Hastalık mı paranormal aktivite mi?

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Doğa üstü bazı şeyler yaşadığını idea eden kişilerin çoğu kişilik bozukluğu hastasıdır. Konuşmalarından zaten çok kolay anlaşılır. Basitçe tanımını yapalım.


Histrionik kimlik karışıklığı yoğun, kararsız duygular ve çarpık bir benlik imajı ile kendini gösterir. Histrionik kişilerin benlik saygısı başkalarının onayına bağlıdır ve gerçek bir öz-değer duygusundan kaynaklanmaz. Dikkat çekmek için aşırı bir istekleri vardır ve dramatik veya uygunsuz davranışlar sergileyebilirler.


Büyük bir diğer bölümü de psikoz sorunu yaşar.

Çok az bir bölümü gerçekten. Yaşadığı olaylar ve anlayış şekli zaten tamamen nornal olduğunu yaşadığı durumun paranormal olduğunu gösterir.

Ayırmaları çok kolaydır. Kendilerini kaldırabilirler lakin eğitimli bir beyni kandıramazlar.

psişik bir saldırı altında olan bir kimsenin yaşadıkları filimlerdeki gibi değildir.
Kişi normaldir ( Paikolojik ve biyolojik hastalığı yoktur)

Hayatında yaşadığı bir takım sorunlar anlamsız bir şekilde tekrar eder.

Tuz banyosu, adaçayı tütsü bazı mistik yerlere gitmek ya da şifacı özelliği olan kişilerin yanına gidince belirler azalır ama tamamen bitmez.

Uzman bir pislikten yardım alınca sadece o sorunlu belirtiler kaybolur hayatının geri kalanı yine normaldir.

Bu sebeple bir sorun yaşadığın da bu sorun nasıl tekrar ediyor buna bakın dünyevi olarak çözemezseniz basit arınma metodlarını deneyin onlarda belirti azalır ise o zaman uzman bir şifacıdan yardım isteyin.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Peki gerçekten yaşadıklarına inanan, bu yüzden sürekli kendisi için kanıt yaratan belki de mitomani insanları nasıl ayırt edeceğiz? İnandıkları için kendi gercekliklerini yaratmada gayet uzmanlar...
 

emre0654

Kayıtlı Üye
Katılım
28 May 2023
Mesajlar
725
Tepkime puanı
745
Doğa üstü bazı şeyler yaşadığını idea eden kişilerin çoğu kişilik bozukluğu hastasıdır. Konuşmalarından zaten çok kolay anlaşılır. Basitçe tanımını yapalım.


Histrionik kimlik karışıklığı yoğun, kararsız duygular ve çarpık bir benlik imajı ile kendini gösterir. Histrionik kişilerin benlik saygısı başkalarının onayına bağlıdır ve gerçek bir öz-değer duygusundan kaynaklanmaz. Dikkat çekmek için aşırı bir istekleri vardır ve dramatik veya uygunsuz davranışlar sergileyebilirler.


Büyük bir diğer bölümü de psikoz sorunu yaşar.

Çok az bir bölümü gerçekten. Yaşadığı olaylar ve anlayış şekli zaten tamamen nornal olduğunu yaşadığı durumun paranormal olduğunu gösterir.

Ayırmaları çok kolaydır. Kendilerini kaldırabilirler lakin eğitimli bir beyni kandıramazlar.

psişik bir saldırı altında olan bir kimsenin yaşadıkları filimlerdeki gibi değildir.
Kişi normaldir ( Paikolojik ve biyolojik hastalığı yoktur)

Hayatında yaşadığı bir takım sorunlar anlamsız bir şekilde tekrar eder.

Tuz banyosu, adaçayı tütsü bazı mistik yerlere gitmek ya da şifacı özelliği olan kişilerin yanına gidince belirler azalır ama tamamen bitmez.

Uzman bir pislikten yardım alınca sadece o sorunlu belirtiler kaybolur hayatının geri kalanı yine normaldir.

