"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

En büyük zaafınız mı? En güçlü yanınız mı?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan armasis
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

armasis

Kayıtlı Üye
On yaşlarında bir Japon çocuk, sağ kolunu bir trafik kazasında kaybetmişti.

Çocuğun hafta sonları gittiği bir spor merkezindeki judo öğretmeni, bu kazadan sonra, onunla özel olarak ilgilenmeye başlamıştı. Tek kolla diğer insanlardan soyutlanacağı endişesi taşıyan çocuk, öğretmeninin ona yönelik ilgisinden gayet memnundu ama onun üç aydır kendisine neden sürekli aynı hareketi yaptırdığını bir türlü anlayamamıştı.

Bir gün:
"Öğretmenim, daha değişik hareketler öğretmeyecek misiniz?" diye sordu.
"Hayır" dedi öğretmen. "Bu, senin bilmen gereken tek hareket." Çocuğun kuşku dolu bakışları üzerine de: "Belki şimdi ne demek istediğimi anlamıyorsun ama ilerde beni anlayacaksın. Bana güven, çalışmaya devam et." dedi öğretmeni.

Birkaç ay sonra öğretmeni çocuğu ilk turnuvaya götürdü. Çocuk ilk iki turu rahat geçti. Yarı finaldeki rakibi ise zorlu biriydi. Ama onu da sürpriz bir şekilde yenmeyi başardı. Finale yükselmişti!

Çocuğun finaldeki rakibi hem güçlü hem de tecrübeliydi. Çocuk neredeyse maçı kaybetmek üzereydi ki hakemin verdiği dervre arası imdadına yetişti.

Çocuk bu rakibi alt edeceğini pek ummuyordu. Hatta ikinci devre için sahaya çıkmamayı düşünüyordu. "Hayır" dedi öğretmeni. "Devam edeceksin."

Maç tekrar başladı. O anda rakibi büyük bir savunma hatası yaptı ve çocuk bir hareketle rakibini yere indirdi. Maçı kazanmış ve şampiyon olmuştu. Tek kollu bir çocuğun bunu nasıl başardığına herkes hayret ediyordu. Çocuk da bu duruma hayret edenler arasındaydı. Maçtan sonra öğretmenine tek bir hareketle maçı nasıl kazanabildiğini sordu.

Öğretmeni:"İki sebepten." dedi. "Birincisi, judodaki en zor ve en önemli hareketlerden biri üzerine sürekli çalıştın. İkincisi, bu harekete karşı yapılması gereken yegane savunma, senin sağ kolunu yakalamasıydı."
Çocuğun en büyük zaafı, doğru değerlendirilince onun en güçlü yanı olmuştu.


Olumsuz düşünüp hayattan elinizi eteğinizi çekmeniz işinize yaramaz. Zaaflarınızı ve kendinizi olduğunuz gibi KABUL EDİN ve VAZGEÇMEYİN.


Kaynak: "Eğitim Bilimleri - Rehberlik" kitabı.
Kitabın alıntı yaptığı asıl kaynak: Başarı öyküleri - Zafer yayınları(2003) :)
 
:) :) :)

Hikayeyi çok beğendim. Eğer bunu uygulamayı başarırsak çok ciddi bir adım atmış oluruz. Olumsuz hiçbir şey, hiçbir eksik yan eski anlamını taşımayacak. Müthiş bir farkındalık.

Çok teşekkür ediyorum.
 
Buna benzer bir hikaye Jakie Chan'in karate kid isimli zenci bir çocugu tek hareketle yetiştirdiği filimde geçiyor. Güzel bir film. Ama zaaf konusuyla bağdaşmıyor.
 
ben kıssadan hisselerde hep sıkılan biriyimdir.mesaj verme durumu kasıyor sanki.tabi tamamen bana ait bi fikir.velhasıl vazgeçmeme özelliği her daim işe yaramıyor maalesef.nedense çok umutlu yaklaşamıyorum ben.
emeğe sağlık.
 
Çocuğun en büyük zaafı, doğru değerlendirilince onun en güçlü yanı olmuştu.


Olumsuz düşünüp hayattan elinizi eteğinizi çekmeniz işinize yaramaz. Zaaflarınızı ve kendinizi olduğunuz gibi KABUL EDİN ve VAZGEÇMEYİN.




Güzel ama bu gibi anlatılarda hep bir yanlış yönlendirme var diye düşünüyorum. Tamam çocuğun zaafı var. O zaafı görüp çocuk lehine değerlendirecek Judo eğitmeni olmasaydı çocuğun azim sahibi olmasının ne anlamı olacaktı ? Çocuğun zaafını kabullenmesi eğitmeni olmadan sadece günlük hayatını kendisiyle barısık yasamasına aracı olurdu ama ondan bu anlamda bir kahraman yaratmazdı.
 
Mesajın sonundaki "VAZGEÇMEYİN" kelimesi bu yüzden var. Kendini olduğu kabullendikten sonra judodan vazgeçseydi eğitmenin yapabileceği pek birşey yoktu...

Kabullenişten sonra vazgeçmeyip ilerlemeye çalışan rehbersiz kalmaz zaten. Kendisi bir rehber bulamazsa rehberi onu bulur düşüncesindeyim ;)
 
Geri
Üst