İsis ve Osiris

bendekiben

Elit Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
1,218
Tepkime puanı
199
Konum
Ankara
Aslında bir mısır tanrıçası olan İsis, İsa’dan sonraki yüzyıllarda Yunan- Roma dünyasına gitmiş ve kişiliğinde birçok dişi tanrıları toplayarak bir süre tek tanrıça olarak tapım görmüştür.

Mısır efsanesine göre İsis kral tanrı Osiris’in kız kardeşi ve karısı, güneş tanrı Horus’un anasıdır. Karanlıklar tanrısı Set (Yun. Thypon) Osiris’i öldürünce İsis kocasını aramaya çıkar, bulur ve oğluna öcünü aldırtır (Osiris). Bu efsane işe Yunan myhtos’unda mevsimleri simgeleyen Adonis – Attis ya da Demeter – Kore efsaneleri arasında benzerlik olduğu gibi, başında ay taşıyan inek biçiminde imgelenen İsis’le İo arasında da bir ilişki kurulmuş, böylece zamanla İsis Yunen – Roma pantheonunda çok önemli bir yer almıştır. Yunanistan’ın İskender’den sonra Roma’nın Augustus zamanında Mısır’a açılması, puta taparlığın son demlerinde tek tanrıya ve özellikle tek bir ana ve bereket tanrıçasına mistik bir eğilimin baş göstermesiyle İsis, tıpkı ana tanrıça tipini simgeleyen Artemis – Hekate ya da Kybele gibi, toprak, toprak ürünleri, deniz ve yeraltı ülkesine egemen olup yaşamla ölümü elinde tutan, ayrıca büyü yoluyla doğa güçlerini yöneten bir tanrıça oluvermiştir. İsis’e özellikle Anadolu’da tapınıldığı Efes ve Bergama’da adını taşıyan tapınakların kalıntılarından da anlaşılmaktadır.

Osiris Eski Mısır’da iyinin, gerçeğin tanrısı olup doğru yolu gösterendi. Bu tanrı maddi ve manevi iyinintemsilcisiyken, erkek kardeşi Seth de kötülüğün simgesiydi. Osiris efsanesinin bir açıklaması şöyleydi: O, Nil ırmağının tanrısıydı. Irmak taştığı anlarda toprakla (İsis’le) birleşti, ama ırmak çekildiği sırada onu kıskanan kuraklık devi (Seth ya da Thypon) tarafından öldürüldü. Çünkü toprakla taşkın ırmağın birleşmesindeki bolluk ve üretimin düşmanıydı Seth.

Başka bir açıklamada, Osiris buğday tanrısıydı. Bu tanrı yeryüzünü dolaştı ve bildiklerini Mısırlılara öğretti. Onu kıskanan kardeşi Seth, dönüşünde onu bir sandığa soktu ve sandığı çiviledi. Nil’e attı. İsi, bunu işitince onu aramaya koyuldu. Osiris’in bulunduğu sandık Suriye kıyısındaki Biblos’a geldi. Buranın kralı sandığa bir yer yaptı. İsis sandığın yerini öğrenip geldi, gövdeyi çıkardı, öptü, ağladı ve yas tuttu. Sonra sandığı bir gemiye bindirerek geri götürdü. Oğlunu görmeye gittiği için sandığı bıraktı. Ama onu Seth buldu ve ondört parçaya böldü. Parçaları dört bir yana savurdu. İsi bulabildiği parçaları topladı, gömdü, bulamadıklarının da bir heykelini yaptı. Osiris’in erkeklik organını balıklar yemişti, İsis onun da heykelini yaptı. Apis denilen kutsal boğa Osiris’e adandı ve en iyi tarım yardımcısı olan bu hayvana Eski Mısır’da tanrı gibi tapıldı. Bir inanca göre de, İsis kanadıyla çamuru temizledi ve Osiris’i canlandırdı.

