Yazı dizisi gibi olacak bu yazıyı, yerinizde olsam sonuna kadar okurdum 
Uzun diye es geçmeyecek olanların faydalanabileceğini düşünüyorum.
Genellikle, zamanında kendi yanlışlarımı da çevremden ve olamayan enerjiyi yakalayamayan kişilerden gördüğüm, en net bir kaç yanlıştan bahsetmek istiyorum.
Evrenle ilgili hiç bir şeyi değiştirmeyeceksiniz, değiştiremezsiniz de. Yapılabilecek yegane şey işleyişini anlamak ve mesajlarını görebilmektir. Ben buna hayatımızdaki en faydalı dili öğrenmek diyorum "EVRENCE"!
Tecrübelerime ve senelerdir okuduğum edindiğim her bilgi birikime göre, bir şeyi net söyleyebilirim ki; Şayet ne mesaj, ne herhangi bir atılım almıyorsanız doğru enerjiyi yakalamamışsınızdır. Evrenle ilgili aslında yapabileceğiniz tek şey, dediğim gibi dilini öğrenmek mesajları algılamaktır. Onun dışında, kuantum farkındalık vb. konuların geçtiği her yerde, o kadar çok evren sözü geçiyor ki ve asıl değişim yaşayacak kaynak, o kadar gerilerde tutulmuş gibi ki sanırsınız evrende değişiklik yapacağız! Evren sözcüğü bile, yine medyanın ve her şeyi popülist toplumda hunharca çiğnemeye alışmış düzenlerin elinde, oyuncak gibi oldu maalesef. Dolayısıyla, zamanında bizi heyecanlandıran evren sözcüğü dahi, şimdilerde kulak pası haline geldi ya da gelmek üzere.
Lütfen kimseden etkilenmeyin ( şayet yazdıklarımı uygular ama bir faydasını göremezseniz benden de) . Kendi deneyimlerinizi yaratın ve inanç kalıplarınızı gerçekleştirdikçe güçlendirin. Şayet hiç bir fayda göremeseydim ya da bir ay görüp ertesi aylar işlemiyor gibi algılasaydım ben de çoktan bu işe inançsız gözle bakacaktım. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki hedeflerimdeki çıtayı da inancımı da adım adım yükselterek deneyimliyorum. Evren sözcüğü o kadar zihnimize yalan yanlış kazındı ki bir yandan çoğumuz onun ayarlarıyla oynayabileceğimizi sanıyoruz, bir yandan gün geçtikçe klişeleşiyor. Belki de herkes bu işi anlamamalıydı ki bu da genel toplumun faydalanamadığı anca danışanlarına fayda veren kişilerde kalmalıydı!
Şöyle özetlemek istiyorum evren her zaman aynı işler! Sana ayrı, çok zengine ayrı, çok fakire ayrı işlemez. Şimdi kiminizde olur mu öyle şey, ona başka buna başka veriyor diye bir fikir çıkabilir. Evet öyle, başka veriyor çünkü değişiklikler, her kişinin kendisine mahsus. Evrenin yaptığı şudur sadece, belki size o kadar mı olamaz gibi fikirler verecek ama insan ilişkisi evet sadece bu;
1) Siz her kim olduğunuza inanmışsanız, sizde onu var etmeye uğraşır.
2) Sizin çekimlerinizi, şaşmaz bir işleyişle yerine getirir
3) O çekimler sırasında, sizin doğru ya da yanlış yerde olduğunuza dair (doğru yanlış kavramı da size göredir yine ) sinyaller verir.
Şimdi bu bilgileri küçümsemeyin. Evrenle ilgili her şeyi, karmaşasını, tüm işleyişini bilmek zorunda değiliz. Dileyen daha derin konulara da inebilir elbet. Ancak mesele çekimlerimiz, yaşamımızın nasıl olacağı ve bizim mutluluğumuz ise evrenle ilgili bilmemiz gereken bundan ibarettir.
