"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Her şeyi kafaya takıyorum.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan mehmet970
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

mehmet970

Kayıtlı Üye
Başlıktan da anlaşacağı üzere herşeyi kafama takıyorum , mesela yataktan gelen sesi telefonun ekranında pisliği bilgisayardaki bir sorunu sürekli kafamda dolandırıyorum. Engel olmaya çalışıyorum ama olmuyor. Elimden gelmiyor hani kendime hakim olmak.
Bunun üstesinden nasıl gelirim lütfen yardımcı olur musunuz? Delirmek üzereyim.
 
Başlıktan da anlaşacağı üzere herşeyi kafama takıyorum , mesela yataktan gelen sesi telefonun ekranında pisliği bilgisayardaki bir sorunu sürekli kafamda dolandırıyorum. Engel olmaya çalışıyorum ama olmuyor. Elimden gelmiyor hani kendime hakim olmak.
Bunun üstesinden nasıl gelirim lütfen yardımcı olur musunuz? Delirmek üzereyim.
Sal gitsin. Neden sorun ediyorsun ki. Koyver gitsin bakalım ne olacak
 
Aynı sorun bende de var. En ufak şeyleri takıp kolayca sinirleniyorum. Benim en takıntılı olduğum konular sesler ve temizlik. Şansıma gürültülü bir apartmanda oturuyorum ve hiç huzurum yok. Komşular sussa kuşları susmuyor. Sanki benim evdeymiş de ben besliyormuşum kadar net geliyor sesi ve ben kuşlardan korkan biriyim. Buna katlanmak çok sinir bozucu. Çözümü son ses TV ve müzik açmakta buluyorum ama o da nereye kadar. Psikiyatristlerin de tek yaptığı ilaç yazıp yollamak.
 
Kendinle yüzleşmekten korkuyorsun ve bilinç altın sen kendinle baş başa kalıp delirme diye sürekli sanal ve onemsiz şeyleri sana servis ediyor.

Kendinle yüzleşmeye hazır değilsin, kendini kabul etmeye de hazır değilsin çünkü.

Takıntıların olmasa beynin daha büyük soruna karşı iflas ederdi.

Kendini sorgula. Kendine karşı dürüst olmayı öğren. Yaptığın işlerde, harcadığın mesailerde hal ve hareketlerinin, niyetinin ve gizlediğin niyetinin öz saygına uygun olup olmadığını denetle.

Herşeyin cevabı da, şifası da, cezası da içindeki genlerde yatıyor.
 
Kendinle yüzleşmekten korkuyorsun ve bilinç altın sen kendinle baş başa kalıp delirme diye sürekli sanal ve onemsiz şeyleri sana servis ediyor.

Kendinle yüzleşmeye hazır değilsin, kendini kabul etmeye de hazır değilsin çünkü.

Takıntıların olmasa beynin daha büyük soruna karşı iflas ederdi.

Kendini sorgula. Kendine karşı dürüst olmayı öğren. Yaptığın işlerde, harcadığın mesailerde hal ve hareketlerinin, niyetinin ve gizlediğin niyetinin öz saygına uygun olup olmadığını denetle.

Herşeyin cevabı da, şifası da, cezası da içindeki genlerde yatıyor.
Madem içimizde saklı asıl mesele, biz bunu nasıl bulup ortaya çıkaracağız? Yüzleşmeyi nasıl gerçekleştireceğiz?
 
Madem içimizde saklı asıl mesele, biz bunu nasıl bulup ortaya çıkaracağız? Yüzleşmeyi nasıl gerçekleştireceğiz?
Konu neyse üzerine giderek. Mesela hala oğlu bu gün beni biraz sinirlendirmeyi başardı. Ama bunu üst seviyelere çekip kendinde bana el kaldıracak cesareti bulursa nazikçe dövüp bir daha olmamasını sağlayacağım. Böylece ben içimden kötü enerjiyi atmış olacağım, hala oğlu da doğru yolu bulmuş olacak. Kimsenin işine karışmayacak :) Önemli olan sorunu yapıcı şekilde defetmek :D
 
