"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

İstediklerimizi hayatımıza çekmenin gerçek yüzü

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan clubberxx
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

clubberxx

Kayıtlı Üye
Her şey mükemmel giderken niye hep bir pürüz çıkar, eklemediğin bir şey olur şu hayatta? Her şeyi yapıp da neyi atlarız ki istedigimiz gecikir, gelmek bilmez hayatımıza? Kuantum fizigi ve çekim yasasını 2 senedir araştıran ayrıca bunu dinle birlikte ortak kullanmayı bile deneyen biri olarak size soruyorum. Gerçek çıkışı birlikte bulalım.
 
Sayın clubberxx konulara vakıf olduğunuzu yazdığınızdan, derin ayrıntılara girmeden, hatırlatmalarda bulunabilirim.

Bilinçaltı temizliklerinizi, ne derece tamamlayabildiniz? Bildiğiniz üzere, çekim yasası dahilinde çektiğimiz şeyleri, bilinçaltı temizlikleri tamamlanmamışsa ,negatif tüm kodlardan arınamamışsak, bir süre sonra sanki boşa saran bir dişli gibi, ilerlememiz duraksayıp, hali hazırda kazandığımız inançlarda da sapmalar olacaktır.

İkinci bir durum ise, bu yasayla kendimize çekebildiklerimize odaklanıp, olamayan şeylerin ya zamanı olduğuna ya da bizim için hayırlı olmadığına olan inancı koruyabilmek. Bu da bildiğinzi gibi bütünden görebilme, yani farkındalığı anlayıp, elden bırakmamakla mümkündür.

İnançlarımız bazen de değişim korkusundan sarsıntıya uğrayabilir. Biz değişimi istiyor olsak bile, içimizdeki değişim korkusu, bizi ilerlemekten alıkoyabilmektedir.

Bir şeyi dileyip sahip olmadığımızda, çok neden olabilir aslında. Tam olarak uyguladığınızı farz edelim, enerjileri dağıtmak, aynı niyet için çok sayıda ve başka zamanlarda olumlama vb. uygulamalar yapmak da aksi tesir gösterebilir. Bir önceki uygulamaya güvensizliği çağrıştırabilir.

Özetle olumlu yönde ilerleme göstermeyen durumlarda, içinde bulunduğumuz durumun ve kendimizin farkında olarak, olumlu giden şeylere daha çok dikkat kesilerek, kuantum felsefesine olan inancı sarsmamalı. Kendimize ve yapabildiklerimizin gücüne inanmalı, kendimizin ve bütünün farkında olmalıyız. Özellikle farkındalık yolu benimsendikçe, bu duraksamalar da daha az olacaktır, olduğunda da içindeki hayrı görebildiğimizden, kısa vadede ilerlememize devam edebileceğizdir.
Sevgiyle...
 
Az önce başka bir konuda da aynı linkleri paylaşmıştım. Sanırım en yoğun olarak odaklanan sorun, bilinçaltı problemleriyle alakalı yaşanıyor. http://www.gizlimabet.com/showthrea...i-yükseltme-meditasyonu&highlight=ego+kodları
http://www.gizlimabet.com/showthrea...ş-gidiyorsa-Ego-kodları&highlight=ego+kodları
Bu iki linkte birincisi sayın Urum'un okumasını yaptığı, bilinçaltı temizleme ve enerji yükseltme meditasyonu. Yine meditasyon yapıyorsanız bilinçaltı düzeyine yönelik olanlar olabilir. İkinci linkte, daha önce paylaştığım konuda, bilinçaltına yönelik ego kodlarının temizliğiyle ilgili bir yazı. O yazıdakileri düzenli olarak hayatınıza yerleştirirseniz şayet, zamanla kalıcı çözümleri yaşayacağınıza emin olabilirsiniz.

Kendi yöntemlerimizin dışında, uzman yardımı alarak yapılan uygulamalar da var. Dilerseniz İnanarak, sırayla bunları deneyin. Bilinçaltı temizlikleri hepimize, bilinç düzeyindeki gibi işlemediğinden zor görünebilir ama inanın ki bizim elimizde olduğundan dolayı, bu temizlikler yapılabilmekte.
Sevgiyle..
 