Şimdi gelelim asıl meseleye, evren kusursuz ve aynı işlerlikte ise, ayar değişimi kimde olacak, elbette ki bizde! Belki size hak da veririm, "her şey sende" sözcüğü bize sorumluluk yükleyen, ve canımızı sıkan bir durum olabilir. Kendimizi o kadar güçlü hissetmeyebiliriz, kendimizi o denli yeterli görmeyebiliriz. Hayat tercihlerinizdir... Var olan yaşantınızdan tam anlamıyla mutluysanız, zaten devam edeceksiniz yaşantınıza. Ama az ama çok mutluluktan ve olmanız gerektiğine inandığınız kişiden uzaksanız, burada tercihleriniz devreye girecek. Ya bu sorumluluğu alıp, en önce kendinize inanacaksınız ya da yaşantınıza sürekli aynı çekimlerle devam edeceksiniz. Ayrıca unutmayın, içinizdeki güçle, tek bir kişinin enerjisiyle, büyük bir metropolün bir kaç günlük elektrik ihtiyacı giderilebilir. Evet bilimseldir, evet doğrudur ve evet sizde de var o güç.
Daha önce bilinç altı kodlarından bahsetmiştik, lütfen onları okuyup anlamaya çalışın (sitemizde bulabilirsiniz) . Siz kim olduğunuza inanıyorsanız, evren size onu yolladığından, kim olduğunuza olan inancınızı değiştirmelisiniz. Bununla birlikte, kodlarınız her neler ise size faydalı olanlarla, ihtiyaç duyduğunuz kadar yolunuza devam edip, faydası olmayanlarda değişim yaratmalısınız. Adım adım önce küçük çekimler yapıp, işlerliğine ve kendinize olan inancınızı ispatlayıp, ilerleyebilirsiniz. Lütfen ilk çekimlerinizde, sizden çok uzak görünen ve dolayısıyla inanmanızın zor olduğu ve yine dolayısıyla çekmenizin de güç olduğu hedefler belirlemeyin. Bu işleyiş siz inandığınızı çekersiniz işleyişi olduğundan, olamadıkça ilerleyemezsiniz de.
Çok istiyorum ama olmuyorculara bir örnek vermek istiyorum. İsteklerinizi sürekli zihninizde tutmayın. Diyelim hastasınız, yataktan kalkamıyorsunuz ve siz çekimi yapan kişi olun, susadınız ve su istiyorsunuz. Bir yakınınız diyelim eşiniz, arkadaşınız, anneniz vs. mutfakta size su verebilir. Örneğin annemiz olsun mutfaktaki. Su istemek için yeterli sesimiz (enerjisel gücümüz var ise) tek seferde su istediğinizi duyurursunuz. Çok yeterizse duymayacaktır dahi. Ama enerjinizi(sesinizi) biraz dahi ayarlarsanız şöyle bir konuşma geçecektir.
- Anne! (anneniz mutfaktan bulunduğunuz odaya dikkat kesilerek gelir ve ne olduğunu sorar)
-Efendim
- Su getirir misin ?
Tamam olay burada bitti değil mi? O suyu siz bir şekilde annenizin yardımıyla içeceksiniz. İşte noktalanan durum sonra ne hale getiriyoruz.
Anneniz tam adımını mutfağa doğru atmışken...
-Anne!!! (anneniz yeniden size odaklanıp geri dönecektir yeni bir şey mi var diye)
-Efendim yavrum
-Su getirir misin?
-!!!!
Anneniz sabrı biraz daha taşarak, tekrar mutfağa gider. Siz yine tam adımını mutfağa yöneltmişken seslenirsiniz
-Anne!!!
Durum bu kadar net aslında. İsteğiniz sizin karar verdiğiniz ihtiyacınızdır. Sesiniz sizin evrene ulaştırabilme enerjinizdir. Kararlısınız, isteğiniz tam. Ama sürekli evrenden istiyorsunuz, sanki size ulaştıracağı şeyden şüphe duyarak. Ve o her işleyişe başlayıp sizin içinhazırlanıyorken, bir daha bağırırsınız. Bunu istiyordum amaaaaa. E bir durursan hazırlanıyoruz değil mi
Yazı dizisi gibi olacak, elbette devamını dilerseniz. Belki de içimizden tek bir kişi dahi bu harika deneyimleri paylaşacak. O zaman da yeterince mutluluğa ulaşmış olabilirim
Şimdilik evren değil, bizde değişim olacak ve isterken inanmasını ve salabilmesini öğrenmeliyi hatırlattık.
Bir dahaki yazıda EVRENCE diye bahsettiğim. Mesajları evrenin dilini okuyabilmeyle ilgili ufak tefek, önerilerim olacak.
