İncil'den Uzaylı Hikayeleri

Kazan

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Tem 2019
Mesajlar
8
Tepkime puanı
17
Bir UFO gördünüz ve bunu uçan cisim, uçak, uzaylı, roket, motor ve jet kelimeleri olmadan karşınızdakine anlatmaya çalışın. Çok zor değil mi?

"Bu cisim gök gibi gürüldüyor, sert, rüzgar gibi esintilere sebep oluyor, güneş gibi ışıldıyor ve seçilmiş olanları içine alıyor ve meleklerle beraber cennete yükseliyor. İşte burada da buna çok benzer bir anlatım var.

Uzaylı Gören Masum Köylü Hezekiel'in Hikayesi

Hezekiel 1

1- Otuzuncu yılda, dördüncü ayın beşinci günü Kevar Irmağı kıyısında sürgünde yaşayanlar arasındayken gökler açıldı, Tanrı'dan gelen görüntüler gördüm.

2- Kral Yehoyakin'in sürgünlüğünün beşinci yılında, ayın beşinci günü

3- Kildan ülkesinde, Kevar Irmağı kıyısında RAB Buzi oğlu Peygamber Hezekiel'e seslendi. RAB'bin eli orada onun üzerindeydi.

a2a9dfe1-7adf-4f50-81b7-4fac28640976.jpg


4- Kuzeyden esen kasırganın göz alıcı bir ışıkla çevrelenmiş, etrafına alevler saçan bir bulutla geldiğini gördüm. Ateşin ortası ışıldayan metali andırıyordu.

5- En ortasında insana benzer dört canlı yaratık duruyordu;

6- Her birinin dört yüzü, dört kanadı vardı.

7- Bacakları dimdikti, ayakları buzağı ayağına benziyor ve cilalı tunç gibi parlıyordu.

8- Dört yanlarında, kanatların altında insan elleri vardı. Dördünün de yüzleri, kanatları vardı.

9- Kanatları birbirine değerek dosdoğru ilerliyor, ilerlerken sağa sola dönmüyordu.

10- Her yaratığın dört yüzü vardı: Önde dördünün yüzü insan yüzüne, sağda dördünün aslan yüzüne, solda dördünün öküz yüzüne, arkada dördünün kartal yüzüne benzer bir yüzü vardı.

11- Yüzleri böyleydi. Kanatları yukarıya doğru açılmıştı. Her yaratığın iki kanadı yanda öbür yaratıkların kanadına değiyor, iki kanatla da bedenlerini örtüyordu.

ufo_prophet.jpg


12- Her biri dosdoğru ilerliyordu. Dümenleri onları nereye yönlendirirse, sağa sola sapmadan oraya gidiyorlardı.

13- Canlı yaratıkların görünüşü yanan ateş közleri ya da meşale gibiydi. Ateş yaratıkların ortasında hareket ediyordu; ışık saçıyor ve içinden şimşekler çakıyordu.

14- Yaratıklar şimşek çakar gibi hızla ileri geri gidip geliyorlardı.

15- Bu dört yüzlü yaratıklara bakarken, her birinin yanında, dört tane yere değen bir tekerlek gördüm.

16- Tekerleklerin görünüşü ve yapısı şöyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve dördü de birbirine benziyordu. Görünüşleri ve yapılışları iç içe girmiş bir tekerlek gibiydi.

17- Hareket edince yaratıkların baktıkları dört yönden birine doğru sağa sola sapmadan ilerliyordu.

18- Tekerleklerin kenarı yüksek ve korkunçtu; hepsi çepeçevre gözlerle doluydu.

19- Canlı yaratıklar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyordu; yaratıklar yerden yükseldikçe, tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu.

DYCq_kjXUAIn6rF.jpg:large


20- Dümenleri onları nereye yönlendirirse oraya gidiyorlardı. Tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

21- Yaratıklar hareket ettiğinde onlar da hareket ediyor, yaratıklar durduğunda onlar da duruyor, yaratıklar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

22- Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunç bir şey canlı yaratıkların başları üzerine yayılmıştı.

