Karin nedir? Nefis ve Ruhtan farkı nedir?

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 62179
  • Başlangıç tarihi
Ü

Üye silindi 62179

Herkese merhaba, başlığı açmadan önce forumda bu konu hakkında araştırma yaptım ancak net bir bilgiye ulaşamadım. Bir de epey zaman olmuş konu hakkında konuşulalı. Ben de sizlere tekrar danışmak, bilgilerinize başvurmak istedim. "Karin nedir?" sorusunun cevabı önceki konu başlıklarında az çok tartışılmış ancak bu varlığın nefis ve ruhtan farkının ne olduğuna değinilmemiş. Bu varlığın kötü mü, iyi mi, nötr mü olduğu da kesin değil gibi? Acaba bizim yaşayışımıza göre mi şekil alıyorlar? Bizi yönlendirme ya da etkileme hakkına sahipler mi? Bizden bağımsız da var olabiliyorlar mı? Bu soruların cevabını hatta daha fazlasını merak ediyorum.
Konu hakkında katkıda bulunacak herkese şimdiden teşekkür ederim.
 

ela.nass

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Tem 2019
Mesajlar
213
Tepkime puanı
465
Konum
Bosphorus ?
İş
İntelligence
Kapsamlı bilgim yok fakat, karinlerin hem insanlardan hem de doğa üstü varlıklardan oluşabileceğini, Fussilet Suresinin 25. Ayetinin tefsirlerinin birinde okumuştum.
Güzel bir konu, takipteyim.
 
Ü

Üye silindi 62179

Kapsamlı bilgim yok fakat, karinlerin hem insanlardan hem de doğa üstü varlıklardan oluşabileceğini, Fussilet Suresinin 25. Ayetinin tefsirlerinin birinde okumuştum.
Güzel bir konu, takipteyim.
Katkınız için teşekkür ederim. Evet sanırım dünyada bize arkadaşlık eden insanlar da "karin" sayılıyor. Aslında benim merak ettiğim maddesel olmayan "karin" var mıdır? Varsa bedenimizde mi yoksa bizden bağımsız bir yaşam formu mudur? Acayip kafamı kurcalıyor. Bir yandan İslam inancında var olduğuna kesin olarak inanılan nefis de var tabii... Bu konunun detaylarını öğrenmeyi çok istiyorum. Umarım konu başlığı altında öğrenme fırsatı buluruz.
 

Red Robit

Banlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
70
Tepkime puanı
255
Konum
𓂀
Rûh sevkiyattan önce, yani doğum öncesinde isimsizdi. Süryani, Arami ve Arapça etimolojisi Rûhʼun; "nefes, soluk, rüzgâr, esinti" anlamlarına geldiğini belirtir, kelimenin en eski anlamı nefestir.
Tasarı tamamlanınca Evvel-Olanʼın yokluğa, Ademʼe yönelişi Nefs adıyla anıldı. Nefs, "kendisine üflenilen, nefes, soluk verilen" demektir.
Burda nefesten kasıt temelde enerjidir veya Nûr da diyebiliriz ki, kütlesi olan her varlık aslında Nefs halindedir ve enerjisi/kütlesi kendisine üflenmiştir.
Ama bi' de "Karîn" var. İlahi Tasarı bilinçli bi' varlığı öngörünce ona da nefes verildi ama bu canlının derinine, "kendini bilme, tanıma ve tecrübe etme kabiliyeti" de yerleştirildi. Rûhʼla bu yetenekler açığa çıktığı zaman, en önce sırf enerji olan bu varlık kendi ışığıyla renkleri yarattı ve renkleri o kadar uzun süre var kıldı, dikkatini öyle çok verdi ki onlara; zamanla Rûh sahibi olduğunu, sırf enerjiden ibaret bulunduğunu unutup kendisini de renk zannetmeye başladı..
Kendi rengi, ismi ve diğerlerinden farklı yanları ona "diğerlerinden ayrı bi' kimlik duygusu" verince fark ayrılığa dönüştü ve Karîn en temelde kaderidir Nefsʼin. Ruhʼun kendi farkındalığını kaybetmiş haline İnsan denir, kelime anlamıyla "unutan" demektir İnsan.
Bir buzu kırıp ona kaplan figürü versek bile o yine buzdur. Rûh da önce Nefs ve sonra da İnsan, yani Karîn şeklini aldı; tıpkı suyun buza dönüşüp de şekil verilerek kaplana benzetilebileceği gibi...
 