Alin
Sevgiyle...
Uzun diye es geçmeyecek olanların faydalanabileceğini düşünüyorum.Genellikle, zamanında kendi yanlışlarımı da çevremden ve olamayan enerjiyi yakalayamayan kişilerden gördüğüm, en net bir kaç yanlıştan bahsetmek istiyorum.
Evrenle ilgili hiç bir şeyi değiştirmeyeceksiniz, değiştiremezsiniz de. Yapılabilecek yegane şey işleyişini anlamak ve mesajlarını görebilmektir. Ben buna hayatımızdaki en faydalı dili öğrenmek diyorum "EVRENCE"!
Tecrübelerime ve senelerdir okuduğum edindiğim her bilgi birikime göre, bir şeyi net söyleyebilirim ki; Şayet ne mesaj, ne herhangi bir atılım almıyorsanız doğru enerjiyi yakalamamışsınızdır. Evrenle ilgili aslında yapabileceğiniz tek şey, dediğim gibi dilini öğrenmek mesajları algılamaktır. Onun dışında, kuantum farkındalık vb. konuların geçtiği her yerde, o kadar çok evren sözü geçiyor ki ve asıl değişim yaşayacak kaynak, o kadar gerilerde tutulmuş gibi ki sanırsınız evrende değişiklik yapacağız! Evren sözcüğü bile, yine medyanın ve her şeyi popülist toplumda hunharca çiğnemeye alışmış düzenlerin elinde, oyuncak gibi oldu maalesef. Dolayısıyla, zamanında bizi heyecanlandıran evren sözcüğü dahi, şimdilerde kulak pası haline geldi ya da gelmek üzere.
Lütfen kimseden etkilenmeyin ( şayet yazdıklarımı uygular ama bir faydasını göremezseniz benden de) . Kendi deneyimlerinizi yaratın ve inanç kalıplarınızı gerçekleştirdikçe güçlendirin. Şayet hiç bir fayda göremeseydim ya da bir ay görüp ertesi aylar işlemiyor gibi algılasaydım ben de çoktan bu işe inançsız gözle bakacaktım. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki hedeflerimdeki çıtayı da inancımı da adım adım yükselterek deneyimliyorum. Evren sözcüğü o kadar zihnimize yalan yanlış kazındı ki bir yandan çoğumuz onun ayarlarıyla oynayabileceğimizi sanıyoruz, bir yandan gün geçtikçe klişeleşiyor. Belki de herkes bu işi anlamamalıydı ki bu da genel toplumun faydalanamadığı anca danışanlarına fayda veren kişilerde kalmalıydı!
Şöyle özetlemek istiyorum evren her zaman aynı işler! Sana ayrı, çok zengine ayrı, çok fakire ayrı işlemez. Şimdi kiminizde olur mu öyle şey, ona başka buna başka veriyor diye bir fikir çıkabilir. Evet öyle, başka veriyor çünkü değişiklikler, her kişinin kendisine mahsus. Evrenin yaptığı şudur sadece, belki size o kadar mı olamaz gibi fikirler verecek ama insan ilişkisi evet sadece bu;
1) Siz her kim olduğunuza inanmışsanız, sizde onu var etmeye uğraşır.
2) Sizin çekimlerinizi, şaşmaz bir işleyişle yerine getirir
3) O çekimler sırasında, sizin doğru ya da yanlış yerde olduğunuza dair (doğru yanlış kavramı da size göredir yine ) sinyaller verir.
Şimdi bu bilgileri küçümsemeyin. Evrenle ilgili her şeyi, karmaşasını, tüm işleyişini bilmek zorunda değiliz. Dileyen daha derin konulara da inebilir elbet. Ancak mesele çekimlerimiz, yaşamımızın nasıl olacağı ve bizim mutluluğumuz ise evrenle ilgili bilmemiz gereken bundan ibarettir.