Konu neyse üzerine giderek. Mesela hala oğlu bu gün beni biraz sinirlendirmeyi başardı. Ama bunu üst seviyelere çekip kendinde bana el kaldıracak cesareti bulursa nazikçe dövüp bir daha olmamasını sağlayacağım. Böylece ben içimden kötü enerjiyi atmış olacağım, hala oğlu da doğru yolu bulmuş olacak. Kimsenin işine karışmayacak :) Önemli olan sorunu yapıcı şekilde defetmek :D
O zaman size göre benim çıkıp komşuları tek tek nazikçe dövmem lazım. :)
 
Biz de gürültülü bir apartmandaydık üniversitede. Tek garip olan ses yapan biz değildik. Dayıların yarısıyla kavga ederek, yarısıyla anlaşarak gece gürültüyü bir şekilde kestik. Mesela kuş besleyenlerle tatlı dille konuşup yatak odandan uzak bir odaya almalarını sağlayabilirsin. Veya kulak tıkacı da olabilir bilemiyorum. Ama zor bir durum onu biliyorum :)
 
Konuşmaz olur muyuz hiç. Nato kafa nato mermer. Artık inat ettiklerini düşünmeye başladım. Kulak tıkacı da bir yere kadar. Onu da denedim. Yalnız bu sefer de kendi alarmımı duyma sorunum olacak diye gece takamadım. Tek çare taşınmak ama ona da imkanlar el vermiyor.
 
Bu konuda biraz empati yapabiliyorum aslında. Ben de biraz fazla mükemmelliyetçi birisiyimdir ve her şey hemen gözüme çarpar.. Ama buna profesyonel açıdan yaklaşmazsanız işler daha dayanılabilir bir hal alıyor bence. O an yaşıyor olduğunuz bir sorunun pozitif yanına odaklanmak gibi. Bir süre sonra umursamamayı başarıyorsunuz. Yani aslında bu sorun duruk yere başlamadı muhtemelen. Bir alt yapısı var. Sadece sizi rahatsız eden şeyin zıttını yaparak ne olacağını görmeyi deneyin.
 
İtiraf etmem gerekirse;sorun mu değil mi bilmiyorum ama simetri hassasiyetliyim. Duvardaki tablonun az yamuk durması, sehpada ki biblonun eğreti durması, masanın diğer masaların hizasından kaymış olması vb vb. O anda imkan varsa düzeltirim, yoksa dikkatimi çeker durur.
 
İtiraf etmem gerekirse;sorun mu değil mi bilmiyorum ama simetri hassasiyetliyim. Duvardaki tablonun az yamuk durması, sehpada ki biblonun eğreti durması, masanın diğer masaların hizasından kaymış olması vb vb. O anda imkan varsa düzeltirim, yoksa dikkatimi çeker durur.
Aslında şu an kusurların da güzel olabileceği hakkında bir şey yazmak istiyorum ama dürtülerim bana engel oluyor.. Simetri takıntılığı benim sevdiğim bir şey ve oldukça faydalı bence. Her şeyin pürüzsüz ve düzenli olmasını seviyorum ? Aynı şekilde temizlik versiyonu da sevdiğim bir şey ama hiç girmeyeyim o konuya.

Bu tür durumlar aynı kategoriye sokuluyor genelde ve tedavisini isteyenler için kendilerini zorlamalarını isteniyor. Ne kadar zorlasa bile bir yeri dağıtmak, orayı öyle bırakmak gibi. Bunun sizin için kendinizi gözlemleme fırsatı doğurduğu ise ayrı bir gerçek bence.
 
Aslında şu an kusurların da güzel olabileceği hakkında bir şey yazmak istiyorum ama dürtülerim bana engel oluyor.. Simetri takıntılığı benim sevdiğim bir şey ve oldukça faydalı bence. Her şeyin pürüzsüz ve düzenli olmasını seviyorum ? Aynı şekilde temizlik versiyonu da sevdiğim bir şey ama hiç girmeyeyim o konuya.