Ü

Üye silindi 62179

Rûh sevkiyattan önce, yani doğum öncesinde isimsizdi. Süryani, Arami ve Arapça etimolojisi Rûhʼun; "nefes, soluk, rüzgâr, esinti" anlamlarına geldiğini belirtir, kelimenin en eski anlamı nefestir.
Tasarı tamamlanınca Evvel-Olanʼın yokluğa, Ademʼe yönelişi Nefs adıyla anıldı. Nefs, "kendisine üflenilen, nefes, soluk verilen" demektir.
Burda nefesten kasıt temelde enerjidir veya Nûr da diyebiliriz ki, kütlesi olan her varlık aslında Nefs halindedir ve enerjisi/kütlesi kendisine üflenmiştir.
Ama bi' de "Karîn" var. İlahi Tasarı bilinçli bi' varlığı öngörünce ona da nefes verildi ama bu canlının derinine, "kendini bilme, tanıma ve tecrübe etme kabiliyeti" de yerleştirildi. Rûhʼla bu yetenekler açığa çıktığı zaman, en önce sırf enerji olan bu varlık kendi ışığıyla renkleri yarattı ve renkleri o kadar uzun süre var kıldı, dikkatini öyle çok verdi ki onlara; zamanla Rûh sahibi olduğunu, sırf enerjiden ibaret bulunduğunu unutup kendisini de renk zannetmeye başladı..
Kendi rengi, ismi ve diğerlerinden farklı yanları ona "diğerlerinden ayrı bi' kimlik duygusu" verince fark ayrılığa dönüştü ve Karîn en temelde kaderidir Nefsʼin. Ruhʼun kendi farkındalığını kaybetmiş haline İnsan denir, kelime anlamıyla "unutan" demektir İnsan.
Bir buzu kırıp ona kaplan figürü versek bile o yine buzdur. Rûh da önce Nefs ve sonra da İnsan, yani Karîn şeklini aldı; tıpkı suyun buza dönüşüp de şekil verilerek kaplana benzetilebileceği gibi...
Katkınız için teşekkür ederim.
 

curius

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Kas 2018
Mesajlar
52
Tepkime puanı
31
Rüyamda gelecekteki çocuguma bu isimle sesleniyordum? sıkıntılı bir durum olmaz dimi arkadaşlar şaşırdımda şuanda?
 

FrontalLob

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ağu 2018
Mesajlar
193
Tepkime puanı
201
Konum
Antalya
İş
Decor Expert
Bir kaç kaynaktan aklımda kalanı çiziktireyim o halde. Doğruluğu elbette tartışılır.
Yaratılıştan itibaren Yaratıcı Güce iman etmekle mükellef bilinçli varlıklar olan biz insan ve cinlere verilen bir görevli, arkadaş, dost.
Kişinin karakterine göre sağ ve solumuzda olduğu beyan ediliyor. Sağ, iyilik. Sol kötülük. Bir nevi Münker ve Nekir gibi görevi var. Her alnımızda yanımızda olması, iyilik peşindeysen iyiliğimiz için çabalayan, kötüysek kötülüğümüzü perçinleyen varlıklar.
Bir kaynak "vesvese veya cinsel arzu körüklemekten" men oldukları yazıyordu. İnsan ömründen daha fazla ömür biçildiği yazıyordu ek olarak.
Nefs, kısmına dair ise şöyle bir şey vardı.
Kişi iman sahibi ehli bir insansa: onun iman yolundan sapmaması için imanına destekçi olduğunu.
Kişi kötüyse: onun yoldan çıkmasına destekçi unsurlar verdiğine dair, fikirler vardı.
Ruh kısmı ise bende de yok.
Ama diyorlar ki: Karin'ler isterse insanına görünürmüş. Cinler içinde bu durum aynıymış. Yani karin istenildiği zaman görünen bir varlık değilmiş.
 
