obelisk
Kayıtlı Üye
Benim çok sevdiğim bi hikayedir keyifle okumanızı tavsiye ederim
Birgün bir öğretmen çocukları toplar derki bi kompoziyson yazın , bu kompozisyonun içeriği hayalinizi anlatsın der.Bir tane de seyisin oğlu vardır seyis kimdir at bakıcısı ya aşşağılarlar çiftlik sahibi değildir.Seyis'in oğlu alır eline hayalini yazar derki bir gün ben bin dönümlük bi arazi üzerinde,binmetrekareden büyük bi evde,binlerce at beslicem.Öğretmenine götürür öğretmeni derki :''Hayallerin yaşantına orantılı olsun,hayallerine dikkat et''der,çocuğun eline kağıdı verir bi hafta sonra getir yoksa seni sınıfta bırakıcam der.Çocuk düşünür düşünür bir hafta sonra getirir hiç değiştirmeden hatta çiftliğin krokisini de ekler ve öğretmeni ona zayıf verir.
Aradan seneler geçer öğretmenin emekliliği gelmiştir çocukları toplar nereye gider bi çiftlik ziyaretine gider.Bu çiftliğin özelliği şudur binlerce metrekare üzerinde binmetrelik bi ev ve binlerce at.Burda o öğrencisiyle karşılaşır.Aralarında bi kaç kelimelik diyalog geçer ve öğretmeni derki : ''Ben eskiden senin yaşındaki bi çok insanın hayalini çaldım, sen sınıfta kalmana rağmen hayallerini çaldırmadı.''der.
Bence bunu hayal olarak kabul edersek asla ve asla hayallerimizi çaldırmamamız gerekli olduğuna inanıyorum.Bazılarına göre saçma,aptal,mantıksız ve delice gelebilir.Önemli olan bizim ne düşündüğümüzdür.Bu hikaye hep bana güç verir paylaşmak istedim teşekkür ederim yazım hataları olabilir kendim yazdığım için imladan da pek anlamam okadar.
Birgün bir öğretmen çocukları toplar derki bi kompoziyson yazın , bu kompozisyonun içeriği hayalinizi anlatsın der.Bir tane de seyisin oğlu vardır seyis kimdir at bakıcısı ya aşşağılarlar çiftlik sahibi değildir.Seyis'in oğlu alır eline hayalini yazar derki bir gün ben bin dönümlük bi arazi üzerinde,binmetrekareden büyük bi evde,binlerce at beslicem.Öğretmenine götürür öğretmeni derki :''Hayallerin yaşantına orantılı olsun,hayallerine dikkat et''der,çocuğun eline kağıdı verir bi hafta sonra getir yoksa seni sınıfta bırakıcam der.Çocuk düşünür düşünür bir hafta sonra getirir hiç değiştirmeden hatta çiftliğin krokisini de ekler ve öğretmeni ona zayıf verir.
Aradan seneler geçer öğretmenin emekliliği gelmiştir çocukları toplar nereye gider bi çiftlik ziyaretine gider.Bu çiftliğin özelliği şudur binlerce metrekare üzerinde binmetrelik bi ev ve binlerce at.Burda o öğrencisiyle karşılaşır.Aralarında bi kaç kelimelik diyalog geçer ve öğretmeni derki : ''Ben eskiden senin yaşındaki bi çok insanın hayalini çaldım, sen sınıfta kalmana rağmen hayallerini çaldırmadı.''der.
Bence bunu hayal olarak kabul edersek asla ve asla hayallerimizi çaldırmamamız gerekli olduğuna inanıyorum.Bazılarına göre saçma,aptal,mantıksız ve delice gelebilir.Önemli olan bizim ne düşündüğümüzdür.Bu hikaye hep bana güç verir paylaşmak istedim teşekkür ederim yazım hataları olabilir kendim yazdığım için imladan da pek anlamam okadar.