"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

İnsan sevmediği birine güvenebilir mi?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Jroad
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Jroad

Banlı Kullanıcı
Kayıtlı Üye
İnsan sevmediği birine güvenebilir mi? Evet ise güven sevgiden gelmez mi? Hayır ise sevmediğiniz bir insanın size zararı olmayacağını bilmek bir bakıma güven duymak değil mi? Bu hayır örneğine çok rastladım. Bu sizlere üçüncü sorumdur.
 
Bence sevmek ve güven 2 farklı duygulardır. İkisinin bir olmasına gerek yok.
Kendimden örnek verecek olursam;

7 yıllık çok yakın bir arkadaşım var. Kendisini cidden çok severim, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, çoğu konsere onunla beraber gider eğlenirim ancak konu aynı eve çıkmak olunca ona güvenemiyorum veya bir sırrımı paylaşmak olunca da güvenemiyorum.
Diğer bir durumda da bir insanı sevmemem ancak onunla ters düşmemden kaynaklı bir sebeptir. Hangi konu olursa olsun karakterini sevemiyorum. Ben toplumcu bir insanken o fazla bireysel birisi. Kendisini pek sevmem ancak yaptırmam gereken ve onun yapabileceği bir iş olunca onunla konuşup işimi yaptırabiliyorum. Aynı şekil o da bana davranıyor. Birbirimize tahammülümüz yok yarım saat dursak yan yana kavga ediyoruz ancak ikimiz de sorumluluk sahibi insanlar olarak birbirimize işi verebiliyoruz çünkü ikimiz de karşımızdakinin işi bitireceğinden eminiz.

Sevgi ve güven ters veya uyumlu duygular değildir. Biri varken diğeri olmayabilir veya olabilir fark etmez.
 
İnsan sevmediği birine güvenebilir mi? Evet ise güven sevgiden gelmez mi? Hayır ise sevmediğiniz bir insanın size zararı olmayacağını bilmek bir bakıma güven duymak değil mi? Bu hayır örneğine çok rastladım. Bu sizlere üçüncü sorumdur.
Sevgiyle guveni ayir ayri ayri.degerlendir.

Sevecegin zaman secersin guvenecegin zaman secersin. Hem sevip hem guvendigin kisiyi de birakma yoldas ol ona tam paralellikte guven ver ve seni sevsin.
 
Bana kalırsa güven konusuna çok yanlış bakıyoruz. Birine tamamen güvenmek zaten mümkün değildir buna kendimiz de dahiliz. Zaman faktörü var, henüz rastlamamış olduğumuz duygular, psikolojik durumlar, karmaşalar... Artı olarak insanların kendilerine göre benimsedikleri doğruları ve karakterleri var. Yanisi bir insana güvenebileceğiniz konular da vardır güvenemeyeceğiniz konular da.Önemli olan bunun ayrımını yapabilmek. Bunun sevgiyle bir alakası olmamalıdır. Ki sevgiyle güven arasında bağ kuranlar da pembe gözlüklü arkadaşlarımızdır. Az buçuk realist olmakta fayda var diye düşünüyorum. Karşınızdaki insanı güvenemeyeceğiniz konularla da kabul edebiliyorsanız sorun yok demektir.
 
güvenmediğiniz birini mümkünse sevmemeye çalışın güvenemediğiniz kişilerden uzak durun mümkün olduğunca
 
spam olacak ama demesem olmazdı güvenmek için bazı şanslar da vermek gerekiyor insanlara kalpler kırılmamalı yani
 
Bencede ikisi birbirinden bağımsız iki duygudur. Gün gelir insan ençok güvendiği sevdiğinden bile ihanete uğrar.yada birini sevmezsin ama güvenirsin.

Kendimden örnek vereyim;aynı işyerinde birlikte çalıştığım iş arkadaşımla karakterlerimiz tamamen zıttı ve defalarca kavga sınırına varacak kadar tartışmışızdır. Ama haram yememeye özen gösterdiğim için yeni açmak istediği işin başına beni koymak istediğini, ancak bana güvenebileceğini söylüyordu. Kısacası, insan sevmediği, anlaşamadığı kişiyede güvenebilir.
 
Birbirleri ile geçimsiz ve sürekli mahallede skandallara imza atan bir karı-koca vardı.
Zamanla öyle nefret ve karşılıklı intikam alışverişine dönmüştü ki olay gecenin bir yarısı polisler artık eksik olmuyordu. Kanlı bıçaklı kavgalar ambulanslar derken bir keresinde tüp bile patlatmışlardı. Duyumlara göre kadın tüpü açıp intihar etmeye yeltenmiş adam mutfağın kapısını kırıp girerken nasıl olduysa tüpü patlatmayı başarmışlar.

Boşandılar. Adam başkasıyla evlendi. Kadın da evlendi. Aile dostlarımız oldukları için de her iki tarafla da irtibattaydık. Ama birbirlerini sürekli mahkemeye veriyorlardı. Bir ara her akşam dedikodu dinler olmuştuk - neyse... uzun hikaye.


Kadın kanser oldu ! Ama hala dava açtırmaya devam ediyordu. Adam Allaha havale etmişti. Savunma veriyordu sadece. Kadın babadan daha varlıklıydı. Neyse uzun hikaye orası da.

Kadının kastalığı iyice fenalaştı. Yeni kocası yalnız bırakmıyordu onu. Ve kadın bütün davalarını geri çekti. Vesiyetini istettirdi ve neyi var neyi yoksa eski kocasına bıraktı. Şimdi nefret kişisel bişey. Ama kişilik ölüm döşeğindeyken etkisiz kaldığı için ego aradan çekiliyor. İnsan asıl güvenebiliceği kişinin aslında yok etmek istediği kişi olduğunu anlayabiliyor !




*****


Hz. Muhammed SAV de el-emin lakaplı idi. PEygamberlik geldiğinde bile en azılı inkarcılar Ona gözü kapalı güveniyorlardı. Dünyevi bir şey söylese mesela bir düşman ordusu geliyor dese tüm Kureyş ona itibar eder ve savaş hazırlığı yapardı. O derece nam salmıştı. Ama getirdiği şeyi kabullenemiyorlardı. Güven sorunu asla yoktu. Şimdi bu böyle bişeydir. Sevgi ve nefret başka güven bambaşkadır.
 
Pek tabi mümkündür.
Sevgi duygusuyla güven duygusu aynı kaynaktan beslenmezler ama birbirlerini mutlak surette beslerler.
 
Geri
Üst