İnsan

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
İNSANIN KOZMOSTAKİ YERİ
İnsanoğlu mikro alem ile makro alem arasında orta yeri tutar.İnsan bedeni spritüel gökten akan enerjilerle yerküreden çıkan enerjileri kendinde buluşturarak yerin ve göğün evliliğini sağlar.
Tanrının suretinden yaratılmak
İnsan molekül yapısıyla dünyasaldır. Yeryüzüne aittir.
Evrenin Sırrı: Heptad
Üçgen ve karenin birleşimi heptadı verir. Üçgen göğü, kare de yeryüzünü temsil eder.
Heptad, ruhsal ve maddi ögelerden oluşmuş olmasından ötürü evren ve insanın sırrını içerir.
Makrokozmos İnsan-Mikrokozmos Hücre
İnsan, kendi organizmasını meydana getiren trilyonlarca hücreye göre makrokozmosdur.
Her bir hücre ne kadar küçük de olsa
Hücredeki stoplazmanın %75’i sudan oluşur. Aynı şekilde insan vücudunda kemik, kan ve kas gibi yapıların tamamının %75’ i sudan oluşur. Dünyanın dörtte üçü sudur.


İnsana kıyasla dünya makrokozmostur. İnsan, dünyanın mikrokozmosudur. Ancak, kendi hücrelerine göre kendisi de başlı başına makrokozmosdur.
Parça bütüne aittir ve parça bütüne ait bilgiye sahiptir.
Parçalar (mikrokozmos) bir araya gelip yeni bir bütünü (makrokozmos) oluşturur.
Yeni oluşan bütün de kendisini oluşturan parçaların benzeri olarak ortaya çıkar ve parçaya benzer davranışlar sergiler. Kimi zaman da oluşan yeni bütün şaşırtıcı bir biçimde klendi parçalarının bir koptyası olarak karşımıza çıkar. Bu yüzden mikroyu öğrenmek makroyu çözmek demektir.
 

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Gerçek tektir. Durağan değildir.
Gerçek mutlak gerçek değildir. Gelişen bilincimizle birlikte geliştiğini anlarız.
Gerçek inandığımız şeydir.
İnançlarımız tekâmül ettikçe, gerçeğimiz de buna paralel olarak gelişir ve değişir.
 

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Dünya 7 ana çakraya sahiptir.
Şu anda tam olarak aktif durumda değildir.
Dünyanın kundalini enerjisi dünyanın tam merkezindedir.
Hepsinin açık olması durumunda Altın çağ yaşanacaktır.
 

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Kulak bölgesinde insan bedeninin küçük bir boyutu mevcuttur. (Kulak baş aşağı duran cenin görünümünde)
Kulak yanı sıra, insanın elleri, ayak tabanı, yüzü ve gözleri bedenin bütün uyarı noktalarını içerir.
Ayaklar, bütün bedenin fihristidir.
Ayak tabanlarındaki enerji merkezleri vücuda tepe çakradan alınan kozmik enerjilerle dünya enerjileri arasında dengeyi sağlar.
 

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Bir toplumun yüksek eserler üretebilmesi onların bilinç düzeyine bağlıdır.
Günümüz insanı ya da bilmi teknolojik yetersizliği, materyalist yaklaşımı ve şartlanmış bilincinden ötürü açıklayamadığı fenomenlere (duyularla algılanabilen) burun kıvırdığı sürece evrenin sırlarına da sır olarak bakmaya mahkumdur.
 

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Kıyamet, fiziksel bir yok oluştan ziyade bilinçlerin uyanması ve aydınlanması anlamını taşır.
“Kıyam Etmek” ayağa kalkmak, uyanmak demektir.
Dinlerde ve metafizik literatürde yazılan ve beklenilen “kıyamet ve geçiş dönemi” aslında bir değişim dönemidir.
 

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Kıyametin kopmasıyla (Aydınlanma) Altın çağ yeniden başlayacak.
Altın çağ, çok kaliteli ve evrensel bilinçle sürekli temasta olan bir bilinç düzeyidir.
Galaktik toplum beyinsel ve ruhsal potansiyellerinin büyük bir bölümünü kullanma yetisine sahip olan bireylerden oluşuyordu.
Galaktik toplum, yüksek teknolojiye, bilime sahip, doğa üzerinde rol oynayacak kadar yüksek bilinçli, pisişik varlıklardı.
Bedensel titreşimleri bizimki gibi orjinalliğini yitirmemişti.
 

