Feng-Shui ve Kadim Çinlilerin Şifa Sanatı

Mefetseger

Moderator
Katılım
17 Ağu 2010
Mesajlar
856
Tepkime puanı
291
Konum
Ankara
İş
Uzman Biyolog
Aslında Feng Shui bir terapi değildir. Ancak içinde sağlığımızı da etkileyen bir bölüm vardır. Temelde bize yaşadığımız mekanı, iş yerimizi yani bütün çevremizi en akıllı şekilde nasıl kullanacağımızı gösteren kökeni kadim Çin’e dayanan enerjiyi kanalize etme yöntemidir. Aynı bedenimizde olduğu gibi yaşadığımız mekanda da Chi enerjisinin akışı devamlı, yavaş ve yumuşak olması gerekir. Sözlük anlamı rüzgar ve sudur. Rüzgar ve su, doğayı etkileyen iki akıcı elementtir.

Çince’de FENG rüzgar, SHUI ise su anlamındadır. Prensipleri 7000 yıl önceye dayanmakla beraber, bu yerleştirme sanatı yaklaşık 5000 yıl önce I Ching’in evrimiyle birlikte daha çok rafineleşmiş ve Feng Shui ile ilgili kitaplar Milat’tan birkaç yüz yıl önce yazılmıştır. (I Ching : Değişimler Kitabı olarak da anılan Antik Çin kökenli felsefi metindir. Bununla özdeşleşen kişi, onun kapsamlı bir yorumunu yazmış olan Konfüsyüs’tür. Kehanet aracı olarak da kullanılmıştır ancak o geleceği söylemekten daha çok öğüt ve rehberlik sunarak kişinin yanıtları kendi içinde bulmasına yardımcı olur ).

Çin imparatorlarının güç ve zenginliklerini sürdürme aracı olarak kullanılmış ve sır olarak saklanarak uzun yıllar diğer kültürlerden korunmuştur. Bugünlerde ise özelikle Hong Kong başta olmak üzere Uzak Doğu ve Uzak Batı ( özellikle ABD ) güncel hayatta, finansta ve mimaride kullanılmaktadır. Hem küresel hem de bireysel holistik ( bütünsel ) sağlık için doğaya geri dönmenin öneminin arttığı bu çağda, Feng Shui de kendimize yardım etmemiz için bize pratik ve etkili öneriler sunmaktadır. Feng Shui uygulayıcısı evdeki enerji akışını bitkiler, kristaller, doğal taşlar, yapay pınarlar, rüzgar çanları, mobiller ( döner durur süsler ) ve aynalar gibi çeşitli sembol araçlarla düzenler.

Tamamlayıcı tıbbın temel önermesi; “Sağlıklı bir bedende sağlıklı bir zihin”dir. Feng Shui’nin temel önermesi ise “Sağlıklı bir mekanda sağlıklı bir insan”dır. “Yerleri değiştirmek, şansı değiştirmektir” diyen Feng Shui, evde ya da ofiste çok büyük değişikler yapmadan pratik çözümler getirir. Feng Shui’nin temel teknikleri olmasına karşın kişinin sağduyusuna, kendi içsel ve görsel zevkine de bağlıdır. Örneğin, giriş kapısının yolunu çeşitli nesnelerle tıkamamak temel prensip olmasıyla beraber mantıklıdır da aynı zamanda. Feng Shui’de de aynı meridyenlerimizde dolaşan yaşam enerjisi “CHİ”nin, oturduğumuz ya da çalıştığımız mekanlarda dolaşması önermesi vardır. Değişik kültürlerde bu enerji değişik adlarda anılmış ve kullanılmıştır. Ancak Antik Çinliler Chi yani evrensel yaşam enerjisini kullanma ve onu diğer insanların da rahatça kullanması açısından kullanışlı metotlar haline getirip sivrilmişlerdir. Bunu Çinlilerin Kadim Şifa Sanatı (Ki şu anda da modern tıp tarafından kabul edilmiştir.) Akupunktur buna en iyi örnektir. Aslında Feng Shu de bir anlamda mekanlara uygulanan akupunkturdur.

Teknik uygularken evin yönleri önemli hale gelir. Pusulanın gösterdiği yönlere göre mekanı 9 bölüme ayırmayı öngörür. Bu dokuz bölüm hayatımızın 8 önemli boyutunu (Kariyer, eğitim ve sağlık, aile, bolluk ve bereket, ün ve saygınlık, aşk ve evlilik, çocuklar, destek ve dayanışma) ve enerjinin çıkış noktası olan merkez bölümünü içine alır. Bagua haritası üzerinde yönlerle ifade edilir. Sonra bu yönleri aktive eden elementlerle o bölgeler beslenir ve denge kurulur. Feng Shui doğru olarak uygulandığı takdirde olumlu sonuçları hem insanın kendisi hem de ailenin diğer bireyleri için belli bir süre sonra görülür.

