lightworker
Kayıtlı Üye
IŞIK
Tanrı dedi ki:
Buradalar işte, yakalayın yıldızları. İpin ucundaki uçurtmalar gibi elinizdedir onlar, lakin ipleri çıplak gözle görülmez. Herkesle ve herşeyle de ışığın görünmez ve ayrılmaz ipiyle bağlısınız. Temas halinde olmadığınız hiçbir şey yoktur. Şunu idrak edin sevdiklerim, Cennetsel semadaki herbir yıldız sizin ihtimamınızdan istifade eder ve siz de kendi gösterdiğiniz ihtimamdan ve her bir yıldızın ışığından istifade edersiniz. Yüreğiniz yıldızlara bağlıdır. Yüreğiniz, ısınımlar saçan kocaman bir yıldızdır, Güneş adı verilen yıldız denli büyüktür o. Yüreğiniz hayatın güneşidir.
Kendi yüreğinizin döngüsel ışınımını, tıpkı güneşin döngüselliği gibi hissedebiliyor musunuz şimdi? Yüreğinizin dönmekte olduğunu, tüm dünyayı aydınlatmaya muktedir bir ışıkla dönmekte olduğunu hissedebiliyor musunuz şimdi?
Elbetteki kendi sinenizdeki güneşin, sadece bedensel bir organ olduğunu düşünmemiştiniz değil mi?
Bedeninizin dahilinde, sadece bedensel olan hiçbir şey yoktur. Fizikselliğiniz değildir en fazla öneme haiz olan; lakin bunun da bir önemi vardır ve büyük bir hizmet sağlar. Eğer fizikselliği, ışığın tezahürü olarak kabul edebilirseniz bu sizi, bedeninizin de bir ışık tezahürü olduğunu kabul etmeye sevkeder. Fiziksel bedeniniz, belirmişliğinden ve amacından da muazzam bir hakikate hizmet eder. Bedeninizin sınırsız olduğuna yönelik bir his de mevcuttur; zira ışığın bir sınırı yoktur. Işık sonsuzdur, uzaklara erişen, uzakları arayandır.
Kalbinizi güneş olarak farzedin ve bedeninizin her bir organının bir yıldızla bağlantıda olduğunu düşünün. Yıldızların ahenkli bir bütünüsünüz sevdiklerim. Bedeniniz geçicidir; lakin sizler ebedisiniz. Dolaysıyla da mütevazı bedeniniz, Ebediyete hizmet eden sessiz bir ışığın teşekkülüdür. Bedenselliğinizin dünya üzerinde bir yeri vardır. Bedeniniz mevcut formunda varolurken aynı zamanda Ebediyetin bir hizmetkarıdır da. Sizin yararınıza hizmet eder o. Sizin için ve kainat için katkıda bulunur.
Kendi bedeninizin ve diğerlerininkinin ışığını görmemeniz hayret verici değil midir? Bedenlerin bir sınırının olduğunu düşünme eğilimindesiniz.
Işık olan sizler, et ve kemikten ibaret olduğunuzu düşünürsünüz. Bedeniniz bir ışık makinasidir, herdaim bir ışık üretecidir o. Tek başına bedeniniz değil elbetteki; zira tıpkı sizin Benim mevcudiyetime muhtaç olmanız gibi, bedeniniz de sizin
mevcudiyetinize muhtaçtır. Yeryüzündeki herbir bedenin durumu budur.
Bedeninizi terkettiğiniz de ise o artık ışıksızdır; çünkü amacına hizmetini tamamlamıştır. Uzun bir yol boyunca sizi taşımıştır. Hizmeti boyunca pek çok basamaktan inmiş ve çıkmıştır. Ayakları sizi dengede tutmuştur, elleri selamlar göndermiştir, örgüler örmüştür, gözleri görmüştür ve de görülmüştür, birer girizgah olmuştur onlar. Bedeninizi terkettiğiniz de tıpkı eski bir bornoz gibi bırakırsınız onu. Size oldukça iyi hizmet etmiştir ve siz de ondan dışarı çıkarsınız.
Şimdi uçuş halindesinizdir. Bir arabaya ihtiyacınızın olmadığı denli, bedeninize de ihtiyacınız kalmamıştır artık. Bedeniniz rölativiteye aittir, sizse artık Mutlak dahilindesinizdir. Kılıfı olmayan bir ışıksınızdır. Parlayan saf ışık. Kendi
ışınımınızı da görebilirsiniz artık. Şimdi görmekte olduğunuz herşey ışınımdır. Varolan herşeyin pırıl pırıl parlayan ışık olduğunu görürsünüz.
Şimdi görürsünüz geldiğiniz yıldızları ve görürsünüz herşeydeki ve herkesteki bağlantıyı. Zira Cennettesinizdir. Lakin tüm bu farkındalığa yeryüzündeyken, hala bedeniniz dahilindeyken de sahip olabilirsiniz. Onun dışına çıkana dek beklemeniz
gerekmez. Heryerde ışık vardır, ışık ve yine ışık. Ki siz de ışıksınız.
Sevgi ve şifayla kalın.