Şimdi gelelim asıl meseleye, evren kusursuz ve aynı işlerlikte ise, ayar değişimi kimde olacak, elbette ki bizde! Belki size hak da veririm, "her şey sende" sözcüğü bize sorumluluk yükleyen, ve canımızı sıkan bir durum olabilir. Kendimizi o kadar güçlü hissetmeyebiliriz, kendimizi o denli yeterli görmeyebiliriz. Hayat tercihlerinizdir... Var olan yaşantınızdan tam anlamıyla mutluysanız, zaten devam edeceksiniz yaşantınıza. Ama az ama çok mutluluktan ve olmanız gerektiğine inandığınız kişiden uzaksanız, burada tercihleriniz devreye girecek. Ya bu sorumluluğu alıp, en önce kendinize inanacaksınız ya da yaşantınıza sürekli aynı çekimlerle devam edeceksiniz. Ayrıca unutmayın, içinizdeki güçle, tek bir kişinin enerjisiyle, büyük bir metropolün bir kaç günlük elektrik ihtiyacı giderilebilir. Evet bilimseldir, evet doğrudur ve evet sizde de var o güç.
Daha önce bilinç altı kodlarından bahsetmiştik, lütfen onları okuyup anlamaya çalışın (sitemizde bulabilirsiniz) . Siz kim olduğunuza inanıyorsanız, evren size onu yolladığından, kim olduğunuza olan inancınızı değiştirmelisiniz. Bununla birlikte, kodlarınız her neler ise size faydalı olanlarla, ihtiyaç duyduğunuz kadar yolunuza devam edip, faydası olmayanlarda değişim yaratmalısınız. Adım adım önce küçük çekimler yapıp, işlerliğine ve kendinize olan inancınızı ispatlayıp, ilerleyebilirsiniz. Lütfen ilk çekimlerinizde, sizden çok uzak görünen ve dolayısıyla inanmanızın zor olduğu ve yine dolayısıyla çekmenizin de güç olduğu hedefler belirlemeyin. Bu işleyiş siz inandığınızı çekersiniz işleyişi olduğundan, olamadıkça ilerleyemezsiniz de.
Çok istiyorum ama olmuyorculara bir örnek vermek istiyorum. İsteklerinizi sürekli zihninizde tutmayın. Diyelim hastasınız, yataktan kalkamıyorsunuz ve siz çekimi yapan kişi olun, susadınız ve su istiyorsunuz. Bir yakınınız diyelim eşiniz, arkadaşınız, anneniz vs. mutfakta size su verebilir. Örneğin annemiz olsun mutfaktaki. Su istemek için yeterli sesimiz (enerjisel gücümüz var ise) tek seferde su istediğinizi duyurursunuz. Çok yeterizse duymayacaktır dahi. Ama enerjinizi(sesinizi) biraz dahi ayarlarsanız şöyle bir konuşma geçecektir.
- Anne! (anneniz mutfaktan bulunduğunuz odaya dikkat kesilerek gelir ve ne olduğunu sorar)
-Efendim
- Su getirir misin ?
Tamam olay burada bitti değil mi? O suyu siz bir şekilde annenizin yardımıyla içeceksiniz. İşte noktalanan durum sonra ne hale getiriyoruz.
Anneniz tam adımını mutfağa doğru atmışken...
-Anne!!! (anneniz yeniden size odaklanıp geri dönecektir yeni bir şey mi var diye)
-Efendim yavrum
-Su getirir misin?
-!!!!
Anneniz sabrı biraz daha taşarak, tekrar mutfağa gider. Siz yine tam adımını mutfağa yöneltmişken seslenirsiniz
-Anne!!!
Durum bu kadar net aslında. İsteğiniz sizin karar verdiğiniz ihtiyacınızdır. Sesiniz sizin evrene ulaştırabilme enerjinizdir. Kararlısınız, isteğiniz tam. Ama sürekli evrenden istiyorsunuz, sanki size ulaştıracağı şeyden şüphe duyarak. Ve o her işleyişe başlayıp sizin içinhazırlanıyorken, bir daha bağırırsınız. Bunu istiyordum amaaaaa. E bir durursan hazırlanıyoruz değil mi Yazı dizisi gibi olacak, elbette devamını dilerseniz. Belki de içimizden tek bir kişi dahi bu harika deneyimleri paylaşacak. O zaman da yeterince mutluluğa ulaşmış olabilirim
Şimdilik evren değil, bizde değişim olacak ve isterken inanmasını ve salabilmesini öğrenmeliyi hatırlattık.
Bir dahaki yazıda EVRENCE diye bahsettiğim. Mesajları evrenin dilini okuyabilmeyle ilgili ufak tefek, önerilerim olacak.
Alin
Sevgiyle...