Başlarda ben bu fiziğe çok merak sarmıştım ve astronomik bir rakama seminer veren TV lerde çıkan şu anda çok ünlü bir beyin seminerlerine katılmıştım.Bir iki arkadaşım da özel olarak seans almış bir sürü paralar dökmüş güya hayatlarındaki pürüzleri temizleyeceklerdi. Temizlenmediği gibi hepsinin hayatı tepetakla oldu. Bende yok sürüngen beyin yok tanrısal güç hiçbirşey olmadı.Kısacası böyle şarlatanlara para kaptırmayın arkadaşlar. Ancak ben şunu keşfettim,Allahtan istiyorsun ve Onun izniyle meleklerden yardım istiyorsun. Çok güçlü isteyip bırakıyorsunuz. Bu bahsettiklerimi gibi evrene ısmarladım (hani bu kuantum fırsatçılarının dediği gibi ) pizzayı ısmarlayalım nasıl düşünmüyorsak emin oluyorsak gibi değil. Allaha güvenin çok isteyin ve bırakın. Eğer hayırlıysa Allah yerine getirecektir. Değilse zaten olmaz ve dönüp baktığınız zaman iyiki de olmamış dersiniz.Bu hiç şaşmadı benim hayatımda. Huzuru güveni buldum. Yalnız kalmaktan korkardım artık hiç korkmuyorum içimde Allahın verdiği güç var.Allah istemezse kirpiğimizi bile oynatamayız. Bizler emsal olalım diye yazıyorum arkadaşlar hiç boşu boşuna paralar dökmeyin bir numara yok. Allahtan isteyin güvenin. Kuantum safsatalarını bırakın.Herkese sevgi saygılar
 
Çekim yasasını ben de kullanıyorum. Büyük birkaç şey de elde ettim. Çoğunluk küçük şeyler oluyor. Benim alamayacağım veya basitçe bulamadığım şeyleri evrene sipariş ediyorum. Mesela en son bir kitap almak istiyordum. Ama bu kitabı bulamadım. Doğumgünümde birisi bana bunu hediye etti. (Bu kitabı istediğime dair hiçbir bilgisi yoktu.) Çekim yasası konusunda bende şu çeşit bir yöntem var. Önce isteğimi çok büyük bir azimle çekiyorum, düşlüyorum. Sonra istediğim şeyden vazgeçiyorum. Bumerang etkisi koydum adını. Büyük bir hızla atıyorum ve aynı hızla bana geri dönüyor. Vazgeçtikten sonra gerçekleşiyor bende olaylar. Geldiği zamansa eskisi kadar da sevinemiyorum ama; bende böyle bir mekanizma söz konusu. Size bir de bu yöntemimi deneyin derim. Belki de sorun budur.
 
Çekim yasasını bende kullanıyorum.
Büyük birkaç şey de elde ettim. Çoğunluk küçük şeyler oluyor.

Benim alamayacağım veya basitçe bulamadığım şeyleri
evrene sipariş ediyorum.

Mesela en son bir kitap almak istiyordum.
Ama bu kitabı bulamadım.
Doğumgünümde birisi bana bunu hediye etti.
(Bu kitabı istediğime dair hiçbir bilgisi yoktu.)

Çekim yasası konusunda bende şu çeşit bir yöntem var.
Önce isteğimi çok büyük bir azimle çekiyorum, düşlüyorum.
Sonra istediğim şeyden vazgeçiyorum.

Bumerang etkisi koydum adını.
Büyük bir hızla atıyorum ve aynı hızla bana geri dönüyor.

Vazgeçtikten sonra gerçekleşiyor bende olaylar.
Geldiği zamansa eskisi kadar da sevinemiyorum ama;
bende böyle bir mekanizma söz konusu.

Size birde bu yöntemimi deneyin derim. Belki de sorun budur.


