Havas ilmi büyü müdür

Havas ilmiyle ilgineneniniz var mıdır bilmiyorum ama tılsımlar, sayılar, insan iradesine müdahaleler bana büyüymüş gibi geldi siz ne düşünüyorsunuz?

İnsanlar vicdanlarını rahatlatmak için büyü kelimesi dışında herşeyi kullanabilir. Bu çok doğal...

Akışta olmayıp, egosal isteklerden dolayı yapılan tüm benzeri eylemler farksızdır bence. İçine İslami yöntem ve jargonlar eklensin eklenmesin...

Yapılan şeyin içine "sevgi, muhabbet, dilek, nasip kısmet vs vs" niyeti olsa da farketmez.

Havas ilimi ben bilmiyorum nedir

Büyük çogunlugu haram bir kısmı caiz değildir(uygun değildir, kerih görülür)
Caiz olmayan şeylere de sadece zorunlu hallerde cevaz verilir, hepsi bu. Cevaz veren de Allah ın sevgili bir kulu olmalı, sünnete riayet etmelidir.
Önüne gelenle bu iş yürümez. Manevi doktorluk vardır. Ruh varsa vardır. Kimse inkar etmesin.
Büyü çok geniş kapsamlı bir kelime detaylara girmeden bu şekilde izah edilebilir. Ama yok fare kılı yok bilmem ne tüyü ise onlardan bahsetmiyorum.
Birde İslam şiarını bilmeyen biri İslam inanç esaslarından fıkhından tefsir bilgisinden Kuran dan habersizdir açıkçası bu anlattıgın kadarını bile anlamayacaktır.
İnsanlar cahil. Bir kısmı kendi bildigi yle hareket ediyorda kendisini koruyor, bir kısmı başına gelmeden yola gelmiyor bir kısmı keyfine göre yaşıyor bir gün müslüman bir gün kâfir gibi bir kısmı da Allah a emanet...

Cahil sözümü aşagılamak olarak algılamayınız. Kastım İslami öğrenmeme ve öğretmeme cehaletidir.

psikolojik dünya üzerinde faaliyet yürütmeye yönelik çalışmalar insanlığın var olmaya başladığı zamanlarla yaşıttır.. yani büyü denilen bir fenomen gerçektende vardır.. üst yetzira dünyasındaki bir takım psikolojik faaliyetleri düzenlemeye yönelik çalışır bizim büyü dediğimiz faaliyet.. Mesela insanoğlunun yüzde 90'ını bilinçaltı yönetmektedir.. hatta belkide yüzde 99 bile diyebiliriz buna.. hareketlerimiz tamamen bilinçaltı tarafından kordine edilir.. bilinçaltımızı ise genetik bilgilerimiz, ailemiz ve yakın çevremiz oluşturur.. bunun dışına çıkamayız genellikle.. çevrenin ve bilinçaltının bir ürünüyüz. daha fazlası değiliz..

İçinde yaşadığımız dünya asiyya dünyasıdır.. elementi topraktır.. eylem ve hareketle ilgilidir.. yani bir tohumuz.. çevresel şartlara göre gelişen ve şekillenen bir tohumuz maddi dünyada.. üst yetzira dünyası ise bilinçaltı aleme karşılık gelir. insanoğlunun tüm davranışlarını bilinçaltı yönettiği için, kişinin bilinçaltı bir şekilde değiştirilebilirse, o kişi çok farklı davranabilir.. şaşırtıcı bir şekilde davranabilir o kişi.. bu adamdan bunu hiç beklemezdim diyeceğiniz bir takım insanlar bile ortaya çıkabilir.. Bunun sebebi bir takım karanlık güçlerin, manyetik güçlerin etkisinde olmasından; yani kısacası büyü dediğimiz fenomenin etkisinde olmasından kaynaklanıyor olabilir..

Havas vs gibi ilimler iyi yönde kullanıldığı taktirde hiç bir sıkıntısı yoktur.. kara büyücü olabilir. aynı zamanda ak büyücüde olabilir.. kara havascı olabilir. ak havascıda olabilir.. takva sahibi bir havascı yeteneğini hayır ve ihsan yönünde kullanır ve kara büyü dediğimiz fenomeni bozmaya, çözmeye yönelik çalışır.. üst yetzira dünyasında eylemler yapar.. büyü yapılanın bilinçaltındaki oynamaları bulur ve saptar.. daha sonra onları yaradanın izniyle düzeltir.. tekrardan eski haline getirir.. fakat üzerindeki elbiseleri ve kullandığı herhangi bir tılsım ve rün gibi malzemeleri daha sonra yakması lazım.. her ne kadar ak büyücü olsada onları muhafaza edemez.. yakması lazım onları..

Büyü yasaktır.. yasaklanmıştır.. yapanlar tamamen manyetik güçlere teslimdirler ve onların nurlardan, ihsandan, yaradandan hiç bir nasipleri yoktur.. fakat tabi pişman olup tevbe ederlerse durum yinede değişir..

birde ledün ilmi vardır. Ledün ilmi havas ile karıştırırmamalıdır.. ledün demek; batın demektir.. yani batıni ve örtülü gerçeklikleri anlar ledün sahipleri.. kutsal kitaplarda okudukları metinleri halktan herhangi bir insan gibi görüp değerlendirmezler. onun çok daha derin ve manevi anlamlarına inerler.. genellikle tasavvuf ilmine verildiği gibi, tasavvufla hiç alakası olmayan bir kişiyede ledün ilmi verilebilir. onu yaradan dilediğine verir..

