"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

farklı olmak

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan 000
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

000

Kayıtlı Üye
Yaratan insanları eşit özelliklerle dünyaya yollamamıştır. Kişi doğar; bu kişi esmer olabilir, sarışın olabilir, uzun olabilir, kısa olabilir, güzel olabilir, çirkin olabilir. Kişinin anlama kapasitesi yüksek olarak veya düşük olarak doğabilir. İnsanlar farlı özelliklerdeki aile-çevrede meydana gelse de hepsinin bir ortak özelliği var o da dönen bir dünyada yer alması. Yani çocuk doğduğunda bir şeyler oluyor çocuğa ilk dikte hemen bir isim bulunur. Kaan hükümdarların hükümdarı olacak benim oğlum… Sizin ne olduğunuz hiçbir zaman merak edilmez ve önemsenmez. Ben demirciyim oğlum fabrikatör olmalı, ben hemşireyim kızım doktor olmalı… Kısacası ebeveynlerin çoğu gelen kişinin gelen varlığı sahip olduğu bir varlık olarak görür çok azı misafir olarak kabul eder. Çocuk 7 yaşına gelir ve başlar işkenceli hapishane hayatı… Ders hayat bilgisi ney hayat bilgisi hayatı öğretiyoruz. Soru ülkemizin başkenti hangi kent…

Fatih Sultan Mehmet ile Molla Gürhani'nin tanışmasını okumuştum.
-Mehmet: Neden geldin sen?
-Molla: Sana öğretmek için Mehmet.
-Mehmet: Neyi?
-Molla: Sana seni öğreteceğim Mehmet.

Normal çocuklar için eğitim hayatı çok da zor gelmeyebilir. Çünkü eğitmenler de normal. Ahmet henüz 13 yaşındadır. Her zamanki gibi sırasında sesiz sessiz düşüncelere dalmakta iken okulun edebiyat hocası kendi çapında aldığım maaşı hak edeceğim zihniyeti ile bir soru sorar.
-Biz kimiz?
Sınıfta bir sessizlik oluşur arkasına sağına soluna bakar hiç parmak yok "işte bu benim sorum" der içinden büyük bir heyecanla.
-Evet hocam ben kimim bu dünyaya neden geldim gibisinden soruyu genişletir. Hocanın beklentisi değildir cevap. Yan sıralarda bilmiş annesini taklit eden kız cevaplar.
-Öğrenciyiz hocam.
Hoca –Evet işte cevap bu.

Sonra Ahmet fen liselerini kazanamaz meslek lisesinde torna tesviyeye gider. Askerlik sonra fabrikada iş bulma derken (tabi bu dönemde kendini asmazsa) 30 yaşına gelir. Burası benim evim mi dediği 2 çocuk bir kadının bulunduğu hayat.

Peki ya sizce nasıl olmalı? Faklı olanları eğitebilecek bir okul gerekli midir sizce? Bilemiyorum belki bugün de yurdumuzda ona onu öğretebilecek ermişlerimiz vardır fakat sosyal hayatta var olabilmek için kişi iki şekilde donatılmış olması gerekiyor. İçe dönük ilim ve dışa dönük ilim. Tanrılar okulu, empati gibi kitaplarda bu tarz eğitimler bahsedilmekte. Farklı olan çocukları toplayıp dünyayı aydınlatan düşünür, evreni çözen fizikçi , renklerle dans eden ressam olarak mezun edecek bir okul olabilir mi?
Yoksa böle bir okul zararlı mıdır? Çünkü eskiden farklı çocuk saklanabilirdi. Farklı düşünse de kendini diğerleri gibi ifade eder sorun kaybolurdu. Belki de hamur pişmeye hazır değildir yeterince mayalanmamıştır. Kendi fırınını kendi bulması gerekir birinin dayatması olumsuz sonuçlanır. Sizler farklı bambaşka bir okulda eğitim görmeyi ister miydiniz ve sizce 9-10 yaşlarındaki zeki bir çocuğun davranışları nedir?




