İlişkilerle İlgili Bazı Uyarılar

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Arkadaşlar sizlere fark ettiğim bazı gerçekleri paylaşmak istiyorum...Bazen bir erkek arkadaşınız,sevgiliniz,dostunuz ya da tanıdığınız size çok hoyrat davranır ve sebebini bilemezsiniz ya....Bunun sebebi gayet basit...Bizi kıracakları ya da üzecekleri durumları aslında biz kendimiz yaratıyoruz...Örneğin sevdiğiniz biri bir buluşmaya bir kere geç kalıyor ve siz bir şey olmamış gibi davranıyorsunuz...Karşıdaki özür dileme gereğinde bile bulunmuyor...Siz aslında ''dakikliğe''ne kadar önem verdiğinizi belli eden sözler ya da davranışta bulunsanız bir daha o davranışa maruz kalmayacaksınız ama artık karşı taraf sizin bundan etkilenmediğinizi sanarak defalarca aynı olayı tekrarlayacağından şüpheniz olmasın...5.kere yaptığında tepki gösteriyorsanız çok geç oluyor,bu sefer onlar size delirmişsiniz gibi bakıyorlar...Ne oldu şimdi?Bugüne kadar sorun yoktu değil mi?O kişiye kızmaya hakkınız yok ,siz müsade ettiniz...Başka bir örnek:Mesajlaşmayı çok sevdiğiniz halde erkek arkadaşınız sevmediği için siz de bu özelliğinizden vazgeçiyorsanız ve siz de sevmiyor gibi davranıyorsanız geçmiş olsun...Karşı taraf da sizin bunu istediğinizi düşünüp beş kere mesaj atacaksa artık rahat bir moda girecek ve mesaj atmayı umursamadığı gibi bunu beklediğinizden bile haberi olmayacaktır....Ya da çok hoşgörülü davranıyorsanız ,siz sürekli yumuşak tarafınızı göstermeye çalışıyorsanız insanlara ''nasıl olsa çok affedici''diyerek size çok büyük hatalar yapmaktan hiç kimse çekinmeyecektir....Tekrar belirtmek istiyorum,sınırlarınızı çok iyi çizin!Kaybetmekten korkarak sınır çizmediğimiz her kişiyi kaybediyoruz aslında....Sınırlar çizince inanın ki,kaybedeceğinizi sanıyorsunuz başta ama aksine ilişkileriniz daha da güçleniyor...Siz de şaşıracaksınız....Çizgilerinizi,kurallarınızı,rahatsızlıklarınızı belirtirken çekinmeyin...Saygı duyulmayınca sevgi de duyulmuyormuş,ben bunu anladım ve yakın zamanda deneyimledim...Siz kendinize verdiğiniz değeri ya da saygıyı karşı tarafa belli etmezseniz(enerji olarak da yansıtılırsa daha da iyi olur,auranıza da etki ederse daha da iyi olur)hiç kimse sizin değerinizi size durduk yere vermiyor....Siz kendinize sahip çıkmazsanız kimse sizin yerinize ''Dur ben şu kişinin hakkını ona teslim edeyim''demiyor....Hani bazen dersiniz ya :''Bana bunu nasıl yaptı?'' ya da ''İlişkimize,bize nasıl kıydı?'' Çok rahat yaparlar,çünkü ''affedebileceğinizi''düşünüyorlar ya da hiç umursamayacağınızı..Şimdiye kadar sizinle birlikte bazı olaylar yaşamışlardır ve siz gereken tepkileri vermemişsinizdir,size iki üç katını yaparlar,çünkü izin vermemeniz gereken yerlerde çok alttan almışsınızdır....Kimse de sizin ''çok üzüleceğinizi,kırılacağınızı''düşünmez...Çünkü siz onlara göre çok pozitif(bence toksik pozitiflik) insanlarsınız ve biraz zaman geçiçnce nasıl olsa unutursunuz ve affedersiniz...Lütfen bunu yapmayın!Uzaktan özendiğiniz,gıptayla baktığınız ilişkilerin hepsinde kadın da erkek de arkadaşlar da kendi değerini bilenler ve bunu başkasına da göstermekten çekinmeyenler arasında olur...Demem o ki ;''Biz bazen ipi kendi elimizle verip bizi asmalarını''bekliyoruz(alıntı)Kimse siz belli etmedikçe size değer vermez...Artık kimseye kızmayın,kendinize de kızmayın!Sadece uyanın!Bu