Kaynak: Heavenletters | Bringing Earth Closer to Heaven
Tanrı dedi ki:
Buradalar işte, yakalayın yıldızları. İpin ucundaki uçurtmalar gibi elinizdedir onlar, lakin ipleri çıplak gözle görülmez. Herkesle ve herşeyle de ışığın görünmez ve ayrılmaz ipiyle bağlısınız. Temas halinde olmadığınız hiçbir şey yoktur. Şunu idrak edin sevdiklerim, Cennetsel semadaki herbir yıldız sizin ihtimamınızdan istifade eder ve siz de kendi gösterdiğiniz ihtimamdan ve her bir yıldızın ışığından istifade edersiniz. Yüreğiniz yıldızlara bağlıdır. Yüreğiniz, ısınımlar saçan kocaman bir yıldızdır, Güneş adı verilen yıldız denli büyüktür o. Yüreğiniz hayatın güneşidir.
Kendi yüreğinizin döngüsel ışınımını, tıpkı güneşin döngüselliği gibi hissedebiliyor musunuz şimdi? Yüreğinizin dönmekte olduğunu, tüm dünyayı aydınlatmaya muktedir bir ışıkla dönmekte olduğunu hissedebiliyor musunuz şimdi?
Elbetteki kendi sinenizdeki güneşin, sadece bedensel bir organ olduğunu düşünmemiştiniz değil mi?
Bedeninizin dahilinde, sadece bedensel olan hiçbir şey yoktur. Fizikselliğiniz değildir en fazla öneme haiz olan; lakin bunun da bir önemi vardır ve büyük bir hizmet sağlar. Eğer fizikselliği, ışığın tezahürü olarak kabul edebilirseniz bu sizi, bedeninizin de bir ışık tezahürü olduğunu kabul etmeye sevkeder. Fiziksel bedeniniz, belirmişliğinden ve amacından da muazzam bir hakikate hizmet eder. Bedeninizin sınırsız olduğuna yönelik bir his de mevcuttur; zira ışığın bir sınırı yoktur. Işık sonsuzdur, uzaklara erişen, uzakları arayandır.
Kalbinizi güneş olarak farzedin ve bedeninizin her bir organının bir yıldızla bağlantıda olduğunu düşünün. Yıldızların ahenkli bir bütünüsünüz sevdiklerim. Bedeniniz geçicidir; lakin sizler ebedisiniz. Dolaysıyla da mütevazı bedeniniz, Ebediyete hizmet eden sessiz bir ışığın teşekkülüdür. Bedenselliğinizin dünya üzerinde bir yeri vardır. Bedeniniz mevcut formunda varolurken aynı zamanda Ebediyetin bir hizmetkarıdır da. Sizin yararınıza hizmet eder o. Sizin için ve kainat için katkıda bulunur.
Kendi bedeninizin ve diğerlerininkinin ışığını görmemeniz hayret verici değil midir? Bedenlerin bir sınırının olduğunu düşünme eğilimindesiniz.
Işık olan sizler, et ve kemikten ibaret olduğunuzu düşünürsünüz. Bedeniniz bir ışık makinasidir, herdaim bir ışık üretecidir o. Tek başına bedeniniz değil elbetteki; zira tıpkı sizin Benim mevcudiyetime muhtaç olmanız gibi, bedeniniz de sizin
mevcudiyetinize muhtaçtır. Yeryüzündeki herbir bedenin durumu budur.
Bedeninizi terkettiğiniz de ise o artık ışıksızdır; çünkü amacına hizmetini tamamlamıştır. Uzun bir yol boyunca sizi taşımıştır. Hizmeti boyunca pek çok basamaktan inmiş ve çıkmıştır. Ayakları sizi dengede tutmuştur, elleri selamlar göndermiştir, örgüler örmüştür, gözleri görmüştür ve de görülmüştür, birer girizgah olmuştur onlar. Bedeninizi terkettiğiniz de tıpkı eski bir bornoz gibi bırakırsınız onu. Size oldukça iyi hizmet etmiştir ve siz de ondan dışarı çıkarsınız.
Şimdi uçuş halindesinizdir. Bir arabaya ihtiyacınızın olmadığı denli, bedeninize de ihtiyacınız kalmamıştır artık. Bedeniniz rölativiteye aittir, sizse artık Mutlak dahilindesinizdir. Kılıfı olmayan bir ışıksınızdır. Parlayan saf ışık. Kendi
ışınımınızı da görebilirsiniz artık. Şimdi görmekte olduğunuz herşey ışınımdır. Varolan herşeyin pırıl pırıl parlayan ışık olduğunu görürsünüz.
Şimdi görürsünüz geldiğiniz yıldızları ve görürsünüz herşeydeki ve herkesteki bağlantıyı. Zira Cennettesinizdir. Lakin tüm bu farkındalığa yeryüzündeyken, hala bedeniniz dahilindeyken de sahip olabilirsiniz. Onun dışına çıkana dek beklemeniz
gerekmez. Heryerde ışık vardır, ışık ve yine ışık. Ki siz de ışıksınız.
Sevgi ve şifayla kalın.
Kaynak: Heavenletters | Bringing Earth Closer to Heaven