ByQathell
Banlı Kullanıcı
Ne acıdır ki, bugün bazı kimseler, daha liseye intisap eder etmez, “Benim dünyaya karışmama yedi sene kaldı.” deyip sabırsızlıkla ayları/yılları saymakta; hele üniversiteyi bitirir bitirmez, “Şimdi sıra bu işe geldi!” mülâhazalarına kapılıp kendilerince sıcak yuva hayalleri kurmaktadırlar. Boyunduruğun yere konduğu, ırzın çiğnenip namusun payimâl olduğu, her yanda ilhadın kol gezdiği ve Kur’an davasının fedakâr ruhlar beklediği bir dönemde bu kadar bencillik, cismâniyete bu denli bağlılık ve bu ölçüde mefkuresizlik bilmem ki neyin ifadesidir?!.
Şahsen, o türlü düşünceleri İslâm’a, imana ve Kur’ân’a hizmet felsefemle telif edemiyorum. İmanlı bir gencin daha okul sırasında otururken, “Acaba benim bahtıma hangi karanlık nokta düşer ve elimde iman meşalem nereye hicret ederim? Acaba Rabbimi kimlere anlatırım? Acaba okul bitene kadar gerekli donanımımı tamamlayabilir ve hizmete/hicrete liyâkat kesbedebilir miyim?” hülyalarıyla nefes alıp vermesini bekliyorum ve Kur’an talebesine ancak bu ruh haletinin yakışacağına inanıyorum. Evet, yeri geldiğinde ve iktiza ettiğinde lisedeki bir talebenin bile evlendirilmesinden yanayım; ancak, izdivacı hayatın gayesi gibi algılayan ve hep onun peşinde koşan mü’min gençleri anlayamıyorum. Cismâniyetinin arkasına takılıp giden ve vakitsiz başını soktuğu dünya evinde bir hanepereste dönüşen her insanı, kayan bir yıldız gibi görüyor; kendimi kalabalıklar içinde yapayalnız kalmış ve sessizliğin sarhoşu olmuş bir adam gibi hissediyorum.
İbretlik Hatıralar
M.Fethullah GÜLEN
Şahsen, o türlü düşünceleri İslâm’a, imana ve Kur’ân’a hizmet felsefemle telif edemiyorum. İmanlı bir gencin daha okul sırasında otururken, “Acaba benim bahtıma hangi karanlık nokta düşer ve elimde iman meşalem nereye hicret ederim? Acaba Rabbimi kimlere anlatırım? Acaba okul bitene kadar gerekli donanımımı tamamlayabilir ve hizmete/hicrete liyâkat kesbedebilir miyim?” hülyalarıyla nefes alıp vermesini bekliyorum ve Kur’an talebesine ancak bu ruh haletinin yakışacağına inanıyorum. Evet, yeri geldiğinde ve iktiza ettiğinde lisedeki bir talebenin bile evlendirilmesinden yanayım; ancak, izdivacı hayatın gayesi gibi algılayan ve hep onun peşinde koşan mü’min gençleri anlayamıyorum. Cismâniyetinin arkasına takılıp giden ve vakitsiz başını soktuğu dünya evinde bir hanepereste dönüşen her insanı, kayan bir yıldız gibi görüyor; kendimi kalabalıklar içinde yapayalnız kalmış ve sessizliğin sarhoşu olmuş bir adam gibi hissediyorum.
İbretlik Hatıralar
M.Fethullah GÜLEN