Alıntı
 

Ra_

Banlı Kullanıcı
Katılım
21 Ocak 2013
Mesajlar
142
Tepkime puanı
16
Konum
7.World
İş
Araştırmacı Yazar
Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi




İsis (İzis, Aset), Osiris'in (aynı zamanda karısıdır ), Seth ve Nephthys'in kardeşidir, Nut ve Geb'in kızları ve çocuk Horus'un annesidir. Bazı kaynaklara göre Anubis de İsis ile Osiris'in oğludur.

Bir firavun gibi giyinmiş VII. Kleopatraİsis'e adaklarını sunarken.

Bir çift boynuzun arasında güneş diski bulunan akbaba şeklinde bir şapka giymiş kadın olarak gösterilir. Çok seyrek olarak, bir çift koç boynuzu ya da Ma'at tüyü ile beraber Güney ve Kuzey çift tacını giyer. İsis bir tanrıça olarak değil ama kadın olarak ise sıradan saç biçimiyle gösterilir, ancak her zaman alnında bir yılan figürü bulunurdu.
Osiris'in karısı olarak ise, İsis, yeryüzü krallığı boyunca kocasına yardımcı olmuştur. Piramit yazıtları, İsis'in kocasının ölümünü önceden gördüğünü göstermektedir. Onun ölümünün arkasından, İsis, kocasının yeraltı dünyasında huzur içinde yatması ve uygun şekilde gömülmesi için gövdesini yorulmaksızın aramıştır. Büyüleri sayesinde, Osiris'i hayata geri döndürmüş, ondan kendini erkek çocukları Horus'a hamile bıraktırmıştır.
İsis, tanrılar ile insanoğlu arasında hayati bir bağlantıdır. Firavun yaşayan Horus olarak onun oğlu kabul edilirdi. Piramit yazıtlarında Horus, İsis'in kutsal memelerinden emzirilen çocuk olarak gösterilmiştir. İsis'i genç Horus'u kucağında gösteren çok sayıda heykel ve resim vardır. Sıklıkla, ana kraliçenin resmi ve o anki firavun aynı yerde resmedilmiştir. İsis, Horus'u çocukluğu boyunca onu öldürmek isteyen amcası Seth'ten korumuştur. Onun bir gün büyüyüp babasının intikamını alması onun hayatındaki boşluğu doldurmuştur.
Ölüler kitabında, hayat verici ve ölümün gıdası olarak gösterilmiştir. Ölümün yargıçlarından biri olarakta düşünülebilir. Ona atfedilen bir başka rol ise Horus'un dört oğlundan biri olan İmsety'nin koruyuculuğudur.
İsis, büyük bir büyücüdür ve büyü yeteneklerini kullanması ile meşhurdur. Örneğin, ilk kobrayı, onun zehirli ısırığını kullanarak Ra'ya gizli ismini itiraf ettirmek için yaratmıştır.
Mısır tarihinin başından sonuna kadar, İsis, Mısır'ın en büyük tanrıçası olmuştur. Yararlı bir tanrıçadır ve sevgisi tüm yaşayan canlıları kapsayan bir annedir.
Ona tapınma Mısır'ın sınırlarının çok ötesinde İngiltereye bile yayılmıştır. Klasik yazarların eserleri, O'nu Persephone, Tethys, Athene, Osiris'i ise Hades,Dionysus ve diğer yabancı tanrılar ile eşleştirmiştir.



