ALLAH hayreylesin. Yoruma girmeden,rüya çok açık olduğu için girmeye gerek duymadan,bilinçaltının oyunudur v.s. v.s. diye yazacak kişilere cevaben:
Kemik üzerinde cinlerin gıdalanacağı bir yiyecekten söz edili****yor ki, onların atılan kemiklere uğradıkları zaman ALLAH tarafın****dan o kemikler üzerinde birtakım yiyecek mahiyetinde şeyler vücud buluyor. Tezek ise onların hayvanlarının yemidir.
Rivayetlerin tamamından bu mâna çıkmaktadır. Biz şimdi ilgili hadîsleri naklediyoruz:
Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, deniliyor ki: Ebû Hüreyre, Resûlüllah (a.s.) Efendimizle beraber (çıkarak) abdest al****ması ve hacetini gidermesi için yanında su matarası taşırdı. (Bir defasında) o, matarasıyla Resûlüllah'ı arkadan takip ediyordu. Pey****gamber (a.s.):
"O kimdir?" diye sordu. O da:
"Ben Ebû Hüreyre..." diye cevap verdi. Resûlüllah O'na:
"Benim için birkaç taş ara ki on****larla (necaseti) silkip gidereyim. Sakın bana kemik ve tezek ge****tirme!" buyurmuştur.
Ebû Hüreyre (r.a.) devamla demiştir ki:
"Elbisemin bir ucuna onun için birkaç taş koyup taşıdım ve getirip iki yanına koyduktan sonra ayrıldım. Peygamber (a.s.) işini bitirince, (kendisine doğru) yürüdüm ve "kemikle tezeğin nesi vardır?" dedim. Buyurdu ki:
"O ikisi cinlerin yiyeceğidir. Hem gerçekten Nusaybin cinlerinden temsilci olarak bir grup cin bana geldi ki onlar ne güzel cinlerdi! Benden yol azığını istediler. Ben de onlar için ALLAH'a dua ettim ki bir kemiğe veya bir tezeğe uğramaya görsünler, mutlaka üzerinde yiyecek bulurlar..."[334]
Müslimin Alkame hadîsinden yaptığı rivayette nebîz (şıra) ile abdest almayla ilgili İbn Mes'ud (r.a.) rivayetinde bu konuya temas edildikten sonra cinler, Peygamber (a.s.) Efendimiz'den yol azığı istemişler. Peygamberimiz (a.s.) onlara şöyle buyurmuştur:
"Her kemik size ve her (eti yenen hayvanın) fışkı ve dışkısı sizin hay****vanınıza yemdir."
Sonra da devamla şöyle buyurmuştur:
"Kemik ve fışkıyla istinca etmeyiniz, çünkü o ikisi (din) kardeşlerinizin yi****yeceğidir."