Enneagram

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2019
Mesajlar
587
Tepkime puanı
985
Konum
DAİMON
Bir toplumun yüksek eserler üretebilmesi onların bilinç düzeyine bağlıdır.
Günümüz insanı ya da bilmi teknolojik yetersizliği, materyalist yaklaşımı ve şartlanmış bilincinden ötürü açıklayamadığı fenomenlere (duyularla algılanabilen) burun kıvırdığı sürece evrenin sırlarına da sır olarak bakmaya mahkumdur.
Yalnızca madde ötesine inanmadıkları için değil.

Tanrı ya boyun eğmeyene hiçbir mahlukat boyun eğmez. Yani Yaratıcı nın sırrına bile vakıf olamazlar. Değil ki hizmet ettirebilsinler. O yüzden zulmederler, korkuturlar, güç toplarlar ki daha da hükmedebilsinler. Çünkü ne eşya ne de insan onlara isteyerek hizmet etmez.
Dünya 7 ana çakraya sahiptir.
Şu anda tam olarak aktif durumda değildir.
Dünyanın kundalini enerjisi dünyanın tam merkezindedir.
Hepsinin açık olması durumunda Altın çağ yaşanacaktır.
Bunu açman lazım. Hiçbir şey anlaşılmıyor. Nasıl bir işlemden bahsediyorsun? Dünya üzerinde nasıl bir çakra sistemi var. Aktiflik pasiflik yedi çakra vs çok karışık. Bunları insanlara böyle izah edemezsin. İzah edemeyeceksen de neden söylüyorsun. Gizem yaratmak için mi?
Kulak bölgesinde insan bedeninin küçük bir boyutu mevcuttur. (Kulak baş aşağı duran cenin görünümünde)
Kulak yanı sıra, insanın elleri, ayak tabanı, yüzü ve gözleri bedenin bütün uyarı noktalarını içerir.
Ayaklar, bütün bedenin fihristidir.
Ayak tabanlarındaki enerji merkezleri vücuda tepe çakradan alınan kozmik enerjilerle dünya enerjileri arasında dengeyi sağlar.
Bu iddia mümkündür, araştırılabilir ama konuyla olan bağlantısını çözemedim marble
Kıyamet, fiziksel bir yok oluştan ziyade bilinçlerin uyanması ve aydınlanması anlamını taşır.
“Kıyam Etmek” ayağa kalkmak, uyanmak demektir.
Dinlerde ve metafizik literatürde yazılan ve beklenilen “kıyamet ve geçiş dönemi” aslında bir değişim dönemidir.
Kıyamet, kıyam etmek evet doğrudur. Ama İslam da bu durum kısaca böyledir.

"İnsanlar, uykudadırlar; ölünce uyanırlar."
Acluni- Keşfu'l-Hafa

Dünya, ahiretin tarlasıdır.

Dünya nimetlerine aldanıp nefsinin peşine düşmeyenleri ahirette sonsuz bir mükafat beklemektedir.
Kıyamet ise dünyadan ahirete topyekün uyanışın başlangıcını ifade ettiği için kıyam etmekten yani ayağa kalkmaktan gelir.
Bu iki alem arasındaki geçiş dönemi kıyamet ile gerçekleşir.

Dolayısıyla bahsini ettiğin kıyamet sonrası başlayacak olan aydınlanma dönemi yani altıncağ bizzat yaratıcının dizinin dibinde olacak onun sultası altında, biz o sırada hesap veriyor olacagız. Dünya münya zaten tuzla buz olmuş olacak. Sonra cennet ve cehennem...
Ayrıca hangi inançtan bahsediyorsun onu da bilmiyoruz. Söylersen daha saglıklı olur.

Ufak bir bilgi de vereyim. Bize göre dünyada altın çağ diye ifade edilen dönem Mehdi den sonra dünya da yeniden tesis edilecek olan zaman dilimidir.
40 yıl sürer ve sonra hızla bozuluş dönemine girilir. Devamında kıyamet Tanrı ya asi olan yaratılmışların üzerine bütün dehşetiyle kopar.

(mehdi ve altınçağ bilgisine bütün Müslümanlar inanmak zorunda değillerdir. Rivayeti zayıf hadislerdir ve Müslümanlar üzerinde fazla durmazlar. Çünkü önemli olan Allah a olan ibadetleri yapıp erdemli bir Müslüman olarak ölmektir. Altın çağ, o dönemde yaşayanları ilgilendirir gereksiz bir bilgidir herkesi bağlamaz.)
 