İsis’in eski Mısırca’daki adları Aset ve Esi’dir. İsis eski Yunanlılar’ın koyduğu bir addır. Hiyeroglif yazıdaki Aset ideogramı aynı zamanda, taht sözcüğünde kullanılan ilk ideogramdır. Bir başka deyişle İsis’in adının ideogramı tahttır. İsis ve Osiris Geb ve Nut’tan doğan dört ilahtan ikisidir, diğerleri İsis’e yardımcı kızkardeş Nephtys ve kötü kardeş Seth’tir. Kimi zaman başı üzerinde yer alan bir yıldız ve beyaz tacıyla, kimi zaman da kucağında çocuğunu emzirir, süt verir halde tasvir edilen ve Mısır metinlerinde Sirius gibi “vericilik” özelliğiyle nitelenen İsis, aynı zamanda Osiris’in beden parçalarını bir araya getirmeye çalışan bir ilahedir. Şefkatli bir anne gibi verici olan İsis’in diğer belirgin özellikleri sorumluluk taşıması, vazifesine bağlı olması ve sadık kalmasıdır (Osiris’e sadakati). O’ndan ilâhî anne ve sihirlerin efendisi olarak da söz edilir. Rüzgarlara, yağmurlara, ırmaklara, gemilere hükmeden, tüm suların da hükmedicisi olan İsis’tir. Yıldızı Sothis, yani Sirius-A’dır. Mısır Ölüler Kitabı’na göre, ölüm olayı ile bedenini terk eden varlıklardan tekamül düzeyi ileri olanlardan bazıları İsis’in kudretinden yararlanır, ışığa dönüşür, ilahlarla özdeşleşir ve Sirius’un “yüce kapısı”na ulaşabilirler. Şahin biçiminde resmedilen oğlu Horus ise içteki vicdan sesinin ilâhıdır. İsis’e çeşitli tasvirlerde en sık eşlik eden semboller inek , boynuzlar, küre, testi, hilal, yunus, emzirilen çocuk ya da süt verme, gemi ya da kayık, orak, kulplu haç ya da ankh ve bu ankh sembolüne benzeyen, “İsis’in düğümü” denilen semboldür.
Popüler kültüre Etkileri


  • Mısırın erken dönemlerinden itibaren kadınların, anne ve çocukların Baş Azize (ing. Patron Saint)si olarak kabul edilmiştir.

  • Erken Hıristiyanlık
  • , O'nun bazı özelliklerini Bakire Meryeme atfetmiştir. Şefkatli ve koruyucu anne olarak, onun kültüne yakın olan doğu insanlarına İsis çekici gelmiştir. Hiç kuşkusuz, birçokMadonna ve çocuk ikonaları, çocuğu Horus'u emziren İsis görüntülerini çağrıştırır.
  • İsis, Horus ve diğer Mısır mitolojik unsurlarının hıristiyan inanç ve kültürüne aktarımı ile ilgili Zeitgest belgesel filmi çok geniş bilgiler sunmaktadır.
 