Bu sebeple bir sorun yaşadığın da bu sorun nasıl tekrar ediyor buna bakın dünyevi olarak çözemezseniz basit arınma metodlarını deneyin onlarda belirti azalır ise o zaman uzman bir şifacıdan yardım isteyin.
Merak ettiğim için soruyorum kusura bakmayın. Yaz aylarında hatırlar mısınız bilmiyorum 49 - 50 yaşlarında bir kadın bana büyü yapmıştı da sizinle büyü bozma çalışmaları yapmıştık. Ben o zamanlar başka kadınlara ilgi duymaya başladığım an hemen mide bulantısı oluyordu ve bel ağrısı vardı bir de bakım yaptığınız zaman dediğiniz gibi kalp sıkışması vardı. Bazı kişiler varlıkların fiziksel bir etki yapamayacaklarını söylüyorlar. Varlıklar fiziksel bir etkide bulunamıyor ise bende nasıl fiziksel etkiler oldu anlayamadım.
 

acemicadisofia

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ağu 2023
Mesajlar
411
Tepkime puanı
271
Konum
Fikri sabit
İş
Cadı
Peki gerçekten yaşadıklarına inanan, bu yüzden sürekli kendisi için kanıt yaratan belki de mitomani insanları nasıl ayırt edeceğiz? İnandıkları için kendi gercekliklerini yaratmada gayet uzmanlar...
Benim şahsi kanaatime göre;

1) tecrübeli kişiler şıp diye anlar bence.

2) tecrübeli kişilere yakın kimseler, dinledikleri hikâyelerle aradaki benzerlik veya aykırılıklardan kolayca ayırt edebilir. Bunlar paranormal olaylar yaşayan kişilerin yakınları da olabilir, onların yaşadıklarına şahit olan, bu tür hikâyeleri çokça dinleyen, araştıran uzman kişiler de olabilir.

3) hoca, rahip gibi bilgili kişiler dini metinler ve eski hikâyelerle aradaki benzerliklerden ayırt edebilir.

Bunlar dışındaki hiç tecrübesi olmayan kişilerin maalesef her okuduklarına ve duyduklarında inanma ihtimalleri var. Orada da anlatıcı tutarlı, aklı başında konuşuyor mu, anlattıkları duyduğumuz bildiğimiz diğer hikayelerle bağdaşıyor mu, mantık dahilinde mi yoksa birbiriyle çelişen şeyler mi, bunlara dikkat etmek lazım.

Öteki taraf veya paranormal olaylar, varlıklar vs herkesin kafasına göre değil zaten, onlarda da doğa kanunları gibi belli başlı kurallar var. Şöyle ki, gözleri görmeyen birisi güneşin batıdan veya kuzeyden doğduğuna inanabilir, hatta bu konuda ısrar edebilir ama gözleri gören herkes güneşin doğudan doğduğunu bilir. Bunun gibi, gerçekler tek, hayaller çeşit çeşittir. Hayaller Paris, gerçekler... altı cennet üstü vatan Anadolu..
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Merak ettiğim için soruyorum kusura bakmayın. Yaz aylarında hatırlar mısınız bilmiyorum 49 - 50 yaşlarında bir kadın bana büyü yapmıştı da sizinle büyü bozma çalışmaları yapmıştık. Ben o zamanlar başka kadınlara ilgi duymaya başladığım an hemen mide bulantısı oluyordu ve bel ağrısı vardı bir de bakım yaptığınız zaman dediğiniz gibi kalp sıkışması vardı. Bazı kişiler varlıkların fiziksel bir etki yapamayacaklarını söylüyorlar. Varlıklar fiziksel bir etkide bulunamıyor ise bende nasıl fiziksel etkiler oldu anlayamadım.

o etkiye sebep olacak etkiyi yapıyor yani psikosomatik etki diyoruz buna. Bilinç ve bilinçaltı bedensel tepsi verilmesini sağlıyor
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Benim şahsi kanaatime göre;

1) tecrübeli kişiler şıp diye anlar bence.

2) tecrübeli kişilere yakın kimseler, dinledikleri hikâyelerle aradaki benzerlik veya aykırılıklardan kolayca ayırt edebilir. Bunlar paranormal olaylar yaşayan kişilerin yakınları da olabilir, onların yaşadıklarına şahit olan, bu tür hikâyeleri çokça dinleyen, araştıran uzman kişiler de olabilir.