Son düzenleme:

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Evrensel Yasalar
  • Evren hem maddesel boyutta hem de manevi anlamda yasalarla işler.
  • Tüm olaylar zincirleme şekilde birbirinden etkilenir.
  • Hologram kaydındaki her noktanın eşitlendiği gibi varoluştaki tüm varlıklar eşittir. Farklı görünmemizi sağlayan şey varoluş denilen kozmik sahnede farklı rollere bürünmemizden kaynaklanır.
  • Kapsama yasasına göre bir üst air altını görüp gözetmekle yükümlüdür. Dolayısıyla her boyut altını yükseltmekle yükümlüdür ki kendisi de yükselebilsin.
  • Bir zamanlar birbirine bağlı olan şeyler, sonradan uzaklaşıp ayrılsalar da parçalardan birindeki değişiklik uzaklık farkından bağımsız olarak, mutlaka diğerini de etkiler.
  • İstek yasası; ne istediğinize ve düşündüğünüze dikkat edin. Gerçek olabilir.
  • Bilincimizde hayal ettiğimiz ve istediğimiz bir şeyin gerçekleşebilmesi için bilincimizle bilinçaltımızın uyum içinde olması gerekir.
  • Farkındalık kazanmak özellikle de bilincimizin alt katmanlarına ulaşabilmek o kadar da kolay değildir. Gerçek savaşçı istek yasasını kullanıp yeni bir hayat elde etmek istiyorsa bu cesareti göstererek kendini keşif yolculuğuna gözünü kırpmadan başlar.
  • İstediğiniz bir şey başka birisine ya da birilerine zarar verecek türden bir sonuç doğuracaksa bu evrensel irade tarafından veto edilir.
  • Bir düşünce bilinç altında süreklilik kazandığı zaman inanca dönüşür. İnanç ise gerçek olmasının temelidir.
  • İnsanın neyi yaratacağı seçimlerine, seçimleri ise bilinç düzeyine bağlıdır.
 

magicex

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eki 2012
Mesajlar
185
Tepkime puanı
128
İNSANIN KOZMOSTAKİ YERİ
İnsanoğlu mikro alem ile makro alem arasında orta yeri tutar.İnsan bedeni spritüel gökten akan enerjilerle yerküreden çıkan enerjileri kendinde buluşturarak yerin ve göğün evliliğini sağlar.
Tanrının suretinden yaratılmak
İnsan molekül yapısıyla dünyasaldır. Yeryüzüne aittir.
Evrenin Sırrı: Heptad
Üçgen ve karenin birleşimi heptadı verir. Üçgen göğü, kare de yeryüzünü temsil eder.
Heptad, ruhsal ve maddi ögelerden oluşmuş olmasından ötürü evren ve insanın sırrını içerir.
Makrokozmos İnsan-Mikrokozmos Hücre
İnsan, kendi organizmasını meydana getiren trilyonlarca hücreye göre makrokozmosdur.
Her bir hücre ne kadar küçük de olsa
Hücredeki stoplazmanın %75’i sudan oluşur. Aynı şekilde insan vücudunda kemik, kan ve kas gibi yapıların tamamının %75’ i sudan oluşur. Dünyanın dörtte üçü sudur.


İnsana kıyasla dünya makrokozmostur. İnsan, dünyanın mikrokozmosudur. Ancak, kendi hücrelerine göre kendisi de başlı başına makrokozmosdur.
Parça bütüne aittir ve parça bütüne ait bilgiye sahiptir.
Parçalar (mikrokozmos) bir araya gelip yeni bir bütünü (makrokozmos) oluşturur.
Yeni oluşan bütün de kendisini oluşturan parçaların benzeri olarak ortaya çıkar ve parçaya benzer davranışlar sergiler. Kimi zaman da oluşan yeni bütün şaşırtıcı bir biçimde klendi parçalarının bir koptyası olarak karşımıza çıkar. Bu yüzden mikroyu öğrenmek makroyu çözmek demektir.
İnsan kavramını biraz daha açabilir misin?