23- Kubbenin altında kanatlarının biri öbürünün kanatlarına doğru açılmıştı. Her birinin bedenini örten başka iki kanadı vardı.

24- Yaratıklar hareket edince, kanatlarının çıkardığı sesi duydum. Gürül gürül akan suların çağıltısını, Her Şeye Gücü Yeten'in sesini, bir ordunun gürültüsünü ansıtıyordu. Durunca kanatlarını indiriyorlardı.

25- Kanatları inik dururken, başları üzerindeki kubbeden bir ses duyuldu.

26- Başları üzerindeki kubbenin üstünde laciverttaşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu.

27- Gördüm ki, beli andıran kısmının yukarısı içi ateş dolu maden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu ve çevresi göz alıcı kırmızı bir ışıkla kuşatılmıştı.

throne%20close.jpg


28- Görünüşü yağmurlu bir gün bulutların arasında oluşan gökkuşağına benziyordu. Öyleydi çevresini saran parlaklık. RAB'bin görkemini andıran olayın görünüşü böyleydi. Görünce, yüzüstü yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.

Hezekiel 2

1- Bana, "Ey insanoğlu, ayağa kalk, seninle konuşacağım" dedi.

2- O benimle konuşur konuşmaz Ruh içime girdi, beni ayaklarımın üzerinde durdurdu; benimle konuşanı duydum.

3- Bana, "Ey insanoğlu, seni İsrail halkına, bana başkaldıran o asi ulusa gönderiyorum" dedi, "Onlar ve ataları bugüne kadar bana karşı geldiler.

4- Bu halk dikbaşlı ve inatçıdır. Seni onlara gönderiyorum. Onlara, 'Egemen RAB şöyle diyor diyeceksin.

5- Bu asi halk seni ister dinlesin, ister dinlemesin, yine de aralarında bir peygamber olduğunu bilecektir.

6- Sen, ey insanoğlu, onlardan ve sözlerinden korkma! Çevrende çalılar, dikenler olsa, akrepler arasında yaşasan bile korkma. Asi bir halk olsalar bile, onların söyleyeceklerinden korkma, onlar yüzünden yılgınlığa düşme.

7- Seni ister dinlesinler, ister dinlemesinler, onlara sözlerimi söyleyeceksin. Çünkü onlar asi bir halktır.

8- Sen, ey insanoğlu, sana söyleyeceğimi dinle! Bu başkaldıran halk gibi asi olma! Ağzını aç, sana vereceğimi ye!"

Ezekiel%27s_vision.jpg


9- Baktım, bana doğru uzanmış bir el gördüm; içinde tomar halinde bir kitap vardı.

10- Tomarı önümde açtı, her iki yanı da yazılıydı. Orada ağıtlar, iniltiler, figanlar yazılıydı.

Hezekiel 3

12- Sonra Ruh beni kaldırdı ve arkamda, "RAB'bin görkemine kendi yerinde övgüler olsun!" diye büyük bir gürleme duydum.

13- Canlı yaratıkların birbirine çarpan kanatlarının çıkardığı sesi, yanlarındaki tekerleklerin gürültüsünü, büyük bir gürleme duydum.

14- Ruh beni kaldırıp götürdü. RAB'bin güçlü eli üzerimde olduğu halde, üzüntüyle, öfkeyle gittim.

Hezekiel 8

1- Sürgünlüğün altıncı yılı, altıncı ayın beşinci günü evde İsrail'in ileri gelenleriyle otururken Egemen RAB'bin eli bana dokundu.

2- Baktım, insana benzer birini gördüm: Görünüşü, belinden aşağısı ateş gibi metal, belinden yukarısı metal gibi ışıldıyordu.

Bible-Say-About-Aliens.jpg


3- Eli andıran bir şey uzatıp beni saçlarımdan tuttu. Ruh beni yerle gök arasına kaldırdı ve Tanrı'dan gelen görümlerde Kudüs'e, iç avlunun kuzeye bakan kapısının giriş bölümüne götürdü. Tanrı'nın kıskançlığını uyandıran kıskançlık putu orada dikiliydi.

Devam edecek...
 
Üst