"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı-PARADİGMA

Mefetseger

Elit Üye
Önemli bir toplantıda cep telefonuyla bağıra bağıra konuşan bir kişi garibinize gidiyorsa, paradigmanızı değiştirmeden onu değerlendirdiğiniz için, siz yanılıyorsunuzdur.

Örneğin; trende giderken, bir baba, 3 evladıyla oturup, sürekli ağlayan çocuklarına hiç, susun, demeden yolculuğa devam ettiğinde ; siz ona ne gamsız adam, diyebilirsiniz. Ama sorsanız, belki de onlar hastaneden geliyorlardır ve bir saat önce çocukların anneleri ölmüştür ve eve dönüyorlardır.

Prof.Covey’in konuşmasını dinlemeye gelen annesi, arka sırada oturan 2 kişinin toplantı boyunca sürekli konuştuklarını görerek, çok öfkelenmiş ve oğlumu küçümsüyorlar diyerek te çok üzülmüş. Yemek molasında oğluna, şunların kafasına çantamı indiresim geliyor, demiş. Oğlu; “anne o adam Finlandiyalı, burada simultane tercüme yok, mecburen tercümanı yanına oturttuk” demiş.

Havaalanında aktarma yapmak isteyen yaşlı bir hanım, uçağının 2 saat gecikmeli olduğunu öğrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmiş. Yanındaki sehpaya da dergileri ve kurabiye kutusunu bırakarak, okumaya dalmış. Bir ara bakmış ki, yanındaki koltuğu oturan bir adam, sehpadaki kurabiye paketini açıyor ve yemeye başlıyor. Kurabiyelerin kendisine ait olduğunu hissettirmek isteyen kadın, adama dik dik bakmış. Hatta canı o an istemediği halde, kutudan bir kurabiyeyi ağzına atmış. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim olduğunu artık anlamıştır diye düşünürken, adam bir tane daha ağzına atmaz mı? Hemen kadın da bir tane daha atmış ve bir yarışma başlamış, adam bir tane, kadın bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmış, adam onu hızlıca kaparak ortadan bölmüş ve gülerek kadına ikram etmiş. O sırada, kadının uçağının alana indiği anonsu duyulmuş ve işlemler için kadın bankoya gitmiş. Pasaportunu çıkartmak için çantasını açtığında, ne görsün ; kendi kurabiye paketi, hiç açılmamış olarak çantasında durmuyor mu?
Meğer, bunca zamandır adamın kurabiyesini yiyormuş. Tabii çok utanmış ama, artık iş işten çoktan geçmiş.

Başkalarının düşünce ve davranışları hakkında hüküm verirken, elimizdeki veriler çoğu zaman yeterli olmuyor. Davranışların nedenini bilmeden çok yanlış yargılara varabiliyoruz.

Covey bu örnekleri ; “aynı enformasyona farklı bakış, bizim davranışlarımızı belirler” diye özetliyor. Buradan yola çıkarak çözemediğimiz sorunlar için, paradigma (zihin haritası) değiştirmenin gereğini vurguluyor ve Einstein’in bir sözünü anımsatıyor:

Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz.
Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, “sorunların içinde kaybolmak” yerine, paradigma değiştirmeyi başarıp, sorunlara farklı biçimde yaklaşabilenler, o sorunu asma şansını da yakalıyorlar. Zaten sorunlarımızı dostlarımızla paylaşmamızın nedenlerinden biri de, farklı bir bakışın, bize farklı davranabilme kapısı aralama ihtimali değil midir?

ÇÖZÜMSÜZ gibi gördüğünüz sorunlar konusunda PARADİGMA değiştirmenin önemi çok büyüktür. Aslında hayatımızı, başarımızı, mutluluğumuzu belirleyen bizim kendi davranışlarımızdır. Başımıza gelen her şeyle onlara verdiğimiz tepki ve yanıt arasında geniş bir hareket alanı vardır…”

Stephan R. Covey
 
Onyarginin ne oldugunu gercekten cok basarili bir sekilde anlatmissiniz. Onyargisiz yasamayi bir butun olarak gormeli..
 
Kurabiye meselesine sesli biçimde güldüm. Çok güzel bir konu ve anlatış biçimi. :)
Kendimde de gördüğüm eksikliklerden biridir ve algı düzenine olan bağlılığımız bilinç altımızın dışa vurumuyla da alakalıdır. Bu sebeple değiştirilebilmesi çok zaman zordur. Ne mutlu gerekli ve doğru biçimde kolayca değiştirebilene.

Bu arada Stephan R. Covey gibi Yunanca ''Paradigma'' yerine Türkçe, ''Algı düzeni'' demeyi tercih ettim. Daha güzel oluyor, genç dimağlar için dili canlı tutuyorum. :)
Dimağ: Bilinç, zihin.
Dilinizi öğrenin gençler.
:sifone:
 
Aynen katılıyorum... Birini anlamadan, yadırgamadan, kınamadan önce onun ayakkabılarıyla yürümek gerektiğini ne yazık ki çok acı bir şekilde öğrendim...
 
Tüm yorumlara ve konuya ek olarak, (özet) önyargılı olmamak lazım (her zamanki ilkem dir) ve empati kurmak (bu da vazgeçmediğim, bana özellik katan bir olgudur).
Evet kurabiye örneği çok güzeldi, o kadının yerinde olmak istemezdim, çok güldüm.
Emeğinize sağlık, teşekkürler.
 
Paylaşım çok güzel.. Kurabiye meselesine benzer durumlar yaşadım.. Okurken çok komik ama
yaşarken son derece utanç verici oluyor.. Eyleme geçmeden düşünmek faydalı olabiliyor..
 
Şu anda bende o insanların yaptıgını yapıyorum ve bununda cok gzl farkındayım :) Ama yapmıycagım bundan sonra kendıme sözzz verıyorum :) Zihin harıtamı degıstırcgm :)
 
Geri
Üst