Aslında ledün ilmi, kabala ilmi ile aynıdır.. fakat kabala'da çaba harcamak gerekir.. ledün'de ise öyle bir çaba gerekmez. yani Allahu teala dilediklerine ihsan eder o ilmi..

Ceydacan' Alıntı:

Havas ilimi ben bilmiyorum nedir

Genişletmek için tıkla ...

Niye her konuya aynı devrik cümlelerle yaklaşıyorsunuz ve bilmediğinizi belli etme gereği duyuyorsunuz ?yabancı mısınız ?

Bicak suc isleme aleti midir ? Evet !
Ama doktorun elinde hayat kurtarir ; )

Şöyle sorulur; O ledün ilmi neden felanca kişiye verildide diğer kişiye verilmedi diye sorulur.? haklı bir sorudurda.. Ledün ilmi bir kişiye verilmişse; o boş yere verilmez.. bir kazanım ve edinim sayesinde verilir.. yani devam eden sirsileler ve basamaklar tarzında...

hayatını tasavvuf ile harcayan bir adama ledün ilmi verilmezde.. neden herhangi bir adama bu ilim verilir.. önce ledün ilminin tanımını yapmak gerekir.. biz insanlar 4 element'in farkındayız.. toprak-madde, su, hava ve sıcaklık-ateş.. bu elementlerin farkındayız.. tüm gün boyunca farkındayız.. fakat birde 5.element vardır.. işte oda yaradandır.. üst güçtür.. bütün elementlerin ipini tutan üst güçtür o.. o güç bize gizli.. bizden gizli ama bazı insanlara gizli değil.. ledün ilmine vakıf olanlara gizli değil mesela.. biz nasıl 4 elementi gayet net ve somut bir şekilde hissediyoruz.. işte ledün ilmine vakıf kişilerde yaradanı o derecede hissederler.. aynı zamanda onun tüm 4 elementi, dünyayı ve insanıda kontrol ettiğini hissederler..

büyük olasılıkla ledün ilmi; geçmişte yaradanı arayan ve onu bulan bir kişinin enkarnasyonundan başka birşey değildir.. kişi yaradanı arar ve bulur.. maddi dünyayı manevi dünyadan ayıran o kara çizgiyi, bariyeri geçer.. manevi dünyalarda yaşamaya başlar.. sünnet olur, erkek olur kısacası.. bir kişi manevi dünyalarda doğduğu an erkek olur.. sünnet olur.. sünnetin ve erkekliğin manevi dünyalardaki karşılığı odur.. erkek oldu.. yani ihsan eden güç oldu.. elektirik ve yang kısacası.. hatta peygamberler sünnetli doğdu derler.. yani yaradanı algılayan bir duyu ile doğdu demek isterler.. 6.duyu ile doğdu demek isterler.. perde ile..

bir kişi, maddi dünya ile manevi dünyada arasındaki o ince çizgiyi geçince yaradanı hissetmeye başlar.. tıpkı arkadaşını, annesini ve babasını nasıl hissediyorsa yaradanıda o şekilde hisseder.. hatta daha gerçek ve yalın bir şekilde hisseder.. çünkü bu dünya fantezi ve hayal dünyasıdır.. fakat bir şekilde bariyer(maddi ve manevi dünyanın çizgisi) geçilirse herşey daha gerçek ve yalın olur.. bizim bütün sıkıntımız sadece 4 elementi hissetmemiz.. 5.elementi, yani yaradanı hissedemiyoruz.. onun tıpkı bir babanın çocuklarıyla oyun oynadığı gibi, bizimle oynadığını algılayamıyoruz.. ama yakında algılayacağız.. insanlık yavaş yavaş uyanıyor..

Ilim buyu degildir.
Buyunun kendisi bile bir ilimdir.


Havas olimpik bir havuz gibidir. Siz yuzme bilmezsiniz ve surekli cocuk havuzunda dibe guc bela basa basa yuzmeye cabalarsiniz.
7 metrelik havuza atlarsaniz, bilmediginiz ilim sahasinin ortasinda kendinizi bulursunuz. Simdi ayaklar yere basmadikca cirpinir, cirpindikca panikler panikledikce de ne tam bogulur ne de tam kurtulursunuz. Iste o can havli psikolojisi artik tum hayatinizda yasanmaya baslar.

Insan herseyi bilir de haddini bilmez. KEndi basina actigi belalarla yuzlesirken Allahi ve sistemini suclar ve iste bu noktadan sonra can havliyle bunda diretirse de kutsali ile arasi acilir ve yardim surekli gecikir. Hayat kalitesi duser.

En korkunc insan tipi : Basina gelenleri kendi eli ile hazirlayan ve bitap dustukce hayati suclayan kisidir. Sorgulama refleksi kokten curumustur ve kendini sorgulayamaz. Cahilli bu yuzden oldurmez ama surundurur. Korkunc bir illettir.

Evet büyüdür. Hiç bir savunması yoktur bu işin. Yasak diyor kitapta. İyi ve ya kötü amaçla kullanman hakkında bahsetmiyor bildiğim kadarıyla ve varlıklar cartlar curtlar işin içine giriyor aynı zamanda ve şu ayeti yok sayıyorsun "İyyâke na’budu ve-iyyâke nesta’în "