Fal, gıybet ve iftira tevbesi ile arınmak

Euzübillahimineşşeytannirracim Bismillahirrahmanirrahim.
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed
4291-Hz. Ebu Hüreyre radiyallahü anh anlatıyor: Rasülullah s.a.v buyurdular ki: " Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" " Allah ve rasülü daha iyi bilir." dediler. Bunun üzerine " Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır." Açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: " Ya benim söylediğim onda varsa ", (Bu da mı gıybettir?) dedi. Aleyhisselatü vesselam: " Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir." dedi.
ALLAHÜMME ECİRNA MİNENNAR
Allah'ım, nefis ve şeytana uyarak, musibet ve belâların başıma gelmesine mukabil dilimle işlediğim günahlarımdan, kendi nefis ve hatalarıma kör bakarak, kendi ayıplarımı unutarak, kalp ve ruhta ciddi yaralar açan gıybet gibi çirkin bir günahı işleyerek, takva ve amellerime zarar vermekten, Fal ve Falcıya inanmaktan,başkalarının kusurlarını araştırmaktan, kusurlarını açıklarını yüzlerine vurmaktan, arkasından çekiştirmekten, yapmadıklarına " yaptı " demekten, söylemediklerine " söyledi " demekten, rızıklarının, paralarının, mallarının, miraslarının, eşlerinin, evliliklerinin, evlatlarının, simalarının, yaşadıkları olay ve hadiselerin gıybetlerini yapmaktan, bedenimin ve dilimin gıybet makinası haline dönüşmesine ve verdiğin nefesi, hayatı, zamanı, gıybete harcayarak, senin zikrinden yüz çevirmekten, gıybet gibi çirkin bir silaha dilimi kılıf yapmaktan, soyumdan ve soylarımızdan ölmüş kişilerin gıybetlerini yaparak onlara iftiralarda bulunmaktan, gıybet ile kınamaktan, aşağılamaktan, hor ve hakir görmekten, gıybet ederek bir çok günaha da kapı açmaktan, gıybet ile iftiraya düşmekten, insanlara hüsn-ü zan yapmak yerine ,kötü zanlarda bulunmaktan, fitne ve fesatlığa yol açmaktan,
“Sizden biri, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı ?:” (Hucurat suresi-12). ayeti kerimesine karşı tevbe haşa ve kella! Muhalif olarak gıybet etmekten, doğru veya yanlış insanların arkasından konuşmaktan, ayıplamaktan, kınamaktan, başkalarını da gıybet günahıma ortak yapmaktan, gıybet edilen ortamları terketmemekten, destekçi olmaktan, gıybet ederken gıybet ettiğimi söyleyen insanlara aldırış etmemekten, sürekli kullarının gıybetlerini yaparak kendi ellerimiz ve dillerimiz ile işlediklerimizin karşılığında ceza gördüğümüzün gafletinde olmaktan, tevbe, dua ve ibadet için verdiğin zamanları fallara, gıybete ve iftiraya harcamaktan, fal bakarak kullarının dedikodularına ve iftiraya uğramalarına sebep olmaktan, şakalaşma amaçlı ağzımdan çıkan sözlerin farkında olmadan gıybet ederek kalp kırmaktan, helallik istememekten, gıybet ettiğim halde gıybet ettiğimi kabullenmeyerek, kalbim temiz diyerek tekebbüre ve kibre girmekten, bana bir şey olmaz hissi ile yaşamaktan, son nefesimde tevbe eder kurtulurum düşüncesi ile ihtiyarlığa