Çekim yasasını bu yüzden kullanmayı sevmiyorum ben. Ben de isteyip isteyip olduğunu hayal edip ittikten sonra vazgeçtikten sonra oluyor o zaman ben de pek sevinemiyorum. Bu yüzden çekim yasasıyla uğraşmıyorum. Ne bileyim spontan olmuyor sürpriz olmuyor şaşırmıyorum o yüzden akışına bırakmak ve birşey istediğim zaman normal uğraşılarla ulaşmaya çalışıyorum istediğim şeye ve dua ederek. Daha spontan daha tutkulu :)
 
Öncelikle, kuantum anlayışı üzerinden, sadece para kazanma amaçlı ve şovdan öteye gitmeyen kişiler elbette var ancak kuantuma tümüyle safsata diyemeyiz. Her kişinin kendi görüşüdür, saygı duyarız ancak kuantum işleyişini anlamış, uygulayan ve hayatında köklü değişimler yaşayan ya da yeni yaşayacak olanların da inancında zedelenme olmaması önemlidir.

Bu durum kesinlikle işliyor... Herkes kendi inancına göre bunu işletecektir. Her kişi inançlı olmak zorunda da değildir. Kimisi tümüyle buna kendini adar, kimisi farkındalığı ön plana koyar, kimisi dinle birlikte ele alır, kimisi inanmaz ama başkalarının inandığı bir olgu bütünüyle safsata da olamaz...

Çekim yasasında, vazgeçtikten sonra olma durumunu bir dönem yaşadım ve aynı tatsız hallere şahit oldum. Olduğunda en azından üzüldüğüm şeyler değildi gerçekleşen ama tam dilediğim o an olmaması biraz durum düşüklüğü yaşatıyordu. Çözümü, farkındalığa ağırlık vererek buldum diyebilirim. Niyetlerimize sevinç nidaları atmak, biraz da egonun işin içinde olmasından dolayı. Bu anlamda olmasın değil elbette, insanız niyetlerimizi olduklarında sevineceğimiz için diliyoruz, bize bir anlam, bir amaç katıyor ve o mutluluğu elbette hak ediyoruz. Ufak bir denge var yalnız hayata meydan okurcasına değil, çok az daha olgunlukla karşılayabiliyorsak, tümüyle vazgeçmediğimizde de yaşanabiliyor. Hala istiyor oluyoruz ancak göz ucuyla görebileceğimiz bir yerde. Biz günlük diğer durumlara az çok ilgi gösterirken, hem hala bizi sevindirecek bir halde ancak saf onu beklemiyorken gerçekleşebiliyor.

Hal böyle olunca ne tam artık olsa da olmasa da dediğimiz bir anda, ne de dört gözle beklediğimiz bir anda gerçekleşmiyor ancak olduğunda yine bizi sevindirebilecek bir alanda oluyor. Biraz uzunca anlattım çünkü tarifi biraz deneyimle olacak, ince bir ayar ve sizi temin ederim, daha da kalıcı ve arkasından gelen diğer çekimler de kişiyi şaşırtacak derecede devamlı hale geliyor.
Sevgiyle...
 