söylediklerim üzülmek istemeyenler için...Derseniz ki:'' Ben karşılıksız da severim,her türlü cefayı da çekerim''ona da sözüm yok...Sonrasında toparlanmak zor oluyor...Son zamanlarda duyduğumuz bu alma-verme dengesi çok doğruymuş...Eğer siz 10 birim yapıp karşı 1 yapıyorsa bu ilişki de sürmüyor...Eskiden hiç inanmazdım,doğal olmaya,sevgi akıtmaya inanırdım ama yaşadıklarımdan sonra istesem de eskisi gibi olamadığımı ve dönüşmek zorunda kaldığımı hayretler içinde gördüm.Kaybetmekten korktuğum herkese normal ya da olması gerekenden daha az yaklaşmışım....Sonradan fark ettim,herşey daha iyiye gitti...Söylediklerinizi ve davranışlarınızı birine daha hoş görünmek için ayarlamayın,kim olduğunuzu göstermekten çekinmeyin...Kaybetmekten korkmayınca zaten üsütnüze değişik bir enerji geliyor...Kalan baştan kalıyor giden de baştan gidiyor...Kimseye kendi değerinizi anlatmak ya da ispat etmek zorunda kalmazsınız...Açıklamalarla yorulmazsınız...''Siz kendi değerinizi bilin''sözünü çok daha iyi anladım...Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir...Bugün bunu sizlerle paylaşamak istedim...
 

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
702
Tepkime puanı
1,221
Kişisel gelişim kitaplarının tek satırlık "Kendinizin değerini bilin, kendinizi sevin." özetini deneyerek öğrenmek oluyor bu durum. Malesef Bu durumdan sonra paranın gücünü öğreniyorsunuz.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Kendinizi sevin ama empatiyi de unutun :)
Empati kurulması gerekn yerler de var ama dozunda aşırı empati zaten zarar veriyor...Diikat ederseniz kendisiyle daha ilgili insanlar ve empati yapmayanlar daha kırıcı oluyor....Empati de önemli ama yerinde ve zamanında ,maalesef empati yapmayı henüz bırakamadım...Ama eskiye nazaran hem kendimi hem karşı tarafı düşünüyorum...Sadece karşı tarafı düşünüp de kendini yok saymak zaten insana kaybettiriyor...Karşı tarafla empati yapmak kendini ''hiç''etmek anlamına gelmemeli...Yukarıda anlattığım daha çok ''sözlerinize''çok dikkat edin...Konuşurken söylediğiniz herhangi bir kelime(karşı tarafa uyum sağlamak için olanlar)sonra size incitilme olarak geri dönebiliyor...Yoksa o yansıttığınız sizin kişiliğinizse zaten sorun yok,kırılmazsınız zaten....Umarım anlatabilmişimdir:)
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Örneklere devam edelim:Erkek arkadaşınız ya da kız arkadaşınız özgürlüğüne çok düşkün olduğunu söylüyor ve siz de uyum sağlamak için ''çok özgürmüş''gibi davranıyorsunuz...Eğer gerçekten ''özgürlüğünüze''düşkünseniz bunda sorun yok zaten...Ama karşı taraf evliliği düşünmediğini söylediğinde siz''yuva kurmak isteyen''biriyseniz ve siz de ''bağımsızlığınızı''vurgulamaya çalışıyorsanız yanlış oluyor...Sırf kaybetmemek için aslında olduğunuz kişiliğin dışına çıkıyorsunuz ve siz ayrıldıktan sonra o kişi başkasıyla evleniyor...Üzülmeyin o zaman!Aslında o kişi de çok da ''özgür''biri değil ama sizinle öyle olabiliyor...Aradığınız belki de aynı ama elmayken erik gibi davrandığımız için ilişkiler sürmüyor....Dönüp dolaşıp maskelere geliyoruz ama siz karşı tarafın maskelerini indireceğinize kendinizin ne isteyip istemediğini iyice belirleyin,kendinizi tanıyorsanız sorun olmuyor zaten...Kimseye bir şey dayatmayın ,sadece sınırınız nerede başlıyor?Nerede bitiyor?Siz aslında ne istiyorsunuz?