Ra_

Banlı Kullanıcı
Katılım
21 Ocak 2013
Mesajlar
142
Tepkime puanı
16
Konum
7.World
İş
Araştırmacı Yazar
Geb ve Nut'un oğlu yeraltı dünyasının hakimi, ölümsüz yaşam için diriliş tanrısı, kural koyucu, koruyucu; ölülerin yargıcı lahitinin bulunduğu yer Abidos’takültünün oluştuğu yerdir. Osiris, Nut ve Geb’in ilk çocuğuydu. Set, Nephthys ve İsis’in kardeşiydi, aynı zamanda İsis’in kocasıydı. Horus, İsis'ten oğluydu. Bir hikâyeye göre Nephthys, İsis gibi davranarak ve Osiris’i baştan çıkarmış ve Anubis’i doğurmuştur. Osiris adı bu tanrıya eski Yunanlılar'ın verdiği bir addır.Osiris’in eski Mısırca’daki asıl adı “gözün yeri” anlamındaki “As-âr”dır ( ya da Usire). Bu ad, hiyeroglif yazısı ile yazılırken iki ideogram kullanılarak yazılır; kullanılan iki ideogramdan biri taht, diğeri gözdür.
Osiris başta erkeklerin dünyasının kural koyucusu olmuş ve Ra gökyüzüne kural koymak için dünyayı bıraktığında kardeşi Set, Osiris’i öldürdü. İsis’in sihri sayesinde tekrar yaşama döndü. İlk ölen yaşayan canlı olduğu için sonraları ölülerin lordu oldu. Oğlu Horus, onun ölümünün öcünü aldı. Set’i yendi ve onu batı Mısır’ın çölüne (Sahra) gönderdi.
Tüm Mısır tarihi boyunca dualar ve büyüler Osiris’e yöneltilmişti, onu kutsayarak kendisinin kural koyduğu öbür dünyaya girmesi umulmuştu, özellikle Orta krallık döneminde popularitesi arttı. 18. sülale döneminde Mısır’da en çok tapılan tanrı olmuştu. Osiris’in popularitesi, Mısır tarihinin en son evrelerine kadar sürdü.
Mısır, tarihinin ilk dönemlerinde farklı kabilelerden, daha sonra da farklı nomoslardan oluştuğu için, Mısır panteonu çok sayıda tanrı ile doludur.Osiris ise Geb ve Nutun ilk oğlu yer altı dünyasının hakimidir. Geb ve nutun dört çocuğu olmuştur osiris isis seth ve nepht dir. Efsaneye göre osiris isise aşıktır. Yani isis hem osirisin eşi hem kardeşidir. Osiris tahta geçtikten sonra ilk yaptığı işlerden biri, ilkel bir hayat süren Mısır’lıları uygarlaştırmak olmuştur. Osiris onlara ilk tarım araçlarını yapmayı, toprağı kullanmayı buğdayı ve üzümü yetiştirmeyi, ekmek, şarap ve bira yapmayı öğretmiştir. Ayrıca ilkel Mısır’lılara ilk defa tapınak inşa etmeyi ve tanrılara tapmayı öğreten ve dini törenleri düzenleyen de Osiris’tir.. Osiris, şu an Louvre Müzesi’nde bulunan Amenmos Steli’ne göre, bolluk ve bereket getiren bir doğa tanrısı özellikleri de taşımaktadır. Osiris, doğal kaynaklara hükmetmekte, onunla birlikte rüzgarlar esmekte, ekinler yeşermekte ve hayvanlar yetişmektedir.
Osiris Mısır’ın uygarlaştırılmasını tamamladıktan sonra, bütün dünyanın uygarlaştırılması işine girişir. Tahtı kardeşi ve aynı zamanda da karısı olan İsis’e bırakır. Osiris döndüğünde ülkesini, İsis’in başarılı yönetimi sayesinde çok iyi durumda bulur. Ancak bu dönem uzun sürmez. Tahta geçmeyi arzulayan, fakat Osiris’in yokluğunda dahi hüküm süremeyen Seth, Osiris’i yok etmek için bir plan hazırlamıştır. Bu plana göre Seth, Osiris’in ölçülerine göre bir sandık hazırlatır ve sandığı en değerli taşlarla süsletir. Seth, bundan sonra kendisine yardım eden yetmiş iki kişiyle birlikte planını uygulamaya koyulur. Seth büyük bir yemek verir ve Osiris’i de çağırır. Osiris hiçbir şeyden şüphelenmeyerek yemeğe gider. Yemek sonunda Seth, sandık kimin ölçülerine uyarsa, sandığın sahibinin o olduğunu söyler. Denemek için herkes sırayla sandığın içine yatar. Sıra Osiris’e gelmiştir. Osiris yatar yatmaz Seth sandığı çiviler, eritilmiş kurşunla lehimler ve Nil nehrine atar. Böylece Seth planını uygulamıştır. İsis buna çok üzülür. Osirisi armaya çıkar. Osiris’in kapatıldığı sandık, Fenike’ye, Byblos kentine kadar sürüklenmiş ve burada karaya vurmuştur. Karaya çıktığı