erteleme gafletinde olmaktan, gıybete ve iftiraya devam etmekten, gıybet ve iftira takıntılarım için senden af ve mağfiret dilemenin gafletinde olmaktan kullarının günahlarını gıybet ile yüklenerek " Bu kadar günah ile ALLAH beni nasıl affeder?" diye hesap sormaktan, rahmet ve merhametinden ümit kesmekten, senin ESMA’ÜL HÜSNA larına hakkında gıybet ve iftira etmekten, gıybet ve dedikodularda gizli-açık şirke düşmekten, seni yalan yeminlere ve yalan sözlere şahid tutmaktan, kullarının ve bizim inançlarımızın ve şehadetlerimizin kalkmasına, insi şeytana dönüşmemize sebep olan, olduğumuz, olacağımız tüm hata ve günahlarımdan, günahlarımızdan, tüm azgınlıklarımızdan, taşkınlıklarımızdan,
Kendi adıma, eşim adına, soylarımız ve zürriyetlerimiz adına, ölmüş ve sağ olanlar adına ve H.z Adem ( a.s ) kıyamete kadar geçmiş, gelmiş, gelecek aynı günah ve hata kusurları işleyen ve işleyecek tüm inananlar adın yarattığın ve yaratacağın katreler ve zerreler adedince
YERYÜZÜNDE BULUNAN FAL, GIYBET VE İFTİRA GÜNAHI İLE GELCEK, GELECEĞİMİZ TÜM ADEMOĞLUNUN AFFINA VE AFFIMIZA VESİLE OLMASI ADINA,
FAL BAKAN, GIYBET VE DEDİKODUSU YAPILAN, YAPILACAK OLAN TÜM ÖLMÜŞLER VE SAĞLAR ADINA,
TEVBE ETTİM ESTAĞFİRULLAH YA ĞAFFÂR, YA SETTÂR, YA TEVVÂB
TEVBE ETTİM ESTAĞFİRULLAH YA MÜTEKEBBİR, YA MUSAVVİR, YA MUCÎB
YA MEN HÜVE Bİ-MEN ERÂDEHÜ ALÎM, Ey kendisini arzulayanları çok iyi bilen
YA MEN HÜVE Lİ-MEN RECHÜ KERîM, ey kendisine ümit besleyenlere iyilik eden
YA MEN HÜVE Bİ-MEN ASÂHÜ HALîM, ey kendisine isyan edenlere yumuşak davranıp hemen cezalandırmayan
YA ÂZİMER RECÂ, ey kendisine büyük ümit beslenen azimür reca
YA RECÂ, ey kullarının ümidi olan Recâ
YA ALÎM, ey herşeyi bilen Alîm
YA ALLAH, ey herşeyin gerçek Mabudu olan Allah
YA RAHMAN, ey ayırt etmeden bütün mahlukatı rızıklandıran Rahman
YA RAHÎM, ey itaatkar kullarına hususi rahmet eden Rahim
YA HALÎM, ey yumuşak muamele eden Halim
YA DEYYÂN, ey kullarının amellerine karşılık veren Deyyan
YA SEMÎ , ey gizli-açık her sesi işiten Semi
YA ÂLİMES-SİRRİ VEL HAFİYYÂT, ey sır ve gizlilikleri bilen
YA ÂLİMES SİRRİ VEL- HİMEM, ey gizli sır ve kaygıları bilen
YA HAYRAL ĞAFİRÎN, ey bağışlayanların en hayırlısı
YA HAYRAN- NASİRÎN, ey yardım edenlerin en hayırlısı
YA HAYRAL-HAKİMÎN, ey hükmedenlerin en hayırlısı
YA HAYRAL-FATİHÎN, ey herşeyi açan ve fethedenlerin en hayırlısı
YA HAYRAZ-ZAKİRÎN, ey zikredenlerin ve zikredenleri mükafatlandıranların en hayırlısı
YA HAYRAL-VARİSÎN, ey varislerin en hayırlısı
YA HAYRAL-HAMİDÎN, ey övenlerin ve övenleri mükafatlandıranların en hayırlısı
YA HAYRAR-RAZIKÎN, ey rızık verenlerin en hayırlısı
YA HAYRAL-FASILÎN, ey zor işlerin halledenlerin en hayırlısı
YA HAYRAL-MUHSİNÎN,ey ihsan edenlerin en hayırlısı
YA MEN YUHİBBÜS-SÂBİRÎN, ey sabredenleri seven
YA MEN YUHİBBÜT-TEVVÂBİN, ey tevbe edenleri seven
ALLAHÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂL-İ SEYYİDİNÂ MUHAMMED...