"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

İmkansız !

egedesouza

Kayıtlı Üye
35510-3-4-2fb91.jpg



Hikayemiz, göreceli olan imkansızın bireye ne ifade ettiğini kısaca anlatmakta... Dr. David J. Schwartz ''Bir Şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar" der.


Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler.
Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.
Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya
çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak
olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar.

Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini
anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda
o zeminde 30 santimden fazla zıplayamamayı öğrenirler.

Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve
tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit
yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe
zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.

Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı 'hayat dersi'ne sadık
halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar.
Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel varlığını sürdürmektedir.

Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini
göstermektedir.

Bu pirelerin yaşadıklarına 'cam tavan sendromu' denir. Bir insanın
gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. Cam tavanınız
hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir.


Kıssadan Hisse...


İnsan inandığına denk, yapabileceğini düşündüğü kadardır.
Herşey beynimizde başlar, beynimizde biter.

Her birey kendi vizyonu ölçeğinde, yaşam misyonunu kendisine biçer.
Ümit sevgiden sonra en kıymetli değerdir.

Kendi engellerimizi, kendi dogmalarımızı kendimizden başka yıkacak kimse yoktur.

Resimdeki çocukler gibi ulaşmak istediğiniz yaşam merdiveni hangisi ise, yolculuğunuz da odur.

Bireyin hayattaki en büyük başarısı kendi kendi ile başedebilmesidir.

Bunu başaran; birey olabilmenin, hayatını yönlendirebilmenin gücünü ellerinde hisseder ve kendini gerçekleştirir.

Dilerim öyle olur!

(Alıntı)
 
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz, kutlarım.

Hayatta karşılaştığımız başarısızlıkların kalıcı olduğunu düşündüğümüz zamanlar olabilir. Oysa hayatın kendisi hareketi ve değişimi içerir. Başarısız ve üzücü olaylarla karşılaştığımız zaman ''bu da geçer'' diyebilmek, iç huzura bir kapı açar. Yeniden harekete geçmek ve aldığımız kararları almadan önce nasıl karar alacağımızı bilmemiz gerek. Konfüçyus'un bir sözü vardır ''Üstün insan demek, seçkin insan demektir''. Gelişimin olmassa olmazı olgunluktur, umuttur, kararlılıktır, olayları beynimizde imgeleyebilmek ve analiz etmektir. Haklısınız sevgili egedesoza, en önemlisi herşey beynimizde başlar ve beynimizde biter.

''Korkularınızdan kaçmayın. Siz kaçtıkça onlar kovalar. Korkularınızla dövüşün. Onlara meydan okuyun. O zaman onlar dönüp kaçmaya başlarlar. Korkunuz giderilmedikçe kendinize tam olarak güvenen biri olamazsınız.'' Dale Carnegie

Gelişimimize bir yararı olur kanısıyla Dale Carnegie den alıntıyıda eklemek istedim, sevgiler.
 
Geri
Üst