Ara sıra eğlenmek için ya da hayatla dalga geçebileceğiniz kişilerle güzel zamanlar geçirmek mutlu eder insanları...Ama eğer gerçekten ciddi duygular içindeyseniz söylediklerim önem kazanıyor...Yoksa her ilişki için demiyorum ...Gerçekten sevdiğiniz ve başka hayaller kurmaya başladığınız insanlar için geçerli bu söylediklerim....Evet başta ''özgür''olmak''istiyordum ama ''seninle''fikrim değişti de diyebilirsiniz...Bir söz ağzınızdan çıktı diye de dürüst ya da sadık olmak uğruna körü körüne aynı duygulara,sözlere bağlanmayın,eğer böyle bir durumun içindeyseniz değiştiğinizi de belli ederek hala kurtarma şansınız olabilir demek istiyorum...O yüzden yazdım bu yazıyı...Kendinize verdiğiniz değeri göstermek için ya da sınır çizmek için asla geç değildir...İlişkilerinizdeki dinamikleri yerine oturtabilirsiniz....Daha önceden olup da şu anda o ilişkilerde değilseniz önünüzdeki yeni ilişkiler için artık tepkilerinizi değiştirin,üzülmek istemiyorsanız...Dediğim gibi herkes için geçerli değil bu söylediklerim...Son zamanlarda ben de çevremdeki herkes de ,özellikle kadınlar(erkeklerin de başına geliyor)bu konudan çok şikayetçi olduğumuz için vardığım sonuçları paylaşmak istedim...Anlattıklarım çağımızın bir sorunu...5 yıllık ilişkisinden ayrılıp 2 aylık sevgilisiyle evlenenler var....Çünkü o iki aydır görüşülen kızların ailesi hemen o kişiyle tanışmak istediğini ve olayı ciddiyete dökmek istediklerini söylüyorlar...Oysaki gururlu olduğunu zanneden ve erkek arkadaşlarından ya da kız arkadaşlarından çekindikleri için hiç böyle bir konuyu açamayan görünürde ''modern,anlayışlı''aileler de evlatlarıyla birlikte olanları içine atıyor...Eğer böyle düşünceleriniz varsa söylemekten çekinmeyin,giden gitsin ve kalanı da görmüş olursunuz...Gerçek sevgi mi değil mi ortaya çıkar zaten...Üzülmeye gerek yok....Ben sadece sevdiği kişilerle ''evlenmeyi''düşünenlere değil genel geçer bütün ilişkilerinizde de kırılmak,incinmek istemiyorsanız,kendi psikolojinizi korumak istiyorsanız herkes sizin gönlünüzden kolaylıkla geçemesin,kolayca arkadaşınız ,dostunuz yapmayın hiç kimseyi....Size bir şey daha söyleyeyim mi?Bir kişi için aşırı fedakarlık yapınca o kadar yoruluyorsunuz ki artık siz istemiyorsunuz o kişiyi...Şimdi karşı taraf da şok oluyor o zaman....Hem sınırlarını bilmeyen hem de karşı tarafı cepte gören herkes bir şekilde zararlı çıkıyor..Aslında iki taraf için de hiç iyi değil...Birisi de size aşırı verici davranıyorsa onu da durdurun...Kısaca dönüp dolaşıp ''denge''meselesine geliyoruz arkadaşlarım...Hani çok emek verilen kişiyi çok seviyorduk ya,bir yere kadar doğru ,ondan sonra usandırıcı geliyor...Biz sadece kendi emeklerimizi çok seviyoruz o zaman....Siz sadece neye müsade etmeyeceğinizi,neyin sizi rahatsız ettiğini,çizgilerinizi,geçemeyecekleri alanları insanlara gösterin ve onların da gösterdiklerine saygı duyun ,ancak bu şekilde uzun yıllar sevdiklerinizle birlikte geçirebilirsiniz...
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,583
Tepkime puanı
7,417
İş
Witch
Bu tarz ilişkiler yaşayanlar genelde empatlar oluyor, empati iyidir ama fazlası zarardır, önce ben demeyi öğrenmediğin sürece insanlar seni hep sonuncu plana atar, hayat birilerinin yedeğinin yedeği olmak için fazla kısa, uzun olsa bile insanlar buna değmez.
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
Empatiyi sadece acı çekmek için kullanmayın. Karşınızdaki insanın profilini size direk çıkartabiliyor doğru açıdan bakarsanız. Yerinde kullanıldığında güzel yetenek.
Kısa bir önerim de var, bu Dünyanın finalinde diğer tarafa yine yalnız gidiyoruz. Dolayısıyla en çok kendinizi sevin, kendi içinizdeki ilişkiyi diri tutun. Gerisi zamanla düzelir. Hiçbir şey sizden önemli değil.
 
Üst