Hayat seçtiklerinizdir !Kurban olmak zorunda değiliz....

alin

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
338
Konum
İstanbul
Hayat seçtiklerinizdir
Size birisi, karşınızda dik bir eminlikle, hayatınızı siz seçtiniz dese ne olurdu? Özellikle hayatı karmaşa, elde edilememişlikler, üzüntülerle dolu olan kişiler, alt bilinçten üste doğru yankılanan bir eko ile zihinlerinden ve dillerinden şu tarz cevaplar çıkaracaktır: Bir kısım bunun olabilirliğinin farkındadır ancak yine de " her şey tamam ama o kaza benimle alakalı değildi, o kişi bana göz göre göre kötülükler yaptı, tüm iyi niyetime rağmen, bir çok uğraş alanımda sürekli aksilikler yaşadım, ben mi istedim olamaz" diyeceksiniz ya da direk yanıt şu olacak "saçmalık" !! Kim kendini başarısız, acı dolu, hasta vs. seçer ki tamamen saçmalık, mümkün değil!!

Üzgünüm ama mümkün, hem de tam olarak öyle! Hadi üşenmeyin ve geçmişinize dair fırsat oldukça ziyarette bulunun. Sebep sonuç ilişkilerine, bu kerede onun suçu, bunun yaptığı demeden, sadece kendi etki tepkileriniz, kendi sebep sonuçlarınız üzerinden bakın. Misal az ya da çok, sizi sıkmış bir döneme ve kısa bir dönem öncesinde o duruma genel ya da özel bakış açınız nasıldı ? Ya da günlük duygu durumunuz hisleriniz nasıldı?

Geçmiş ziyaretlerini istemez ya da zorlanırsanız, elinizde harika bir fırsat daha var. Şuan! Şimdi, herşeyin olup bittiği yegane an. Diyelim olumlu, mutlu, başarılı anlar yaşıyorsunuz ya da tam tersi. İç sesinizi günlük takip edin, hani o meşhur, bizimle konuşmaktan bıkmayan sesimize kulak verin. Yemek yaparken, okula giderken, müzik dinlerken, sohbet ederken, iş hayatının içinde kaybolmuşken. Sustuğunuzu sandığınız boşluk anlarında, bir dikkat edin ne diyor? Sesi çok açılmış ve sizin ruh halinizi içten içe sıkıntılı bir hale dönüştürüyorsa kötü haberim var, o hani " sizin elinizde olmayan aksilikler" var ya hepsi görev aşkıyla yola çıktılar bile. Ya da iç sesiniz olumlu ve sizin de ruh halinize yansıyacak kadar az ve öz konuşuyorsa işte niyetlerinizi gerçekleştirmek için, gerekli bir adımı atmış durumdasınız gözünüz aydın!

Peki akla hep şu soru gelir değil mi? Biz seçiyorsak neden olumsuzları da çekiyoruz ki halbu ki bilinç halimiz sadece mutluluğumuzun peşinde. Çünkü hayatı öğrenirken, kurban rolünün işlerliğiyle kendimizi avutmamız, en kestirme ve risksiz alan olarak bizde kodlandı da ondan. Düşünün sorumluluk az, başkalarını, hayatı, kaderi suçlarken kendi başarısızlıklarımız, acılarımız ya da mutsuz hayatımız için en kestirme yol. Daha az utanma, daha az hesaplaşma adına en doğru görünen kurban rolü.

Artık malumumuz olan iki durum var, birincisi; biz çekiyoruz ve bilinçaltımızın bu çekimde müthiş bir payı var, ikincisi onunla keyifli bir iş birliği yapmadan, değişimden, sorumluluğu kabullenmekten hoşlanmayan bilinçaltını, yeniden yaratmamız mümkün değil. Özetle hani vardır ya "su nerde inek içti, inek nerde dağa kaçtı, dağ nerde yandı bitti kül oldu" :) Yanıp bitip kül olmadan bulup, komşu komşunun getirdiği hediyeyi kapabilmek. Kaynak belli, yol belli.

Meditasyon, anda kalabilme ve odaklanmanın en ciddi faydalarından biri de bunun içindir. Farkındalığın mutlak arttırılmasının sebebi de budur. Hiç susmadan, bizi negatif enerjiye dönüştüren sesi yakalayıp, anında pozitife geçebilmek. Farkındalık arttıkça, olumsuzluklar uzaklaşacaktır. Karanlığa süzülen ışık misali, birisinin yeri ne kadar artıyorsa, öteki kendine alan bulamayacaktır.

Yani sizin hayatınızda hangi alan olursa olsun, başarılı, mutlu benzerlikleri yaşadığınız, hani şans ya da tesadüf yoktur ancak herhangi bir konuda iş para aşk dostluk vs. olumlu tekrarları yaşadığınız durumlar. Ya zamanında olumlu bir kodla perçinlendi ve ortalama benzer şeyleri çekiyor ya da bir yerde sıçramayı yakalayabildiniz. İster olumlu, ister olumsuz "şanslı" ya da "şanssız" hissettiğiniz her duruma göz atın, bir yerde kırılma yakalamazsanız, neden süreklileşme eğiliminde olabilir ki?

Şimdi gün içinde kendiniz için şunları yapın, iç sesi yakalayıp konuşup ikna edin, biraz daha sesini kısın, sizi yanlış duygulara sürüklerken yakaladığınızda, odağınızı değiştirin ya da en keyif aldığınız işleri yaparak onu azaltın. Bir anda hangi duygu durumunuz ağır basıyorsa onun etkisi daha çok olacaktır. Sonra da kaleme alın ya da zihinize yerleştirin. Misal, olumlu duygu durumlarınızdan sonra değişimler yaşanıyor mu? Arada yine bilinçaltı inatları gözlemlense de sonuçlara şaşıracaksınız.

Kendinizi sevip, kendinize iyi bir şeyler yapabilmeniz umuduyla.
Alin.
Sevgiyle...
 

zenithmx

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Haz 2010
Mesajlar
268
Tepkime puanı
17
Konum
Sidre
Çok güzel bir paylaşım, daha doğrusu etkili demeliyim,

Gerçek güç insanın içindedir. Farkına vardığınızda kullanmak istemeyeceksiniz. Çünkü artık buna ihtiyacınız kalmayacaktır. Ulaşıncaya kadar geçtiğiniz merhaleler sizi özününe ulaştırır. Tüm bunlar için farkındalığınızın artması bence başlangıç ve sürekli devam edecek ve etmesi gereken bir erdemdir. Elif harfi gibidir sanki, farkındalık.
 

Mistik Bella

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Mar 2013
Mesajlar
115
Tepkime puanı
5
Çok güzel paylaşım. Olumlama yaptıktan sonra gerçekten faydası oluyor. Mesela para, bolluk için olumlama yapıp pozitif enerji yükledikten sonra kısa zaman içinde para geliyor. Ama devamlı olması gerek sanırım...
 
Üst