3) hoca, rahip gibi bilgili kişiler dini metinler ve eski hikâyelerle aradaki benzerliklerden ayırt edebilir.

Bunlar dışındaki hiç tecrübesi olmayan kişilerin maalesef her okuduklarına ve duyduklarında inanma ihtimalleri var. Orada da anlatıcı tutarlı, aklı başında konuşuyor mu, anlattıkları duyduğumuz bildiğimiz diğer hikayelerle bağdaşıyor mu, mantık dahilinde mi yoksa birbiriyle çelişen şeyler mi, bunlara dikkat etmek lazım.

Öteki taraf veya paranormal olaylar, varlıklar vs herkesin kafasına göre değil zaten, onlarda da doğa kanunları gibi belli başlı kurallar var. Şöyle ki, gözleri görmeyen birisi güneşin batıdan veya kuzeyden doğduğuna inanabilir, hatta bu konuda ısrar edebilir ama gözleri gören herkes güneşin doğudan doğduğunu bilir. Bunun gibi, gerçekler tek, hayaller çeşit çeşittir. Hayaller Paris, gerçekler... altı cennet üstü vatan Anadolu..

Normal konuşmaya başlıyorsunuz sonra Hebefrenik bir konuşma şekline geçiyorsunuz.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,177
Tepkime puanı
4,879
Peki gerçekten yaşadıklarına inanan, bu yüzden sürekli kendisi için kanıt yaratan belki de mitomani insanları nasıl ayırt edeceğiz?

Çapraz kontrollerden geçirerek.

İnandıkları için kendi gercekliklerini yaratmada gayet uzmanlar...

Kendi gerçekliklerini yaratan insanların șifaları, kendi gerçekliklerine bürünerek gelir. Evren gözlemciye göre şekil alacağı için, şifalanma süreçleri de öznel olur.


En büyük şifa, en kadim şifa, en elit şifa, en ortak paydadan yayılan șifa, en sadeleștirilmiș şifa, en mutlak şifa, en hızlı etki eden şifa, en kalıcı şifa, en temeli sağlam şifa aslında kendini tekil bilince çekmektir o yüzden. Vahdet ve tevhidin sırrı, Kendini 1'de toplamak 1'de tanımaktır. Anca bu yolla içindeki birbirinden değişik alt benliklerin ve hafıza ulaşım yollarının birbirleri ile etkileşime geçerek büyük Kendini ayağa kaldırmalarına tanıklık edebilirsin. Kendini bir bütün olarak ne kadar fazla tanırsan, evrenin fenomenlerini de tecrübe ettikten sonra ıskalamaz ve onları iç uzayında doğru konumlandırırsın. Dış uzaydaki tüm olușlar, aslında iç uzayındaki negatifine yansır. Burası karanlıktır. Film banyosu yapılan oda gibidir. Ama tüm sirların ișlendiği, açığa çıktığı, son tahlile neticeye ve çıkarıma bağlandığı atölyendir
 

hekate22

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2022
Mesajlar
439
Tepkime puanı
298
Merak ettiğim için soruyorum kusura bakmayın. Yaz aylarında hatırlar mısınız bilmiyorum 49 - 50 yaşlarında bir kadın bana büyü yapmıştı da sizinle büyü bozma çalışmaları yapmıştık. Ben o zamanlar başka kadınlara ilgi duymaya başladığım an hemen mide bulantısı oluyordu ve bel ağrısı vardı bir de bakım yaptığınız zaman dediğiniz gibi kalp sıkışması vardı. Bazı kişiler varlıkların fiziksel bir etki yapamayacaklarını söylüyorlar. Varlıklar fiziksel bir etkide bulunamıyor ise bende nasıl fiziksel etkiler oldu anlayamadım.
Bilinç ve zihinsel olayları kendimiz tahlil etmek zorundayız, sonuçta bunu biz yaşıyoruz.

Kendi kurgularımız, kollektif bilinçten doğan kurgular vs. O kadar çoklar ve yoğunlar ki örümcek ağı gibi birbirlerine karışıp dolanıyorlar.