Ü

Üye silindi 62179

Bir kaç kaynaktan aklımda kalanı çiziktireyim o halde. Doğruluğu elbette tartışılır.
Yaratılıştan itibaren Yaratıcı Güce iman etmekle mükellef bilinçli varlıklar olan biz insan ve cinlere verilen bir görevli, arkadaş, dost.
Kişinin karakterine göre sağ ve solumuzda olduğu beyan ediliyor. Sağ, iyilik. Sol kötülük. Bir nevi Münker ve Nekir gibi görevi var. Her alnımızda yanımızda olması, iyilik peşindeysen iyiliğimiz için çabalayan, kötüysek kötülüğümüzü perçinleyen varlıklar.
Bir kaynak "vesvese veya cinsel arzu körüklemekten" men oldukları yazıyordu. İnsan ömründen daha fazla ömür biçildiği yazıyordu ek olarak.
Nefs, kısmına dair ise şöyle bir şey vardı.
Kişi iman sahibi ehli bir insansa: onun iman yolundan sapmaması için imanına destekçi olduğunu.
Kişi kötüyse: onun yoldan çıkmasına destekçi unsurlar verdiğine dair, fikirler vardı.
Ruh kısmı ise bende de yok.
Ama diyorlar ki: Karin'ler isterse insanına görünürmüş. Cinler içinde bu durum aynıymış. Yani karin istenildiği zaman görünen bir varlık değilmiş.
Katkınız için teşekkür ederim.
 
Ü

Üye silindi 62179

Ben regresyon ile bağlantısı var mı karin in onu merak ediyorum
Evet iyi bir konuya değindiniz, geçmiş yaşam inancı İslam'da yok ancak farklı inanışlarda geçmiş yaşamlarımızda yanımızda olan ve her anımıza şahitlik ettiğine inanılan bir varlık türü var mıdır acaba. Detaylı araştırmak lazım.
 
Ü

Üye silindi 62179

Rüyamda gelecekteki çocuguma bu isimle sesleniyordum? sıkıntılı bir durum olmaz dimi arkadaşlar şaşırdımda şuanda?
Çok ilginçmiş... Sıkıntılı bir durum olduğunu düşünmüyorum. Karin kelimesinin manası "yakın, hısım, arkadaş" manalarına geliyormuş. Çocuğunuza bu adla seslenmeniz tuhaf değil aslında. Belki bu kelimeyi daha önce bir yerde okumuşsunuzdur.
 

curius

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Kas 2018
Mesajlar
52
Tepkime puanı
31
Çok ilginçmiş... Sıkıntılı bir durum olduğunu düşünmüyorum. Karin kelimesinin manası "yakın, hısım, arkadaş" manalarına geliyormuş. Çocuğunuza bu adla seslenmeniz tuhaf değil aslında. Belki bu kelimeyi daha önce bir yerde okumuşsunuzdur.
Valla duydugumu hatırlamıyorum cunku ozamanlar bu konularla pek ılgılenmezdım bos beles insandım ?uyanınca karin mi kiran mi dıye arastırmıstım tabiki bisey bulamamısyım. taki su gune kadar aklımdan cıkmıstı sacma ruya olarak kalmıstı da simdi okuyunca sasırdım incedende noluyoruz dıye tırstım ??
 

berksurucu

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Haz 2009
Mesajlar
356
Tepkime puanı
968
Konum
Güzel İzmir
Karin senin antagonistin...

İkilik yaratıp, onun üzerine çıkman için ruhuna yüklenen bir yazılım. Bu yazılım sayesinde akıl yürütüyorsun. Sorguluyorsun. Hata yapıyorsun... Büyüyorsun...

Kas geliştirmek gibi... Ağırlık senin kaslarına ters olarak yer çekimine doğru gider. Sen ona yüklenirken kaslarında mikroyırtık olur. Zedelenir. Dinlenme esnesında oraya daha yeni ve fazla hücre eklenir kas büyür kuvvet artar. O ağırlık bir zaman sonra çocuk oyuncağı olur...

Ruh, bu hologram evreni deneyimlemen için... Özden gelen ışığı madde olarak deneyimleten decoder... Şeytan melek karin şu bu o... Hepsi decoderin içindeki algoritmalar, pack ler...

Öz, (yüksek ben) bu decoder sayesinde dünyevi deneyim yaşar... Deneyim bütünün ayrılmış parçalarında olur. Deneyim olabilmesi için hata yapmalı, "şeytana uymalı" sonra affolunup dersimizi almalı ve yükselmeliyiz...

Nefs ise... "ben" dediğin şeye benzer.... Ben gibi ama değil gibi... Çünkü kendimizi yanlış bilirsek nefsimizi bilemeyiz... Nefsini bilen "ben" i bilir...
 