Antik Çin kültüründe doğa güçleri beş temel elementte toplanmıştır. Bunlar; Ateş, Toprak, Metal, Su ve Ağaçtır. Elementler arasındaki uyumun yaşama da uyum getireceği kabul edilir. Her bir elementin kendine ait özellikleri ve sembol nesneleri vardır. Örneğin, evde Yang enerji yani ateş elementi fazla ise, sert, kuru, sıcak, aktif, asabi, hırçın bir enerji varsa zıttı olan Yin yani su elementine ait semboller ile ev dekore edilebilir. Aksi durumda da doğal olarak ters işlem geçerli olacaktır.

Her yerde akan yaşam enerjisi Chi’nin ise üç boyutu vardır. Bunlar;

Nicelik : Enerjinin çok fazla olması da çok az olması da iyi değildir. Fazla miktardaki chi, evde bulunanlara hiperaktivite verir. Bu enerji kullanılmadı zaman gereksiz tartışmalara ve sinirliliğe neden olabilir. Çok az enerji ise, yorgunluğa, bitkinliğe, depresyona ve yaşamdan keyif almamaya neden olur.


Nitelik : Düşük kalitedeki Chi enerjisi evin içindeki ya da etrafında bulunan olumsuz algılanan nesne ve mekanlardan yayılır. Örneğin, duvarda asılı olan ve üzüntü, öfke ya da acıyı resmeden fotoğraf ya da resimler, solmuş ve kurumuş çiçekler, pislik ve rutubet, ya da ölümü simgeleyen mezarlık, hastalığı simgeleyen hastane ya da tutsaklığı simgeleyen cezaevi bunlara neden olabilir. Yüksek kalitedeki chi ise güzel bitki ve çiçeklerden ( özellikle canlı ), temiz hava, rahatlık veren kokular, lezzetli bir yemek ya da doğal taş ve kristallerden yayılır.


Devinim : İdeal durum chi enerjisinin mekanda rahatça akmasına izin vermektir. Bunun için oldukça sade ve zevkle döşenmiş bir ev bunu sağlar. Köşeli ve yuvarlak nesne ve mobilyaların dengeli kullanılması da akıcılığı arttırır. Kısaca biz evde ne kadar rahat hareket edebiliyorsak ve huzurluysak, o da o kadar akıcı olacak ve bize devamlı yaşam enerjisi, bolluk – bereket ve şans getirecektir.


Feng Shui Tavsiyeleri :

Chi’nin büyük bir kısmını eve girdiği yer olan giriş kapıları bakımlı olmalıdır. (Önünde kısıtlayıcı nesneler olmamalıdır.)


Eve girildiğinde ilk dikkati çekecek şey bize keyif veren pozitif bir resim ya da nesne olmalıdır.


Doğal ışıklandırma yeterli düzeyde olmalıdır. Yetersiz ise direkt ışık vermeyen lamba ışığı ile takviye edilmesi gerekir. (Floresan lambalar tavsiye edilmez.) Güneyden giren güneş ışığı canlılık ve sağlık, Doğudan giren güneş ışığı yeni başlangıçlar ve iyimserlik, Batıdan giren ise aşk ve rahatlama getirir.


Yukarı doğru büyüyen ve geniş yapraklı canlı bitki ve çiçekler bol miktarda chi yayar. (Kurutulmuş, kurumuş, solmuş, dikenli olan kaktüs ve bodur olan bonsai gibi bitkiler tavsiye edilmez.)


Hava soğuk olsa da içeri temiz hava alınmalıdır. (Çok rüzgarlı havaların enerjisi tavsiye edilmez.)


Duvarlar tamamen beyaz boşluk duygusu uyandırabilir. Diğer renklerle canlandırılmalıdır. Düz renk olarak krem ya da fildişi rengi tavsiye edilir. Çalışma, spor odaları, aktivite ve canlılığı temsil eden kırmızı, turuncu ve sarı tonlarla, yatak odası gibi dinlenme yerleri ise mavi ve yeşil tonlarla renklendirilmelidir.


Giyilmeyen giysiler ve eşyalar evde saklanmamalıdır. İhtiyaç sahiplerine verilmesi ve evin sade ve düzenli görünmesi önemlidir.


Eğimli tavan ya da alçak yerler enerji sıkışması yaratabilir. Alçak yerin altına ışıklandırma ya da uzun bitki koymak yerinde olacaktır.


Dar ve uzun koridorlar chi enerjisini hızlandırarak mekanda bulunan insanları da aceleci, panik, sinirli ve hoş görüsüz yapabilir. (Uzun koridora nesne yerleştirilerek enerji akışının yavaşlaması sağlanabilir.)


İki oda arasındaki kapısız bölüm, yalnızlık ve bekar kalmayı sembolize edebilir. (İplere dizili bocuk ya da tül perdeyle ayrılması tavsiye edilir.)


Duvarlardaki girintiler, merdiven altındaki gizli bölümler mekandaki insanların duygularında da bir gizlilik, örtbas ve entrika oluşturabilir.
(Buralara bitki, aydınlatma, kitaplar ve hareketi ifade eden heykel ya da nesneler ile bu olumsuz özellikler giderilebilir.)


Yatak başında bulunan parmaklık şeklinde süsler kişide tutsaklık hissi uyandırabilir.


Evdeki hiperaktif çocukları durgun hale getirmek için pencere yanında kalın perdeler kullanmak tavsiye edilir.

Alıntıdır.
 
Üst