Unutmayalım, okultizm konularda kendi zihnimizle bir tulpa yaratma olanağından da bahsedilir. Bu çok uğraşı isteyen bir çalışma, ama en hafifini bile farkinda olmadan düşünce gücüyle yapabildiğimizi unutmayalım...
Kontrolsüz düşüncelerle birşeyler isteriz. Günümüzde çok moda. Peki istediklerimize biraz da odaklanmış olsak bunun enerjisini, frekansını ölçme kapasitemiz varmı? Üst ve alt bilincimizi ne kadar tanıyoruz, ölçüyoruz ve ne kadar dikkatle izliyor , tanıyoruz ?

bir örnek; biri sizi üzüyor. Önemli saymıyorsunuz. Aynı şeyi ikinci kez yapıyor bu kez içinizden kızıyorsunuz. Ama üçüncü kez yaptığında haddini bilmesini söylüyor ve arkanızı dönüyorsunuz ama üzüntüden ağlamaklı oluyor ve mahsunlaşıyorsunuz.
Ertesi günü onu çok neşeli buluyorsunuz. Ve şöyle düşünüyorsunuz " beni kaç kez kırdı ve sanki bu onu çok mutlu etti."
Halkında ne iyi ne kötü düşünmüyorsunuz ama göğsünüz 'ün açıdığını hissediyorsunuz.
Iki gün sonra düşüyor bir dizini beş yerden kırıyor. Ve sakat kalıyor.

Siz bunu düşünürken, an ve an kaç histen geçtiğinizi bir kontrol edin, böyle bir birşey yaşamasina sebeb veren sizdeki duyguların enerji potansilelinin gücü ne kadardı?
Daha önemlisi, ona bakarken hiç yaşamadığınız bir duyguyu yani acıyan göğsünüz üzerinde beliren iki tarafı şişmiş bir kobra kafasını görürseniz ne düşünürsünüz? Bunu iç gözünüzle görüyorsunuz.

Bunu düşünürmüsünüz yoksa sizin dışın da bunu yaşamayan birine mi sorarsınız?

Kimse size, sizin yaşadığınıza doğru yanıt veremez.
Örnek:
1, kobra neden göründü?
2, o an çokmu kızgındınız? Hayır.
3, o halde bir gün önceden süre gelmiş olayların size an ve an ne duygular yaşatmış?
4, o duyguları ve inişli çıkışlı değişen hizlerinizin enerji ve frekaans ölçütlerini incelemeye başlarsınız. Zor iş, çünkü o yılanın nasıl meydana geldiğini bulmalısınız. Çünkü tamamen kızgın ve öfkeli değildiniz. Tamamen nefret ve kin de yoktu. Hatta bunda hüzün ve onun getirdiği mahzunluk karışımı bir kalp acısı vardı. Peki sizce hangisi o yılan başını kaldırdı?

halâ düşünürüm. Çünkü en fazla merak ettiğim o yılanı hareket ettiren neydi?
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Bilinç ve zihinsel olayları kendimiz tahlil etmek zorundayız, sonuçta bunu biz yaşıyoruz.

Kendi kurgularımız, kollektif bilinçten doğan kurgular vs. O kadar çoklar ve yoğunlar ki örümcek ağı gibi birbirlerine karışıp dolanıyorlar.

Unutmayalım, okultizm konularda kendi zihnimizle bir tulpa yaratma olanağından da bahsedilir. Bu çok uğraşı isteyen bir çalışma, ama en hafifini bile farkinda olmadan düşünce gücüyle yapabildiğimizi unutmayalım...
Kontrolsüz düşüncelerle birşeyler isteriz. Günümüzde çok moda. Peki istediklerimize biraz da odaklanmış olsak bunun enerjisini, frekansını ölçme kapasitemiz varmı? Üst ve alt bilincimizi ne kadar tanıyoruz, ölçüyoruz ve ne kadar dikkatle izliyor , tanıyoruz ?

bir örnek; biri sizi üzüyor. Önemli saymıyorsunuz. Aynı şeyi ikinci kez yapıyor bu kez içinizden kızıyorsunuz. Ama üçüncü kez yaptığında haddini bilmesini söylüyor ve arkanızı dönüyorsunuz ama üzüntüden ağlamaklı oluyor ve mahsunlaşıyorsunuz.
Ertesi günü onu çok neşeli buluyorsunuz. Ve şöyle düşünüyorsunuz " beni kaç kez kırdı ve sanki bu onu çok mutlu etti."
Halkında ne iyi ne kötü düşünmüyorsunuz ama göğsünüz 'ün açıdığını hissediyorsunuz.
Iki gün sonra düşüyor bir dizini beş yerden kırıyor. Ve sakat kalıyor.