FrontalLob

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ağu 2018
Mesajlar
193
Tepkime puanı
201
Konum
Antalya
İş
Decor Expert
Karin diye bir şey yok tamamen uydurma.

Karin kelimesi yakın arkadaş, kişiyle sürekli beraber olan kimsedir. Aşağıdaki ayetlerde bu mana söz konusudur:

“Derken biri der ki: 'Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi?" derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?' ”
(Saffat, 37/51-53)

Kur’an’da “Karin” kelimesi, melekler için olduğu gibi, şeytanlar için de kullanılmıştır. Aşağıdaki ayetlerde bu iki kullanımı da görmekteyiz.

“Mallarını halka gösteriş için harcayıp Allah’a ve âhiret gününe iman etmeyen kimseleri de Allah elbette sevmez. Şeytan kimin arkadaşı olursa, artık o arkadaşların en kötüsüne düşmüş demektir.”
(Nisa, 4/38).

“Kim Rahman’ın hikmetlerle dolu ders olarak gönderdiği Kur’ân’ı göz ardı ederse, Biz de ona bir şeytan sardırırız; artık o, ona arkadaş olur.”
(Zuhruf, 43/36)

“O gün herkes beraberinde bir muhafız, bir de şahit olduğu halde Yüce Divana gelir. Allah ona buyurur: “Sen bundan gaflet içindeydin. İşte gözünün önünden perdeyi kaldırdık, şimdi artık gözün pek keskindir!”


"Yanındaki arkadaşı(melek) “İşte!” der, “onun defteri! Her ne yapmışsa, burada yazılı!” Allah muhafızla şahide veya cehennem görevlisi iki meleğe: “Atın! buyuracak, atın cehenneme, her nankör, inatçı kâfiri: hayra mani olan, haddi aşıp azan, şüpheye dalanı! Allah’ın yanı sıra başka bir tanrı benimseyeni! Atın onu o çetin azaba!” Yanındaki arkadaş (şeytan): “Ya Rabbî,” der, “onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi.”(Kaf, 50/21-27).

Şeytan olan Karin, yakın arkadaşlık kurduğu kişiyi Allah’a isyan etmeye sevkeder ve inkârcılığa düşürmeye çalışır.

Melek olan Karin ise, insanların amellerini kontrol eden ve onları mahşere sevk eden müvekkel melektir. (bk. Taberî, Semarkandî, Razî, Beyzavî, İbn Aşur ilgili ayetlerin tefsiri)
 

FrontalLob

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ağu 2018
Mesajlar
193
Tepkime puanı
201
Konum
Antalya
İş
Decor Expert
Rüyamda gelecekteki çocuguma bu isimle sesleniyordum? sıkıntılı bir durum olmaz dimi arkadaşlar şaşırdımda şuanda?
Kelime anlamı "yakın arkadaş" neden zarar gelsin ki. Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim varsayımıyla ilerlerse, sen iyiysen O'da iyi. Sen kötüysen, O'da kötü.
 
Ü

Üye silindi 62179

Karin senin antagonistin...

İkilik yaratıp, onun üzerine çıkman için ruhuna yüklenen bir yazılım. Bu yazılım sayesinde akıl yürütüyorsun. Sorguluyorsun. Hata yapıyorsun... Büyüyorsun...

Kas geliştirmek gibi... Ağırlık senin kaslarına ters olarak yer çekimine doğru gider. Sen ona yüklenirken kaslarında mikroyırtık olur. Zedelenir. Dinlenme esnesında oraya daha yeni ve fazla hücre eklenir kas büyür kuvvet artar. O ağırlık bir zaman sonra çocuk oyuncağı olur...

Ruh, bu hologram evreni deneyimlemen için... Özden gelen ışığı madde olarak deneyimleten decoder... Şeytan melek karin şu bu o... Hepsi decoderin içindeki algoritmalar, pack ler...

Öz, (yüksek ben) bu decoder sayesinde dünyevi deneyim yaşar... Deneyim bütünün ayrılmış parçalarında olur. Deneyim olabilmesi için hata yapmalı, "şeytana uymalı" sonra affolunup dersimizi almalı ve yükselmeliyiz...

Nefs ise... "ben" dediğin şeye benzer.... Ben gibi ama değil gibi... Çünkü kendimizi yanlış bilirsek nefsimizi bilemeyiz... Nefsini bilen "ben" i bilir...
Katkınız için teşekkür ederim.
 
Üst