"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Hayatı unutma

Mefetseger

Elit Üye
Hazır mutluluk reçetelerine kulak asmasanız bile varsa günlüğünüze açtığınız yeni bir bölüme, yoksa yeni alacağınız ve "Alternatif Hayat Rehberi" adını vereceğiniz boş bir deftere şu sözü mutlaka yazın:
"Asla yaşamınızı ve işinizi birbirine karıştırmayın.”

Size şunu hatırlatmak boynumun borcu; işiniz yaşamınızın yalnızca bir parçası.

Şu sözleri her zaman hatırlayın:
”Hiç kimse ölüm döşeğinde keşke büromda daha fazla zaman geçirseydim demez.”

Evet evet haklısınız; işi insanın hayatının ve kişiliğinin bir parçasıdır. Hele de seviyorsa... Ama işin dışında da bir yaşam vardır. Asıl olan odur.
John Lennon’un öldürülmeden az önce yazdığı sözlerle “Yaşam, sen başka planlar yaparken olan şeydir...”

Ev hayatının, aile ilişkilerinin, arkadaşlarla, dostlukların önemli olduğunu hatırlatmama izin verin.

Eğer hayatınızdaki bu "diğer şeyler" doğru olmazsa mesleğinizde çürümüş, hatta sıradan olmanız işten bile değil...


Eğer yaptığın iş seni bütünüyle yansıtmıyorsa o zaman gerçekten en iyisi olamazsın...

Bu nedenle, bir yaşam edinin... Gel-git ten dolayı kıyıya vuran deniz yıldızlarının az sonra sular çekildiğinde ne olacağını fark edebileceğiniz, yazlığınızın balkon lambasının köşesine yuva yapıp ta yeni doğum yapmış bir kırlangıcın yavrusunu ağzından beslediği yuvanın etrafında siz olduğunuzda daireler çizerek telaşla uçuşunu ve soğuk bir kış günü, bir kar tipisi ile karışık bir rüzgar, bir boran içindeki uzun bir yürüyüşten sonra bir köy kahvesine yarı donmuş, soluk soluğa giren bir yolcunun sobanın başına geldiğinde yayılan sıcaktan sadece vücudunun değil ruhunun da ısındığını durup izleyebileceğiniz bir yaşam edinin...
Yalnız olmadığınız bir yaşam edinin...
Sevdiğiniz ve sizi seven insanlar bulun ve asla unutmayın:

Sevgi bir lüks değildir, sevgi bir iştir...

Yaşamın iyiliğine o kadar özen gösterin ki onu çevrenize yaymak için istek duyun.

G. Brooks’un şu şiiri belki de kulağınıza küpe olur:

"Tükenmek üzere şu kısacık an,

Yakında yok olacak.
Ve ister altından yapılmış,
İsterse acıyla yüklü olsun,
Bir kez daha aynı kılıkla
Karşına çıkmayacak..."
Silgi kullanmadan resim çizme sanatına, hayat deniyor.

Öylesine güçlü olun ki, hiçbir şey huzurunuzu bozmasın.

Sağlık, mutluluk ve zenginlikler hakkında konusun.

Dostlarınıza değerli oldukları hissini verin.

Her şeyin iyi yanını görmeye çalışın.

Başkalarının başarılarına kendi basarınız kadar sevinin.

Geçmişin hatalarını unutun ve onlardan yararlanın.

Neşeli davranın ve herkese gülümseyin.

Kuşkular karşısında çok düzeyli ,
Öfke karşısında çok olgun,
Korkular karşısında çok güçlü ve
Sorunlar karşısında çok mutlu olun ki, silgiye ihtiyacınız kalmasın...

Ve unutmayın; hayat duygularımızı bastırmamıza izin vermeyecek kadar kısa...

_alıntıdır_

 
Bende; "Hayatı unutma" yazısını görünce zannettim ki hayatımızda yaşadığımız bazı olay ve anıları unutmak için bir yol var :) Ben bu konuda yazanları yapamayacak kadar tembelim açıkcası. Hüznün ve kederin kahrını çekmek daha kolay geliyor. Aslında hayat ırmağının akışındayım desem daha doğru olur.

Sonuç:"Çok zor, bunu inan anlatamam çok zor. Aynalara baka baka kendini kendine şikayet ediyorsun, delirir gibi. Biliyorum kolay değil, hayat buysa gerçek nedir? Ağlamaya alıştırdın, ölüm bize masal gelir"

Üstte yanlışlıkla mesajı yazarken mousepad (Türkçesi nedir hatırlayamadım) yanlışlıkla gönder tuşuna tıklamış. O yüzden saçma bir cümle olmuş. Kusuruma bakmayın...
 
Geri
Üst