yerde ise süratle büyüyen bir ağaç sandığı gövdesinin içine almıştır. Byblos Kralı Malkandros bu ağacı gördüğünde hayran kalır ve ağacı kestirerek sarayına sütun olarak diktirmeye karar verir. Ağaç kesildiğinde çok güzel bir koku çıkarmıştır. Bu olay Isis’in kulağına kadar gelmiştir. İsis durumu anlar ve Malkandros’un sarayına gider. Burada önce Astarte’nin çocuğunun dadısı olur. İsis bir gün çocuğu ölümsüz yapmak ister ve bu amaçla çocuğu ölümsüzlük ateşine batırır. Bunu gören kraliçe çığlıklar atarak İsis’i engeller. İsis kendini tanıtmak zorunda kalır. Daha sonra Kral Malkandros’dan izin alarak ağacın gövdesini açar ve içinden sandığı alır. İsis sandığı vatanına götürdükten sonra, Buto şehrine, oğlu Horus’un ziyaretine giderken sandığı, güvenli zannettiği bir yere saklayarak bırakır. Gece dolunayda avlanan Seth sandığı bulur ve Osiris’in bedenini tanır. Bunun üzerine, Seth Osiris’in bedenini 14 parçaya ayırır ve bu parçaları Mısır toprakları üzerine dağıtır. Bunu duyan İsis papirüs ağacından yapılma bir tekneye biner ve bütün Mısır’ı dolaşarak Osiris’in bedeninin parçalarını toplar ve parçaları her bulduğu yere bir tapınak diker. Bu yüzden Mısır’ın birçok yerinde, içinde Osiris’in cesedinin bulunduğu söylenen birçok tapınak vardır. Efsanenin sonunda ise Osiris’in oğlu Horus Seth’i yener. Yeniden canlanan Osiris artık bu dünyada yaşamak istemez ve hükmetmek için ölüler ülkesine gitmeyi tercih eder. Burada yine Anubis ile birlikte olacaktır. Anubis ölüleri yargılanması için Osiris’e getirecektir.
Osiris, öte âlemin, ölüm-ötesinin, yargılamanın ve yeniden doğuşun tanrısıdır. Ölüler aleminin hükümranlığı Osiris’in ellerindedir. O, ölüm olayı ile bedenlerini terk edenleri karşılar ve onların ölüm-ötesindeki mukadder yaşamlarına başkanlık eder. İnsanlara çok şey veren ve öğreten Osiris, yaratılışla ilgili olarak tohumla da ilişkilendirilir ki, atribülerinden biri başaktır. O bir tohumu andırır, buğday tohumu gibidir. Ama o, evrendeki her şeyin tohumlarını içerir.
Osiris hep sivri külah başlığıyla, ayakları bitişik olarak tasvir edilir. Kimi zaman başında taç ve iki veya daha fazla tüy bulunur. Tasvirlerinde vücudu ya sargılıdır ya da balık pullarıyla kaplıdır. Elleri göğüste çapraz vaziyettedir ve bir kamçı ile bir asa tutar, bazen bir de baston tutar. Tuttuğu asanın üzerinde Sirius yıldızının bazı sembolleri bulunur ki, bu sembollerden ikisi köpek başı ve yaydır. Kimi yazarlar Osiris’i Sirius-B, İsis’i Sirius-A yıldızıyla ilişkilendirirler.
Osiris hakkında, aslen Atlantis'li olduğu ve Mu Kıtasına ilim öğrenmek üzere genç yaşta gittiğini savunan bir takım düşüncelerde mevcuttur. Osiris Mu kıtasında eğitim aldıktan sonra kendi ülkesi olan Atlantis'te insanların yozlaşmasına engel olmuş ve onlara Mu'da öğrendiği bilgileri aktararak Atlantis Halkını tekrar yüceltmiştir.

Vikipedi'den alıntıdır.
 

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
Sayın Ra_, açmış olduğunuz konuların çoğunluğu siyah fontla yazıldığı için siyah fon kullanan üyelerimiz tarafından okunmuyor. Bu yüzden her seferinde tüm konularınızı düzeltmek durumunda kalıyoruz. Lütfen konu açarken herhangi bir ayarla oynamayın. Ancak vikipedi gibi sitelerde gömülmüş linkler oluyor, bundan dolayı kopyaladıktan sonra worde yapıştırıp, oradan alabilirsiniz. Konu açmadan önce de ön izleme yapmayı unutmayınız.

-Yazı şekli: Paylaşımlarınızda yazı büyüklüğü, rengi, şekli vs. gibi özelliklerine dikkat edin. Standart yazı rengi olarak beyazı, yazı büyüklüğü(punto) olarak 2'yi, yazı şekli olarak 'verdana' kullanın.

http://www.gizlimabet.com/threads/21958-Konu-Paylaşımında-Dikkat-Edilecek-Hususlar
 
Üst