Bu tür durumlar aynı kategoriye sokuluyor genelde ve tedavisini isteyenler için kendilerini zorlamalarını isteniyor. Ne kadar zorlasa bile bir yeri dağıtmak, orayı öyle bırakmak gibi. Bunun sizin için kendinizi gözlemleme fırsatı doğurduğu ise ayrı bir gerçek bence.
Haklısınız. Bu durumdan şikayetçi olduğum söylenemez. Çünkü gayet titiz ve derli topluyum :) ev arkadaşlarım işe gitseler dahi yataklarını dağınık bıraktıkları halde ben uyanır uyanmaz topluyorum çünkü derli toplu görmeliyim. Kimseninde bu takıntımdan rahatsız olacağını sanmam, aksine farkına varanlar tarafından takdir edilmişliğim bile vardır :)
 
Başlıktan da anlaşacağı üzere herşeyi kafama takıyorum , mesela yataktan gelen sesi telefonun ekranında pisliği bilgisayardaki bir sorunu sürekli kafamda dolandırıyorum. Engel olmaya çalışıyorum ama olmuyor. Elimden gelmiyor hani kendime hakim olmak.
Bunun üstesinden nasıl gelirim lütfen yardımcı olur musunuz? Delirmek üzereyim.
Obsesyonun, her an "ben panik ataga ya da anksiyeteye evrilebilirim" şeklinde sinyaller göndermeye başlamış. Sinsi sinsi ilerliyor.

Ama takıntılarını bütünüyle hastalık olarak görme. Güzel yönleri de var. Biz şu an yalnızca dürtüsel olarak kendine engel olamayışını ortadan kaldırmak istiyoruz. Çünkü hassasiyetler herkesin hayatının muhakkak bir alanına yansır. Kiminin insanlara yönelik olur, kiminin işine, kiminin çocuklarının bakımına, kiminin güzelliğine, kiminin kilosuna uzar gider yani...

Kurtulmak için çeşitli yöntemler var. Kişiden kişiye değişir aslında ama gevşeme yöntemi işe yarayabilir.

Yani tamda o anlarda olumsuz düşünceler yerine olumlu imajlara odaklanmayı sağlayabilirsin.
Düşüncemizi en kolay şekilde nefesimize odaklayabiliriz mesela. Nasıl nefes alıp verdiğimizi, düşündüğümüzde ve nefesin ritmini kontrol edebildiğimizde, sanki kontrol edilemeyen bu organizmada kontrol edilebilir bir gedik açılmış olur. İradi dikkatimiz ve seçimimizle nefesimiz üzerine kuracağımız kontrol duygusu bir süre sonra yavaş ve sakin nefesler alıp vererek beynin biyolojik yapısını değiştirmemiz yardımcı olur.
Denemeye değer. Inatla ve ısrarla...

Tek başına bu işin altından kalkabileceğine inanıyorsan başarabilirsin çünkü psikologlar da bunlarla müdahale ediyor. Sonuç alamayınca da ilaç tedavisi...
Sen önce kendin dene sonra gidersin.

Maruz bırakma yöntemi de var.
Daha çok bilgisayarda pislik olsun artık ufak olanı gözüne takılmaz bile, çünkü hepsi pis. ?
Bu sefer de temiz olan kısım gözüne batarmış, asdghkkslll??

Ya da alıştırma yöntemi.
Seviye seviye... Önce sevdiğin bir sesle uyu sonra saat sesiyle dene bunu.

Ve yahut bir gün çok yorgun ol ve kendini uykusuz bırak saat sesi odadayken uyumaya yelten ve kendini buna zorla vs.
 
Vala hiçbi şeyi kafama takmam değiştirebileceğim bir şeyse çözerim çözme imkanım yoksa zamana bırakırım.. ne kadar çabalarsan çabala hayat prosedüründe yürür ölecek ölür doğacak doğar evlenecek evlenir hiçbir şeyi değiştiremezsin.. sorması ayıp ama balık burcumusun.. genelde balık burcu olanlar çok kafayı takar bu gibi şeylere..
 
Geri
Üst