Halk Anlatıcılığı - Meddah

Elnora_alila

Elit Üye
Meddah, Türk edebiyatı ve geleneksel sahne sanatlarında önemli bir yere sahip olan, tek başına seyirciyi hem güldüren hem düşündüren hikaye anlatıcılarına verilen addır.

Kelime anlamı “öven, metheden” olsa da meddah, yalnızca övgü yapan kişi değildir. Toplumsal olayları, insan ilişkilerini, gündelik hayatın içinden tipleri mizahi bir dille anlatır. Çoğunlukla kahvehanelerde veya meydanlarda halkı eğlendirmek için sahneye çıkan meddah, yanında baston, mendil gibi basit aksesuarlar taşır ; bunları farklı kişileri, sesleri ya da durumları taklit etmekte kullanır. Meddah, doğaçlama yeteneğiyle dikkat çeker. Hikayelerini anlatırken sesiyle, jest ve mimikleriyle çeşitli karakterleri canlandırır. Böylece hem eğlendirir, hem de topluma ders verici mesajlar sunar.

Meddahlık, Orta Asya Türk topluluklarının “ozan” ve “kam” geleneğine kadar uzanır. Ozanlar kopuz eşliğinde destan ve hikayeler anlatır, halkı hem eğlendirir hem de bilgilendirirdi. Bu sözlü anlatı geleneği, zamanla Anadolu’ya taşındı. Arap ve İran kültüründeki “kıssahanlık” geleneği (dini hikâyeler ve menkıbeler anlatan kişiler) Osmanlı’da meddahların gelişimine katkı sağladı. 16. yüzyıldan itibaren meddahlar özellikle kahvehanelerde halkın topluca dinlediği, güldüğü, düşündüğü bir sanat formuna dönüştü. 17.–18. yüzyıllarda ise zirveye ulaştı.


 
Geri
Üst