Genel görüş iki ayağı üzerinde yürüyebilen varlıklara insan denilmesi, sence de böyle mi yoksa farklı bir tanım mevcut mu?
 

marble

Kayıtlı Üye
Katılım
21 May 2018
Mesajlar
222
Tepkime puanı
265
Şempanzelerin suptil bedenleri yok mu?
Aura 7 katmandan oluşur. İnsanın fiziksel bedeninin haricindeki gözle görülemeyen süptil bedeni vardır
Aurada yedi bedenin her biriyle bağlantılı olarak yedi çarka denilen enerji merkezleri bulunur.
Çakralar kozmosla olan enerji alışverişini sağlar.
insanın kendi tanrısal bilinciyle bütünleşebilmesi için bu yedi enerji merkezinin aktif olması gerekir.
Tüm çakralar aktifleşirse bilinç öz kaynağına, tüm renkler birleşirse kaynağı olan beyaza, tüm noktalar titreşirse tüm titreşimlerin kaynağı olan TEK’e ulaşılır.
yani sorunun cevabı hayır
 

magicex

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eki 2012
Mesajlar
185
Tepkime puanı
128
İNSANIN KOZMOSTAKİ YERİ
İnsanoğlu mikro alem ile makro alem arasında orta yeri tutar.İnsan bedeni spritüel gökten akan enerjilerle yerküreden çıkan enerjileri kendinde buluşturarak yerin ve göğün evliliğini sağlar.
Tanrının suretinden yaratılmak
İnsan molekül yapısıyla dünyasaldır. Yeryüzüne aittir.
Evrenin Sırrı: Heptad
Üçgen ve karenin birleşimi heptadı verir. Üçgen göğü, kare de yeryüzünü temsil eder.
Heptad, ruhsal ve maddi ögelerden oluşmuş olmasından ötürü evren ve insanın sırrını içerir.
Makrokozmos İnsan-Mikrokozmos Hücre
İnsan, kendi organizmasını meydana getiren trilyonlarca hücreye göre makrokozmosdur.
Her bir hücre ne kadar küçük de olsa
Hücredeki stoplazmanın %75’i sudan oluşur. Aynı şekilde insan vücudunda kemik, kan ve kas gibi yapıların tamamının %75’ i sudan oluşur. Dünyanın dörtte üçü sudur.


İnsana kıyasla dünya makrokozmostur. İnsan, dünyanın mikrokozmosudur. Ancak, kendi hücrelerine göre kendisi de başlı başına makrokozmosdur.
Parça bütüne aittir ve parça bütüne ait bilgiye sahiptir.
Parçalar (mikrokozmos) bir araya gelip yeni bir bütünü (makrokozmos) oluşturur.
Yeni oluşan bütün de kendisini oluşturan parçaların benzeri olarak ortaya çıkar ve parçaya benzer davranışlar sergiler. Kimi zaman da oluşan yeni bütün şaşırtıcı bir biçimde klendi parçalarının bir koptyası olarak karşımıza çıkar. Bu yüzden mikroyu öğrenmek makroyu çözmek demektir.
marble hangi olay ile kaç yaşında seçilmişlerin arasına girdiniz?
 

ilhn

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Mar 2016
Mesajlar
80
Tepkime puanı
84
Diyosun ki öldükten sonra bile dinlenmek yok doğru mu anladım
 

muhtiş

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Eyl 2018
Mesajlar
41
Tepkime puanı
52
Yaratana ulaşana kadar tekamül süresince temizlenip aklanıcaz ve ruhun üzerindeki bütün yükleri atıp ışığımızı (nurumuzu) ilk başta bize verildiği gibi en parlak haliyle büyütücez. Sonra da yaratana kavuşucaz.Bu yolculuk herkes için zorlu olacak.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

magicex

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eki 2012
Mesajlar
185
Tepkime puanı
128
Yaratana ulaşana kadar tekamül süresince temizlenip aklanıcaz ve ruhun üzerindeki bütün yükleri atıp ışığımızı (nurumuzu) ilk başta bize verildiği gibi en parlak haliyle büyütücez. Sonra da yaratana kavuşucaz.Bu yolculuk herkes için zorlu olacak.

Bunu yaparken rakibin kim olacak, kime karşı savaş vereceksin?
 

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
Üçgen ve karenin birleşimi heptadı verir. Üçgen göğü, kare de yeryüzünü temsil eder.
?

Kare ; 4 elementin sembolü ve 4 kapının simgesidir. Kırk makamına ulaşmanın yolu kareden geçer. 4 kapı : Abittir, Zahittir, Ariftir, Muhibtir.

Üçgen ise dengedir, insandır : Vücut, kan ve ruhtur. Üçgen olmazsa karenin anlamı olmaz çünkü yol, yolcu içindir.

Sizin '' Heptad '' dediğiniz toplamda yedileri verir. Her biri, birbiri içinde bütündür..
 
Üst