Aslında alin ben olacak olana inanıyorum yani ben yazgıma inanıyor ve yazgımı seviyorum. Daha doğrusu ben bu yazgımı sevme meselesini yaşarken öğrendim. Ve ben şuna inanıyorum evrende herşey yerli yerindedir ve olacak olanlar da yerli yerinde olacaktır. Bu yüzden ben çekim yasasını da o yasayı da bu yasayı da kullansam olacak olacaktır olmayacak olmayacaktır. Fakat bilindik yollarla çaba sarfetmeyi ve hayırlısıyla istemeyi tercih ediyorum. Ben yazgımızı değşitiremeyeceğimize ancak olanlara verdiğimiz tepkiyi değiştirebileceğimize yani kendimizi değiştirebileceğimize. Evet ego olarak onu isteriz bunu isteriz kah çekim yasasını kah normal yollarla istediğimize ulaşmayı amaçlarız. Ama zaten ona yada buna sahip olmayı istemek de egonun sorunudur. Yani insan eksik olanı ister insan eksikliğinden dolayı ister. İsterken normal yollarla uğraşmak ve dua etmeyi tercih ederim. Dua etmeyi de kulluk vazifesi ve yakın olma hali için tercih ederim. Olursa isteğim çok şükür olmazsa da çok şükür. Ama normal yollarla emek sarfetmek hoşuma gidiyor. Bunların hepsi benim kendi inancım ve fikrim onu da belirteyim. Mesela yukarıda bir arkadaş bir kitap için evrene sipariş verdiğini söylemiş ve doğum gününde arkadaşı hediye etmiş o kitabı. Acaba Dreamduality o kitabı everene sipariş etmeseydi yine arkadaşı hediye edecek miyid? Belki edecekti. Bunu artık asla bilemeyeceğiz :) Çünkü Dreamduality nin o kitabı sipariş etmediği alternatif bir gerçeklik yok en azından bilincimizle algıladığımız düzeyde yok. Dolaysıyla o kitap dreamduality sipariş verdiği için mi geldi yoksa o sipariş verse de vermese de gelir miydi bilemiyoruz.
 
Sayın edna, elbetteki yakaladığınız, kendi gerçekliğinize saygı duyuyorum. İki durum var kişinin yolculuğuyla ilgili, kendisine en doğru yolu, kendi eksi artı yönleriyle yakalamaya çalışmak ve kendi olgunluğunu, mutluluğunu yakalamaya çalışmak. Siz yolunuzu böyle bulduysanız, elbette sizin için doğru olan odur.

Bahsettiğiniz durumlar ise, çok daha komplike konular. Dini inançları da ele aldığımızda, bambaşka boyutlara gidiyor. Sizdeki, kaderimizdeyse geldi kanısına doğru gidiyor ve sizi etkilemek fikir değiştirmek amaçlı söylemiyorum ancak inançlı birisi olarak, benim baktığım yön de şudur; Müslüman kişi ,kadere inanır ancak iyi-kötü, doğru- yanlış varsa seçimler de vardır. Bizim alternatif kaderlerimizden, kendimize kendi yolumuzu çizeriz, yoksa bütünüyle kader getirmiş olsaydı, ne bizim yaşamda anlamımız kalırdı, ne dinin bütününün söylediklerinin bizdeki anlamı. Tam teslimiyette aslında (bana göre) doğru bir bakış açısı değil, tam olarak her istediğimi yapabilirim de. Her dilediğimi yaratabilirim, şu zaman içinde, kişide ne kadar yol alırsa alsın, bir yerlerde mutlak tıkanma yaşatacaktır. Bu nedenle farkındalık da, olmazsa olmazıdır benim için.

O kitabı çekmeseydi de gelecek mi? Bu soru, bilinmezliklerden birisi gibi görünebilir ancak yine kişinin iç sesi, aslında evrenin ortak bilincinden daha çok anladıkça, bu ayrımın farkına varabiliyor kişi. Belki kader ayrımına gelen kişi, bu yolu seçmek ve seçmemek durumunda kalmıştır ancak biz bilinçli olmasak da bu yasa işliyor. Önceleri bu yasayı olumsuz anlamda çeken kişi, bilinçli yaratımla tam aksine çevirebiliyorsa, benim inancım, o kitabın gelmemesi de kişinin seçimiydi, çekebilmesi de.

Şükretmek, dua etmek ,her kişinin kendi inancı doğrultusunda bence mucizedir. Saf, madde dünyadaki niyetlerimiz için de değil, ruhsal gelişimimiz için de öyledir. Fikir değiştirmek çabasıyla yazmadım, her kişi kendi doğrularını bulacaktır. Her kişinin doğru yolu da kendi yolculuğu üzerindedir ki yaşamı, onu, o ihtimallerden birisine yönlendirmiştir.
Sevgiyle...
 
Geri
Üst