Yönetici notu: Kelimeler arası boşluk, özel isimlerin büyük harf ile başlaması vs. kurallarına Gmpp'de uyulmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.
 
Bence zekayı açıklamak güç çünkü zeka çeşitlidir. Herkesin farklı bir zeka yapısı vardır.
Değindiğiniz noktalara gelince, ilköğretimi bitirene kadar çocuklar zaten ne olmak istediğine dair az çok fikir sahibi oluyor, öğretmenlerin, okulun, ebeveynlerin yönlendirmeleri ve kendi kararları ile okumak istedikleri alana yönelik liselerini seçiyorlar. Sonra da esas yapmak istedikleri mesleğe yönelik eğitim için üniversitelerini okuyorlar. Çocuk felsefeye meraklıysa feslefe, sanatla ilgileniyorsa güzel sanatlar fakültesi ile, matematik, fizik,kimya okumak istiyorsa o alanlarda, veya öğretmenlik, askerlik, polislik, tıp istiyorlarsa ona göre çalışıp alması gereken yeterli puanı alıp okuluna yerleşiyor. Kimse kimseyi engellemiyor ki? Çocuk okulunu kazanacak kapasitede değilse, o konuda yapılacak birşey yok. Nihayetinde her zaman en iyiler seçilir. Kişi okumak istiyorsa, kendini bir alanda yetiştirmek istiyorsa, çalışmalı, çalışmalı, çalışmalı. Bunun başka bir koşulu, açıklaması ya da sonucu yok.
 
Bella sanırım yanlış anlaşıldım. Evet söylediklerin harfiyen doğru. Bugün aynen bu şekilde oluyor. Farklı olmaktan kasıt Dostoevsky, Edison, Einstein, Bhagwan, Shree, Rajneesh kadar farklı olmaktı. Böyle bir soru bu sitede sormamın sebebi zihin okuma, düşünce ile nesneleri hareket ettirme gibi olayların gün yüzüne çıkartmada vesile olması idi. “Ne olmak istediğine” demişsiniz. Sizce bir yavru kartal, ben büyüyünce martı gibi balık avlayacağım diyebilir mi ya da bir zeytin fidanı tıpkı bir selvi gibi uzayabilir mi?


