaylara gereğinden fazla takılıp üstüne gitmesinden ağır hislere kendini kaptırmasından değil mi?Çevrenizde kimse yok mu?O zaman kendinizle başlayın...Örneğin;Bir arkadaşınızın ya da sevgilinizin size yıllarca kötü davranmasına göz yumup onu ''aslında özünde iyi bir insan''diye kendi içinizde savunup da hayatınızdan şimdiye kadar çıkarmadıysanız bu toksik ilişkilerden kurtulun!Neler neler değişeceğini görün,bolluğunuz, bereketiniz ,iyi şansınız nasıl açılıyor?Ya da sürekli haksızlıklara,duygusal taciz ve baskılara şimdiye kadar sessiz kalıp da kendinizi yıprattıysanız önce bu süreçleri de iyileştirin,kendinize ve hayatınıza maddi ve manevi anlamda sahip çıkın ki,hayat da size arkasını dönmesin...''Ayıp olur'',''kabalık olur''diyerek hayatınızdan çıkarmadığınız her kişi,her eşya ya da her durum dönüp sizi yaralıyorsa bundan başka daha kötü bir karma mı olur?Karmayı çözebilmenin ilk aşaması başkalarına iyilikse ,temeli de kendinizi çürümüş ilişkilerden soyutlayabilmek ,onlar koparamıyorsa cesur olup sizin koparmanız ve bunun kötülük olmadığını bilmenizdir...Söylediklerim size zarar verenlerle ilgili bir durum yalnız....Durduk yere iyi insanlara bulaşın demiyorum,doğru anlayın beni!Bu sigara,alkol,kumar alışkanlığı kahve,çay da olabilir....Zararlı geliyorsa bırakın bu alışkanlıkları ama stres attırıyorsa ,size iyi geliyorsa,bir zararı dokunmuyorsa lafım yok...Kahve beni sakinleştirir mesela:)Hayatınıza göre düşünün ve çıkarın size iyi gelmeyenleri...İyi geldiğini düşündüğünüzü de yapmaya başlayın...İnsandan eşyaya,eşyadan yiyeceğe,alışkanlıklardan özgürlüğe doğru yol alın...Şimdiye kadar hiç''hayır ''diyemediğiniz bir duruma karşı çıktığınızda bile karma temizlenip değişir...Kendinize karşı kötülükleri bitirin önce...Hayatınızdaki ''nankörlüklere'' de bir son verin,en büyük karma'' kendinizi hiçe saymaktır ''.Önce kendinize adaleti sağlayın ki,başkalarına da adil olabilin...Bir alıntı:''Kendi gömleğini başkasına verip gömleksiz kalmayı göze alan bir insana güvenmem''gibi bir cümle hatırlıyorum.Kendi ihtiyaç ve istediklerinizi sağlayıp sonra da aynı zamanda başkalarına da o zaman yardım edebiliriz...Kendinize gücünüz olsun ki dünyaya da katkıda bulunabilin!
Ben yine uzattım ama bazen kalem kayıp gidiyor...Okuyanlara ve kendime küçük bir hatırlatma olsun,sevgiler:)
 
Üst