"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Hadi Kıyafet Diyetine!

Elfangel

Kayıtlı Üye
Artık gıda diyetlerinin yanında bir de kıyafet diyeti denilen bir şey var. Garip gelebilir, ancak bir çok kişi bu diyeti yapıyor ve olumlu sonuçlar alıyor.

Dolabınız önünde duruyorsunuz. Acilen kıyafet seçmeniz gerekiyor. Dolap ağzına kadar dolu. Elinize bir tshirt alıyorsunuz. Evet, o tshirti geçen sene indirimden aldınız. Biraz küçük değil mi? Zayıflarım diye almıştınız ama kilo veremediğiniz için orada öylece duruyor. Krem rengi pantolonunuz da öyle. Hele o mavi bluz. Birkaç kilo verseniz olacak üstünüze. Sonuç olarak bir türlü seçim yapamıyorsunuz. Giyecek hiçbir şeyiniz yok!

Bir çok kişi çoğu zaman bu durumla karşı karşıya kalıyor. Oysa ki ne kadar çok seçim yapacak mağaza ve alternatif var. Ve bir çok şeyden hatta yeme içmemizden bile ödün verip giyecek alıyoruz. Dolaplar dolu, ancak işe yarar bir şey yok.

Araştırmalar özelikle giyim konusunda daha fazla alternatifi bulunan bayanların daha fazla rastgele giyim alışverişi yaptıklarını ortaya koymuş. Çünkü erkekler bir takım elbise ile günü kurtarırken ve çok da dikkat çekmezken, kadınlar üst başlarıyla daha fazla dikkat çekiyorlar ve birbirine uydurmaları gereken bir sürü ayrıntıya sahipler. Bazen de sırf kendilerini tatmin için alışveriş yapıyorlar. Hangi sebeple olursa olsun, ortaya çıkan çokluk seçim yapmayı zorlaştırıyor ve aynı zamanda psikolojik olarak da yıpratabiliyor.

Bunu önlemek ise çok kolay. Çözüm, dolabınızdaki bütün fazlalıklardan kurtulup “Kıyafet Diyeti” yapmak. Hadi o bir gün giyerim dediğiniz kırmızı eteği, yeşil elbiseyi, siyah takımı çıkarın dolaptan. Hem dolabınız hafiflesin, hem çokluk kalksın ortadan. Kıyafetlerinizle olan ilişkinizi gözden geçirin. Bir çoğunu giymedikten sonra dolu bir dolap sizin için farklı seçenekler oluşturmuyor zaten. Eğer bir kıyafeti ikinci sezon da giymediyseniz verin gitsin. Başkalarının işine yarayacağını, yardım ettiğinizi bilmek de enerjinize enerji katsın :) İnanın dünyada o kıyafetlere muhtaç olan çok kişi var.

Bu diyet size “alma” demiyor, sakın yanlış anlamayın, “gereksiz alma” diyor. Daha az, ancak işe yarayacak, farklı kombineler oluşturabilecek kıyafetleriniz olsun diyor. Doğuş Grubu Strateji Grup Başkanı Özlem Denizmen bu diyeti uygulamış. Bir ay boyunca sadece 6 kıyafet giymiş. Denizmen, ne alacağınızı bilerek ve neyi neyle kombinleyeceğinize karar vererek alışverişe çıkılmasını tavsiye ediyor: “Zayıflayınca giyerim, ne de olsa 20 TL diye düşünerek alışveriş yapmayın. İndirimlerde kendinize şunu hatırlatın: Bugün dünyadaki tek indirim günü değil!”

Kıyafet önemli tabii, kıyafetimizle karşılanıyoruz, kişiliğimizle uğurlansak da. Herkese kolay kıyafet seçimi yaptığı, prezantabl :) günler diliyorum.
 
Yıllardır yapılan bir şey bu, babanem yapardı, annem yapardı, komşu teyzeler yapardı, ben yapıyorum. Şimdi adı diyet mi olmuş bunun.
 
Yazarken içimden dedim, yazı Elfangel'in olmasa bari, bir haftasonu dergisindedir sanırım dedim. Korktuğum başıma geldi. Gidip ağzıma acı biber sürüyorum hemen.
 
Ne demek öyle şey mi olur, eleştiri almadan iyilik olmaz. Haftasonu dergisi biraz ağır olmuş ama :D

Bir çok insan bu konudan müzdarip. Aslında özellikle burada kıyafetleri vermeye atıf yaptım, geçenlerde bir tanıdığım evini boşalttı, 30 yıldır hiç bir kıyafet vermemiş, abartmıyorum bir kamyonet dolusu kıyafet çıktı, bir yardım kuruluşuna verdi.

Hem ağırlık yapıyor, hem seçimi zorlaştırıyor.
 
Neredeyse bütün kıyafetlerim siyahtır.Arkadaşlarım hep aynı şeyi giydiğimi düşünüyorlardı taki dolabımı görene kadar.Bir şeyi üzerimde parçalanana kadar giymek gibi bir huyum var.
 
Bu dert hangimizde yok ki :D Yani bir çoğumuzda var. Ben her yıl toplayıp veriyorum. Bence asıl sorun şu: verdikten sonra dolap boş kalmış gibi hissedip tekrar alışveriş yapmak. :D Bundan kurtulduğum zaman dolaplar gerçekten hafifleyecek. Ver, sonra git yerine yeni kıyafet al. Onları bir iki kez giy giyme, sonra ver yine yenisini al. :D Hele birde ayakkabı. 18-19 yaşımda aldığım topuklu ayakkabılardan daha yeni eskittim ve kurtuldum. :D Birde eşyaları vermeye kıyamama gibi sorunum oluyor bazen. :D
 
Geri
Üst