Siz bunu düşünürken, an ve an kaç histen geçtiğinizi bir kontrol edin, böyle bir birşey yaşamasina sebeb veren sizdeki duyguların enerji potansilelinin gücü ne kadardı?
Daha önemlisi, ona bakarken hiç yaşamadığınız bir duyguyu yani acıyan göğsünüz üzerinde beliren iki tarafı şişmiş bir kobra kafasını görürseniz ne düşünürsünüz? Bunu iç gözünüzle görüyorsunuz.

Bunu düşünürmüsünüz yoksa sizin dışın da bunu yaşamayan birine mi sorarsınız?

Kimse size, sizin yaşadığınıza doğru yanıt veremez.
Örnek:
1, kobra neden göründü?
2, o an çokmu kızgındınız? Hayır.
3, o halde bir gün önceden süre gelmiş olayların size an ve an ne duygular yaşatmış?
4, o duyguları ve inişli çıkışlı değişen hizlerinizin enerji ve frekaans ölçütlerini incelemeye başlarsınız. Zor iş, çünkü o yılanın nasıl meydana geldiğini bulmalısınız. Çünkü tamamen kızgın ve öfkeli değildiniz. Tamamen nefret ve kin de yoktu. Hatta bunda hüzün ve onun getirdiği mahzunluk karışımı bir kalp acısı vardı. Peki sizce hangisi o yılan başını kaldırdı?

halâ düşünürüm. Çünkü en fazla merak ettiğim o yılanı hareket ettiren neydi?
Kaç kişi bir şey oluşturmak için çabalıyor...
Ana babası salmış biz yaşamadık onlar yaşasın diye.Onlar daha yaşıyacak.

 

hekate22

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2022
Mesajlar
439
Tepkime puanı
298
Kaç kişi bir şey oluşturmak için çabalıyor...
Ana babası salmış biz yaşamadık onlar yaşasın diye.Onlar daha yaşıyacak.

Önce gerçekten yaşayıp yaşamadığımızı anlasak!...Dünya belki çok ıssız bomboştur!
Bence öyle, bunu çok düşünmüşümdür. Ve böyle derken aklıma nedense yıllar önce savaş muhabiri olan bir arkadaşın şu söylediği aklıma geldi;

" uyanmak istediğinde ve uyandığında nerde kendini bulabileceğini biliyormusun?"

Ve bunun nasıl bir şey olacağını annemi kaybettiğim gece anladım. Evet dünya bomboş ve siz yalnızsınız, sadece bilinç var. Bunun bir kaç dakika sürmüş olması acaba kafayı yedirirmiydi?...
Biz yanlısız, boşboşluk içinde yanlısız ve dağlar bile maket; bunu tekrar deneylemek istemem.
Bence bunu da biraz düşünelim genç adam...
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Önce gerçekten yaşayıp yaşamadığımızı anlasak!...Dünya belki çok ıssız bomboştur!
Bence öyle, bunu çok düşünmüşümdür. Ve böyle derken aklıma nedense yıllar önce savaş muhabiri olan bir arkadaşın şu söylediği aklıma geldi;

" uyanmak istediğinde ve uyandığında nerde kendini bulabileceğini biliyormusun?"

Ve bunun nasıl bir şey olacağını annemi kaybettiğim gece anladım. Evet dünya bomboş ve siz yalnızsınız, sadece bilinç var. Bunun bir kaç dakika sürmüş olması acaba kafayı yedirirmiydi?...
Biz yanlısız, boşboşluk içinde yanlısız ve dağlar bile maket; bunu tekrar deneylemek istemem.
Bence bunu da biraz düşünelim genç adam...
Hayırlısı
 
Üst