İnsanlar insan da aslında doğumundan itibaren olmuştur ve her an olmaktadır. Mühim olan husus ne olduğunu kavrayabilmesidir. Aksi halde ben amcam gibi karizmatik bir avukat olacağım istiyorum diye düşünebilir. “Shagwan, Shree Rajneesh” üst insanlardan birisi ve kendi kişisel gelişiminin püf noktasının çocukken dede ve büyükanesinin yanında kaldığı yıllara bağlar. O yıllarda dedesi Osho'nun matematik filan öğrenmesi ister fakat büyükannesi karşı çıkar. Bırak çocuğu istemiyorsa öğrenmesin der. Çocuğa nasıl yemek yeneceğini bile öğretmezler. Osho kişisel gelişiminin en önemli, hassas devrelerinin bu zamanlarda gerçekleştiğini söyler. Yaramazlık ve kendi başına kalmaktan başka hiç bir şey yapmamıştır o yıllarda. Öğretmenlerin ve ebeveynlerin meslek seçiminde yardımcı olduğunu söylemişsiniz. Öğretmen şu gözde öğrencimiz, Aysel yüksek puan alsa da Hacettepe tıp, ODTÜ makine, Boğaziçi işletmeye yazdırırsak binanın önüne de asarız ismini “Aysel , xxx puan ODTÜ” forsumuz olur aleme karşı. Ben çalıştırdım kazandı. Annen hastalanır hastaneye gider. Oradaki doktor çok itibarlıdır. Benim çocuğum da doktor olmalı der. Aksini düşünmekteyim. Yardım etmez aksine işi daha da zorlaştırırlar. Belki gerçekten iyi niyetlidirler fakat kötülük yapmış olurlar. Zaten kisi gerçekten farklı ise değil ÖSS den yüksek puan almak gireceğine dahi şüpheliyim. Dostayevski budala eserinde kendinden bahsettiği söylenir. İnsanlar budala olduğunu düşünür fakat o Dostayevskidir. Nihayetinde en iyiler seçilir demişsin. Nadia Camukova'nın röpotajından (tam metni bulamadım) "Bugün Türkiye'de üniversiteye girmeye kalksam belki ÖSS'yi kazanamam!" Dünyada genel kabul gören istatistiki verilere göre bir toplumda 1 milyonda 1 dâhi çıktığını söyleyen Nadia Camukova, Türkiye'de üstün potansiyelli dâhi seviyesinde en az 70 insanın olması gerektiğini belirtiyor.Türkiye'de bulunan 70 dâhiden en az 60'ının normalleştirilerek çürütüldüğünü öne süren genç profesör, yeni doğmuş çocuklarla 7-8 yaşına kadar gelmiş olanları kurtarmanın mümkün olduğunu anlatıyor. Camukova, Rusya'daki sistemi ise şöyle özetliyor: "Bu iş devlet politikası olmalı. Bunun içine o çocuğun doğduğu günden itibaren sağlık kontrolü ile birlikte beyin kontrolü gelişmesini inceleme işi devreye girer. 1 yaşına kadar her 15 günde bir, eve gelerek çocuğu kontrol eden doktorları olan ülkeler var. Bunlardan biri Rusya. 1 yaşını doldurana kadar doktor çocuktan sorumludur. Her 15 günde bir, eve giderek evin sıcaklık derecesinden içindeki moral düzeyine kadar bütün verileri, özel defterine geçer ve o çocuğun ölmesinden de doktor sorumludur."

Einstein farklı bir okul istiyordu başka bir okula yerleşti. Yerleşmek hayata atılmak, çok para kazanıp ünlü olamak falan değil yüksek potansiyeli olan çocukların ayrı bir yerde bambaşka bir eğitim görmesi. Kişi okumak istiyorsa farklı insan falan okumak itemez. Okul üniversite bugün hepsi seni makineleştiren birer işkence kurumu. Farklı insan özgür olmak korunaklı ve huzurlu bir yerde olmak ister. Böyle değilse bu ortamda katiyen bulunamaz. Diyeceksin ki nasıl para kazanacak nasıl ünlü saygı gören birisi olacak. Farklı olan bir kişi yaw bir icat, mekanizma yapayım da Doç., Prof. olayım veya köşeyi döneyim diye düşünmez. Bu onun için; şu kıza aşık olmalıyım da ailesi çok zengin ben de çok iyi duruma gelirim gibi bir şey olur. Mesela bir medrese (okul kelimesi oldukça kirli olduğundan kullanmıyorum) kimsenin bilmediği bir dağın başında anlama yeteneği yüksek olan (hafızası kuvvetli demiyorum) çocuklara parapsikoloji bunun yanında ekonomi, psikoloji dersleri veren bir yer nasıl olurdu?



Yönetici notu: Forum yazı biçimi sadece verdanadır.

 
Üstün zekalı çocuklar içinde öğretmenler ve onları yetiştiren kurum ve kuruluşlar var. Kişi ilgi alanına göre zaten, yetişmek istediği alana yönelip eğitim alma olanağını oluşturuyor. Okumak, öğrenmek isteyene kim engel olabilir ki? Bu konuda gençlerin önünün yeterince açık olduğunu düşünüyorum.
 
zeka konusu önü açık bir konudur çünkü aynı zekaya sahip olan iki çocuk düşünün ve bu iki çocuğun yapabilirliliği sadece çocuğun zekasına değil çevreyede bağlıdır. aile , arkadaş , sınıf vb etkenlerde önemlidir. ailenin bilinçli olması çocuğu doğru yönlendirmesi gibi
 
Geri
Üst